payım 5 near ni mi ya- — Evli kadınlara bu suali sor- mayın, tabii sivri... Nükteler Dün bizim Altın piyangomuz çekildi. Yüzlerce okuyanımız oda- mızı şenlendirdi. Bunlar meyanında atik metbuat mensubininden oldu- ie söyleyen hoşsohpet, zarif bir ardı. Ulvi bey ikramiyeleri he 1 — Üç tane beşi bir yerde altın... Zarif zatın sesi duyuldu: — İyi saatte Geli Ulvi bey sordi — Altınları bir kere görmek istemez misiniz? Zarif zat gene cevap verdi: — Biz onları “gördük, Ber gece rüyamızda, “» Konuşuluy: — Bu altı sö ne olacak? — Karınızın, kız kardeşinizin ynuna asarsınız. Zarif zatın sesi duyuluyor: — Benim karım kardeşim yok. — Akraba taallükattan hanım yok mu? — Yok ya, olsa pl alırdın. Üçh Borcunu ödemeyen borçlu yok- tur. Sabırsız ve terbiyesiz ola- caklılar vardır. ai İş adamı, ateli bir adam ol- malıdır. Hiç ol peri evini - 53 talı olmak sr İnsana bazen “yüz bin lira em- —— sleler de, yüz kuruş borç ei e Bir hanım anlatıyordu — Oto mobile * indik Maslak Dİ Sen hemen e sarıldı. Şapkasını kaptim “Ya beni ami yaht şapka- nızı atarım ,, dedim. Sorduk : ver, Borcun beş lira kalsın! emur bir yolcuya sordu: O: sepette ne ? — Tavukları- mın yemi. Aç baka- lım. başını mi — Han ta- elli yemi vardı?.. Öteki soğuk kanlılıkla: kocam gece — kusunda kon — Ehemmi- em yeli bir şey değil. — Malu ma, ben kehdim için ilâç istiyo- rum, kocam sa- yıklarken rahat uyuyamıyorum. ayınıza — aç teker koya- m beyefendi? Beş tane hanımefendi — Ne yaptı? aşk — Sersem herif, beni bıraktı! değil e Musevi dost- larımızın kafese vo insan- olduğunu tancıya gidiyor- lardı. Fe geldiklerizaman Mehmet v alamı dedi, bana yirmi lira borç werir misin? amma ne r: bırakırsın? — Pardösümü. 2 il. Mehmet efendi #ancıya geldiler. Mehmet efendi dur: 2 şu yi mi liranı da par- dösümü wer, dedi. Hayat — Hey gidi yüke m 0? — Ne vbrek — Ne gezi pahalı gelirdi. Dalğ Dostam dok- M. beyli abuk bir ioilor çağırın! — Sen varsın — 5 yahu, unuttumdu! Mantık — Baba ko- yanun dişisine ne derler — Marya — Erkeğine? — Koç — e Deri uzu. — Resme bakarsan gürbüz bir va ik, or. en de o “a iken gene resmine bakarı: Dam e) efendi u. Kızına bir genç pe va efendi sordu: — Hamursuz günü yolda yüz lira bulsan alır e yoksa sahibini arar mısın ibini Snap o amini kızını ver- medi. Bir kac gün sonra başka bir genç talip oldu. Ona da ayni suali sordu. Genç: — Parayı alırım, dedi. Salamon ona da kızını vermedi. Nihayet bir üçüncü genç geldi. Salamon efendi gene sordu: — Mubarek Hamursuz günü yolda yüz lira bulsan sahibini mi ararsın, yoksa parayı alıp cebine mi atarsın? Genç gül; — Buda sual mi? Hele yüz lirayı bir kere bulayım, ne yapa- cağımı o zaman görürsünüz. Salamon kızını bu gence verdi. Lokantada Müşteri : — Fena değil, amma ben bundan çok daha lezzetli yemek edim. — Herhalde bu lokantada değil efendim. Bilmecemiz 1 — Mahallebinin sütünü kes- tirmemek için mahallebi yapma- ei 2 nizde boğulmamak için, ayağı m kesmemelidir. Yüz- yoksa anlamak kabil olmaz. Doğru ballede nlere oçocuk sahifemizin ciddi bilmeçelerine rağbeti tav- iradi telerim hörmetine elbette affe- yun den yun yok dür? derler. oşkun mani Kıvırcık arap Bir elleme e kız Sen vallahi ömürsün, Kac arap kızıl * Sıvırcık arap kızı. * Co eç oldu nerde kaldın? İçime korku saldın. rsız mısın nesin kız? Hı 1 Kalbimi neye çaldın? Öpmesi bir farzolur. Bekle sular kararsın, İri gözleri kara, Maymun gibi maskara; Kaçıyor uzaklara, Kıvırcık arap kızı. Bakındı cakasına, Kırmızı hırkasına... Gel kapı arkasına, Kıvırcık arap ai izl, Boynuma vebal o Yanakların al oldu, Tatlılaştı. baloldu. Gece her yeri sarsın. Seni baştan çıkarmak, O vakıt ben bilirim, ldu. Sen ne işe yararsın. İmset