Sabife 6 SİYASİ MESELELER Türk-Rus dostluğu Moskovada çıkan İzvestiya ga- zetesi türk -rus dostluğuna dair mühim bir baş makale neşretmiş- tir. İzvestiya bu baş makalede diyor ki: Ye oldaş Frunzenin Türkiyeyi ziyareti ile Türk - Sovyet müna- sebeti temeli üzerine birinci katın edilmesi başlamıştır. Ondan İt Kirler saralrlr l nn genişlik ve yüksekliği arttıkça artmıştır. Her iki memleket kar- şısında çıkan bütün hailleri yıka- Tak kendi maksatlarına |di yürümeğe devam etmişlerdir. 'ürkiye emperyalist müdahaleyi kâmilen tasfiye etmeğe ve işgal planda bulunan — toprakları ve İstanbulu kurlarmağa — muvaffak istiklâl hakkımı devletlere sürette tanıtmıştır. Memle- ket dahilinde irtica kuvvetlerini ezmiş ve Yoldaş karahanın dedi; gibi, —bir çok aslahat yap- Mıştır ki, bu aslahat” Arabistan öllerinden başlıyarak Afganistan- daki Hinduküş tepelerine kadar olan sahada bülün şark memle- ketlerinde pek canlı akisler bul- muştur. Fasta — Riflilerin — Yemende Zeydilerin Hicazda Vahabilerin, Suriyede Dürzülerin mücadele- leri, İranda Kkaçar — sülâlesinin devrilmesi ve ondan sonra yapılan ıslahat ve Afganistandaki ıslahata geniş bir mikyasta baş- lanılması, işte bütün bu cereyan- lar Anadolu - inkılâbının - parlak nden az küvvet alma- Gazi Mustafa Kemalın rehber: liği altında yörüyen Kahraman Türkiye inkılap kütleleri emper- nüfuzunu — derebeylerini ve şark memleketlerinde yuva kuran kapitalist döküntülerini or- tadan kaldırmıştır. Yoldaş - Frunzenin — Ankarayı ziyaretinden beri tam 8 sene eçmiştir. Ö zamanlara nisbeten Türkiye, artık çok ileriye gitmiştir. Sovyet memleketinin de o günden- beri pek ziyade büyüdüğünden bahsetmeğe bilmem İlüzum vare midır? Türkiye içtimai, siyasi sahalar- da hali inkişaftadır. Bugün Tür- kiyenin temayül ettiği şey müs- takil demokratik bir devlet se- viyesinde sağlamlaşmak, kendisi- nin iktisadiyatını kurmaktır. Şimdi artık Türkiye kendisinin iktisadi istiklâlini tahkim eylemek için çalışmaktağır, O, eskideöberi maruf olan ecnebi kapitalistlere boyun eğmek yolile yürümemekte, belki kendisinin milli iktisadiyatını yaratmak için gayret sarletmek- dir. Bankalarını, ticaretini, deniz Ekalanini v demiryollarını yaratmak yolunda teşebbüslerde ııı'ıhin. Biz eminiz ki, Türkiye bu teşebbüslerinde mu- vaffak olacak ve yakında biz onun iktisadi. Dumlupınarın gö- eğiz. Yeni bir harp İtalyanların Trabhus garbı işgal ettillerinden beri on sekiz sene Eeçhgı balde bu memlekette bitmemiştir. Romadan e göre İtalyanı Fizanı işgal etmek istediğinden yeni bir harp başlamıştır. İtalyan kuvvetleri Sebhayı işgal ettikten sonra buranın cenubunda karargâh kurmuş, arapları Merzuka doğru gürmüştür. Araplara karşı yeni akınlar ya- =ynı. Bu akınlardan bazılarında İyanlar baskın yapmağa mu- Yeffak — olmuşlar isede bazıları giddetli harplere müncer olmuştur. Ezcilmle arapların rüesasından r Ebumnasırın çekildiği Elkebir e giddetli harp olmuştur. Halya bu defa Trablusu kati enrette teskin ederek kâmilen | tan geçilemiyecek bir hal almıştır. kval altma almak niyetindedir. Şimali Italyada şiddetli soguklar başlamıştır. Soğukların tesirile her taraf donduğundan Venedikte ve gair bir çok yerlerde güvercinler yiyecek bulamamağa başlamışlardır. Güvercinler umumiyetle insanlardan kaçtığı halde açlık kendilerine emniyet telkin etmiş ve güvercinler elinde yiyecek bulunanlara yaklaşmağa A paketi tutan bir çocuğu ve etrafını alan güverculeri hbaplığı ileri götürerek omuzuna kadar çıkmışlardır! başlamışlardır. Yukardaki resim elinde bisl gösteriyor. Güvercinler çocukla Monte Karloda yılbaşı gecesi Bll' çok kimseler milyonlar kaybetti, yalnız bir macar bir buçuk saatte iki milyon frank kazandı Monte Karlonun Meşhur. Monte Karlo - gazino- yarda yılbaşı gecesi çok büyük mikyasta kumar oynanmıştır. Sac lli ea sekl Böüm Tület ve bakara salonu kalabalık- Tali denemek ve o gece oynanılan denizden görünüşü ve meşhur gazinonun önü oyunları seyretmek - için Monte Karloya binlerce halk gelmiştir. Rulet salonunda hemen herkes müthiş para kaybetmiştir. Bu para- 'nın yekânu yüzlerce milyonu bul- muştur. Yalnız ismi bilinmiyen bir Macar gece yarısına doğru ufaktan bir az rulet oynamış, fakat talii çok iyi len bir. buçuk saat zarfında iki milyon feank kazanmış ve kalkıp gitmiştir. Bu Macar gazinoya tesadüfen irmiş Ve şimdiye kadar hiç Kumar oynamamış biri imiş. 28 Kânunu: 1930 SPOR Kış koşuları neye yarar? | — Son senelerde bütün spor tehassıslarının, beden - terbiyesi hocalarının ve yüksek profesör- lerin müttefikan kabul ve iddim ettiklerine göre, hiç bir idmancı, takip ettiği şube ne olursa olsun kendisini kış koşularından müs- tagni tutamaz... Bu nokta bize şunu ifade eder ki, atlet, futbolcu, boksör, güreşçi, gülleci, kürekçi, yüzücü, eskrimör, tenisçi, hülâsa her idmancı, kışın koşular yapmayal, takip ettiği sporunda - ilerilemek, vücut ve sıhhatını - kuüvvetlendirmek — için, mecburdur. | — Bu mecburiyet neden? | Profesörler — iddialarını — şöyle | tevsik ediyorlar: “ Spor yapmak- |'tan maksat, iyi bir atlet, mükem- mel bir futbolcu, mahir bir gü- reşçi, emsalsiz bir gülleci olmak- tan ziyade, mükemmel bir insan, tam sihhatli bir adam olmaktır. Bütün spor şubeleri, bu gayeleri ftamim etmek için icat ve tesis edilmiş birer | Vasıta ) dan başka bir şey değildir. Sıhhat için de dima; adele arasında tesis edilmi; kemmel bir âhenkten, çok güzel ve iyi tekemmül etmiş câzip ade- lelerden ziyade vücut makinesinin arıza ve sakatlıklara az tahammülü olan dahili kısmının, bilhassa gögüs kısmının — içinde toplanmış - olan esas makinelerin çok mükemmel bir vaziyette — bulunmaları lâzım- dır. Bu mükemmeliyette ancak tedricen ve tam bir itidal dahi- linde açık hava, temiz hava ko- şuları ile temin edilebilir. Zanetmiyelim”ki, bu Profesör- ler, bu beden işleri. âlimleri iddi- alarimı sirf nazari — bir istinat ettiriyorlar.. - Uzun — ve inlerce , on binlerce İdmancı e yaptıkları makul tecrü- belerle de nazari bilgilerini tev- sik vç takviye ettikten sonra çok küvvetli olarak — münakasa — va tenvir meydanına atılmışlardır. Filhakika gözleri kamaştıracak derecede güzel tekemmül etmiş bir adele kütlesine malik bir vucüt, sıhhat mehegine vurulunca: ekseriya alınan netice insanı sara düşürür ve âdi bir vuçüt ile arada hemen biç bir fark “ve-ya pek az bir fark yağlğe e Tatd Bt o nt şem vucüdün zaif görünen bir vucütten bile daha az İaymet ifade ettiği hayretle görülür. Acaba bu mehenk, bu ölçü nedir? Suali muhakkak meraklıla- rın zihinlerini turmalar. Bu mehenk, Sıiai teneffüsiye yani, ciğerlerin kudreti İstiabiye- sinden ibarettir.. Şu hâlde: bu mübadeleyi yapa- çak Cıhazın kifayeti me kadar fazla olursa onu taşıyan vucüdün sıhhatı da o nispette kıymet kes- beder. İşte bu üeticeye en zevkli ve en eğlenceli ve en neşeli bir su- rette insana temin eden, yegâne spor, koşular ve bilhassa açık ve temiz hava koşuları olduğu içindir. ki bötün dünyanın her köşe ve bucağında her vücüt mütehassısı, müstesnasız - her -sporcuya bunu tavsiye ediyor “ve aklı başında olan her Sporcuda onu kabul ve tatbik ediyor. Demek oluyor ki, kış koşuları insana sıhhat bahşetmek suretile takip ettiği sporda —muvaffak olmasını, yükselmesini temin et- meğe yarıyormuş ... O halde her türk sporcusu, her türk genci bu koşuları asla ihmal etmemeli ve her fırsatta onu ciddi bir şekilde yapmalı, koşmalıdır. Ahmet Fetgeri