16 Şu 1931 —— — Tarihi 15 Şubat 1931 Deliler | Deliler Saltanatı | TELLİ ELLİ HASEKİ | Cinci Hoca çarşiya Gil. zaman. : İskender Fahrettin esnaf, korkudan titremeğe başlardı, Bir liği samur yüzünden bir çok kimseler zın dana atılmıştı... Fazlı paşanın taannüdü üzerine, sini karadenize retile paytahtan İli Boğazı seddeden n gemi- sie padişahı aa etme- , Veziriazamın en mühim va- nd biri idi. da memleketin ar va- rdar olmıy. Yeniçeri kl tiye hünkârı hiç te müteessir etmi- yordu. Ahmet paşa, Sultan İbrahimin — arzusunu yerine getirme ie sabahlara kadar biz- çiğ izm ederdi. Ne vin Hocanın da e teşvikile, saraya samur ve si tirmek için çarşı- yetişti; g lar, pazarlar li ve basılarak, 2: esnafın Hoca, Veziria- çarşıdan geçerken Bi arya büyük mur dükkânının önünde meze Dükkân sahibi, gili uzaktan (geldiklerini (o görünce, derhal kıymetli samurlarını dükkân kepenginin altı lamıştı. eziri; sabibine iyiınce, samurcu; — Gördüğünüz samurlardan başka tek bir s n yoktur, devletlim! Cevabını vermişti. Cinci Hoca, bu işlerde tecrübesi daha fazla olduğundan dükkân sahibinin üzerine abilsak, yakasın- dan çekip bir ande e saklarsı- nız! Bize karşı neden bu fenalığı yaparsınız? o Memlekette temiz hav va ten yi lâ m eee yi (1). Zavi hakaret Kabe 38 öilielik söz bulamı- | yer etle hocanın yüzüne k Etraftan yetişen esnafın ve Ya va ve delâletile yakasını kurtaran dükkân sahibi, lin engin altına “sakladığı kimi öld meydana çı 1karmağa mecbur olunca, a da veziri az zeplenerek, ( yanındaki selâm çavuşuna : — Alın rifi.. Sam o gün Yedikule zın- damına Ela ve bir daha dünya yüzü göremedi. Bu mezalime şahit olan esnaf, şikâyet edecek bir merci bulamı- yor, hattâ derdini anlatmak için komşusuna bile açılamıyordu. Sad razam ve Kösem sultan, inci Hocanın yaptığı zulüm ve işkenceyi mübah addederdi. “ Hoca efendi neylerse, yi e üzere eyler! ,, erler: ii i Hieyi memuriyetler için doğr dan doğruya Cinci Hocaya racaat edilir, fazla para veren desi tayin ram Halk, pa: ln memuriyet alıp mı an şahit zili sui istimalleri, sarayda lan is n. cesetlerini Öitedi gün Haremkapısında gözile görüyordu. İstanbulda umumi hoşnutsuzluk söüderdeeie gelmişti. Fakat, Amet ar lk hoş- Hi ehem vermez, mütema e ve par: cemine aliş ır, şiddet ve kahr ile milleti korkutmak çarelerine tevessül ederdi. Bu esnada, Hasekiler arasında, izharından endişe edilen bir şüphe vardı: Hemaşa sultanla Hamzanın sevişmesi! Günler geçtikçe, korkunç bir hakikat kisvesine (o bürünen bu tehlikeli omuaşakayı, bu sarada, herkesten evvel Turhan sultan sezmişti . ası var ) (1) Divan evrakından maalen iktibas edilmiştir. Nasreddin bei gibi Çocuklar | büyü; bü kazanıp paraları iade edecekle Amerikada Teksasta geçen bir vaka bütün am Giz alakadar etmektedir. Teksasta Bomon şeh: rinde bir tiy. atroda ea almalı ü k Perikon ancak bir çocuğa ba- kabilesal ik ME i e iptidaları | beledi er etmişti. Şiirde ösekiyet dört çocuğun yaşamalarının pal olmadığını o söylemekte e Halbuki altı aydanberi mahrumiyetle büyüyen çocukların vw sıhhatli oldukları görül- müştür. Bunun üzerine beledi- in zi masrafını