18 Tem Tarihi roman tefrikamız:98 İSTANBUL'U Fethinden sonra... Ya; Fâtih, Prenses (Ayda)yı karşısında görün Sultan Mehmet hakikati anlatırken, e Toğanın bir şeyden haberi yoktu. Odasında otururken ün (istanbul ) da geçirdiği neşeli günleri hatırladı: Bi içteki köşkünde, bir sabah (İzmini), çırçıplak yi soyunmuş, kırmızı mermer üstünde raksedi' u.. ğa başladı ızlar etrafını gard — Evvelâ beni dinleyiniz, Pa- — , dişahım! Sonra hakaret mi, tah- an'ı Presi zehirlediğini kir mi,.? ne lâzımsa yaparsınız! iddia etmişi Fâtih, bu esnada Dırahşan'ıda Dırahşan sözüne devam etmek şağırtmıştı. fırsatını bulmuştu. Ayda, saraydan nasıl ve niçin çok manasız bir iddiadır, kaçırıldığını hünkâra uzun uzadıya anlattıki sonra: — Padişahım, dedi, 70$ gibi arslanı Eriyen > kadar ii a sizin namınıza binbir e; “ çeviren ve bütün ölülerle, saray arasındaki hu- mına çalışan bu i öldürmek için cellâtlara teslim eden bu cüret- kârı kellesini o Efendimizden isterim. Padişah Ayda'nın söylediklerini hayret ve sükünetle dinledi. âtih'in ie ve teveccühüne mazhar olan verenli Hasan baba kapının m bekliyordu. çıladığını birer birer anlattı. Yunus bey aleyhinde söz söy- leyenler çoğalmıştı. ırahşan da kollarını göğsüne rak: şahım e yp zehirleyen Yunus riy: Toğan' ın zehirlendiğini tile üm. zan: İskender Fahreddin dedi, Pili 'oğan'ı kurtarmak için, o geçe sabaha kadar çar- pındı, koştu... Ve meseleyi Efen- suretle Vi yogpei — kim etmek ist bile tehlikeli bir idi PİRE şahım! — Bu işde Cafer'in suçu ne..? Aydanın son e mai yoktu. Harem ağ ından atıldığını bu kısa ella el öğreni eği sdü dudakla- rını ısırdı Diye mırıldandı. Dırahşan, Fatihin Okendisine ii Bl ve teveccühü olduğunu ve katiyyen yalan söyle- mediğinden emin bulunduğ bildiği için, Yunus hakkında ne söylemek söyledi: lâzım gelirse hepsini — Cafer ağa, bu hâdisenin iç yüzünü Efendimize arzedeceğini isine söylediği için, bütün bu nayetlerinin mesuliyetini o sadık ere yüklemek ( istemiştir, dedi. ( Mabadi var ) e Bulgar ve türklük Gazetelerin birine sormuşlar: Bulgar hıristiyanlarından dilleri Türkçe olan bir takım halk bu- lunduğu gibi müslüman olup ta türkçe konuşmıyanlar var. Bu na- sıl olmuş? azetenin muharrirleri şu kar- şılıkta O bulunmuşlar: “Bulgarlar hakkında tetebbüatta vE te cevabın bu İyi çok doğru olsa gerek. Bun veten: “Mamafih bu ta noksanımızı ikmale çalışır ve ve belki tatmine muktedir tinde e aş olan bulgarların dillerini unutmuş o olmaların. ndan Bu mutalea hıristiyan bir bulgar ağzından d m | kastin bilmemezlikten gelm veya- hut ta cehal ine © bükmedile bilirdi; çil arların ni k ve mühim biz üslü- man olduğu halde Volga, Boyuna saltanat kurmuş, medeni eserler bırakra'ş ve iğ cenuba inen kolu iv pres arım adasını ri ve Bim ici iel amli Islav- lık içinde kaybetmiş olduğunu itimal hatıra bile getirmek iste- "Halbuki Balkanlara Bulgaris- tandan önce ve ada türk kabileleri o muhtel yi li göç etmişlerdir. Hâlâ Kara lardan kalan Gagavuzlar ve zn iri başka anl açanlar, huris- tiyan olmuş ve lâkin dillerini kap- tırmamış türk artıklarıdır. Bulgaristandaki hi Türk- lüğün hikâyesi bununla çünkü böyle dar hudutlu değik ak bu kadarı ir. Anc gazetenin basmağa çekinmediği bilgisinin Türklük hakkında n. bir e koyu karanlık içinde bulunduğunu gös- el yetişir, sanırım. Şu kadar ki bizzat muterif acı bir delil ile tasvir edilmemiş olsaydı, e 3 lu. e Raif ri iğ M. Fua VERESİYE ilâ 8 ay vade ve 75 kuruş EEE Haftalık Taksitlerle Krem trençk otlar mİ Blö pardesüler Fantazi kostümler ZERRE rme kazal er İİ Viyena Çocuk hiegleri Hazır ve Ismarlama Hb Sir a Li 2 20 xi3 viE ö uğ. b z 3 a v Ci x 5 a e i Mak İ İdam olunan evlât Muhar, Gerges, bir cinayet işlediği için, ertesi