Bizi tamamiyle kendilerine mal etmişlerdi. Bütün elbisel siyah damgalar vurmuşlar ve başımızdan tırnağımıza kadar her taralımızı ayrı ayrı — Fransızların - söylediği gibi Göyan fena bir yer olsaydı bu balk burada barınabilir miydi ? Diye kendi" kendimi — tesliye ediyordum... — Vapurumuz — biraz daha sahile yanaşınca dikkat et- tim.. Seyircilerin hemca hepsi bayram elbiselerini giymiş çocuk- lar gibi fevkalâde süslü.. Nihayet gardiyanın biri: — Marşi Diye bağırınca — merdivenlere koşuştuk. Burada bizi feci bir hayat beklediğini bildiğimiz halde bir an evel karaya çıkmak isti- yoruz.. Çünkü gemide geçen gün- ler bir cehennem hayatından biç farksızdı. Caddeden — geçerken — ehaliyi adam akıllı kontrol ediyoruz. Habeş yüzlü kadınlar.. Başla- mında/ sarı, mavi, — yeşil, lâcivert, turuncu, mor sargılar.. Hepsi de çiçek renginde göz alıcı elbiseler giymişler.. Erkekler de habeş Evler bir iki katlışahşap ve pan- curlu.. Her yerde hindistan cevizi ağaçları nazarı dikkati celbedi- ordu. ÖÜ Büşi a7 Bayn lll ve koğuşlara taksim ettiler. Bura- da, fransız hapisanelerinde - oldu- gu gibi konuşmak, cıgara içmek mu değildi. Herkes istediği gibi bağırıp çağırıyor, dans ediyordu... Benim sinirlerim fena halde bozülmüştü. — Koğuşun — kenarın- daki tahta — sedirlerden - birine. uzandım.. Mütemadiyen — devam Sikiellinakinz İşer ı sehejelir sevinçlerine bakarak — ağlamağa başladım.. Niçin ağladığımı ken- de bilmiyorum, her halde sinirlerim çok bitkiz Eski mahkümlar bize izzet ve ikram etmeğe başladılar, geti dikleri yerli meyvalarla koğuşla- zi Cadeta bir yemiş sergisi haline suktular. Burada yemekler çok tena idi, Öğleyin bize et — suyundan başka her şeye benzeyen bir parça Oscak a ile pek az ekmek verdiler. Akşam da 25 santım Kütrelik pirinç lapası.. Gece olunca mahkümlar hep bir | areya toplandılar, bunların hali görülecek şeydi. ve kulaktan ku- Tağo fısılılar başladı: — Burada durmak hiç doğru değil.. — Ya ne yapmalı?. — Kaçmalıyız. kaçmalı . — Nereye kaçacağız . Nereye olacak.. Sen Lorenin Holanda müstem- Bir kere buradan tam karşısına lekesi 18 Eytli 1928 D 9 AMERİKALI — Valileri Aşkı Meharcitt D Könükl erkavitsay (Va-Nün Bütün bunları almak için Rod- iğo, elinde mevcut parayı sarf mecburiyetindeydi: Fakat , önün- de, iki ay daha vardı. İki ay zarfında kulübe yapabilecek ka- dar para toplamak kabildi Binaenaleyh , —ertesi ” günden, İibaren, yeni kuracağı kulübeyi yapmak üzere, anasınn kulübesi yanındaki —ar temizlemeğe başladı. * Bu müddet zarfındı ne yaptı?,, diyeceksiniz! Hiçi Kemaf ssabık, “Karlos Cungül larda muayene ederek başımı: kulaklarımızı da ölçmüşleri çıkıp da kapagı oraya altın m artık ondan ötesi kolay.. — Dediğin iyi ama Holanda- hlar fransız mabkümlarını y: ladıkları gene - Güyana ©Ö zaman sordum: — Peki Holandalılar ecnebi | mahkümları ne yapıyorlar. mahküm burnunu — kaşıdı yüzünü buruşturarak cevap ver — Keşke ben de ecnebi olsay dım.. Onları Holandallar yakala- dıkları zaman — İransızlara — iade / etmiyorlar.. — Yaaal. Aklıma firarı koymuştum, lâkin ertesi günü Mısırlı Mehmet Emi isminde, beni görmek üzere ge- len arkadaşım bu hususta bana | mükemmel izahat verdi. Emini ansadaki tevkifhanede lamımış M. Emin an asıl türk olup M sırda tavattın - etmişti. Amuca | zadesini katletmekle —on sene reğe mahküm -edilmişti. — Bu- raya benden — bir. sene evel gönderilmiştir. O gün bilhassa Türkleri görmek — için - gelmiş olan Eminden oranın ahvaline dair izahat istedim. Bana şu cevabi verdi: — Acele etme, Şimdiye kadar, karşı yakaya — firar — edenler kâmilen Holanda hükümeli tara- fından yakalanarak iade edildiler. Burada ölmeğe mahkümuz. Her gün Holanda hükümeti tarafından yakalananlar buraya gönderilir. Bu izahattan sonra bize diği hediyeleri buakap gitti. 'rtesi gün bizi torbalarımızla koğuştan — çıkardılar. — Münferit cezalılara malısus deponun önüne getirdiler. Kayit “ muamelesinden sonra ellerimize birer numara verdiler.. Ve bütün elbise ve çamaşırlarımızı — siyah ve - sabit ürekkeple numraladılar. (arkası yarın) MA JİiK Sinemasının 1929 - 1930 sinema mevsimini Yarın akşam cazip ve sevimli LORA LA PLANTE min temsili LORA ve ŞOFÖRÜ filmi ile küşat edeceğini unutmaymız .. Zayi Askeri vesikamı zayi ettim ye- nisini çıkaracağım. Eskisinin hük- | mü yoktur. Bedros Tüşçiyan | dolaşmakta devam etti. — | kaç gün sonra, oralardan | geçtiği sırada, Rakita, Rudrigo'- 'nun calışmakta bulunduğunu gör- dü. Kulübe için tugla hazırlamakta Pek çok tuğlaya ihtiyacı vardı. Zira, arşınım geniş almıştı: Kulü: beyi büyük yapacaktı. Çifter çif- ter çocukları doğacağım ümit ediyordu. Bu çocuklar için de yeri şimdiden hazırlamak lâzım | değil miydi? Hem, işleri yakında genişliyecek ve Rodrigo zengin- | leşecekti. Zenginlerin evleri bü- yük olur. Karlos, bu esnada ne yapıyordu? Hiçl Cungullarda — dolaşıyor; — şarkı söyliyordu. Pakita, onun, hazin hazin güfte ve bestelerle inildediğini işitmekte Bu sözleri işitince gayri ihtiyari | | Şehrin yeni dairelere - tefril | tanbul ve yüreği kan ağlamakta idi. Asıl W yapmıya sarfediyordu. muhtemeldir Vilâyetle Emanetin tevhidi için teşkil olunan büyük komisı şembe günü İstanbul ikinci içtimamı aktedecektir. defaki içtimaa Vali vekili ve şeh> miniMuhiddin B. riyaset edecekti iyetle Emanet tevhit edilirse İstanbolun hududu büyüyecektir. Halbuki İstanbulun şimdiki hudu- du bile büyük gürünmektedir. Bunun için ne şekilde bir idare yapılması yarınki içtimada görü- şülecektir. Şehrin yeni bir daire taksimatma tabi tutulması muhte- meldir. | * İktisat “müsteşarı — gitti — | İktisat vekâleti müsteşarı İhsan sine hareket etmiştir. * Emniyeti umumiye mü: Emniyeli umumiye müdüri misi Rifat beyin başka vazifeye tayini ile yerine Mardin valisi Tevfik Hadi beyin getirilmesi söy- leniyorsa da doğru olup olmadığı henüz anlaşılamamıştır. * Bu sene gıdasız çocuklara yemek verilecek — Gıdasız ço- cuklara muavenet heyeti bu sene ilk mekteplerde 6,000 - çocuğa yiyecek tevzi edecektir. Heyetin elinde şimdilik 9,000 lira vardır. Beşer bin lira da cemiyeti bele- diye ve meclis umumü vilâyet tarafından verilecektir. l * Merkez kumandanı — İs- merkez — kumandanlığına tayin edilen miralay Rahmi bey düm Ankaradan şelirimize gelmi; ve yeni vazifesine başlamıştır. * Türk - Romen imahkemesi tasfiye edilecek — Romen hükü- meti temmuz — ayından — itibaren Türk - Romen mahkemesi / için masarifi müşterekeye iştirak ede- miyeceğini bildirmiştir. Bu mah- kemenin tasfiyesini istemek demek olduğundan — yakında — tasfiyeye başlanacaktır. Pek yakında ALHAMRA SİNEMASINDA Görecek ve işiteceksiniz. kan ağlamasının sebebi, Karlos'un niçin hâlâ şarkı söyleyip de iş görmediği idi. Genç kız, küçük kardeşin, bazan ağaçlar arasında bir gölge gibi geçip - gitt görüyordu. Ve, onunn, kendi- sini, nasıl büyük bir aşkla sevdiğini anlıyordu. Anlıyordu Karlos, onu, kendisine karı diye almak için ölüp bitiyordu. Fakat, nasıl oluyordu. da, bu emelini | meydana getirmek maksadile, hiç gayret sarfetmiyordu. Bari, ağa- | beyisinden azıcık örnek alsaydı... | Aradan, - koskocaman - bir ay | geçli. Rodrigo'nun kulübesi, bit- miş gibi bir şeydi. Yalnız, damını yerine koymak kalıyordu. Büyük erkek kardeş, şimdi, pa- zara, mutattan evel gidiyor; ve €eve, mutattan sonra dönüyordu. Her boş dakikasını — kulübesini ELHAMRA sinemasında gösterilecek olan ASi KAHRAMAN Sekiz kısımlık yeni ve harikulâde filmin mümessili FRED TOMSONUN beyaz atı SİLVER KİNGİN şayanı hayret oyunu bütün temaşakâranın sürekli alkışlariyle karşılanacaktır. Bu filim Eskişehirde Sizin sinemada gösterilecektir. YENİ TARZAN Meşhuru âlem romanın tekmil safahatını irae eden yeni ve bu büyük filimgünden itibarem ALISAZARDA Devlet Demir yolları ve Limanları Umumi idaresinden: Kayseri istasyon ve atelyesi su tesisatı malzemesi Kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Mümakasa 19 teşrinievel 29 cumartesi günü saat 16 da Ankarada Devlet Demir yolları idaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve “muvakkat teminatlarını aynı günde saat 15,30 a kadar Umumi müdürlük kale- mine vermeleri lüzundır. Talipler münakasa şartnamelerini on lira mukabilinde Ankarada, malzeme dairesinden, İstanbulda edebilirler. akşani Haydarpaşa mağazasından tedarik İstanbul Deniz ticareti Müdürlüğünden: benzin kapalı zarf usulile Müdüriyetimizce yirmi ilâ otuz beş ton münakasa ile satın ahnacaktır. Vermek isteyenlerin her biri teklifna- mesini havi ve üzrinde ismi yazılmış ve mühürlenmiş bir zarf ile 682 lira 50 kuruş teminalı muvakkateye ait malsandığı makbuz ilmühabe- rini ve ya bükümetçe muteber bir banka kefaletnamesini muhtevi diğer bir zarfı birincisi ikincisinin içinde olduğu halde yevm ve vakti münakasa 10 Teşrinievel 929 Perşembe günü saat on beşte mü yete vermeleri ve her gün müdüriyel idare şubesinde şartnamenin süreti müsaddakasmı almaları ikinci defa olarak ilân olunur. Yartlı Terşorle akşamından İt karan dekar açılacak ©an ASRİ sinema |. Şirausun ZİGEVNERBARON Bu akşam Melek Sinemasında Mevsivin ikinci programı olarak gösterilecek olan büyük bir aşk macerası ve tiyatro ha- yatını tasvir eden SERSERİ PRENS RUS DİLBERİ || Böyük Ymzaneenlı filimi irac eğ - Filimin mümessilesi vektir. Mümessilleri LİA MARA., ESTER RALSTON'un : YN Fan GSSON d, W DYi Emsalsiz oyununu, zengin tı Fümn müsike parçaları Macatro WHtetlerini çılgın lüks haya'ını EMİŞ Tarafından adapte edilmiştir. D Ümeğe mutlaka şitap etmelisi Ter perşemde akşam mectam tembota İ Ünaveten: KAİN VALDE balık avlayon ZaVUL gölünçlü komedi. a Ti “Samsunda Samsnn Teşekkür Ailemizin kıme' ü İbrahim paşanın vefatından mütevellit âlâ- ammuza bizzat iştirak eden ve ge- vek mekup ve telgraf tesliyet lüt- fünde bulunad — zevatı kirama €n samimi teşekküratımızın iblâ- hına gazetenizin tavassutunu rica eyleriz efendim? Oğlu — Oğlu Kızı Refikası Seyfeddin Amir Beria Dürsaf Zaman zaman, Karlos'un da, harikulâdelikler gösterdiği vakidi. Gerek çarşıda, gerek Gungul'lar. da mucizeler gösteriyordu. Sintmasında yösterilecektir müdürlüğünde: müktezi — yirmi top Kefenlik münakasası kapalı zarf usuliyle 15 Teşrinievel 929 tarihinde icra ve teklif zarfları saat on dörtte açılacaktır. Talip- lcrin yüzde yedi bçuk teminat akçeleriyle Darülacezeye — müra- caatları. Darül'aceze Darülacezeye 1 onun, aşka müstehak bulunma: ı dığına, artık emindi. Şarkı ve İ ikâye ile ne ev geçindi âile kurulup çocuk yetiştirildi ne Hattâ, birgün, on beş papaganı | — Vadenin bitmesine iki hafta birden yakaladı. Bir seferinde | kala, Rodrigo, yolda, pakita'ya de, pazara dört maymuh getirdi. | "ASt geldi. ——— y Böyle — günlerde, — Pakita'nın | | — K';_ a “s'"' t n ';': 4 Pöreteii erer e8 lerşey hazırdır. Sana vadettiğim iayan » yekti - Küldü , | VORÜK KU DU dzhkınh..' bu MEPSĞğ GeE bunlardan maada, anneme bir eden günler zarfında , pazara | Öi n Kardea e basmadan devim ödecel yürde , gene ; Ür: | eiiider Tef Düğünümüze hayyülâtına — dalar ; © — orman | 50 pezos sarfedeceğim. Cebimize, | senin, bu orman benim, - dolaşır — ihtiyat parası olarak da 100 pezos —— ha dolaşırdı. — Tüttuğu — kuşları | kalacak. (| okşar, maymum yavrularını sever; komşu - çocuklarını Rodrigo, hakikaten hayat ada- oyualır; — ve, | mi olduğunu her bareketi ile ist biriktirdiği - paraların bir kısmı | bat ediyordu. Hem> şimdiki ailes — ile, onlara şeker alırdı. hem de müstakbel ailesini Rodrigo, kulübesine pencere | düşünüyordu. takıyordu. Pakita, gün geçtikçe, ona büsbütün yaklaşıyordu. Kar- los'tan adam çıkmıyacağına, ve, Ahi bu Rodrigo'da olan mezi: yetlerin yarısı, sade yarışı Karlos' olsaydı. (Mabadi var )