z nn ir Üi eai ST Sahife 4 Hİ XZELPAZE NN Selâmi İzzi Devam ettim: — Burada bazı şeylere alıştım; onları terketmemi istemem. kapı: nn önünden geçecek olursan bir kere uğra. Eğer yoksam bile gir. Koltuğuna otur. Emret çay yap- sınlar. Akşam geldiğim zaman, köşelere sinen rayıhalardan senin odamda oturduğunu anlarım da mesut olurum. Kahkaha ile güldü. — Sana — elbisemi — bırakırım, dedi, bugünlerin — son çılgınlığı olur... Hayatın hâlâ romanesk tarafları / olduğuna — memnudüm. İmkânsızdan ayrılmanın içten duyarak gidiyorum. T di ütle Haa pe çirdiğim anların hatırasile yaşa- yacağım, sonra bu hatıralar da, birer birer sönecek, kaybolacak... Hakikatla karşı karşıya kalacağım. Ortalık kararmış, akşam olmuştu Sacide sustu. Onu kucağıma al- dım. Bir çocuk gibi durdu, öpe- yim diye alaını uzattı. Bir kuş tarif edemeyeceğim, çünkü bu hissiya- 'tın yabancısıydım, O ana kadar böyle bir heyecan hissetmemi; ayırdı. Kapı çalındı. Hizmetçim, kara haberci gibi göründü. — Otomobil geldi efendim ! — Peki... Kâmil, eşyalarımı almıyorum. Mulisinin evde olma- dığı bazı geceler gelir seninle | burada, başbaşa yemek yeriz.. Gülüyordu. Fakat gözleri yaş- hydı. Yavaşça : — Teşekkür ederim! dedi. Ve, Iı:üîük :_lkleıiyle, ellerinr L acıtmak, koparmak istiyormuş gibi bklk 5 G yelş gi aya kadar idü, geri ılâs:'ı: yIıîı adım. zl'l?,m ıııungbiır 'nazarla yüzüme baktı; sonra, san- ki kalmaktan gidememekten kor- kuyormuş gibi. telaşla, hızlı, hi gçıktı, gitli. Biraz sonra, otomobilin, şehrin hay huyuna karışan gürültüsünü duydüm. Gi Sacide gitmişti.. Evim bonboş kaldı. 'Daha biraz avel Sacide şu odalarda dolaşıyor. gibi geliyor, oturup kalkıyordu. — Bu . hayal değildi. Şumdi yapyalaız, kimsesiz, öksüz kalmıştım. Sacide kocasına, © kaba, deli, | basta adamın evine gitmişti. O kendisini tahkir eden, ve kendisine acısınlar diye izzeti nefsini kıran adama avdet etmişti, Ona bu nasihatı kim vermişti? Bu manasız şeyi yapmasını kim söylemiş, kim tavsiye etmişti?.. Ben. Evet, bunu ona ben tavsiye etmiştim. Ben, en sadık dostu T 4 ÇİNGENELER Muherriri: Konrad Berkovitchy — Demek ki, senin kitabın böyle kitap, oğul?.. Fena değilmiş. İyi âmiş.. Umduğumdan iyi imiş.. Amma ne kadar iyi olsa, gene, onda, birisinin hikâye anlat insana verdiği zevk- yok!. yazılmış hikâyen, ağızla anlatılan hikâyenin yanında, fabrika kuma- şına - benziyor.. Güzel, düzgün.. Fakat, ne de olsa, bizim karıla- rn elle dokunuğu kumaş değil! Şimdi, okuduğun hikâye hangisi? Neden bahsediyor? Neşeden mi? Kederden — Ne neşeden, ne kederden, Mebi ketinde ika num EDREEEETEEETERREREĞ Vumara: 37 ben, onu bu çıkmaz yola saplı muştam. Acaba, şimdiye kadar rüya mı görmüştüm? Hakikatla birdenbire karşılaşmış gibi oldum ve hakikat beni korkuttu. Sacidenin arkasından Tuhüm ağlıyordu. Odasına girdim. Kapının eşiğin- de kalbim durur gibi oldu, ba; lacağım zannettim. Odanın dört köşesine rayıhası sinmişti. Cözle- rimi kapasam, Sacide muhayye- lemde, olduğu gibi canlanacaktı, onu görecektim. Karşımda imiş gibi görecektir Şefkatın, muhabbetin iflâs ettiği yerde, muhayyele kuvvet - bulur . Mazi, halihazır olur. manların mevcudiyetleri canlanır, vicdanın dehlizlerinde aşina heyu- lalar, samimi tebessümlerle bağır açarlar. Odaya girince, manasız, delice çocukca bir yere düştüm. Sacideye, bu derece bağlı mıy- dım? kendimi kanapenin üstüne attım. İçimdeki keder, çok sami- mi, çok deruni bir kederdi. Ahl. Sacidenin oturup yattığı bu oda SE ada panala dokaylil KUT di) Seyrisefain Merker — Acentası: — Galata Köprü başında, Beyoğlu 2362. Şube Acentası: Mahmudiye Hanı #ltında. İstanbul 2740. Trabzon birinci postasl ( REŞİTPAŞA ) vapuru 22 Temmuz Pazartesi 12 de G Geçmiş za- | Rihtim şirketi galata şübesi kâtibi umumisi memiş paşa zade Osman Ethem beyle Bosna eşra- fından - Merhum Mustafa Beyi kerimesi Güzin Leylâ hanım efendi- Yelkenci KARA DENİZ LT SÜR'AT POSTASI Samsun “EzAÇarşamba “Temmuz Günü akşamı sirkesi rıhtı- tımından — hareketle — doğrü (Zonguldak, İnebolu, Samsun, Ordu, Gireson, Trabzo mene ve Riz İye gidece Tafsilât için si; kenci Hamnda kâin acentesine müracant, Tef İstanhnl 1515 .NAİM VAPURLARI İzmir postası Seri, ADNAN < sizın 22 inci PAZARTESİ — | günü 16 da Galata rıktımından hareketle ( İzmir) e ve Çarşamba günü İzmirden İstanbula hareket 'eder. Galata Gümrük karşısında Site Franses . hanında 12 numarada Umumü acentalığına müracaat Te- lefon Beyoğlu: 1041 NiPPON YUSEN KAISHA Lüks ve muntazam data — rilıtimından — hareketle Samsan , — Gireson, Rize, Hopaya - gide iskelesile Rize, sürmene, Trabzon, Tre- bolu, » Giresin, Ordu, ünye, Samsun, inebş Zonguldağa uğrayarak geledektir. Hareket günü yük kabıl olanmaz. lizmir - Mersin sür'at postası| (MAHMUTŞEVKETPAŞA vaypru 23 Temmuz Sah 12 â Galata yıbtımından / kalkarak Çarşamılar sabahı İzmire ve ak şamı İzmirden kalkarak Antal- ya Müiye Mersine gidecek ve dönüşte Taşucu Anamur Alâiye Antalya Kuşadası İzmire sğra- yarak gelecektir. Ayvalık sür'at postası (MERSİN ) vapuru 23 Tem- Umuz Salt 17 de Sirkeci rıhtı- mundan hareketle Gelibolu Ça- ükkuyu Hâremit Ayvalığa — gidecek dönüşte mezkâr iskelelerle birlikte Altunnluğa uğrayacak- makkale Burhaniye Japon Vapur Kumpnyası (DAKAR MARU) Japon vapuru | Japonya ile aksayı şark liman- | İarından 22 temmuzda limanımıza | müvasalet ve ertesi gün eşyayi ticariye alarak Pire,Ceneve,Valansa ve Liverpol limanlarına - hareket edecektir. Tafsilât için umumi acentaları : Galatada Arapyan Hanında birinci katta ENRİKO SPERCO ve MAHTUMLARINA müracaat. Telefon: Beyoğlu 2999. Doktor A. kutiel e belsoğukluğu, İürar idar, bel gevşek- Kiği Cit ve firengiyi ağrısız tedavi eder. Karaküvde: Börei Yenimahalle ihtiyar heyetinden; 1— mahallemizde kayıtlı yerli ve yabancı 325 doğumlu efradın son muayeneleri 29/7/929 pazar- tesi günü icra edileceğinden bu doğumların - şimdiden heyı müracaatları. 2 — Aynı günde ihtiyat yokla- tr. Gekibolu için yalnız yolcu zi mnz 1929 KAHRAMANI Mütercimi: ( Vâ - Nü ) tabında, bütün kahraman- ların ismi geçiyor mu, oğul? Şa- yet geçiyorsa, mükemmel! Kah- ramanların hikâyesini herkes bil- ması da icra edileceğinden ma- İöliyeti olanların şubeye muraca- atları ilân olunur. kahraman gelmemiştir. Şu yap- rakları çevir de bak, oğul, Gitsa hakkında ne yazılmış? Kitabın — yapraklarını — baştan sona kadar, teker teker çevirdim. — Gitsa diye hiç bir şey yok, çeribaşı | Hattâ, onun adını bile kale almamışlar. Murdo, yüzünü buruşturdu : — Öyle ise senin bu kitap, pek © kadar doğrüyü yazan cinsten değil | Kitabı yazan-her kimse, TÜRKİYE İŞ BANKASI Heyeti Umumiyesinin 2/6/929 tarihli kararına tevfikan ve sermayenin 4,000,000 liradan 5,000,000 liraya tezyidi için ihraç olunan beheri 10 lira kıymeti itibariyesinde 100,000 adet HAMİLİNE AiT YENi HiSSE SENETLE- RiİNE KAYT OLUNMAĞA DAVET 2 haziran 1929 tarihinde içtima eden fevkalâde heyeti 'umumiyenin “esasinin 9 uncu maddesine tevfikan, ihracına karar verildiği beheri 10 Türk lirası itibari kıymette 100,000 adet HAMİLİNE AİT YENİ HİSSE SENETLERİ şeraiti atiye dairesinde bankanın eski hisselerine sahip olanlara arzolunmaktadı MİKDAR: Eski hissedarlarımız, haiz oldukları beher eski dört hisseye mukabil bir yeni hisse mübayaa edebilirler. Eski hisselerin dörde taksiminde çıkması muhte- mel hisse küsuratı muteber değildir. BEDELİ : Yeni ihraç “olunan hisse senetlerinin fii ihracı berveçhi ati gösterildiği şekilde 11,20 liradır. (on bir lira yirmi kuruş ) Kiymeti itibariyesi . . . . . . .10. — Lira *7 Resmi Damga » . Si a— Pirim 1. — Lira Hakkı rüçhanın müddeti istimalı : Eski hissedarlarımız dahil olmaksızın hisselerine dörtte bir nispetinde isabet eden yeni hisseleri iki ay zarfında yani 10 Ağustos 929 akşamına kadar mübayaa ve bedelin aşada izah olunduğu şekilde Bankamıza tevdi ve ya irsâl etmelidirler. Bu müddet zarfında hakka rüçhanını kullanmıyanların yukarıda mezkür müsait şaraitle mübayaa hakları sakıt olur. Hakkı rüçhanın sureti istimali : Hissedarlarımız. şubelerimize 10 haziran 929 tarihinden itibaren müracaat ederek yeni hisselerin mubayıa pusulasını imza edebileceklerdir. Hissedarlar bankaca kendilerine gön- derilecek olan kayt varakasını doldurup imza ve Bankanın merkezine ve ya İstanbul şubesine teahhütlü olarak irsal etmek suretiyle dahi yeni hisselere kayt olunabilirler. Ancak beher hissenin 11, 20, lira itibariyle tamam bedeli dahi şubelerimize tevdi ve ya İstanbul şubesi ve Ankara merke- zimize irsal edilmelidir. Yukarıdaki müddet zarfında bedeli tesviye olunmayan mübayaa pusulalarının hükmü yoktur. Not: Yeni Hisselerden bir Hissedara eski Hisselerin dörtte bir nispetinden fazla verilmeyeceği için, kayit varakasında sehven fazla yazıldığı - vaki olursa Bankaca kontrolunda dörtte bire tenzil edilecektir. Yeni Hisselerin temettüleri : Hamiline ait olarak ihraç olunan yeni Hisseler - 1929 - senci temettüünün yalnız “ 5,, aylık kısmına iştirak edebile- ceklerdir. 930 senesinden itibaren yeni Hisseler dahi eski Hisselerle hukukan müsavi olacaktır. TÜRKiYE İŞ BANKASI VEZNEDAR HANİM ARANIYOR İyi bir yazıhanede çalışacak hesabı kuvvetli bir veznedar hanıma ihtiyaç vardır. Taliplerin Akşam matbaasına müracaatları. — Ben, dedelerimin dedelerinin şirin şeydi. Kendisine terbiyesi verildi. geldiği sıralarda, ingene yaktile idare ettiği çingene kabi- lesinin bugünkü çeribaşısı Murdo, insanların doğumu hakkında şöyle ünürüm: Çınarın züriyeti çınar | olur; çamın züriyeti çam olur. | Eyer, tohum, çınar tobumu ise, izgâr, onu mereye götürürse gü- türsün, büyüyünce çınar ağacı çıkar. Gitsa'nın babası kim olduğunu da kimse bilmiyordu. Lâkin, onun On yaşma artık, büyük erkeklerle beraber çalışıyordu. Onların becerdikleri işi onlar derecesinde, belki dahâ iyi beceriyordu, Hiçkimse, at al: üşterilere, atları onun kadar iyi gösteremezdi. En ihtiyar, en kötü beygiri, onun altında, bir an içindö küheylanlaşır; şaha kalkar; kişne* miye başlardı; sonra, dört nala, melidir. bütün kahramanları tanımıyormuş. Bahusus ki, İskenderi Zülkarneyn bile, Napolyon bile kahraman Gitse'nin yanında hiç kalır. Ocağın başında aturmuş, gözle- Ocağa doğru yürüdü. Çubu- ğunu yaktı. Derken, gene bana yaklaştı. — Mademki , senin kitabında kahramanlardan — behsolunuyor ; — rimi çeribaşının buruşuk - suratın- öyle ise, elbette, onun içinde, | dan ayırmıyordum. Bana, bütün Gitsa'dan, bizim büyük kahra- | kahramanların en başına geçmesi manımızdan da - bahsedilmiştir. | lâzımgelen Gitsa'sının Düayaya, onun büyüklüğünde bir | şu suretle anlattı: cerasını oğlundan belli idi. annesi, ölmek mecburiyetinde kaldı; Zira, o za- manki, çeribaşımızın kızı olduğu halde, beyaz bir oğul doğurdu. Kabilemizin ise, yasası vardır: ir kadın, şayet, kabile haricinde bir erkekten çocuk — doğurursa, ölmeğe mahkümdur. - Gitsa'nın anası da öldürüldü. Çocuk, alıkonuldu. Çünkü, pek tırısa, rahvana kalkar; yarış haye yanları gibi uçardı. Gitsa, on beş yaşına geldiği zaman, adamakıllı erkekleşmişti, Uzunboylu, genişomuzlu, tendürül calâk, — cevvaldi. — Yüzü, — sütl yıkanmış gibi beyazdı; gözlei siyahtı, — kömür gibi siyah: Güldüğü, yahut şarkı söyledi; zamanlar, ( hoş, Gitsa, hemi (Mabadi var)