amm bam , Sahife 10 ğ aa Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme; iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 188 Abdülhamidin leri fikirleri, Avrupalılarla görüşmesi Abdülhamid: simlerile saltanata geçtikten bir i halini görenler benzerdi Yaşı ilerledikçe iii garip âdeta korkunç bir çirkinlik hasıl olmuştur. Taşıdığı büyük fes hafifçe ni kık alnile saçsız kalan pardı. Bu hal zayıf simasını - — Abdülhamidin üncelerine meyyal assuba, softalığa ziyade ehemmi- erirdi. kat daha hastalıklı. gösterirdi iz yetw De ee — şek | allük eden he: iz veni Ezeli görünmeğe bir şeyhten öğrendiği münhani idi. Başı öne mail ol makla boynu kısa Bini ördü. dikkat ederdi ihata ve idrak kabiliyet “ eğildi Evvel Ice işitmediği, kutlu üksek bir yü- zükle Se eyledi. (Bu yüzüğü bir ziyafette İngiliz kralının validesi Ale ksandra beğenmiş; ns te - pek istemiyerek - takdim eyle- miş.) am se defa gördüğü bir adamın bütün etvar ve evzar- na, bal ve aşabilir keskin vw mütecessis nazarlarla ymdekinin dimağ eti mecmuasına nüfuz kabili- yeti kuvvetsiz değildi. Yalnız kel ü ı galip a Bi olmazdı. Yalnız o kolay —— > Bere a gibi dav- bunlara ehemmi- kendisine do- e in meze belli etmiye- dair ma- Tümat edinmeğe uğraşır, ne ka- parsa sonra kendi bilgisi ibi sat- maktan hoşlanırdı. Abdülhamit mey Mieee ef- kârını anlamak için düzenli sual- — irat eder, Beer eylerdi. 5 kendi düşüncelerini e yarak şeyhe dervişçe, sof: e olları uzun, elli tonasıpga, filozofa vw ranga darı kal huylarınca, nca de abraş lekeleri söz e iyer> ellerine göre küçüktü; msm işle birine zarla kle ne —— ca idi. Başı büyük ve beyzi, arkası çı- in bir sözünden kıntılr idi. Alnı geniş, şakakları is ma e oluz, bunu basıktı. Kulaklaı ve kan- söylese NN ardı; hat- ızdı. Sol kı yük â bunu sekti. Kirpikleri idi. Buru- e e nu büyük ve uzun, hafifçe sağa | rürdü. pesildi. Sağ kulağı ağır işitirdi; | o Abdülhamidin — Avrupalılarl bunun av merakından: hasıl oldu- | görüşürken hürriyetperver bile me ö: ai olurdu! ve kuvvetli bir sesi yi asi bunu Tm wvelden hazırlıklı Sa mun- söz söylerse e kendini g lişi güzel sözleri er rışık olurdu. KE söylenen sözleri m dinlerdi. Ortası biraz yarık. gibi olan alt ri huzuruna kabul ettiği pek ihtiyatlı bur İunur, onları tavrında zarafetle, söz Mei halâvetle, muha- muk: zaman o biçimi celik verecek bir hal alırdı. son ülhamit uzağı iyice görür Gözlerinden aktı. Hemen ise de evrakı gö ü prense bir nişan verdi. mazdı. Diğer bir gün Abdülhamit izacı buluttan nem kapan bü- in kravat iğnesini beğendi. tün mü: ibi ü - safra. | Prens te bunu ine takdim did ğyağe Abdülhamit buna damla yar ketlerinden fikirlerini, sese mutlak . surette keşfeylediğini zannederdi Her mi en ziyade fenalık ci- ve saik Si için bir karar vereceği sırada ne kadar sakametli öp var ise zihnine ederdi; bunlar için âdeta e hiz» metini görürdü! vaziyette çi: kar yol bulması ne kadar müşkül olurdu. Fikrindeki satana onu kararsızlığa Her haı vermek veya yerdiği kararda se iç bir ne iştür. -ararlarla inen rsi lacak ne kadar işler bu yol rarsızlıklarla günler ———. yur varlanan çığ gibi büyümüş, hazi- neyi ve Babıâliyi ezip gitmiştir! Sultan Hamit: — m see iki, iyiliği bir defa dü ça- lışmak, olursa zararını izale veya a eylemek üzere evvelden ih- davranmak icap ederdi. (Arkası var) Bir japon komünistinin| ,.. ölümü Japon komünist Ee kuran Katayama Moskovada ölmüştür. Cenazesi e alin . Stalin bizzat tabutu taşımıştır. Tefrika No. 29 amm mm © Raif onu müdafaa etmiyecek iydi? Hayır, etmiyecekti. Ayrıldı ay- rılalı ona bir tek sisi bile yaz- yan Hayır, onu buradan kovsunlar, deer di diye beklemiyecekti. Hayır, izzeti nefsinin ayaklar e taham- mül baz kti , durmıyacak- tı, şerefile buradan gidecekti. Kaçacaktı. Eğer e onu sevi; rdu. O da burada Elie. sile gelirdi. Yoksa.. il i. m a evvel, — 2 arzusu Gizemi alişan anlatacak ve se- pt eriş istiyecekti. Salona girdi. iamekei vi müsaa- ederseniz sizinle ii di geleyim, almak değ bazı şeyler var. Akşam trenile buraya — Peki kızım. , iye hanımla Şefika Roma- ya doğru yollandılar. halde ayrılmalarının bir vee yını Kn uzun uzun Forkolide bulu- nan m bahsetti, Nevin onu artık hiç bırakmı; esnsi ihayet Romi iründü. Saat dörttü. Bir Bid Özkan otomobili irem ve doğru se- farethaneye Müsteşar m Özkanın buna fena canı sıkıldı. Kapıcı pe a vardı. — Siz kimsiniz? — Beni İrfan beyefendi gön- derdi. — Müsteşar bey Sen-Kalikste gitti. aki âsarıatikayı ziyor. en bir a at- üs il eski mezarların önün- Yavaş m dehlizler geçti, mah- al ay Mp2 Sm diy Resmimizde Stalin ve iğ Sovs yet erkânı görünüyo; Şurada, 24 yaşı tıyordu. çim sisieve me leği» yazılmıştı, Aman Kimse lakleden: Selâmi Ez” Müsteşarı orada buldı lu: a e mırılı yurunuz. den m istiyorum iz bir kadını pe sira iniz. Raif beyle rs ya hakkımda bir ayrılma dam için sefarethaneye caat edildi mi? lüsteşar biraz hayret gibi göründü. nu yeri benim... sıyım. ği dir. Her > ben taraftar di ğilim. İrfan He ğında Raife seyis bir kı mını vermesi. lâzım. böyle hayırlı. işler için, böyle kaç ; vurmak lâzım geliyor. Her halde sizi yüzüstü vi zengin ge bırakmaz sanı ni ellerine enik yavrum... Sen yalnız sabırlı ol. — Daha ne kadar li ğim?... (Arkası var) Mİ İLE ED KR RE ZE GE A SELANİK m Ma Tarihi tesisi: yi Tamamen tediye edilmiş 30,000,000 9 Frank i i: İstanbul Türkiyedeki şubeleri: Galata. İstanbul. İzmir. Samsun Adana. Mersin Yunanistandaki Şubeleri Atina. Selanik. Kavala. Pire rar yüstahzarı omprtmeyi Yani VE lerde çi ie ve » verde gear m LİL iz pa m m 8