Sahife 6 Sahife 4 16 Eylül 1929 Bunların hepsini giyindim. Bu tevkiihanede müteaddit atelyeler vardı. Her kes bir atelyede çalı- şıyordu. — Demirci — atelyelerinde mütcaddit ocaklar göze çarpıyar du. Her ocakta iki mahküm kan ter içinde çalışıyordu. Kimi de- mirden bir karyola, kimi bir bü yük merdiven, kimi bir iskara yapıyordu. - Yukarıki ise kâğât üzerine çalışılıyordu. Tevkifhanede makinelerin gü- rültüsünden — konuşmanın imkânı yoktu, işaretle anlaşıyorduk.. Akşam... Saal tam beş... Talil çam çaldı. —İşi paydos . ettik... İkişer ikişer tabur olarak yemek- haneye indik. Sofrada içmek. için bir yudum su bile yaktu. Tasfiye edilmiş bir takım nebat ve çiçek osularını içiyorduk.. Bir türlü ala- franga yemeklere alışamıyordum. İşte yediklerimiz: Kara lahna, atelyelerde bavuç, çorba ve gayet tuhaf pişmiş patates. Yemeklinecde bir saal kadar kaldık.. bu müddet zarfında her- kes tevkifhane tarafından verilen kitapları kendi kendine okuyordu. Burada da hiç kimse konuşmu- yordu.. Ertesi gün beni çantacılık atelye- sine verdiler. Bu atelyede 15-20 ma- kine vardı. Bundan başka tevkif- hanede matbazcılk, - Lutuculuk, terzilik, çantacılık, korsacılık, ma- rangozluk, oymacılık, sandalyacı- hık, demircilik atelyaları mevcutlur. Hapishaneye giren bir malıküm | çıkıncaya kadar Ler halde bu sanatlardan birini öğrenir. M puslar ekmcllkrini, yemeklerini Pişirirler , Lastalarına, kendileri Laberlar. messileri ve çıkar- dıkları işe göre yemek ve şarap verirler... Ben bunu — öğrendikten sonra ustanza yavaş sesle kula- ğama fısıldadığı izahatı can kula- & ile dinlemeğe başladım. » Üç gün sonra çanta yapmağı ögrenmiştim. Ve güzel Lir çanta yaparak atelye uüdirine götürdü müdir bu cidden güzel çantayı alarak beniz — Brava Türk! Diye tahdır etti. O günden eg ak | kişilik bir sonra tek başına bir tezgâhta | çalışmağa başladım. Ben bilhassa | ince işlerde muvaffak oluyordum. | Bunun için usta başı bana hususi -| siparişleri veriyordu. Günde ga- yet nefis üç çanta yapabiliyor- dum.. Bir gün usta başı yanıma yaklaştı ve : — Bundan sonra 4 çanta ya- pacaksın, gündeliğini ona göre tanzim ettik... Dedi.. Lakin güngde 4 çanta çıkarmağa imkân yoktu. İki gün sonra beni tek kişilik odalardan birine kapattılar. Ertesi günü basmacık, yalın 15 Eylü! 1928 3Nor 6 | AMERİKALI | Talklerin Askı Müharririz Xalencimi © Kontasl Berkovitsliy 4X ileri sürmiyor; onunla öğünmiyor- du; fakat, Pakita, iki kardeş ara- sında doğan düşmanca hissin far- kındaydı. Bunun sebebini anlıyor- du. Ve, içten içe gururlamıyordu tabiati, onun - tesi Düşünüyordu ki, Karlos, şayet ağabeysi gibi usta' bir. esnaf olursa, diğer meziyetleri de ilâve olununca, daha ziyade şayanı arzu bir koca halini alacaktı. Zira, Panama civarındaki cungullarda, her yıl, sürekli yağmur mevsim- | leri vardır . ayak mahkeme huzuruna çıkarıldım Mahkeme reisi bana: — Siz ğünde dört sepet yapa- bilecek iktidarı haizken 3 sepet yapıyormuşsunuz... Temiz iş çıkar- dığım için sizin iki günde 7 sepet yapmamıza karar verdik.. Haydı bakalım ikinci kere buraya gel- meyin.. Sonra yer altı zindanını boylarsınız - haaa.. — Dedi.. Ben ayda iki mektup — yazabilmek salâhiyetini - baiz — olmak daha altı ay beklemek mecburi- yetinde idim.. Sıra numaram en geride olduğu için mektuplarımı hapishane — sansöründen almak için aylardan berei bel idi. ağızdan ağıza bir rivayet dalaşmağa başladı — Kürek mahkumlarını kâmi- len Güyana sevkedilecekler... Bu haber doğru çıktı. Üç gün sonra mahkümlar arasından 16 kafile ayırdılar. Bu kafileye ben de dahildim. O gün bizi giydirdiler, seyyar — gardi- graalira tedim cttleş, Bisi Bonci istasyonundan Tocalı mabpus va- gonlarına bindirdiler. Bu locaların gün feci bir seyahat içinde ettik. farkası yarın) ELEKTDİK İmlm F V EUEBüU MELEK sinzmasının RUS Dilberi Mümessilesi dilber ESTER RALSTON ELHAMRAda meşhur yıldız. KLARA BOV KIZIL SAÇLAR nam çok eğlenceli ve neşeli filimde bütün seyircileri teshir etmektedir. Takıl yaaralar Mitürlüğünder: Akşam gazetesinin 12/9/929 ta- rih ve (3921) numaralı nushasın- da medyun Salih ağaya vaki olan son tebligatın müddeti sekiz gün olduğu halde sehven yirmi gün yazılmış - olduğundan müddetin 11/9/929 tarihinden iti- baren sekiz gün olduğu tashihen ilân olunur. ASİ Kır eğlencesi İstanbul mebusu ve halk fırkası müfettişi Hakkı Şinasi paşanın himayelerinde 19 eylül perşembe akşamı Fenerbahçe'de “Belvü,, öteli bahçesinde Moda deniz kulübü menfaatına kır eğlecesi mükemmel cazbant, zengin kı Darülbedayi — artistlerinden yon Hazim bey tarafından karagöz. Piyango müdürlüğünden: Pmmu- nesi mevcut piyango afişleriz yazıkıla mal büp MA den U0000) adet mübayaa edileceğinden itaya talip olacakların pey akçeleri ile birlikte 19/9/929 tnrih Perşembe günü saat 14 te Piyango müdür- üğünde müteşekkil tayyare ce- miyeti mübayaat — komisyonuna müracaatları ilân olunur. atika İstanbul asarı Müzeleri Müdiriyetinden: Müzeler ldaresinde yaptırılacak damirat keşf ve şartnamesiçmuci- bince 25/9/1929 Çarşamba günü saat Ilde kapalı zarf usulile iha- le edilecektir. Talip olanların şe- raiti ögrenmek ve tamir edilecek yerleri görmek üzere Müze mima- GÜNLER KISALIYOR Günler kısalıyor, elektrik tenviratı tesisatınızı muayene ettirmek için düşünmeyiniz ve bu muayene ile en iyi randöman temin eden yeni usüllerden istifade ediniz. SİR ?ı KAHRAMAN FRED TOMSON SİLVER KİNG namındaki muhteşem atına rakiben ELHAMRA sinemasına doğru koş- Maktadır. iLAN Istanbul Tramvay Şirketi bilet- çilik vezaifesi için talip aramak- tadır. Bu vazifeye talip olanlar Cuma ve Pazar günlerinden mada her gün sabahleyin saat 9 ile 12 ara- sında ve akşamları saat 15 ile 18 arasında Galatada Hayneman ha- nında Şirketin Hareket kalemi: müracaat edebilirler. Biletçi olmak isteyenler atideki şartları haiz bulunmalıdırlar: 1— Türkiyes tabaasından ol- yirmiden fazla ve 40 dan aşağı bulunmak. 3 — Askerlik vesikası yolunda olmak. 4 — Yeni barfler ile okuyup yazabilmek ve hesaptan imtihan tibbi muayene netice: bulunduğu tebeyyün eylemek. 'Tma müracaat nat veteklif mektuplarını da Mi ler mübayaa komisyonu riyas ne vermeleri İâzımdır. RKETİ | Bütün tenvirat mühendislerini ve fen memurlarını emrinize amade tutmaktadır. MECCANEN Tarafınızdan vaki olacak talep üzerine en son model aletle Bu münasebetle alâtı beytiyenizin de muayenesini temin edel huzurunuzda- amik bir muayene icra edilir. Meccanen diğerleri Mal olduğu fiatla icra edi SATİE Tesisatı elektrikiye Türk Anonim Şirketi Her şeyi veresiye satar ve tesisat yapar Elektrik evi, Beyazit, İstanbul. Metro Han, Tünel meydanı, Beyoğlu tecrübesiyle irsiniz. Küçük tamirat aylarca kulübede oturmak, dışarı çıkmamak lâzımgelir. Geceler, öyle uzundur ki .. İnsanın kocası, eğer, Karlos gibi güzel şarkı söylemesini, hikâye anlatmasını bilirse ne mutlu! Rodrigo'da, da, Pakita'nın ho- şuna giden pek çok cihetler var- dı; Erkekçe tavırlarını ve cesare- tini beğeniyordu. Lâkin, Karlos, daha ziyade meşrebince idi. Yan: larında yürüdüğü —sırada, iki de meziyetlerini tarttı. Kulübeye yaklaşınca, iki kardeş durdülar. Rodirgo, —Ki evde kalacağına emin, Pakit'ayla beraber ilerledi. Genc: — Buenos nocesi - dedi; bir Glaha — çarşıya ne — zaman gideceğini sordu. — Bakalım. Bu “bakalım,, ın, manasını, deli- Bu mevsimlerde , | kanlı, beğenemedi. Kız, belki ir ay sonra niyetinde idi demek! Akşam yemeğinde, iki kardeş, ağızlarını açarak, birbirlerine tek kelime söylemediler. Yemekten sonra, Karlos. küçük kardeşlarile şakalaştı ve maymun taklidi yaptı Rodirgo ise, çıktı. Bir dakika sonra, kalın bir kü- tük üzerine vuran bıçak darbeleri işitildi. Podrigo, avluda, ay ışı- ğgında, kütüğe nişan alarak bıçak saplıyordu. Hiddetlendiği zama: lar, daima böyle yapardı Annesi, karlos'a; — Akabaple dE 40 9di b züm? - Diye sordu. — Niçin hiddetlendiğini bilsey- dim, belki, ben de hiddetlenir- gelmek kulübeden dışarı tiyar kadın, sevki - tal anlamıştı ki, iki kardeş arasında, behemehal, nahoş bir vaka geç miş... — Karlos! - dedi. sana dargın! Sen, suz birşey yaptın — guen sabe ? (1) - İhtimal ki, bugün iyi ticaret ettiğim için ve ona yakın para kazandığım . için bana kızmıştır. Ben ne zaman iyi alış veriş edemessen bana kızar Amma, şimdi ertik, iyi işadamı olmağa — başladığımı zaman da gösteriyor Zadrigo, ertesi pazara, yalnız başına gitti: Pakita da, karlos da yoktular, Halbuki, genç kızı, o gün, pazarda görmeği öyle - istiyordu ki.. Ne derece cerbezeli - ve istidatlı olduğunu bir kere daha isbat edecekti. Misli menendi bulunmaz kabiliyeti ortaya çıkacaktı. DT Ağabeyin galiba, uygun- Yağmur yağı tekmil esnaf mallarını ığı için, alarak bir tarafa sıyışmış; çarşı pazar dağılmıştı; kimse ticaret edememişti. O ise bir kolayını bularak, Amerikalılı rın gemisine girmiş ve herseferkin- den sekiz dokuz misliye mal sat- mıştı. Böyle muvaffakıyetli günler, 'nadir midir, nadirdir: Eve, on beş dolarla dönmüştü. Anası: — Karlos nerede? - diye sordu. Cungul lardadır, — nerede olacak? Gelirken şarkı söylediğini duydüm. Za Aradan bir hafta geçtikten sonrağ Rodrigo, gene Pakita ile buluştu. Azıcık tezelzüle uğrıyan dostluk- larını tazelediler. Ö gün, Karlos, gene çarşıda yoktu. Bu sebeple- dir ki, Rodrigo, kendisini gayet, gönlüferah hissetti. Akşam üstü eve döndükleri zaman, delikanlı.' (Mabadi var)