9 Kasım 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

9 Kasım 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GALATASARAYLI KIZ... Neşeli alaylı kız Galatasaraylı kız!.. Görmüyorum hayli kız Galatasaraylı kız.. Kolların kalbinden sert Elinde her gün raket Sende neşe bende dert Galatasaraylı kız... Birincisin kürekte Bu yaz gectin Bebekte, Hasretin var yürekte Galatasaraylı kız... Gözlerini. süzersin Beni neden üzersin? Balık gibi yüzersin, Galatasaraylı kız... Gönlümün sende ucu Bitsin sevda orucu Ben şair sen sporcu Galatasaraylı kız... Galip Fuat Mesele Çoktandır görüşmemiş iki arkadaş arasında: — Maşallah, kızını yormışsın? — Henüz olmadı. Mustakbel damadıma iki taksitte on bin lira vermeği vadettim... Bunun için biraz dardayım. — Hele bir kere olan evlendiri- ilk taksiti ver. — İşte bunu veremiyorum ya.. —Karıcığım kadrimi bilmezsin. Sana hediye alacağım, senei devriyen ne zamandı ? — Ne zaman istersen! Nerede? Ali efendi bir okka et aldı, eve bıraktı, işine gitti. Karısının öğleye (o misafirleri geldi, eti yediler. Akşam Ali efendinin önüne suya haşlanmış pirinç çorbası geldi. — Karı hani et? — Kedi kaptı, yedi. Ali efendi hemen kediyi yaka- ladı, kantara vurdu: Bir okka.. — Karı eğer kedi bir okka geliyorsa et nerede?.. Eğer bu etin tartısı ise kedi nerede? Hanımefendi mor yatağında süslenmiş yatı- yordu. alı al, moru Doktor muayene şey bulamadı. Sordu: — Ne hissediyorsunuz ha- nımefendi? — Zaaf Doktor boşbulundu; — Kime? etti, bir SORDU Vaka yeni oldu. Amma böyle vakalar açıkgöz, zeki, kurnaz çocuk sahibi olanların sık sık başların- dan geçebilir. Hanımefendi. o gün misafir kabul etmek istemiyordu. Tembih etti. Biraz sonra kapı çalındı. Altı yaşındaki oğlu kapıyı açtı. Bir hanım girdi: — Bonjur yav- rum... Annen evde mi? — Yok efendim. — Acaba kaçta gelir. Çocuk biraz dü- şündü, sonra ses- lendi : — Anne, 'eve kaçta geleceksin? ederler... — Kimin darbı meselini tekrar ediyorsun ? — Akıllı insarlar darbı mesel söylerler, aptallar da tekrar Salamon Levi ve etti. Sala- boynuna, ettiler mi, çıkarlarmış... Salamon alacak- lılarını çağırdı ve anlaşma etti. Sordular : — Ne vereceksin? — Yüzde heş. ha!.. — Eh haydi yüz- de altı vereyim. — Olmaz öyle şey, alay mı edi- yorsan. — E insaf edin... İflâs ettim diye para mı kaybede- yim. — Küçük hanım doktor geldi... — Hastadır kabul edemez de.. YILDIZLARIN ALTINDA Gece masal söylesek, Yıldızların altında.. Oturup simit yesek; Yıldızların altında.. Seninle yalnız kalsak, Komşudan çuval alsak: Bahçeden armut çalsak Yıldızların altında. Yenir kabak, değil mi?.. Tabak tabak değil mip.. Yüzüm akpâk değil mi?.. Yıldızların altında. iMSET — Gideni gördün mü? Gayri mübadildir). Gm aa — O da para etmiyor desene... 2 — KADIKÖY İSKELESİ Âşıklarla doludur, Kadıköy iskelesi. Köprünün öz oğludur Kadıköy iskelesi. Bazı zaman boş olur, Akşamları hoş olur; Lodosta serhoş olur Kadıköy iskelesi. Şu bizim Nejdet Rüştü; Vaktile suya düştü, Fırtınada üşüdü * Kadıköy iskelesi. G.F. şürekâsı ilânı iflâs | Neme lâzım, gü- | nahı söyliyenlerin | monla Levi iflâs | kârlı teklif | — Amma yaptın | 9 Teşrinisani 1931 FENERBAHÇELİ GÜZEL... Aşkın dünyaya bedel Fenerbahçeli güzel.. Bir Şut at kalbimi del Fenerbahçeli güzel! Forman sarı lâcivert, Sakın beni etme ret... Ne gün bitecek hasret Fenerbahçeli güzel ?.. Neşem dar, kederim bol Gel bana da öğret futbol Kalbimin hâkimi ol, Fenerbahçeli güzel! Futan uçar denizde Gözün köpüklü izde... Usta olalım biz de Fenerbahçeli güzel... Koşarsın pastan pasa Hiç kapılmazsın yasa. Saçların benden kısa Fenerbahçeli güzel!.. Galip Fuat 'Tanıyormuş Selâmi ile Imset Beyoğlunda geziyorlardı.. Imset bir hanıma lâf attı, — Hanımefendi o Tanışabilir miyiz ?.. — Haydi oradan terbiyesiz.. Selâmi İmsete çıkıştı : — Yahu sen bunadın mı? Hâlâ “ Tanışabilir miyiz ,, diyor- sun.. Bek seni ne iyi tanıyor- muş | — Çok meyusum, fakat seninle evlenemiyeceği di. — Elmas yü iade etti mi? — O derece meyus değilmiş. Sebehi varmış M. Beyçok korkaktı, korku- sundan gece odasında elektrik- leri söndürmeden yatar uyurdu. M. bey evlendi artık yatarken elektrikleri söndürürmeyor.. Bir arkadaşımla konuşuyorduk. — Desene, dedim, karısı M. beye cesaret veriyorda, elektrik- leri söndürüp uyuyor. Arkadaşım: — Zannetmem, dedi, gece karısının yüzünü görmekten daha çok korkarda onun içindir. İki ahpap karşılaştılar. Merhaba yahu. Merhaba... Nasılsın? Çok şükür... Al şunu. Bu nedir. — Sana borcum olan on lira. — Ha, unutmuştum bile.. — Evvelden söylesene be birader!

Bu sayıdan diğer sayfalar: