Akşam Sahife 6 Ğ Tefrika numarası: 103 M ABDÜLHAMİT VE AFRODİT BEPİLETEEARRRRİRTTTİRREEZ TT yazan: İskender Fahreddin «Bana Fehim paşa derler... Ha.ydi! sa.îıl bakayim boynuma! Bak ne, güzel göksün var! görüyorsun ki seni seviyorum... beni | red etme.. sonra pişman olursun...!!!» Fehim paşa kamçısını sallayarı mağa başlı Ayni günde Fehim paşanın evinde neler oluyordu..? e Allah aşkın: artık vurma paşaml Günahtır... hiç in- safın yok mu? Bak, bembeyaz vücu- 'dum dayaktan ne — Ahhh... — Ne bağrıyorsun? Yerit.! — Vurmayın... Ahhi — Vuracağım. — Günahtır — Günah mı? hah hah hah...! Al bir daha... madamki o pembe beyaz — vücudunu —bana — öp- türmiyorsun.. seni — öldürünceye kadar, imana - getirinceye kadar döveceğim.. Bak, kamçımın sesi ne güzel çıkıyor.. al bir daha.! Şurrak... Şırrrak.. — Allah aşkına artık vurma! biç insafın yok mu? Bak, bem- beyaz vücudum dayaktan ne ha- le geldi.. Benim gibi namuslu bir aile kızma bu derece işkence ya- pilir mi? Fehim paşa kudurmuş bir hay- van — gibi, kızın üzerine Baldırdı, — SS * — Kız bırak beni, şu pembe, tombul kollarından bir defacık öpeyiml sen gene namuslu bir Sile kızı oladur..! Beni çıldırta- caksın... şimdiye kadar benim slimden senin gibi yüzlerce âile kızı geçti. hiç biri senin gibi aksilik yapmadlı... : Fehim paşa Ruhsarın kolundan çekti. — Kız seni fena — yaparım? vücudun tanınmıyacak bir hale girer.. sonra pişman olursun, kendi haline sen de acırsın, fakat “Fişten geçer... Sen galiba be- nim kim olduğumu öğrenmek iste- miyorsun! Bana Fehim paşa der- der.. anladın mı? Ben istediğim adamın azrail gibi canmı alırım.. Kimse benden hesabını sormaz. Benim işlerime Padişah bile ka- .. anlıyor musun? Rühsarın bitgin vücudunu ku- Devlet Demiryolları ve Limanları Rühsarı dövmeğe ve korküt- «Bana teslim olmazsan, anneni ve kardeşini de getirir gözünün önünde bin türlü işkence yaparım..> diyordu. caklıyaral ” — Haydi, birak şü aksi şöyle sarıl bakayım boynumal | görüyorsun ki seni seviyorum.. | seni, Fehim paşanın sevmesi, senin için büyük bir şereftir. Çünki ben | herkesi sevmem.. ve hayatımda | ancak beş on kadın sevebildim.. | İşte sen sonuncusun.. ne mutlu sana, benim gibi nüfuz ve kudret sahibi bir adam seni seviyor! Sarık. sarıl bakayım boynuma.. Bak ne güzel gerdanın var! gök- sün neden öyle simsiyah.. Çürük içinde? , Benden evel bir başkasının koynunda mı idin yoksa..?| Hayır, hayır.. Sakın bana kızmal mah- sus söyliyorum.. Sen başkalarının koynunda ve kucağında dolaşan bir kız degilsin.. Gerçekten bir aile kızısın! Hatta baban da çok namuslu bir adamdı.. Burada iki- mizden başka kimse yok. Artık iyebilirim: Babanı Fizana sür- düren ben iml Anlıyor musun ki, seni ne kadar çok seviyorum?! Sana malik olmak için her şeyi yaplım. Fehim paşa bir baykuş gibi soğuk soğuk gülerek mırıldandı: — Ve bu aksilikte devam edersen daha çok şeyler de yapa- cağım... meselâ daha neler yaş bileceğimi sana söyleyim: Küçük kardaşını da yakalatıp buraya getirir ve senin gözlerinin önünde onunla sevişir.. onu sever, öper ve seni çıldırtırım!.. daha, daha, daha mı soruyorsun? Onu da söyleyim: Anneni bu- raya getirir ve gözlerinin önünde ona öyle işkenceler yaparım ki, © vakit gözün hiç bir şey görmez ve kafan hiç bir şey düşünmez.. Derhal kucağıma atılır. ve bana annenin gözü önünde teslim olur- sun! Öyle olması senin için daha Halbuki şimdi imse yok.. Haydi beni çileden çıkarma. Umumi idaresinden: münakasaya konmuştur. Münakasa 10 teşrinievel Devlet Demiryolları İdaresir erşembe günü saat 16 da Ankarada İe yapılacaktır . Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektupların ve muvakkat leminatlarını ayni günde saat 15,30a kadar Umumi Müdürlük kalemine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamelerini 5 beş lira mukabilinde Ankarada, Malzeme dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa mağazasından tedarik irler. İstanbul vil, disliğinden: 17 Ağustos 929 tarihinde pazarlıkla ihale edileceği lâyeti yollar baş mühen- edilen Sa- Hihli civarında Gediz nehri üzerindeki beton arme köprünün mevcut şartnameleri dairesinde ikmali inşası için teklif edilen bedel, haddi lâyik örülmediğinden 29 Ağustos 929 perşembe gü ıı-uııîı.v'ıı—ıe 'edilmek üzere on gün müddetle temdit : Taliplerin şeraiti öğrenmek ve bu baptaki müstahzar üzere Anl aat on beşte olunmuştur. evrakı almak rada Yollar Umum müdürlüğüne müracaat eylemeleri v için Nafia Vekâleti Müsteşarlık makamında müteşekkel ko Miİsyonu —mahsusunda muayyen gün ve saatte hazır bulunmaları ve hliyet vesikalarının ihaleden lâakal beş gün evel Yollar Umum mü- ğüne tevdi edilmesi ilân olunur. “—Halk sütunu : iş veriliyor d İstanbul yüksek mektebi mo- zun ve müdi gençleri, takdim et cemiyetimize mektupla müraca Zayi evrak bulundu.. »» Kastamonunun deveciler mahallesinden Benli zada/ Tiüsyin efandi mahdumu Şelik bey mamına bir askerlik vesikası, S0 lirahık bono, kaymetli bir mektup, dlk mektep tastiknamesi, 1 foroğraf ve Saire buluamuştur. Sahibinin - Şehremaz | neti vezne odazısı Osman efemliye mü- racaatı. Bir kariimize cevap Yitali efendiye — Gramofon — hakkındaki — mektubunüz ticari mahiyyette olduğu için maak teşredemedik. Bir şoförden şikâyet. Perşembo günü akşamı bir işim viya zancmmda Tarabyaya çıkmak iktiza etti. İşimi bitirdikten sonra iyanımda Şayanı hürmet bir misafirim olduğundan ve Sariyere gidecek olan vapura da çok 1 bulunduğundan bir otomabile atla- âzım . geldi. - Ölomobilin şoförü taksisi boş bulunmasına rağmen müşte- visi bulunduğundan bahsedrek bizi San- yere gölüremeyeceğini / söyledi. Şeh maneti nizam ve tafimatrameleri muci- hince taksisi boş olan otomobillerin her tes mak hangi bir müşteriyi taşımak mecburiye- 'tinde olduğu kendisine ibtar edildi isede şofür ticaretin serbesb olduğundan ve kim senin kendisine karışamayacağından dem vurmağa başlarh. Şuförün bu küstahane yalından müteessir olarak köndisini yola getirmek için Tarabayada Zabıtai bele- diyo memurluğu - olmadığından — polise Uzaktan po- müracaala: mecbur olküm. Jisin geldiğini gören şafir bir kurnazlık olsun diye derhal taksiyi indirdi ve bu. safer de polisin yanızda da müşter olduğundan