—— 23 Haziran 1933 Tetfrika No. 73 ASYADAN BİR GÜNEŞ DOĞUYOR 23 Heziran 933 YE Yazan: /SKENDER FAHREDDİN Ölüm arıyan (Yıldız), ihtiyar Çinlinin peşinden git- meğe karar ver Bilgütay, hastanın gözleri açıl. dıktan sonra, Sarısu kabilesi ara- sında fazla kalmak istememişti. O gece (Yıldız) ı zorla bir ça- dırda yatırdılar. rtesi sabah, Bilgütay gözlerini ie İm da yal mişti. Atına binerken ba Türk akıncılarının gittiği ti: Bi yolu kim g lunu, hiç bir yiğitin bıçağı > edi. O da senin boğaları yere vuruyor. Senin karşına an- cak o çıkabilir! Reisin anası da şu sözleri ilâve ttığı ça” | etmişti: B ll söle Bilgütay, Yı Idızla beraber yola yatıyordum. Bir akşam uykumun çıkmayı düşündü. Yıldız, ihtiyar arasında, başı ucumda konuşan Elâgözden çekiniyordu. Bilgütay l itler: Kılikların onunla beraber di olu: yurdundan gelen bu Yıldızın başkalarına zararı do- i aa ; miyen adam ölüm arıyormuş. kunması ihtimali azala caktı, özü Kabile efradı, Bil ondan şifa ve sağl yurtlarında biraz daha kalmasını istiyorlardı. Reisin anası (Yıldız) ım hazır- landığını görünce: ızcağızım, neden bir kaç yurdumuzda kalmak Diyerek yanına sokuldu. Yıldız bir gün evvelki gibi coş- kun ve atılgan değildi. Sabaha b) ie yali vücudu dinlen- i üzüneh gideceğim.. dövüşece- ğim. ei â gp z B z Reisin anası Bilgütaya döndü. — Baygöl kıyılarında dişi kaplanla dövüşecek yiğit var mı? salladı. başka delikanlı yoktur, anacı Onun da bacağı mz vüşecek bir yiğit kalmadığını Yıldıza anlat- tıktan sonra: Aslanım, dedi, seninle mZ nemi övünen Bekle, gelsin. Onunla | si üçe ben di ran) ın adını du- “yunca bilek silkindi, morar- nı dı ve başını attan aşağıya iğerek sordu: — Bizim soyumuzda Buran adlı yiğit var midır? — n çok iyi yavrum So; Kralın. orman Gezer idi. ii (Altındağ) a gö- miydi? — a Aydınla beni (Al tındağ) a götüren orman farele- rinden biri de o idi. Ben o vakit bu kadar kuvvetli ve kolu bükül- bir insan değildi: iie i kişi idik... Onlar atlı idi- mi a Altındağda Gila zaman (Tongur) un adaml tanırsın, irad görü mek a sağ olarak Std ulaş- alk, bu yılmaz dövüşçüye "Buranın yaptıklarını anlatırken: | — Yavrum, onu (Altındağ) ın tanrısı uğurlamış. (Buran) ın ko- — Burana ok ve kılıç ii kabileler beye önüne diler. “Ti) nin yaylalarda hastalanmış, akıncıla- rım gerisinde kalmış, < diyorlar. Fakat, sesi onun arya vr o, ( i yin na, gözleri Onun için al yoktur, yavrucu: Zum! İşte sen de tıpkı onun gibi olmuşsun! Ne sırtın yere Lin ne de ölümden korkuyorsun! (Yıldız) birdenbire yumrukla- rini Eke BERA) rörsem inanmi — Ben de onun gibi ölüm arı- , Bilgütay! OKabilelerimiz Mi yoldan, nereye gittiler? Ba- na göster! Ben onun gibi, akıncılarımızın geçerek ri yi bim Ben, iyen o Çinli cady saçlarından ağaca iştim. » Atıma bine- Beni alime et.. Yurdum! İ varınca, gözcülerimiz sana o: rın gittiği Dedi. | yim. i yolu gösterirler. Sarısular! Konuşarak yola düzüldüler. emer ın (Altındağ) dan birleşi abileleri- ilk kuraklık: (Altındağ) efsa- nelerinde tesadüf edildiği gibi, k yaprak bul vala telef iin Sisam. irinci kısmın sonu - ( Arkası var) Şüpheli —.. araştırma Dün gece Cil e kahvelerde araştırma Zed iŞ ralarda oturmakta olan isminde birinin üzerinde esrar, Bekir ve Gani hama iki kişide kamalar, Hüseyin birinin üzerinde kaçak siyrlr, | Etem isminde birinde de ustura bulunmuştur. Bunlar müsadere edilmiş, Adliyeye merilmişlerdiz, Esrar satarken Abdurrahman isminde birisi Galatada şüpheli bir vaziyette me bir çok esrar bulunmuştur. Ab- durrahman adliyeye: teslim edil- miştir. | AKŞAM AKŞAMDAN AKŞAMA Bir fenni tetkik m ünasebetile (Baş tarafı üçüncü e Orta Anadolunun ge gören ençlerimiz de, m leketimiz hakkında bir bedbinlik k! pek yiekiz bir toprağı üstünde otu- ese erler. lie uki, Ha- oku- a vatanımız hakkında memileketi- mizin günkü halinin iki mii in inkişafında bir asır ida- reye kâfidir. Bundan da ömür madenlerimiz vardır. Ve kömür cihetinden, bütün lara ve İtalyaya faikiz. ene Balkan- on tonluk, yani altı yüz milyon alı ırımız vardır. Zımpara cihet dünyanın ikinci mem- eketiyiz. Van ii ası gn geniş bir petrol mevkiidir. İsmi etinin demir- yaln şark vilâyetlerine kadar 2 gine üzerine buradaki servetin. der gemi edilecektir. âsa, Hasan Halet bsi ağ iie sevkediyor. Esasej — Bu geçmeden bir şey e maz, azizim, ihniyetinde- kilerden değil, va zihniyetin ak- sini besliyenlerden «bir sey çıkar»! eml, i te- tebbüe gelecek stanbul : 18- (Müşecref yem 20-20,30 Osı -21,30 hanımlar heyeti, mofon, 22 ajans haberleri O öramefon .30-13,31 18- 18,40 keman konseri (Ekrem eki bey tarafından), (o 18, ys az sa ramak 19,30-20 fransızca ns ha- berleri. Bükreş (394,2 di — 18 orkestra, gram. sr Roma (441,2 m. iz — “zi, 30 havadis, — ,45 sel 22. 30 komedi, 2 hi <3 a medi, 23 varye Ti 2m.) — 16,15 şirki ve a 19,15 müsahabe, hafif muzik, 21 koser, 23dans musikisi, ha- lis. Viyana (518.1 m.) — 20,30 radyo jurnal, ai, Zİ amed 25 radyo jurnal, 23,15 K: saz (Vedin Riza h 30 Belis maşikiya heval <2) 30:00 gra- Ke Ein Dor bebek ayan. Ankara : 12,30-13,30 gramofort, ir 18,45 flârmonik orkestra: Beethoven em Symphonie, 8 45-19,30 pe saz, 19,30-20 dans musikisi, ji haberleri. Bükreş (39. e > ye 23, 0 varyete, 23,45 oj mi (550,5 m.) — 18 şarkı ve piyano, 19 kemer 21,45 varyete, 23,45 konser, Paris (3 282 ai) — 20.35 gramo- fon, hafta şüunu; 21,30 oda musikisi, 22,15 daş mean 24 havadis. Londra (355,9 m.) — 22 piyano, 22,30 varyete, 3. 30 dans ğe ağ (488,6 m,) — 19,25 Al radyo neşriyatı, 20, » konferans, 2 5 Bründen nakil, 21,20 piyano, 21,4' Bra- malar aki > son haberler, 2315 icma (441 m.) —2i 21, yök ski yerim Eğ iile havadis, 18,15 halk e 19 ©, 21 konser, 22 dans gnikidi, m 23,40 ir Viyana (518,1:mi):— 19,15 20 radyo jurnal, 10, 55 keman, orkestra, 22,90 mii konser, 23,45 dans mi Si 30 eml 2305 iz Her akşam bir hikâye e iel ın demle göster- nsan, n ye: diye cevap verdi. - kendini öldür- meğe mecbur olur... Hanımefen- » Siz, bütün beyik saadet al geçirmi Giriniz Hiç bir şe- 3 p 4d m .. Onun i için böyle söy- Tüyorsunuz.. gazetede resmini gördüğümüz aşk sebebile ayri eden bu biçare genç kadı- — Bunu canlarma kayarlar?. İntihar eden- lere şaşıyorum. tl bir banıme- fendiydi. Hayatında asla güzel ol- madığı ağzı lüzumundan la büyük ve göz- leri lüzumundan fazla N dr vücudü, açık havada madi de Beni Boyalı me saçları hiç te çiğ düşmemi; sene- taral fından imi her hattın- masasın- iti Bul dedi. nazik, sevimli te- — Geld diler, efendim! - Ev asim” img rzim gelmiş! - diyerek bize döndü” müsaade ederseniz prova olayım... Ayıptır amma, ku- sura yın?.. Ve Söğüllende olmasına nımın biraderzadesi göründü. Bu yeni halinde sonsuz Mir nevmidi vardı Başını illa — Zavallı Fazilet! - dedi. akman li etmiyor musunuz? - > meseleyi anladık: Meğerse, gelen, terzi değil, Bir kaç doktor- ereb eri — gelmişler. — Göğ var.. Gang- lionlar almış yürümüş! — Kanser mi? — Vakıa bu yaşta ıztirap az ifşa ettim. Fazilet hanımın eme sızlığını bilmiyordunuz.. Ah, vallı, öyle eğe ki... Ari na imkân Var il li? Kendi de biliyor muydu? — Biliyor. — Peki ii oluyor da endişe etmiyor, yese kapılmıyor? Ben yaşıyorum ! yapılan mümareseler sayesin- ınurken, ha- yatın güzelliğinden ve canına kıy- | : rağmen salâk vücudile yürüdü. Bir an, mi- ne kanser- da Beyler! Galiba, size bir sır | ka arkaya sualler sorduk. Bu- imkâ ehil De > : ei year ad. ami - bilmezsiniz! 1. dedikteğ' ka-* « Bahçenin, “ ini Vi ir ei inşası ikmal — İciza za azn sl Ceza kanununun deşik şapka ği m Ürker Mlilemenliz k b hala | ea başlamıştır.