20 Kânunusani 1931 Sahife 5 Tekin olmıyan odada yatan misafir, karşısına ik Bel hortlağa — Zahmet olmazsa söyleyin de bana bir kahve pişirsinler 'Tavsiye i i Hanımefendi doksan kilo kadar vardı. Kalbinden hastaydı. Dok- tora geldi: — çan ktor nefesim daralıyor. r hanımı soydu. Bir yağ alla muayene eder gibi mu- en. sonra — Kendinizi yormalısınız dedi. Zayıflamanız lâzım. Kendinize yorucu eğlenceler bulun. adın önüne baktı: — İmkânı yok, kocam çok kıskançtır. — Neden Salamon efendi balolara çini kıyafetinde gelir? — Eli para cüzdanından ayrılmasın diy: Gevap verdiler i i Dünkü nushamızda “İbret, serlavhah bir yazı vardı. Bu yazıda, Menemen'deki hamhalat ya söyipellleri sözler yazılıyor ve sonra soruluyordu: — Maarif, Türkocağı, neredesi, Maarif'le ni yaldızlı rize dedikodulu kongrelerden, idare heyetlerinin post kavgası için yaptıkları uzun > eği ala bir an baş kaldırıp cevap verdile, adayı Onlar yalancı Meşhur dalğınlardandır. Evet, dostum Per- sefon şairi Salih Zekiden bahsediyor». Cok dalgındır. Gi gün alış My mn dükkânlardan birinde şemsiyesini unuttu... Amma hangisinde er se Biyo. “Tan dört dükkâ girip çıkmı; Geri iin Dükkânların üçünde şemsiye- sini unutmadığını aşi ime dükkânın sahibi hemen şemsiyeyi getirip verdi: — Burada ii uz. Büyük iğ — Aferin, dedi, en namuslusu sen mişsin; öbür üçü sapa rain ke — Bu eğri — Eski o rankil kemisyoncusu — Elb. On bin ka kadar garanti lann Yo! rar um e dedi. Be. sö” — Kaç Zili evlisiniz? — Be, Doktor düşünceye dald: eş senedir evlisiniz, çocu- ün olmıyor?... Öyleyse soyu- ” Kadın itiraz etti. — Yo, doktor, ilk rinin koca mdan. olmasını ist Yarım Bizim Hilâli beyin fena bir yerinde çıban çıkmıştı. agi oturamıyor, yarım oturuyor. eçen gün vapurda biletçi biletini keserken itiraz etti: — Bu yarım bilet efendim. — İyi yaişte... Eğilip baksana ben de yarım oturuyorum Telsiz meraklıları | Posta!.. Sabahları Pek genç değildi amma, pek zengindi. Bunun için peşinde dolaşan hayli dul kadınlar vardı. Geçe ce bu hanımlardan biri onu pencere önünde yakaladı: — Halâ bekâr kalmakta inat edecek misiniz? — Evet. — Peki, canınız hiç evlenmek zen ister. Sabahları üyandiğim Ein ii b Yaş Mükemmel İki hanım konuşuyorlar: — Nihayet kani oldum. Kocam bir aydır Bia ihanet ediyormuş. yek bilmisil yap. — Merak etme... Bir seneden beri yapıyorum. a I 4 Eski mizah | i Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde anlatıyor: Vakti evailde İstanbulda bir Boynuzlu dede varmış. Bu dede, kölu koltuğu boynuzlar dolu dan küçük, eğer büyükse, oda bir boynuz çıkarıp verirmiş. Bi , bekâr bir ei ene La iznin boynuzum? Dede göl Ee daha boynuzun yok, evlen da sonra veriri 'elebi, Syabatmamsine bir de Balgam dededen bahsedi Balgam piya nnesini bapis etmişler. etmiş : — MA He imei kı a kapat- mışlar, im ler kovuşuna aşi önleri bam öleli Bayi pi oldu, kadınca yıllar dul yaşıyor... diğim zaman... İyi yemek yemek insanların en büvük zevkidir... N dediğim zaman, kadılar da dabhildi Kız Zel Lafonten söylemiş.. — Anne kerrat cedvelini kaç günde öğrendin? — Sizin zamanınızda daha kolaymışl Doğruluk Rebeka kocası İzak'a: — İzak, dedi, bu gece Levi'leri yemeğe çağıralım. İzak dü ana ne oldu karı. Sen boyle şey yapar mısın? — Yapmam amma, bu gece lâzim oldu.. Kasaba ismarladik- leri bir okka et yanlişlikla bize eldi. Barim a da, onlar tatsinlar. a tai | nn e eve pürhiddet geldi. karısı sordu? e var e olacak, sanki aramızda fark varmış gibi Ahmet bana selâm verm — — Gene bır şey öldürememiş- erbiyesiz, o sersem, sin; keşke tüfek yerine otomo- bilini alsaydın! buğala Mr AL nızda hiç bir fark yoktur...