deruhte Ş3E Bu son kararın sebebi gariptir. Bomon belediye e Bien doğan dört çuğun yaşam: ancak 375,000 ve bir defa vaki oldu; uğunu. m ie söylemiştir. Bun. ocuk- lar yaşayınca Benan” “belediye bu nadide şeyleri a etmeğe dm vermiştir! iyeres yayla dünyada mevcut lı en şişman, en yaşlı, en zayıf en uzun, en e zengin ve ilah.. Adamların Amerikada bulunma- sını istedikleri malumdur. Dünya- nın her tarafından bu insanları Amerikaya ( getirttikleri halde ellerinde bulunan böyle bir ka beyi ere Ma imdi evine dört dadı ri m ie biri etmektedir. Pi Amerikanın en büyük çocuk mutahassısları- nın usulü vida büyütülmek- dir. Da © Bütün şehirlerden çocuklara el- biseler, (o hediyeler gönderiliyor. Bomon belediy esinin emeli bu büyütüp babaları nas yapmaktır. Ço- dördü bir arada çalan bir musiki heyeti ai etmelerine gayret edilecektir. Çoc: klar o zaman şöhret bu m caklar, ve kazanacakları bol p: ile Bomon belediyesine bazli edilen masrafları di Beyanname Tayyare cemiyetinin bastır- dığı beyanname ve defterleri kullanınız. ) Her akşam |) | bir > | Emin Bey, bir sabah resim takımlarını aldı ve al atına bine- rek ormanın etrafını > ağaçlı sırtlara doğru hareket . Çift- ii yer bulmak için dolaşı ordu. İlerid iv eta yılankavi akan ve etrafı ağaç- larla çevrilmiş ufak bir suyun akışı gözüküyordu. Emin bey burasını beğenerek bir pa ileride hayvanını bağladı, sehpayı u du ını oyanın başladı. de hafif bir Rİ ak: ya nın solandığın çevirmişti. hissetti vi silin aması içi ayağına bir şey koymak lâzım geldiğ Er anağa —— Bayii sağına ve sonra Soluni çevirince hayret ielidi. aki Oturduğundan beri yanında diğer bir insanın bulunduğunu farketmemişti. İki ağacın ortasına t iri kestane özleri gü rme- gibi siması beyaz, iri kumral, ağzı, çenesi ve dudak- ları o insanı Obayran lb ik kadar lâtif bir kızın orada resim yaptığını gördü. adığını unu- Ar tarak kızın beyaz ve güzel elle- fı ei çifliğe dönmeğe hazır- lanırken kızda aynı hareketi pıyordu. < 5 Emin bey gece aa çekildi. Mutadı hilâfna bu çalış- mıyordu. Yalnı DİK arka üstü yatmış, iars ının bhalkavari çıkan dumanlarına bakarak sedi ikmal edilmemişti. k ihtimalile gider. ertesi i turdu. Genç kız henüz gelme- mişti, telâişa düşmeğe başladı Acaba kumral saçlı tablosunu kkak gelmiyecek. Emin Bir iniz ) iyice dalış ÖL gelmezse bir daha nere rebilecekti? Fırça- lar elinde e daşnye ve bir türlü tabloya ordu. Ço k ide en bir hayvanın çm. nal nk gem helecandan iraz sonra güzel sipahi bulun duğu eski yere yaklaşarak kır h e iklikl > atladı. hiç arafa bakciyari başl m an eğmiş; çalık a ağ ve bir taraftan özle kızı tarassut yerin ri va kız da sehpasını ku se çalışmağa mak için çare aramaktan oruk ordu ki ansızı: bir şeytanlık ündü ve bu annesinin düşü; yaptırmış olduğu sigara börekle- rini çıkararak yemeğe başladı. Bu esnada gülerek ai su dolu mataranın ağızını suyu boşaltmağa başladı. Bi az sonra bö gazın a gibi yutkunarak elâ gözlü kumral saçlıya yaklaştı ve kesik kesik kelimelerle: — Hanım... efendi... bir parça... su.. lütf.... diyerek üksürmeğe başladı. Bn esnada gözlerini büyütmüştü. Genç kız a ie mata- rasını uzattı. n bey sanki susuzlukt tan balgam giti iki e yle ağzına götürere! bi r içti. Ma tarayı güzel elli kari uz teşekkürler ederim, az ae a eğerek İN yaklaşarak gk kati baktı ve hemen başı ç kıza çevirerek: — e efendi ikimiz de aynı My resmediyoruz galiba p- . İşte bu muhavere ilk mükâle- meleri oldu. Birbirlerinin önlerini ğrendiler sofralarını birleştirerek öğle yane. yediler Ve akşam üstü birbirlerinin elini sıkarak ertesi günü eyi ahalde birleş- mek şartile ayrıldılar. Aylar ii Emin ez valdesi oğlunun evleni geldiğini düşünerek bir ii yanına Ki ve şu le söyle di: ğlu lum tal büyük bir ardır o da ( herkesin EM bir aslan yatar ) derler, k slan belki senin de kalbinde bir asla; a kırmıyacağını bildiğim için sana ünasip gördüğüm bir kızı se- inle vlendirme! istiyorum ğulların anaları tarafından ev- lendirilmeleri atadan kalma âde- timizdir. Bu âdeti sen zi (sonu yarın ) Tefrika numarası: 44 Külkedisi Evlendi zan: Selâmi İzzet eyin karısı gondoldan icran rıhtıma sıçradı, Nu- reddin beyle Selim alak takip e Selim rıhtıma ayak basar ap mea Ayağı kayarak düşmü; Gondolcular, asi güç mani ol He ie ona doğru koştu. Kal dırdılar — Olur şey bare > İM m içime kabuğü e beyin haremi başını sal- — Allah allah. Bu abuğu bei kim attı? »'din hey Selim'in koluna girmişti Selim: uradan geçen biri olacak, dedi, Sonra bir adım attı... Yüzü çarpıldı. z acımıştı: — Bac. 1 incittim galiba atmak Del olamadı izin incilmesi ehemmiyetsiz gibi Ni amma, insanın yürü- mesine mani olur. Selim'i ak odasına çıkar- dılar, gi çirdiği sedire ya- hira, Doktor çağırttılar, Hicran ilk defa olarak, Selim'i in tulumb: acılar gibi küfür ettiğini Selim, dudaklarının arasın- edi, Roma'ya gitmek ii deyim. Dokt: — Könmğa Mi dedi. Selim sevin. — Şu h halde bei yok. e var, çe ei ve im dolaşmak m. Selim gene kaşlar aldı iisiese başlada a 2 e Roma'ya gidip yatmak işine gelmiyordu. Dontlür ile temas asi lame olduktan sonra, Di me e faidesi vardı? yatacağına burada yatması silk lâ evlâ idi. Selim şöyle biraz doğrul. — Hiç değilse bir a sonra kl mıyım? — Elektrik masajı yaparsak, bulk on günde bir şeyiniz kalmaz. GE . yapın. — Amma böyle sedir üstünde yatmanız caiz yatmalısınız. değil, yatağa Selim fena halde e ei Biraz dizi incindi diye, asta gi > döşek ni ma- “Fakat doktorun peri dinle- mekten “Bing y Ss yar AZ, sinmiş öl güzel kelam duy- u. Yastığı yakaladı ve bu “ ka- dın kokusunu ,, duymamak için hiddetle tersine çevirdi icran, kocasının fazla asabi olduğum görünce odadan çıktı. Yalnız kalması hayırlı idi. Yalnız e O odada nız kalmanın im- kânı, ihtimali ya — neryde baksa kendini iyor: Dört f ayna ei Ho- murdandı: — İnsan burada yalnız kala- mıyor kil.. Gözlerini kapadı, fakat bir sonra tekrar açtı. Gen © kendisini sarı n elmacık a — Olur şey değil, a söylen- di, nazi 7 er gibi oluyo- rum.. Ve dayanamayıp seslendi: — Hicran! Hicran odaya girdi, Selim'in yüzüne bakmadan sordu: — Ne var? — Bir su verir misin? Hicran tam esnada gene — Vereyim. Selim suyu içti. Bere çıkacağı seslen: — rel — Efendim. — Bir kâat kalem lütfeder misin? (Bitmedi)