27 Teşrinievel 1929 Nihayet karar verildi Hepimiz müşterek zindan cezasına maküm olmuştuk — Kimdi 0? — İsmini bilmiyorum... — Kendisini görsen tanır m- sın?. — Tanırım. Reis beni işaretler — Bu mu? Dedi.. Adam bana bakıp ce- vap verdi: — Bu. — Peki o gece koj maya siz iştirak etme de nasıl oluyor da Cemil efendi- yi tanırsınız?.. — Evelden Kalini bana kendi- .. O gece bana bu efendinih de bizimle beraber ka- çacağını bana haber verdi... — Bu kafile halinde kaçmak şimdiye kadar görülmemiş bir firar şekli.. Böyle 24 kişi bir arada nazarı dikkati celbetmek- ten korkmuyor musunuz? — Korkmasına — korkuyorduk ama... Böyle gidersek her türlü müşkilâta karşı kendimizi kolayca muhafaza / edebileceğimizi umu- yorduk... Mahkeme heyeti ufak bir mü- zakereden sonra kararını tebliğ etti. Hepimiz müşterek zindan ceza- sına mahküm olmuştuk. Bu mü; terek zindan cezasının bir i warsa da mahkümların anca bera- ber kanca beraber olması hep birlikte bulunmasıdır. Bizi de €en alt kat zindanlardan birine kapattılar. Burası gayet vzun bir yerlaltı salonu idi.. He- ir kenara büzi İlk işanlık anı geçtikten sonra Kalini ayağa kalkarak - fransızca bir mutuk söyledi: — Efendiler bizim firarimiz mu- kak bizi birisi müdüre fısıldadı.. Hüseyin cevap verdi. — Doğru... Kalini sözüne devam ediyordu: — Kendini bilmez adamı her halde bulup çıkarmalıyız ... Ve kendisine lâım gelen cezayı ver- meliy Koğuştaki - bütün mahkümlar dile geldi: — Evet evet bulmalıyız.. — Hem kimse o muhakkak cezasını görmeli.. Her halde.. — Her halde... — Gebertmeli müzevi 45— — Hemen bulalım.. Koğuş birbirine karışıyor, her hafadan bir ses çıkıyordu. Biraz sonra müthiş bir fırtına kopacağı muhakkak.. Nihayet olacak - oldu.. - Moris isminde bir mahküm ortaya atıla- rak bağırdı. — Ulan ne olacak sizi ben haber verdim... Ne yapacaksanız yapın da görelim, bakalım. Koğuşta evvelâ bir sessizlik oldu, sonra gene Kalini ayağa kalkarak : — Sen sen ha. Diye bağırdı.. Marsel homurda- na homurdana — Morise doğru ilerliyordu. Moris de ona doğru yaklaşıyor.. hasım bir aralık karşı karşıya gelip durdular. Mar- sel, Morisin yakasına yapıştı ve boğuk bir sesle: — Ulan sen bana baksana... Dedi.. —E... Baktım... Ne olacak..? Bana adı ile sam ile kafa kıran deli Marsel derler... — Kim olursan ol... Bana ne senin kafa kıran oluşun.. | —Senin de kafanı da kırarım.. — Cart efendim, cart... | Marselin gözleri dönmüştü, bir anda: (Mabadi var) — | SiİNEMADA Bugünkü yarınki Ca VE Fi günleri malinesinde muazzam MAKS ve PEPPA pazisli önetist ROGER sevimli seksofon çalgıcısı LiA GREY eksantrik danslar 2 müzikali skeç vaporları BARTIN POSTASI Hilâl »rşikisma Pazartesi Sünü skşamı Sirkeci rıktımından — hareketle Breğli, Zonguldok, Bartın, Amas- | va Kuruca şile, Cide iskelelerine azimet ve avdet edecekt ide y | mürekkep Fenerbahçe atletle- rinin müsabakası Atletizim sahasında ciddi bi yarlık göstermeğe başlayan Fener- bahçe atletizim ekipinin dün Ka- dıköyde rumlarla karşılaşmış ve 68 puvanla birinci gelmiştir. dere- celer şunlardır: 100 metre — Saki “12,, birinci, Bajikis ikinci 200 metre — Saki “24 1-5, | birinci Bajakis ikinci. 400 metre — Sait “5S 1-5, birinci Muhtar Bedi ikinci. 800 metre — Muhtar Bedi 2,12 birinci. Sait ikinı 1500 metre — Ahmet 4,42 3-5 birinci, Muhterem ikinci. 3000 metre — Pamakis 9,50 birinci, Ahmet ikinci. 'üksek atlama — Atmondes 1,53 birinci, Feyyaz ikinci, Uzun atlama — Miçopulos 5,59 birinci Tahsin ikinci. Üç adım atlama — Yorgiyadis 11,74 bi i, Agajidis ikinci. ıkla irtila — Nuri 3 hirinci, Sadri ikinci. Gülle — Burhan 7,79 birinci, Amenidis ikinci, 400 xX 300 x 200 x. 100 bayrak yarışları — Muhtar Bedi, Saitten qubıhço takımı 212 de Kadıköy Sahasınde Fenerbahçe birinci ve üçüne takımları M kulübile - maç Birinci takım 10-1. | kazanmıştır. Taksimde Beşiktaş takımı kendi arasında bir antrenman — yap- mıiştir. Altay takımı, Saharyaya mağlüp oldu | İzmir, 25 — Bir senedenberi İzmir sahasında mağlüp edilmiyen şampiyon Altay, Sakaryaya| üçe iki mağlüp olmuşlur. Altay, en kuvvetli şekilde çıkmış, maç çok | | heyecanlı olmuştur. Altay, ilk go- lünü Sakaryamnın iki gölünden | sonra yapmiştır. Son on dakikada Sakarya on kişi ile oynamış tara- | feyn birer gol yapmıştır. TAMBAZAAME PRENSESİ || Önümüzdeki Çarşamba akşamından itibaren BÜYÜK OPERA SiNEMASINDA Yeni ve fevkalâde bir muvalfakiyet kazanacağı şüphesiz olan LUPEZ VALEZ, âı_v SOZLU ŞARK[LI ve sESLI Zambağı O PER A SİNEMASINDA ) EDUARDO BL XN KO vun son 4 Günü Şimdiye kadar misli EDUARDO BİANKO vun b görmekte olan 1 görmeğe dahil ) âde arjantir Pazarle ıSîSLITRIOı atıncaya kadar güldüren maraf komik ERİK RANDOLF un sizlü flsi ve nihayet SEHER VAKTI f Mesilei VILMA BANKi Girulsinyacağamiz ” *lnç S7 AM iki aat geçirteceklerdir. Maliye vekâletinden: 336 Senesinden 1927 mali senesi nihayetine kadar milli hükümet bütçelerinden matlubu olanlarla ge- rek sakıt hükümetin bütçe emanatı ve âdi emanat hesaplarında mukayyet alacağı bulunanlar, şubat 930 nihayetine kadar arzuhal ile bulundukları ma- hallin en büyük malmemuruna müracaat eylı yetlerindeki matlubat vesikalarını vererek mukal İinde müracaat vesikası almaları lâzımdır. Bu müd- det zartında müracaat etmemiş ve vesika almamış olanların iddia ettikleri alacak 1513 numaralı kanun mucibince katiyen hazine lehine sakıt olacaktır. Şubat 930 nihayetinden sonra hiç bir mazeret kabul edilmediğinden alacak iddiasında bulunanların 930 senesi Martından evel bulundukları mahallin en bü- yük malmemuruna müracaat etmeleri ilân olunur. Nörasteni, zallyet ve Chlorose SIROP DESCHİENS, PARIS KANSIZLIK Benizsizlik. icid' yeğime deva Kati ihya edem Ka muntahip elöba laralından terüp edelmişir. ı ÇAMBAZHANE — PRENSESİ I Balatasaray kluhu'ıde Seyrisefain Trabzon birinci postası: (CUMHURİYET) vapuru Ü 28 teşrinievel pazartesi 12 -de ata rıhtımından e İnebolu Samsun Git Trab- zön Rize Hopaya gidecek ve dönüşte pazar iskelesile Rize Trabzon — Tirebolu Gireson Ordu Ünye Samsan İnebolu Zonguldağa uğrayarak geleceklir. Hareket günü yük kabul olunmaz. Antalya Mersin postası (MAHMÜUTŞEVKET PAŞA)| vapuru bu sefere malısus olmak| üzere 29 teşrinievvel salı 12 de Galata rıhtımından hareket- le İzmir Küllük Bodrum Ra- das Fethiye Antalya Alâiye Mersine gidecek ve dönüşte Sililke Anamsr A 'e Antal- ya Finike Fethiye Bodrum Küllük İzmire uğrayarak ge- lecektir ne dün kongre toplanmış ve yeni idare heyetini şu suretle - intihap Birinci reis: Abidin Daver B. Namık İsmail B. umu - mi kâtip: Eşref