22 Eylül 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

22 Eylül 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ll e > e Sahife 6 Tarihi roman tefrikamız: 11 Yazan : Deliler Saltanatı İskender Fahrettin 21 Eylül 930 Padişah, Şivekâr'a düğün hediyesi olarak Şam vilâyetinin adişahı Kara Mustafa va Pa Kösem Sultan Ss ram haddini Kösem Sultan, sadrazamla mü — Ihmal etmiyordu. Bir gece çengi Sultan Dabi kuduz köpek- .lerin imhası için emirler verdi.. ve ilzişimmeyi koynuna alıp yattı. Turban Sultanın dairesinde çen- Sultanın o Kethüdas ağ ağa, Turhan Sultana > ederek: — Efendimiz rahatsızlandı... Çengilerin sesini duymak iste- miyor... di. Gözleri mi urlaşan cariyeler, derhal, korkularından birer köşeye sin iler, ii büyük bir neşe ile dıkları: gâmıdır... alalim adan durm Behram ön ihtarı herkesin İsıkların bayramıdır, saf. veşesini Kösem alkan sre Fe- e ler birer b pe Ertesi sabah, Kara Mustafa pa- oşa gizlice, ağalardan birine şu emri verdi: — Şimdi Üsküdara gidip, er- meni kızını saraya getirmeğe ça- » Bu işde muvaffak olursan seni terli ği simme im niçeri Fi o gün öğlene ni Bale darda dolaştı ve ni- hayet, Padişahın beğendiği ka- ı, çeşmeden su taşırken yaka- layıp saraya getirdi. Ermeni kızını yikadılar, süsle- diler kırmızı kılaptanla işlenmiş rarif bir elbise giydirerek - Hase- eselenin içyüzi varidatını vermişti! sarayda meşgul etmek istiyordu. zünü öğrenmekte gecikmedi. bildirmeğe karar verdi. cadele ederken, eğlencesini de Âteti gizlice odasına çağırdı ve.. kiler meden: Padişaha tak- dim Bn rim sülün gibi ince zarif ve sarışın rl düşüp intima usanmış! Doksan okka siletiide, kara özlü, kara saçlı ve çatık kaşlı bu ye kadından, Padişah, çok hoşlanı bu m şişman ermeni kızının m Ki Si Ha- sekiler özdeler ında bö yük bir. a terli Di Kösem Sultan başta olmak üzere, Muazzez ve Turhan Sultan: Ermeni karısına tahammül elbirliğile (| faaliyete erdi. eğ imi N gün Em şiş kızı ile endi ve yedinci haseki Şivekâr sea un Padişahın bu izdivacı, basekilerden o büsbütün olmi diger arklı uştu. Evvelâ (o Şeyhülislâm efendiyi çağırdı: Şivekâr sultanla Dikâhımızı Yahya A 8 ii Epi a us la vekil nasbeyledi. tün bu işler üç gün zarfında dö bitmiyi Nika mütaakip düğün hazır- eğ başlandı. £ Veziriazam lu: e hazırlıkların büyük kavanozlar içine vazedilmiş ıtri şahiler, bu hediyelerin bir kısmını i gününe ge- tirilen hediyeler saray odalarını tık klım il Padişah, Şivekâr S a fev- es sürmesi ediyor, 7 istedi. Bir, eli, fıskiyeli havuzun | İ riklerinden olup Akşam Abdullah Filbi Bir ingiliz müsteşriki ihtida etti İngilterenin en büyük müsteş- Arapçanın her türlü şivesinde yazan ve konuşan M. Filbinin ihtida eylediğini a Sultanı İbni Sauda bir (mel yazarak ihtida eylediğini atideki sözlerile haber vermiştir: getirerek islâmiyeti Kuranı kerimi ve Vahabiliğin müessisi Şeyi a İbnülv vahabinin akaidini kabul e b uzun müddet tetkik neticesinde ve bii nin kabul eylemesine hayret edi- or. Mr. Filbi şimdi 45 yaşındadır. 