KŞAM Mahmet, Abdülmecit, Abdülâziz, Murat, Abdülhamit, Reşat, > — devirlerinde Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdı Tetfrika No. 175 TR ERİŞ son sl yapıştırılan bir rey ün ilani bit müte- hassısa elökeinei Rüştü paşaya kabul ettirdi, Viyana sefiri Arifi içe Muradı muayene ve tedavi eylemek üzere mütehassıs doktor Fon (Lieders- dorf) ke Rüştü ve Mithat paşaları bulunanlar bir Tai Hükümet mahfelleri Liedersdorfun ni yapılmış bir tecrübe oldu; &ylediler. “Sultan Muradın bugünlerde di- mağına fikret nuru avdet eylediği elçileri iti- vermek lâzım Sultanla görüşüyor, dair onunla müza: Bir ay içinde 100 santimden adın bu İğ) fazla ilân verenlere hususi tenzilâtlı tarife tatbik olunur, mm — Tetrika No. 6 mean müren . an 7 7 Teşrinisan; 033 Aman Kimse Duymasın! aif: — Şu kartı görelim, dedi. Kart, zarfta yoktu. Özkan ara- mağa başladı. Saime hanımın gözleri soke du. Biraz evvelki od a meselesi — — yyül ettiği zengin izdi- meri ve inkisari hayali (O bağrını yaktı. Ressam nihayet kartı buldu. Raif aldı ve okudu: Ahmet irfan Nakleden: Selâmi İzzet — Evvelki gün takdim ettiler. Hanımlarımızdan biri gülüm- da Sevim, bir müddet te bi a başlıyacak, Raifi elde etmeğe scala ecanlı bir yarış rem bir ml konuşmaları kesildi. a herkes başını sağa virdi. Rai, onlara doğru geli- ordu. ada Raifi tanıyan yoktu, F" essiz sadasız bir İrfan beyin servetini m bin kata mağ lek tmağa başlad a evini gör- öle il, sahiden saray- dm hai büyük ere görüşür Şimdi > Om szlayi ” ve bei Beda lemezdi. ii, gözünde tek gözlük | var- ie ondrada, prens dö Galin serilir giyiniyor. i eğiliyor, erkeklerin elini sıkıyor, kadınlı m Hz pl oldunuz demektir. Sonra ilâve etti: — İsterseniz sizi tavsiye ede- Raifin cevap vermeyişine hay- ret etti ve ei — Bir mektup yaza; Raif sararmıştı. Bia islik ve vakur bir sesle cevap verdi: 'an beye kimsenin tavsiye- sine ihtiyacım m gem efendi. Ar lıkla sözünü ta- mami! a yeri bey büyük babamdır! Ikinci kısım Da Kânunuevvel... Yağmur ve kar mevsimi... Amma, Romada böyle kubbesi il in sivri okları, mavi ra yiz ışıldar. in Pari doli at koşuları > eri büyük bir kalabalık 1. Tribünlerin bir köşesinde, Türk isi ahbaplarile bera- Bir aralık kontes dö Serje: Tiyor galiba, dedi. Sefarethanemiz üçüncü kâtibi- nin kardeşi sordu: — O da kim? Memleke- tinde nik GE EE ila niyslem ler. Burada da, tah- ile kanlanılı ve ikili de han bozuldu. Sevim yaklaştı. Kırmızılar giy- mişti. Bir ok gibi ipincecikti. Ya- nında iki tazı vardı. Biri fısıldadı: — Nuriye hanımla arası nasıl? — Peşlerinden ayrılmıyor. Ba- basını kandırdı, buraya kadar Nariye hanımla İrfan bey, yan e ona bakıyorlardı. Kâmuran Dağına sefaret kâtiplerimizden iri «Beni Raif beye takdim etse- nize.» Dediğini işitince, âdeta sevinç- , Kâmur uran, ir — an. İrfan bey in ie eren 34 — Eğer Raif evlenmiş felâketti. a artık iihap e çiğ bilir. sie asarlar üstünde. Nuri; — Gelenbe hafta Kâmüran ha- nımı da davet Bu esnada a Sevim Ra- ,. Sevim, iki e arasında, kırmi le — a gibi semti kesin gözüne batıyordu. y, bahsi müştereke iniz? mak istiyordu. Sevi ia dikkatli ai ye ve a daha Sraldu. esl daha üylemek istedi. Fakat Ralf “Şimdi Kâmuranla konuşuyordu. ardı. Arkasında ken- ürperdi, Bir gün, Yeniköyde, yamaçlar. da resim yapıyordu. Yanında Öz- kan vardı. için anl > im bey — Evet; mi Binde, inde üzümün Kontes, Sevime — Raif beyi tanıyor niş asi Sevimin alın damarları — Bonjur hanım. ritte değil misiniz? PLM kedisi ovlendi.