30 Nisan 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

paylaşamamak yüzünden.. İki genç kız arasında kanlı bir duello oldu, şahitler de işe karıştılar Genç kızlar ve dört şahit ağır surette yaral.ndılar, cümlesinin hayatı tehlikededir bara giderek kendilerile ahbaplığı ileri götürmüştür. yavaş yavaş büyümi Iz! birbirlerinden ayrılmışlar, sonra aralarındaki siman kesi lerdir iş o bununlı gi Dinen. sek şiddetli bir hu- sumete inkılâp etmişi Delikanlıyı şiddetli bir aşkla seven genç kızlar işi daha ileri götürmüşler ve nihayet ikisinden birinin vücudunu ortadan kalk- ması için ela karar vermiş- lerdir. Dolores ve Margarita derhal ikişer şahit bulaarlardır. Şahitler (| birleşerek O duellonun a işlerdir. e Tabancalardaki Okur- şunlar kâmilen bitince iki raki u defa silâhı bra Meksikalı- a n kullandıkları ufak kamalarla Vi etmeğe karar erhal Minus meydana çık- ve duello başlamıştır. Bu Gonzale defa iş kanlı bir şekil taraf Okamalarını tırmağa genç Eş kanlar mıştır. almış, rast gele kızların vücut- akmağa başla- mış! Bu vaziyet in şahitler de heyecana kap birbirleri aleyhinde eu re söylemeğe başlamışlardır. u Okavga az zaman yeni (oduellolara iki genç kız! Margerlta sebep olmuş, şahitler de karşı karşıya a kamalarla vuruş- mağa başlamışlardır. Hadiseyi ei gören şoförler derhal şehre zabıtaya aber vermişlerdir. Zabıta kuvvetleri yetiştiği zaman larla şahitleri ağır yaralı olarak yere serili bir halde bul- uşlardır Altı o yaralının da 7 tahlikededi ir. Kuvv kesi ir mi olmak üzere bir çok otomobil ve tayyare tecrübeleri yapan Almanyalı fabrikatör M. Fritz o a ? gep” > p 2 hesap ve tahmin ediyor. M. Opel saatte 5 mil esaf. t'edebi- Hava fiş: inşasına EUANfakiyet hasıl ola- Sir ye ed fişekle hareket le otörlöbilerin tecrü- belerine de devam ediliyor. Şim- eği Altı saatte devri âlem? Alman tayyare ve otomobil fabrikası raki buna muhakkak nazarile bakıyor dört yüz kilomet- relik sürat temin edileceği ümit unuyor. Mahcuz şehir Şarki Rusinda Arys isminde küçük bir şehir, Meninger ban- kasına olan 750,000 m: takriben cuna mukabil hacz edilmiştir. Tek- mil erâzi, arsalar, rehinler, kâf- banka fesi şimdi tarafından konan haciz altındadır. Şeffaf insan! ayısta Aİmany, ada Dres- hıfzıssıhha en mühim çaları Spalte Holtş eralndan hazırlanan ve insanın vücudunu şeffaf bir halde gösteren nümunelerdir. AMAN Mütareke senelerinde ELE LE GEÇMİYEN . Sofadaki mm içinde bir sivli polis vi seni bekliyor.. dikk Gi sofaya çıktım. a evin sahibi yaşlı ii ermeniy Etrafı ii Boğos efendi karşıma çıl — Siiğ efendi, ne haber.? Dedi, Ev sahibi şaşkın şaşkın yüzüme hakarak: ev sahibi ıktı — Hiç, dedi, bende size geliyordum. — Biraz konuşmak istiyorum. — Ne gibi... — Hele bir oturalım — Konuşacağın şey e çok mühim efendi heyecanını gizle- meğe çalışıyordu. — Buyurun... Dedim. Odama geldik. Boğos efendiye çok emindim. Onun beni ele vermesine imkân e; Iki tencere ederken: “ — Tencere yüzün karal,, “« — Seninki benden karal,, Demiş. Boğos efendi de ayni vaziyetteydi. Bana fenalık yapma- sı, Kendini de ele vermesi demekti. Onun da yüzü benden karaydı... Odamın kapısını açınca, Boğos, yerde yatan Bedia'yı görerek, hayretle bağırdı — Aman Allahım.. bu ne hal? — Senin bir şeyden haberin yok mu? birbirile (o kavga amussuzum.. bir bil- miyorum. Bedia hanım öldü mü? telâşını biraz caali —N sahibinin çehresinden ve bakışlarından manalar çıkarmak istiyordum. — Boğos, dedim, sen benim eski dostumsun! Bana doğru söyle: Bu sabah ben evden çıktık- tan sonra, buraya idi — Hiç kimse... Hiç bir kimse HIRSIZ ÇETESİ Yazan: İskender Fahreddin memuru, sa ahta at et!,, Boğos bu kelimeleri bir tenin kenarına ya; ZMIŞİI ... gelmedi, gelebilir. — Bi benden sonra sokağa çıktı mi paşam! Buraya kim İ — Nek Blpenili? — Bugün akşama kadar evdey- dim. — Tahaf haf! All izahat veriniz.. muş? — Ben de onu sana soracaktım; şimdi geldim.. Bedia'yı odamda baygın bir halde m Boğos'la konuşurken Bedia nın yüzüne biraz sı larını biraz daha oğuşturdum. Boğos'u da ihmal etmiyordum. Neden bilmem? Bu adamdan ihanet görüyormuşum gibi; içimde garip Pir his Me mii Bediayı Klo- sdkmliği kağit ar! Ev sahibinin rengi (mosmor oldu. — Nerden biliyorsun, beyim? asanın üstündeki şişeyi görmiyor musun? Boğos, si ei mua- yene ederek başı — Evet, Ka dei ey m şişenin içinde e Bedia'nın kli üstüne bıraktım Aayağa . Ve gözlerimi iğ Boğos'un göğsünün igin bu komedyayı şim- di kanlı | bir fa le kalbedeceğimi Boğos yanıma sokuldu. Solgözünün ucunu kırparak, Yavaşca, şu kelimeleri, masanın üstünde duran gazetenin kenarına karaladı: — Sofadaki dolabın e — sivil polis memuru sal seni bekliyor... dikkat (Mabadi var) Midilliler arasında yarış e” ee e Bu n boyu aşağı karı Danimarka köpekleri kadardır. adasında küçük, bir nevi at yetişin dır. İngi li çocuklarını “ binmeğe alıştırmak için bu anlarlar getire tirler. Geçen hafta Londrada bu küç ük atlar arasında bir yarış yapılmış, yarış çok heyecanlı olmuştur. Bir çok kimseler bu yarışta bulunmuş* tur. Resmimiz atları koşuya başlarken gösteriyor.