vakı olan rica üzerine polis efendi taksiyi tetkik ettikte taksinin yi uş üzerinde durmakta olduğu: z gürüü, Taksi duhuliyelerinin 20 kuruşa indi- rildiği — tarihten — itibaren — ba - kabil yi tekerrür elmektedir. Şehremar şoförlere haddını bildirmesi Tazım- anlattığım vak'anın müsebbibi olan şeförün numarası 1807 dür, Vak'anın şahitleri de Taralıya mev. kü mürettebatından efendiyle bizi &a numaralı otombilin Bariyer Yi 3$ numaralı polis götüren 1508 Evlenmen - istiyorum. 28 yaşında, ayda” 80 lira kazanır bir gencim. Asil bir alleye mensubum, | Hayatta bana arkudaş olabilecek ak- ralası az 1 leya. mensup ve Siyah Saçli siyah dan mezan azani 19 yörirse mühabera eder ve fotoğraf Lar tisinde bulunabilirim. Tamir - Ç Sene evvel validesi vefat eden çok münis boş yaşındaki kızıma valide katile bakacak — hanımin - sizant dahriren beyoğlunda istiklar. eaddesi: 54 mumarali (parmal k mahallinde ) Pi Tacatları. Altmmc bile ofon: Erenköy 18 Zayi Davutpaşa — orta mektehinin —allncı aınıfadan almiğ olduğum tastiknameyi kaybettim. Yenisini çıkaracağından e. Kisinin hükmü yoktur. 168 nüm ö iş bankasının yıl dönümü Bugün Ankarada İş bankası | yeni yapılan binaya taşınacaktır. aypni zamanda iş ban- önümüne — tesadüf Akşami | Vitza, aşağıda kalmış | kışlıyordu. Fakat, aksilize bakın | — Macar | bikayesi alls — evinden başka bir ddığı csnada, tavan arasında: Ki eski bir sandığı açıyor; ve, çocukluk oyuncaklarından bir meşin savari ile karşılaşıyor. Yirmi sone evele raci olan bü batra, muharrire çocukluğunun bi *tüa safhalarını yadettiriyor. Beş Si Vilza, moşir Onu kend imiş, Hattâ, günün birine muvakkaten mülkiyetine geçirmişmiş. e ideal etmiş bu suvariyi bile Bir gün, bir bayram münase- betile, bana bir mavi elbise yap- tılar ki, Vitza bibe, bunun için: *Suvari kadar güzell, dedi. Se- vinçle hemen kümese koştuk. Niyetim, duvarın üstüne çıkarak *Kokorikol , diye haykırmaktı . Ben yukarı tırmandığım esnada, beni ab ki, kolum , bir çiviye takılarak, beş parmak- genişliğinde bir za- viye halinde yırtılmaz mı? Düşü- nün: yeni mavi ceketimi Dehşet içinde kaldık. Ben , hıçkırmağa başladım; Vitza'nın beti benzi balmumu kesildi. Başlarımız yere iğilmiş bir halde bahçenin kuytu taraflarına doğru yürüdük. Vitza birdenbire, kolumu tuttu: — Ağlama, kardeşim! - dedi - Yırtığı tamir ederim. İtimatsızlıkla sordur — Peki amma, sen, ir güzel dikeceğim ki, sen bile şaşacak: ümüz zaman, bodu- rumda saklandım. Vitza, annemin dikiş kutusundan iğne, tire ve koskocaman bir makas aşırdı; koşa koşa yanıma geldi. Ben, yüzükoyun yere yattım. Kardeşim, ciddi bir çehre ile, kaşlarını ça- tarak diz çöktü ve, iğneyi, öteye beriye saplıyarak kolumun yırtığını dikti. Lâkin, iş olup bittikten sonra ikimiz.de, itimatsızlıkla biri biri- mize bakıştık. Zira, mavi ceket üstünde, parmak parmak beyaz tireler sırıtıyordu. Gene Vitza'nın geniş muhayyilesi imdada yetişti. Kızcağız, hemen gitti; bir şişe mürekkep getirdi; beyaz teyelleri mora boyadı. İşte, bu esnadaki sevincim esnasında büyük bir hata işledim ki, buna ” derhal pişman oluverdim: Bana yaptığı iyile mükâfaten, kardeşime, meşin suvariyi hediye ettim. Zevallı yavrucak, kulaklarına bile inanmak istemiyordu. Saadetten - sapsarı Kız ve Erkek |Mektepleri müdürlüklerinden: Yeni talebe kayt ve kabüline başlanmıştır. Kayt günleri Cum: Muharriri : Fraçois HerczeB — Sahiden mi — Yöhyormu; — Yemin et — Vallahil Vitza, meşin suvariyi aldığı gibi, neşe çığlıkları kopararak bahçeye koştu. Akşam üstü, yar tağa yatna zamanı gelince, Vit za, dua ederken bile, kucağından meşin savariyi bırakmadı. Fakı ben soyunurken, ceketimin kolu, aynı yerden bir kere daha yırtıldı. Annem: — Bu ne rezalet?- diye ” bi gırdi. Felâket! Vizta, ceketimi, göm- leğimle beraber dikmiş. Annem, kızmış olmakla - barti- ber kahkahasını zaptedemedi Vukuatı tek tokatla atlatabildim. Ertesi sabah, uyandığım zaman, Vitza, suvari ile oynamakta ili. Haset ve kıskançlık, beni öldü- rüyor, bitiriyordu. Düşündüm ki, yaptığımız mukavele, - sakatlan- mıştı. Zira, Vitza, kolumu ( dikememiş - — Tokat yemiştim. Binacnaleyh, yeminimden döne- cektim. Suvari, gene benim ola- idi. Suvariyi, kaldır- ayaklarıma attı. ına ihti- dığı gil — Ali Senin oyunc: yacım yok! - Di O andan hazinemi, daha büyük bir kıskançlıkla mu- hafazaya başladım. Vitza'nın, ona karşı aşkı, benim de alâkamı art- tırmıştı. Mektebe gittiğim zaman, oyuncağımı adamakıllı saklardım. Bazan bir möbilyenin bazan da bir yanmıyan sobanın yahut da banyonun içine... Buna rağmen, hissederdim ki, minimini eller, oyuncağıma dokunmuş; onu oradan aşırarak biraz oynamış, sonra tekrar yerine koymuş. » Bahçede, suvari ile oynadığım esnada, Vitza'nın gözleri, kıskanç bir elemleyaunardı; ve hareket- lerimi adım adım takip ederdi. Zavallı kardeşimin bütün ömrü, bir sabah kadar kısa sürdü. Fakat bu kısa hayat, bir âsık ömrünün bütün elem, iztirap ve bicranları ile dolu idi Birdenbire, bastalandı. — (Yarın bitecek ) Mütercimi Ameli hayat (Hatice Süreyya) tesi, Pazartesi, perşembe saat 10 dan 12 ye, 13 den 17 ye kadar- di yenilemeli tır. Birinci sını! Talebe kadrosu mahtuttur. zemanında müracaat edilmesi lazımdır. eski talebenin nihayet Eylülün 19 zuncu gü e kadar kaytlarını mecburidir. Aksi takdirde yerlerine yeni talebe alımacak- ilk mektep mezunları alınır yukar sınıflara girmek isteyen lise ve orta mektep muadil sınıf talebesi gireceği sınıfın daki sınıf derslerinden i tihan olunur. Kız Am: yat mektebi. Sa- raçhane başında Münür Paşa konağında Telefon, İstanbul: 2731 olanların Erkek Ameli hayat mektebi Cağaloğlunda Tel, Istanbul: 3630 Finlâk ve Eytan Bankası İstanbıl şubesinden Kiralık Dükkânlar Mevkü Beyoğlünda Kamerhatun mahallesinde Hamalbaşı soka- gında Tramvay caddesinde Avrupa pasaj derununda ma oda yirmi iki bap dükkân v Balâda muharrer dükkânlar ayrı ayrı kiraya verileceğinden tal vâle gününe müsadif 4/9/929 Çarşamba günü saat on altıda ıza müracaat eylemeleri. Esas No 165 Bankar Devlet Demiryolları Haydarpaşa ma- ğazasından: T Mağazamızda mevcut takriben 300 adet ahşap yağ fıçısı 11 eylül çarşanba günü saat on beşte müzayede ile satılacağı ilân olunur.