1915 senesiede Irak ta Berr siyasi memuru idi. 1917 1918 senelerinde merkezi Arabistaa bir sini vazife ile İngiltere hükümeti tarafından gönderilmişti. ) Her akşam İ) bir hikâye ba: a Mei Sultanla konu- şuyorlar — Dili bu hediyeleri sana verdim, Şivekârl Fakat, bu eşya- benim fımdan Şivekâr Sultan, esasen, böyle bir teklif karşısında. kalacağını sems ediyordu; fırsatı kaçırmak medi : am eyaletinin varidatını asan buyurunuz, Sultan btk; nikâhlı karısı nın tombul kollarını okşadı: — Peki, dedi, mademki böyle arzu ettin; Şam eyaletini sana erdim! Bu haber, o gün, derhal sarayda bütün hasekilerin ve cariyelerin ağzına düştü. ) gibi, e i en zengini olan bir memleketin bütün varidatına sahip oksi Üsküdarlı ermeni kizı, sirin ee al saray âdetlerini kavr ve gözde miri halimle > diğer hasekiler de dahil olduğu halde - bütün kadınları kendi hüküm ve nufuzu altına almak istemişti. aziyetten en ziyade müte- essir olanlardan biri de Kösem ultandı. Sadrazam Kara Mustafa Paşanın Şivekâr Sultan etrafında çevirmek istediği aracı bir müddet sonra meydana çı Kösem Sultan, ermeni kızının, Mustafa paşa ii dan hazır- landığını öğrenmişti Mustafa Paşa, eşinle arası gi açık olan Padişahın gözüne için, Size rla izdivacını teshil etmeğe Sultai leman yeni bir ka- dınla uzun mü cebren tahsile başlamıştı. ükümet erkânı arasında, Sad- razamdan başka, maliye işlerine klı eren bir kimse yoktu. Mustafa Paşa, hazineye valid teminine çalışırken, Kösem Sultanın ken- iş intikam alacağını düüşn- memi (Arkası yarın) Sultanım! “dedi. 22 Eylül 1930 — — | Kadın ruhu Muharriri: Pirre Frondaie lime Çin porileninden mamul bir vazu aldım. u parmak- bu vazonun üstün ber resmetmi Penbe elbeler kâbuslarda gördüğümüz garip hayvanlara binmişler. benim vaz okşadığımı görünce bir çığlık att ikkat! - dedi. - zoyu Sab ime koyun: Aman Ya- bbil Onu maazallah ya NE rirseniz.. Elini: zdeki vazo, öyle alelâde vazo- lardan değildir. Mazinin hatır a canlan- onul Fildişi ele Kolik yelpazenin yanina! Yirmi Gnnetkn nakışlı m in üstün m de AN Teni istical- szliğinek tahammül deyi edi. me vazoyu alya abidane bir © ik biti ye 5 e ye sor. e dam de Klems bir dakika kadar sustu ve daldı. Bakışlarında Bean bir ifade e Geç- ediyor gibiydi. erdi. asmanızda mi r all da meş- hur olmuş bir opera aktörü vi dır; isterim ki, o, bu hikâyeyi okusun. Adı ne? adam de Klems, bu sualime Ga Vek etiği devam etti: kusu tabiri vechile, edidir. bu... Del LK Daldun; serbest zeldim San - Salvador vanmızi kışlık villa'mda oturuyordum: Villa, bir di kafesiydi o Taracasından m geniş GE hem En adalar görliyoru. Malikânemde hem büyük şehirlerin anna ya gibiydim; hem de istediğim vakit Sk ve inzivaya çekilebiliyor- um. Madem şu köşede asılı ve ozamanlarıma âit tablomu Böiyeiainz, duğum! ap mek tevazuuna lüzum yoktu Pe ia