Şefik B. muhase- beci: Adil Geray B. veznedar : Arif beyler, Sürmene ilim Merkez — Acentası: — Galata Köprü başında, Beyoğlu 2362. Tet.No33 Şarlak Holmes'in Marilelleri Mütereimi (Vâ-Nü) — Dedi, efendim. Hattâ, icap ederse kullanmak üzere, bana bir de revolver verdi. “Kendini mü- dafaa etl, dedi. — Peki..Havale ettiği bu işleri başaracak olursanız size kaç pa- ra mükâfat verecekti? — İstediği haberleri dosdoğru gütürecek —olursam 200 İngiliz verecekmiş. — Demek “size de bu. para için bu işi yapmağa razı oldu- nuz hal Şarlok Holmes, gözl vird Defikanlıya müthiş müthiş 26Teşrinlevel 829 - Bu işte bir fenalık olduğunu zannetmemiştim ki efendim. Po- lisin bir işi zannetmiştim. — Hah, baht.. Polisin işi: Polisin işi olsaydı, takip ettirecek sivil memurlar yok mıydı ki size havale edeceklerdi?! Hem böyle basit jbir takip işinin ücreti 200 Tagiliz ir? Siz bir cinayet çıracaktırı Delikanlı basını salladı: | Movbray, öyle, sizin zannetti- ğiniz adamlardan değildir. Zabıta | tabibi... Cinayet çıkarmamı ister mi? Bilâkis, cinayet yapılması htemelse onun önüne geçmem — Şarlatanlığı - birak! - diye haykırdı. - Sus. Gelfey, dedi — Doğru! Bu gencin hakkı pek sevimli bir delikanlıdır. Uzun boylu, geniş omuzlu, siyah gözlü ve kavırcık saçlıdır. Hasılı, Edhan kasabasında onu sevmiyen yok- tur. Hele kadınlar, kendisi için , ölür, bayılırlar. Mamafih, yalnız ben zabıta tabibini, bu meziyet- lerine rağmen antıpatik bulurum. Şarlok Holmes, bir düşünceye daldı. Sonra: Sakın zevceniz de — onün üzelliği tesirine kapılmış olmasın? -diye sordu. Genç Hübert, gayrı ağandan kaçırıverdi: — Hem de nasıl tesirinde kalış! Üstat, derhal delikanlıya döndü. — Bildiklerinizi anlatın baka- ihtiyari, | hm! Bu meseleye da'r ne gördü- nüz, ne ittiniz? Genç adam, başını önüne iğdi. Alçak bir sesle: Vük ve yolcs için si i Şube Acentasır Mahmmidiye bkanda (1) mümerolu acentesine AM BOYD ve JETTA KÖNBAL tarafından Hamı ıda. İtsanbul 2740 müracast . Telefon: İstanbul3105 ! — baktı. 2 var, Üstelik gi zabıta tabibimiz. — — Evet, - cevabını ve du. Geffey'in zevcesi Blanche de koltuklardan birine oturmuştu. Geffey, büyük bir alâkayla: » — Ecee? - dedi. — Anlatıyorum, efendim: “Movbray, — kadının - oturduğu koltuğun kol dayıyacak tarafına iliş. Kadına doğru iğildi “Kadın da, gözleri süzülerek, başını yukarı kaldırdı, “Dudaklarını Movbray'in dudak- larma yaklaştırdı. şeyler biliyorum. — Pek enteresan şeyler bilmiş olacaksınız, belli! — Efendim, bundan sekiz*gün eveldi. Zabıta tabibi Movbray, beni, evine çağırmıştı. Bazı ten- bihatta bulunacaktı. Kendisi, Ed- ham kasabasında, mini mini bir | villada oturur. Bahçelerin orta- sında, nefis bir sayfiye.. * Birşey nazarı dikkatimi ceb- anlının beline belti. “Kolunu da, d “Saat, gece, on - birle on iki | doladı. arası idi. Birdenbire alt kat oda- | | “Uzun uzun öpöştüler, üstat! Öpüştükten sonra da, zabıta ta- bibi bu zatın karısını bileğinden yakaladı. Üzeri yastıklarla dolu sedire doğru sürükledi. * Kadın sözde oraya gitmek amma, — can attığı larından sızan ziya nazarı dikka- celbetti. Bu aralığa — gözümü uydurup baktım. “Bir süslü oda, İçinde iki kol- tuk var. Bir de, yastıklarla dolu sedi istemiyordu. belli idi. (Mabadı var) bita tabibi ayakta durüyor-