40 Seni de mi? y çok iyi e veri da ayni hüsnü ka- e gözler . e aldı ve derhal nü kabul | gös- — — bir danda olmadığını gördüler. Hi: mili varaka Vi «vekil» On beş i gün sonra Cemil bey > Mü iin rasgeldi: u, dedi, ei ii nim evi çevirdi. Müşfik bey şaştı: — Ya... Demek senin evi de soydu ha!.. senin hamili soyup soğana Karı koca deniz kenarında do- laşıyorlardı. arısı dedi ki: — Denize düşsem beni kürta- rırmısın? — e karıcığım... Her gün ya, ben hi söylüy: er müna- baliğ mini | -— Bu evlenme işinde senin de — Hayır, yalnız Mehmedim var!.. hüsnü rızan var mı? “Ahmet bey 6 gün Sipsi nl Aki kadar boş Yy ta adı. Akşam üstü evine Sidi vee dönüyordu. kr kada Mehmet çık- « Elinde kocâman bir lüfer vardı. linet teklif etti: — Bana şu lüferi — Ben onu eek için tüttum şündüz — Öyleyse; dr, müsaade et te b ölçeyim.. -— Neden? — Şu kadar uzunlukta bir lüfer gördüm, yakalamama ramak Kal- yakalıyamadım. diye" övüne- Söz kati Okararımı verdim azizim, on beş g çıkıyoru: man deme, neden çıkıyor. ün sonra işimden sun? * — Patron ağır bir lâf yi eğer sözünü geri almazsa çıkıy. — X dedi? — On beş gün sonra vazirene nihayet variyorum, dedi. akayım Bey topallaya içimi ŞE ile sie masaya oturdu, — ens nasırm var mı? — Bilmem efendim, bir kere mutfağa bakayım! SELEN e ğa — İstanbulda iye İli? gördüm ki sizin kışlala- rınız onun İd halt etsin. Ge- çereden bakayım ki hâlâ Kışlanın önün- deyiz ve saat on biri yirmi geçiyor! — Babam dün size şemsiyesini yermiş, geri istiyor. — Babana söyle,o bel gibi yapsın, emi birinden bir şemsiye alsm! Kâmilin hasta olduğunu haber eei kalkıp gittim. Yatakta yatıyordu. Hasta bakıcı süt verdi, sonra çıktı, âmil, dedim, hasta bakı- cın çok güzel. — Sahi mi?.. Farkına varma- 'dımdı. — Aman deme Kâmil, pek mi ağır hastasın?.. — Na ver canım? Peri gibi bir kızdı, birden yoluma çık nen Ge BAKIŞLI. Kıvırcık b Ceylân ceylân bakışlı, denizden a Ş i ile kardan beyazdı teni, veri süzdü dağladı beni, taktı, bağladı beni, gözlü! R. ül — Tabii var, otelde Çek zengin olacak.,.* Uşaklarım, ii var diyor, oturuyor or! erlemişler Meşhur © sabıkalılardan Biriz üçüncü cinayetinden sonra yakayı ele verdi. Tevkifhanede bir avukat istedi, Şi şhur avükatlarımızdan biri emi kendisini görünce hays kırdı: — yi tanıdım... Bundan yir- ene evvel, yankesicilik era ik defa yakalandığı zaman me sizdiniz. — Demek ile iüiylürlanelk O zamanişe ei başlamıştım. en de zamandan bör GN alimli. ikimiz de meşhur olduk? : i İP... Beyefendi, erir zata fi doğru bastonunu uzattı: — Şu bastonun ucunda bir bn 'dala var! dedi. Öteki güldu: — Hangi ucunda?. f i “İY z —