çok erkekler, bunun, ban "açıkça söyliyorlardı. a hiç birine yüz Yermiyore dum. Bu rağmen, un arkasında, aşk, ahir ydi şk, bana anlattı ki, böyle naza al yok. Kendime bir âşık duran buluna güzel ol- — Hrime hikâyesi başlıyor, zannederi — Kali bim n boşluğunu hisset- tim. Kesdimn bir sahip bülmağa karar en Hariri icrası kal vE mıştı. beni fazla "endişeye ölen ; esi gibi... yaşlarındaydı. başladığı vakit, gözler ) ki ve eri Kelimi sözlerine : şahit m aamzeçlin .partiyi ması çok muhbtemeldi. Vaz: larımla okşadım. Çok evel dn | emi yaşadım aatt devam eden bir li Hergün, aynı iyaliime geliyorlardı. Müteakiben birbirlerini atlatmak e çalışmalarinı görerek eğleni m. İçlerinden pi beni, ötekile il Thiralmağ a hiç razı olm — Villa'ma ki namzet arasında, bir parça akompanye zaman bahriyeli, sakin, yarali çeviriyordu. larca, bu hâl, & ek hoş ei Sonra, bana öyle geldi ki e lime iyi “dikkat edin) iki biri lüzumsuz. Uzun ii rildi ki, bu ürüyordu. - ğim, fakat ei sezen galip, rakibi ve bir KM abivereyi 3 Ee balin- de dev orduk. Artık ekb ila vi mamen bozulmak üzere idi ki, yoldan, sırtlarınd. yüklerle, bir takım babriyellierin ağ ördü! araçan, önü r. Bunla ar, Çin'den de giyer. satılacak öteberileri » Oyal lanmak için babriye- ileri içeri çağırdık. Denklerini açılar Merak içinde seyre daldık. Bu ipekler, e» porslenler anma ne keşfedece- gimizi henüz bilmiyorduk. Meğer, lm. istikbali içindey! Şayet bu önüme la ydılar bambaşka bir mecra takip ede- cekti. Çin malları ayaklarımız önünde açıldığı sırada, ansızın bir çığlık attı. ipek üzerine sırma işlemeli bir kimono hoşuna gitmişti. Bunu sırtına giydi. le adi . palya- çoluk — hissi kapılmıştı da, tehlikeyi eökmiyorde. bilmiyorum. Sonra, kimonoyu çıkardı. Çığırtkan renkli bir takım kumaşlara bü- Tam bir epi tut- De vari me başladım. Galip a zedin rakibi ira “istihfafla unların satıcılar hayatım mamıştı, Palyaçoluk seyle hala tutmuştu. o Kahkal bile, hoşuma gin alâmeti İzanhedi yordu. Sahnede onu binlerce işi eki sanıyordu galiba... şaklabanlıklarla ş. şarkı örerken. e İardı. Aptal! Artık ondan b ıştım! girme almak ister gibi: “Daha söyliyin, dabalı e Iki yarım saat onu bö- — Rakibi? O mu go çald 1? — Hayı Tahayyülattaydı. Gözümü zabite çevirdiğim zaman, teper ka ybe ettiğimi onda bula- ım sanmi Lâ balaca müt — Rakıbi, Mi epi germi serdini görmüş bir ahareli. Eyi bie angi safhasına Şüphesiz. kei kırkında , Yel oktu, dalmı » Bu adamı da asla bütün Fakat, yüzünde, t izleri vardı. Mavi göz delale ise | an gm Hakikaten de bir gün, geniş karın Yüyai yaşıyordu. | bir gemiye binip ebediyen gitti. Bu, bahriye zabitiydi.. İlmi EEeiEi ayakları da bulunmuş Madam Klems ( sustuğu bir ka bea andı. zaman, Kend endimen “kadın ru- Madam de klems, gülümsiyerek | hunun ne garip tarafları var!,, maziyi “düşündükten sonra devam | dedim. etti: Mütercimi: (Hatice Süreyya) İN GEM

Bu sayıdan diğer sayfalar: