17 Temmuz 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

17 Temmuz 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Akşam 17 Temmuz 1930 Tarihi roman tefrikamız: 102 BİZANSIN SON GÜHLERİ İSTANBUL'UN sonra... © Yazan: iskender Fahreddin Dırahşan, nihayet, Toğan'ı iknaa muvaffak olmuştu: «Seni, be bu felâke' pan a - dedi - fakat, a giderken ds beraber götürmek şartile. “uu Kuzum sekin bana merhamet ediniz..I Onu seviyorum... e li urada yalnız a .I Padişal leyiniz, beni Toğan'a çira; Dırabışan, Teda ın fikrini çel- mek için ne mümkünse yaptı. taraftan “ Toğan'ı tahrik eden uk diğer taraftan da beyaz göğsü turunç gibi top top b Bineği İLME intikam almak çok manasız ve çirkin — hareket olurdu. Oyle ruf olan kahramanlığile nasıl kabili e olabilirdi? it yi pe ve tecavüzden yette bulundurmak için s alantağ bir i iş vardı: İkinci rakibi Gide Yusuf'la mücade- leye girişme! Fakat, Sa zehirlendikt ten bir adamla boğuşmak kolay değildi. Dırahşan so — Ne dar Toğan? « Kafamın içini altüst ettin! Düşünmek hakkım mi? dır... Fakat, iyi dü-, günl Edimede iki günden fazla Bunun sebebini Dırahşan gitmek üzere yerin- — Hünkâr Bizanstan gelen Mi sişten şüphelenmiş... ( İzmini ikarırsa, >> sarayda çevirmesi ihti- anladın? ami benden şerbet a girdiğim zaman ram sk İle Dalin rdu. — İshak paşa da ayni fikirde — Evet... Ve zannederim ki, bu $ fikri Padişaha veren de odur. — Metkim pinti... Yaşına başına bakmıyor da İzmini'den intikam almak için Efendimizi zehirlemege çalışıyor. oğan yumruklarını yerinden fırl: — Ala taşı e o bunağın sıkarak da. Dram, çok sevdiği bu bağ- -anlının - hasta hâ- lin: şm elin ile omücadeleye girişmesini arzu etmiyordu. — Toğan, sana, son bir şözüm var - dedi - Sükünetle dinler misin? a ısın — Nedir bakayım, söyle... — e ği bu iztiraplar- ayetsiz ve tehlikeli silizkeeleleden kurtarmak isti- yorum! Sana yeni bir hayat ve mesut bir emi yolunu göstermek istiyo; — Çabuk söyle, a orası neresi...? — İstanbı n mühim bir şey söy- eril yane! İstanbula, nasıl olsa, gideceği lee 5 kat, olarak, değil mi Tabii... Dırahşan sol Ş eni Toğan” ın omuzuna atarak i — Sözümü ikm. vi pey 'miyorum, oğan! Demek istiyordum ki... korkuyorsi yalnız Dirahşan fikrini EE söyle- mek istemedi ve oturduğu yer- den kalkmak istiyerek: — Hayır.. Hayır - dedi - baş- ka zaman söylerim. Gene kalbi- kırarsın diye) çekiniyorum. Bırak beni, aran oğan o hey içindeydi. Dirahşan' ın e yakaladı: — Bırakmam... söyliyeçeksin! — İstanbul'a seninle birlikte ime iye Toğanl minden beri, bunu söy- m mi istiyordun? - — Ni gidersek, İz senin e çok iyi olacak Toğani yeni iz hayat, yeni bir bir içinde, bütün bu liksyalaz üzüntülerden Fethinden | rinin “yer Rusya cehenneme döndü Dağlardaki karlar ve cumudiyeler sıcaktan eridi Deyli Ekspresin Moskova müthiş bir sıcak dalgası hüküm- fön oluyor. İsi ssa Rusya de cehennem,, tabiriyle tavsif rr bir hale elmişt el Türkistanda hararet gölgede Farenkei 180 dereceye dia mıştır. Hergün sıcaktan yüzlerce insan vefat Sıcakların tesirinden (o yüksek (dağlardaki karlar cumudeyler (o sür'atla erimişti, Bunun neticesi olarak Ceyhun Pie suları birdenbire arttı- ğından yatağından sali ve bir çok Yörleri istilâ etmişti, Amerikada sıcaklar Müttehidei Amerika da fevka- lâde sıcaklar hüküm sürüyor. bolkenlisit 100 dereceyi geçmiştir. Sıcaklardan kurtulmak için her- kes deniz banyolarına EB rar Yüzmek bilen ve bilmiyen hep denize girdiğinden bir çok kazalar eelli yedi taneli dolu yağmıştır. Dolu tane- e leri bir kaç çocuğun ölümün di De riştinede ,üç mi harap olm Hint eli Âsi kabail ingiliz mevzilerini bombardıman Hindistanın Afganistana müca- vir hudut iile, Dn vaziyeti fenalaşı Eri babi kı- mbardıman etmelerinde aliş Maksudi ni İngiliz meva- kiine ederek şiddetle çarpış- mış, karakollarına hücum etmiş — ve İgillerin sabit umba- su tul nı tabrip çare ri a asker- lerini SUSUZ İngiliz bom iyi etrafı dolaşmakta isede aşi iretler efrad lı kiini sahra toplarile bombardıma isti | kurtulacaksın! Hem, bu sihhatin için de çok iyi olack, Toğan! Sen uzun müddet, sükü- nete” ve istirahate muhta içli ol Ş kalktığını unutma! Gerçi, felâket in ii çabuk unutulur. Fal ünde ve ardında gi indir dolaş yeni uçurum- r hazırlanır unları görme- ik ve emminilse ısrar etmek budalalıktan be e şey değil dir. Mademki, Padişah ta senin stanbul da istirabat etmeni arzu ediyor. O halde, e e) den il aşmak lâz To oğan, Denki ellerini avucunun içine — Dırahşan, ye gider- sem her halde, orada, senin gibi beni kalpten seven bir kadına çok ri acım ol akat, dü- şünmiy. ki, Padişahın ödeleriaden birisini Ben seni stanbul'a nasıl götürebilirim? (Mabadi var) Her akşam Kim bilir?... J | bir hikâye l amma... - dedim. - Bu bir nevi Tiraj kla izah ai Fevkalâde çok kokain ve kinin almışsınız.. Sonra, ateşi- riz de vardı. (Nihayet telkin binefsihi.. Yastığının çukurundaki başını “Hayır!,, manasına sa alladı. Soluk yüzüne gömülü gözleri karanlık ve hasta bir ola pırıldıyorlardı. hele... - diye avada, bu buyumalar e 2 yana, dün, ağa çıl ıkası — Ese üstat yn tani il edikadeindi hazır m, mecalsizdim... Fakat kafein, okain... — Tiyatı roya da cebinizde ko- kain götürdünüz mü?... Temsil esnasın ie da kokain aldınız mı ?... — “Evetl,, - manasına gözka- paklarını açıp kapadı. — Yaaa.. Gördünüz mü? na mecburdum. pm tiyatro tepeme yıkılıyo yordum. Şayet Halal alaklsei dim kaldırım üzerine öyle yığıl- mazdım... Fakat kokain bitmişti. — Dinlenin... Uyumağı tecrübe edin. — Elimde değil... Kere kapatır kapatmaz rte ti gördüğüm şekilde karşı! ar , sahneye ediyorsunuz. Hayali hissi, hahiaiinelin'n niçin inkâr etmeli? MR n kendi- sine benziyen bir zat Mak Üstat mışSını; zi Tiyatro inası iyi, aydınlatımış e çi Nibayet, Memi nöbetini Ba şarait dahilinde bir saç gi kika, cinneti muvakkateye uğra- mıştınız... ÖN mi zannediyorsunuz? — Pek tabii.. Nihayet efendim, emaye ve musikinin, eseri- esirleri Fikrinizde ısrar e ediyor- sunuz? Sizin haberiniz yok... O tiyatro piyesini Eni bir ilham içinde yep ve sonra üstadın bunu begenip bestelediği zaman nasıl sevindiğimi İNE ie Benim mısralarım ve onun musi- kisi; Aman yarabbi... Kendisile ancak o zaman tanıştım... Dal sanatkârın bu eseri son eseri old, üayhat? Hattâ onu dinli- meden $ — İhtimal, azizim.. Fakat, bun- Onu göl . İkinci perdenin sonunda gözüme, işti. En hey canlı yeridi... — Sükün bul ii — Böyle yorgan- Hadimiyi Atarak açılıp elin Hadiseyi bana esasen anlattınız. .. Ansızın üstat bana ründü.. Hareketsizdi.. Balmumun- dan mir sapsarı idi. e baktı mı? Evet, değil mi — Bana, beni görmiyen bir ei baktı. albuki, üstat bizzat rare sizi tanırdı... Gördün . Zülmetlere gö- iz... Kendisinden nazar- larımı oçevirememiştim. Nasıl müteessirdi... Nasıl dinli yordu.. on eserini, hayatta olamadığı dinlemeğe muvaffak on eserini nasıl ie du. — Düşünün ki, sözlerini; — Alkış tufanı GEMİLERİ “dışarı çıktı... Yapyalz, süküti, düşün- ci . Bense, onu takip ediyor- a yim vestiyer- p giymek vaktini bile bilin aştıra — İşte, bi yaptığınıza. delilik derler. — Kendisile konuşmak istiyor- dum. Fakat, muhit bir heyecan buna mani oluyordu. Kaçkere dilimin ucuna kadar e nz Üstat! ,, Cesaret eN balıktı geriye uhrevi yüzile, “bana dan (o korkuyordum". arlı da uzak değildi... aim ki... Oraya gidecek... Neteki gidiyordu... — Bu meçhul şahsın o in esi sırf bir tesadüf Ahi Ahl. Buhrana asıl Se geğirdiğimi zannetmi .. Kim BEİ BERE nr kaleli üzerin. yarlandım.. le uyuyun bal di... Nâkeli: (Hatice Süreyya) riii PT. müdüriyetinden İstanbul, Galata, seyyahin, Beyoğlu ve Pangaltı merakizi meya- nesinde molasiketi telgraf nakliyatı ipe olarak grrpemmiiin vaze- dilmiştir. Mün. şartnamesini görme! ekil mia edebilir, Münakasa Temmuzu! günü saat 15 te icra kılınacağından tali eiirtei teminatı muvakkatelerini müteşekkil komsiyona gelsinler. Mr her gün tahrirat 26 ıncı imiş ler yevmi mezkürde */, 7,5 müstashiben Baş müdüriyette İstanbul Mıntakası Sanayi müdürlüğünden: Teşviki sanayi kanunundan istifade eden sınai müesseseler m Teşviki sanayi kanunundan istifade eden sınai n 929 müesseseleri senci maliyesi zarfındaki mo tesbiti için İktisat vekâleti celle alât inden gönderilmekte olan caat e olmak üzere ilân olunur. beyannamelerini mese be boyanmamderi almak üzere İm rai bulunan k beyi ii gi dai terdi eylemeleri tebliğ makamına kaim

Bu sayıdan diğer sayfalar: