MERERRE Bilir ö 17 Haziran 1929 Sahife AKŞAMDAN AKŞAMA Polonez Köyü Kırk yılda bir kere, ben de Felekten bir çaldım; ve -biri kadın olmak üzere - dört arka - daşımla beraber, bu. perşembe akşamı, köprüden saat 17 yi 20de hareket eyliyen vapurla Paşabah- geye, oradan'da Polonez köyüne Bittim. Karilerim arasında burasını bil. Yliyuxlu, belki de, münasip bir ırsatta oraya gitmek istiyenler yardır. Binaenaleyh, intibalarımı kısaca yazmayı zait bulmıyorum. Polonez köyüne, evelki sene, bir kere daha gitmiştim. Fakat, © zaman, Beykoza inmiş ve ma - î.ıl;l'?â(lirg: biı:ııumhi'nıı ırailâı_ - . Bu usul iyi değildir. Çünkü, evvelâ, 20 lira pek- fazla; siyen, buna bile otobüs sahip- YA izilmen,” Tölür pek bozük, insanın içi dışına çıkıyor. Bu sebepledir ki, en iyi üsul, Paşabahçeye çıkmak; Polon- yalıların hemen oracıkta, iskelede Emrinize amade bulunan, beheri 5-6, hattâ icabında 7 adam alan, 've toptan / pazarlık 3- 3,5 liraya kiralanabilen, iki atlı, tenteli, uzun, rahat, ve içerlerinde bacak- kıtarak aturu- | sinmektir. Bunlar, kötü yollarda insanı sarsmıyor da.. Lâkin, biz, ancak cumartesi saba- hı, İstanbula dönerken, arabaya bi Perşembe akşamı, köye çit esnada ise, yürümeyi tercih ettik. Ben, vaktile, İnebo- lıdan — Ankaraya, — Ankaradan Boluya, Anadoluyu yaya geçmiş; günde —40 ilâ 60 — kilometro ol almıştım; şimdi, yürümeği S Hakayodlam, Afkadini ları da kafama uygun buldüm: 19 a çeyrek kala, — nevalele- rimizi düzdükten sonra, Paşabah- çeden çıktık; dağ yolunu tutturduk. Kesdirme tarikle, Eşek Çeşmesi | denilen mahalle civar bir yerdeki | Hidivin köşküne yakın bir ağaç- lığa vardık. Bir yanda İstanbulun minareli / silveti, öbür yanda gü- neşin grubu, tekmil Boğaziçini ayaklarımızın dibinde seyrederek n yemeğimi yarım - saatte iniyor, gâh yokuş çıkı- gâh fundalıktan, gâh orman- ktan geçiyor. Manzaralar çok güzeldir. mütaaddit defalar iki İleri doğru gidenlerin hangisine | saparsanız. sapın, - bir az evel, bir az daha sanra - maksuda irişirsi dal iz. Yalnız, çal Eşek Çeşmesi denilen suyun yerde kaynadığı çifte yolun sağ tarafta olanına sakın - sapmaym . hal Kendinizi | tekrar deniz kıyısında, Çubukluda | bulursunuz! Yolda, tek tük yolculara tesa- düf ettik, Fakat, 22 den sonra, ormanın kuytuluğunda adam gö- remedik ve “sekin yolu kaybet- miş olmuyalım?!, diye korkmuya başladık; ve Niçin 16 vavu- rile gelmedik ?,, dediksese de, Polenez köyünün uzaktan uzağa havlıyan köpekleri yüreğimize su Su serpti. Nihayet köye giriyorduk! Fa- kat, işte, kiliseyi geçiyoruz derkem, önümüzde, pürsilâh, iriyarı bir adam karaltısı belirerel — Höy! Durun! Gelün bu yanal Demez mi?... Vayyyl.. Bu da ne?i.. Meyerse, jandarma - imiş... Bizi, karakola - götürdü... Nufus tezkerelerimizi sordu... Sual, sor. gu, kâatlar doldurttular... Gaze- teci olduğumnz anlaşılınca mesele kalmadı... Bu kontrol usulü, tal imize hemen o gün konulmuş. Fakat, — zannedersem, — İstanbı yatandaşları, gene İstanbulun bir mesiresi olan bu köye, kafalarını dinlemek için gidiyorlar. Böyle “Höy! Durl, u ve silâhl bir kontrolla sinirleri bozmakta mana yoktur. Çok şükür, memlekette Asayiş mevcut, Polonez köyünde, gece — yarısı, mükemmel yemek bulduk; önce- den haber vermediğimiz hald bizi, kuştüyü yastıklı, sakız gibi SŞEHİR HABDERLERİ Bir ihtilâf ilâçlardaki ispir- todan da resim alınacak mı? irat inhisar idaresile ecza- cılar arasında yeni bir ihtilâf çık- mıştır. Bu ihtilâfa sebep şudur : Müskirat — ide Avrupadan gelen ispirtolu ilâçlardan — resim istemektedir. Eczacılar da ilâçların içinde bulunan ispirtonun pek az mik- tarda bulunduğunu iddia etmek- tedirler. Bunun üzerine Müskirat idaresi yeniden tetkika başlamıştır. Gelen ilacların ” içinde yüzde ondan ziyade ispirto bulunursa inhisar resmine tabi olacağı söy- lenmektedir. müskirat —inhisam bu mesele hakkında kat'i bir karar verme- miştir. 'iger taraftan eczacılardan ba- zıları Sıhhiye vekâletine müri caat edeceklerdir Bir cinayet Geçen gün Edirnenin Yolageldi karyesinde Osman, ayni köyden Bilâl ve kardaşı İbrahim tarafın- dan çifte ile feci bir surette öldürülmüş ve ceseti bir çuvala koyularak ekinler arasına atılmıştır. gelar ada | Numero tabelâları Eski rakamla yazılmış, tabelâlar yakında değiştirilecek Tahriri nufus münasibetile iki sene evel şehremaneti meskenlere nümero — tabelâları talik etmişti. Bu tabelâlar, eski rakamlarda yazıldığı için bunla- rın. kaldırılması — lâzım . geliyor. Emanet encümeni son içtimaında 72 bin lirahk tahsisat ile bu işe başlamağa karar vermiştir. Emanet bir taraftan yeni nu- mero tabelalarını tebdil edecek, diğer taraftan eski ve yeni mu- mero tabelaları bedellerini asha- bından tahsil eyleyecekti, temiz yataklara yatırabildiler. Her köylünün evi, bir pansiyon halin- dedir. Fiatları sorduk: 24 saat zarfında Bir kişiye, yatak, kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri 2,5 lirâl Cuma günü, ormanlarda, koru- larda, dere boylarında gezdik, eylendik. Pansiyonları” dolduran misafirlerin — ekserisi Yahudiler, Ruslar; - Türklerden de tek tük var: civardaki bazı daire müdürü memur beyleri köyde gördük. Boğaziçinin Anadolu sahilinde, tendürüst bir vücuda giydirilmiş lime lime — elbiseleri — andıran Türk evlerinin sefalet panorama- sını seyrettikten sonra, insanın, ker dini, bu müreffeh, şen, şatır Po- lonez köyünde hissetmesi bir az da acı oluyor. Elyevm tabiyeti- mizde bulunan bu. Lekliler, 70 sene evel, muhacir sıfatile, per şan bir halde buraya yerleşmişler- Bu gün, komşu Türk kö, lerini yanaşma, - hizmetçi, sığırt- maç diye maiyetlerinde kullan: bilecek, bütün İstar ir celbedebilecek, sizinle, her hangi bir lisanda konuşacak, ve, çocuk- larını en pahalı ecnebi mekteple- rinde okutacak dereceye gel mişlerdir. At binenin; kılıç kuşananın! ( Vâ - Nü ) | toplanıp cemaatle yemek yemek- 100 paraya dondurma di ziyadeleşmiştir. Bilhassa seyya sokak dondurmacıları artmıştır. Dükkânlarda döndurmanın ka- dehi 15-20 kuruşa satıldığı halde sokak satıcıları 100 paraya oldukça| büyük bir bbik Hondsen we mekter Yalnız bunların sil hate müzir mevaddan yapılıp yapılmadıklarını kontrol etmek Tazımdır. Tatlıya rağbet | Yaz saire gi çeldi, kiraz, çilek, erik ve bi veyvalar çıktığı Halde hâlâ sokaklarda tatlıcılar dolaş: maktadır, Çocuklar, mektep tale- beleri yaz' yemişinin çıkmasına rağmen bu tatlılara fazla rağbet gösterdiler. Seyyar lokantalar Son zamanlarda İstanbulun bir çok yerlerinde seyyar lokantalar çoğalı balı iştır. Bu lokantalarda köfte , pilâv, irmik belvası gibi ten kuru yemekler satılmak- tadır. Ögle zamanları amele ve ayak satıcıları seyyar ahçiların başına tedirler. Emanette faaliyet azaldı “Şehremaneti, bu sene butçedeki tahsisatın azlığından dolayı belli başlı hiç bir iş göremeyecektir. Bu itibarle müdürlerin ve me- murların işleri azalmıştır. Kırtasi muamelât ve evrak havalesi de azalmıştır. Şehremaneti, yeni bütçe dahi - dinde bu sene yapılabilecek inşaat mesaisini bu hafta zarfında tes - bit edecek, ve her daire için lâzım gelen tahsisat tefrik edi - lerek daire 'ser, mühendisleri, emrine — verilecektir. Bu seneki mesai sokakların tamirine hasre- dilecektir. Mektep kitapları Bu sene bütün kitaplar yeniden tabedilecek Türk harflerinin geçen sene ortalarında tatbikine başlanması üzerine mektep kitaplarının da | yeni harflarımızla yeniden basıl ması lâzım gelmişti. Ders senesi müddetinin darlığı hasebile evel- ce müfredat programına kabul edilen ders — kitaplarının müel- lifleri, alelâcele Ankaraya avdet edilmiş ve talebenin büsbütün kitapsız - kalmaması için evelce arap harflerile yazılan kitaplar, yeni harflerimizle ve bir. kaç forma içinde bülâsa edilmiştir. Gelecek seneden itibaren tale- benin elinde mükemmel ve müf- redat proğramına muvafık kitap- lar bulunmasına büyük bir ihtiyaç vardır. Aldığımız malümata göre bu sene umumi imtihanların mından sonra ders kitaplarının müellifleri kitaplarını yex zarak yeniden bastırz . kitaplarda kullanılan eski istilahlar yerine yeni tesbit edilen ıstılahlar kaim olacak ve lisan yeni harflarımızın bünyesine göre tadil edilerek sadeli lecektir. Bundan başka haritalar da dev- let matbaasınca yeniden basıla- caktır. Sivrisinek Anadolu cihetindeki mücadele tevsi edilecek Kadiköy, Haydarpaşadan Pen- dige kadar imtidat eden sahada sivri sinek sürfelerini imha ederek #ıtmanın vucuduna nihayet vermek için Asım beyim riyasetindeki mücadele heyeti / çalışmaktadır. Ancak mücadele sahası çok geniş olduğu için amudi olarak yapılan | mücadele sivri sinek sürfelerinin tamamile imha edilmesi için azami bir şekilde de tekrar edilecektir. Bu sefer mücadele eşhas elinde bulunan arazideki çukurların teftişi suretile ikmal edilecektir. Teb- ligata rağmen, çukurlarına ham petrol dökmeyenlerden nakdi ceza almacaktır. Manifatüra siparişleri Geçen sene kuraklık yüzünden memleketimizin — bir. çok yer- lerinde darlık olmuş ve bu yüz- den ticari muamelât da müşkü- lâta uğramıştı. Halbuki bu sene memleketimi- zin her tarafında mebzulen yagan yağmurlar yüzünden — mahsulür memnuniyetli neticeler vereceği kuvvetle ümit edillyor. Türk köylüsü her sene kışlık ihtiyacını daima hasat mevsimin- den sonra temin eder. Bu itibarle İstanbuldan Anadoluya ağustos ve eylülde sevkiyat başlar. Geçen sene melbusata ait ma- nifatura — talebi, digr — senelere nazaran pek az olmuştur. Bu sene için şimdiden siparişler baş- lamıştır. Emanet sular müdürü Şehremaneti sular müdürü Züh- tü B. bir buçuk ay mezuniyet almıştır. Zühtü beyin iki vazifesi olduğu için Balat imalâthanesi müdür - vekâletini Şefik, sular idaresini de su inşaat müdürü Hüsaü B. idare edecektir. MAHKEMELERDE Çifte sağırlar.. İhtiyar adam sol sol ku- dağına yapıştırıp ikinci bir kulak yaptıktan sonra-gevrek bir sesle sordü: — Ne buyurdunuz? Reis ihtiyarın hizasında oturan yaşlı hanımı göstererek - tekrar etti — Bu hanım sizin zevceniz mi? — Efendim, efedim? — Bu hanım sizin zevceniz İhtiyar gene anlamadı, bir reisin ir de yanındaki mübaşirin yüzüne baktı. Hâkimin ihtarı üzerine mübaşir bir elini sağır telefonu gibi büküp ihtiyarın kulağına koyarak bağırdı: — Bu hanım senin hanımın rm? — Evet.. — Bak neden boşanmak isti- yormuş.. — Ben de ondan boşanmak istiyorum.. — Kaç senedir evlisiniz? —. — Eh yazık değil mi.. - Bunca senedir. beraber yaşadınız.. Sen bakalım hanım kizim, zevcinden neden ayrılmak istiyorsun? Bu sefer kadın dik dik hâkime baktı: — Bir şey mi söylediniz. efe diml, Dedi.. — Zevcinden neden ayrılmak Gene mübaşirin yardımına ihtiyaş hasıl oldu.. Kadın kendisine so- rulan suali anlayınca iki kere kafasını, — salladı, — kocasına - ters — ters bakarak: — — İllâllah artık hâkim efendi, dedi, illâllah. Her gün kavga, her gün kavga.. Sanki ben tahta © burgu.. Her dakika vır vir vir kafamın etini oyar.. Üstelik küp gibi de sa; — E amma hanım.. Sen de ağır işitiyorsun.. — Bende ağır işidiyorum amma Benim ki yeni oldu.. Malümya yaş.. y Ş — Peki sizin kulağınız ağır işitmeden evel gene böyle kavga eder miydiniz.. — Yooo.. Ozaman melâike gibi, kuzular gibi bir adamdı kavga, nedir bilmezdi. 21 sene kavgasız, gürültüsüz - yaşadık ... Benim kulağım — ağırlaşınca buda da azdıkça azdı.. — Gördün mü hanım.. Demek geçinmemenize sebep senin ağır işitmenmiş.. Sen bir şey söyliyorsun 0 anlamıyor, o bir şey söyliyor sen anlamıyorsun.. — Tıbkı birbir- derinin lisanlarımı bilmeyen insan- lar gibi.. oldu muyabu? sen şimdi bir an evel kulağını tedaviye bak.. Vezevcinle barış .. Ortada boşanmakiçin kuvvetli bir sebep yok. Kadın buna itiraz etti, muba- keme başka güne brakıldı. Telefen ( yazı İşleri İçini zti 1686 Telelen » İdare İşleri içimi çi T4S4 ABONE ÜCRETLERI Türkiye için! Seneliği 1700 ati aylığı 900, üç aylığı 509 kuruş. Ecnebi. memleketler için * Seneliği 8000; ai aylığı 1600 üç aylığı 908 kuruştur.