sabah idam edilecek. Namuskâr ve fakir iki insan olan anasile babası, evlerinde, azap içindeler. İhtiyar inildedi. Kadın, meğer kocasının a bu: — Şükür, bari esni ken- nada di bibirşeyden haberi yoktur. am Ju meri. ve deydi: in Şeyi kurar- larken, in. çe arsiz filân Mi da mahkümlar i en aye halk da M. Jules, ola içinde gitti, geldi; asabiyet nahoş bir sami — Haberi ( yoki ME - Hem im diy. ile Asiyor musu! sun? Kadın, sustu, Zira, kadınlar kocalarına tat etmeli idiler. Bu, yalnız kanunlarda değil, ihtiyar Mi hüviyetinde de yazılı idi anki... Bir kibrit çakıldı. Erkek, lâm- ne' bayı yakıyor. Amma, neye? Ee için: ocağın üzerinden, bre un resmini Hemen, aldı. anne de, lâmbanın altına geldi. Garip bir haleti ruhiye ile bir- düşürüyor. ei bakıyorlar. Bu fotoğrafın cekildiği günü daha dünmüş gibi hatırlıyorlar. On bir sene! Nedir ki? — — Tasan! Tosun! - diye ağlı- — Kocaman mavi » KELA gözlerine cik a — — Genemi lr İkisi korku ve e içinde melik. Aman yarabbi oğul- larının ei "üni lerdi. OGıgasının beyaz, yumuşak oluğunu söyliyeceklerdi Boynundan bahsedecekler, ei , methedeci eklerdi, <3 yel Milena yaş perdesi, mek- epli” yi görmelerine artık mani ai yor. Bir saat sonra meraklı komşi ar, İ kapıya gelerek Fot üstünde, hakikate eccih.. Zaman zaman, ir. riri: Mâurice Rena , Tal ht: ala bir süküt odayı ilâ i Zaman, gecenin Mibelde; — korkunç ve firari or. Kaldi. ei kere: — Dini merasim ii - dedi. Derken gene süküt, ma- m dery: inde yayıldı. Koridorda biriken 5 mşular, arada sıra ümitsiz çığlıklar işitiyor. Onlar da göğüs geçiriyor- lar ve kadınlar bir ağ sen G doğru, Zira, yarın pazar emi Erkenden işe kalkmak lâzım. Anneyle BE matemi devam Gr adi Söker bam zi luğunu kundu; sezerek sıçradı. Bir mağara ışığı ada emi mişti. İki mum ışığı, bu hâli ie sönükleşti. e gaf koca, a kaybolm küçük oca a biribirlerine sokuldular. wÇel . d recesini “İstid anız reddedildi. Cesareti kaybetmiyin..., Müddei umuminin bu cümlesi kulaklarında uğuldıyor... Çıldıra- ak... Şafak, — Genç ve pür hayat şafak, ime, ye mez uradaki ve... oradaki t teşkil ederek... Şiir aekete başlıyor. Kimbilir nere: > Madam Jules, bir çığlık koparıp Artık, buradan, biri, ebediyen ksilmiştir. — olmazsa bedbahlıktan kurtuldu. ei daha i iyi... Ebedi kürekten daha iyi. Yere iki vaki çömelmiş , başını elleri içine almış, kadın, m surette ei iyi... Evet, evet... Daha Misi ği ia bi e — yığını. Ah! Ölme mi? Şimdi mi ” ie ne işleri Za Mel ıstırap çektiler. Daha- er. Ölüp kı da tulsunlar. minin a uyusunlar. Ihtimal rına da böylelikle kavuşsunlar... Mamafih, bu bahis, aralarında konuşılmıyor. Ve, ansızın... Ne oldu? Erkek neye dogruldu? Kadın neye yerinden kalktı. — Ha lesl... Cesaret... Yaşa esi. şine geç N i çıkar... matem kurdelesi dikeyim... Siyah boyunbağın çekmede... Haydi, işe... Mütercimi » ( Vâ-Nü tarafından tayörve mantolar optan İstanbul'da Emilbaln' de M VARNA PLÂJINI Karadeniz'in en mükemmel plâjıdır. tesisatı en asridir? Mevkii muhteşemdir. NEBATIN Başlıca bakkaliye mağazalarında ni tı "de ' alde Ha Hall e ir” AR ve ŞERİ ulgaristan'da şayanı hay » Me: derecede ucuzdur, Mevsimi tonımuzdağ teşrinievvele kadardır. ZİYARET EDİNİZ Tedavii bilma (haydrotherapeuthigue) sken ve mekülât fiatleri müstesna ları İstanbul Eminönü Köprübaşı No, 15-16 Karakaş elbise mağazasına bu ilânı kesip müracaat ediniz. NAİM VAPURLARI İZMiR POSTASI ADNA 13 üncü PAZ vapuru T Sü gün 6 Galata li hareketle (İzmir)e ve Salı günü İzmirden İstanbula hareket eder, Vapur, badema i arşısında haninda Umumi müracaat o Telefon 1 GÜ beyim, yok amma biriktiriyorum!.. — Şirketimize dahil olmak istiyorsunuz amma sermayeniz var mı?.. k “Akşam,,ın altın piyangosu kuponlarını