Akşam 5 Mayıs 1929 Çilk görüşle birden bire tanıy: Şarlo sahneye çıktığı — zaman harükülâde — danslarından dolayı sürekli bir surette alkışlanıyor ve tekrar tekrar sahneye çıkmağa icbar olunuyordu. Geceleyin Şarlo odasına döndü. ğü vakıl yorgunluktan ve kede- rinden yatağına bitap düşüyordu. Şarlo gördüğü cehenmemi ba: yattan ve annesinin hasretinden her gece ağlıyarak göz . yaşları içinde uykuya daliyor idi. Küçük artist bütün ümitlerinin inkisare auğramasından — yegâne düşündüğü bu hayattan bir çare- sini bulup kurtulmak, Londraya let ederek validesinin ağuşuna ilica eylemek idi. Yatakta, so- | kakta, vazifesile meşgul olmadığı her anda bütün - düşündüğü pay- tahta firar eylemekti. Şarlo tiyatrodan kaçıyor Şarlo hrsat kollar iken variyete kompanyası geze gere Londra civarına gelmişti. Şarlo yolları bilmediğinden karanlıkta kaçmağa cesaret Sedemiyordu. Bir. gece sabaha-kadar uyumamış ve orta- lek aydınlandıktan sonra elbisesini giyerek, her kes derin uykuda iken savuşup — gitmiştir. Şarlo sora sora Londraya geldi. Derhal annesini aramağa başlamıştı. , Şarlonun — sergüzeştculuğu — bu kadar küçük yaşta vuku bul muştur. Ânnesi evini değiştirmiş ve Londranın çok tenha bir tarafına çekilmiş idi. Küçük sergüzeştci eski komşularını bulmuş ve bun- ların delâletile annesinin adresini öğrenmişt Cesur çocuk koca şehri baştan | başa katederek nihayet annesine kavuşmuştu Şarlo bu kadar sevdiği annesini mamıştır. Zavallı kadın çok değişmiş, son derecede çökmüştü. Şarlonun annesi oğlunun gay- bubeti esnasında büsbütün düş- müştü. Artık tiyatroya gidip mu- ganniyelik yapamıyordu. Hasta- Tanmış, miskinleşmiş, eski zinde- hiği, güzelliği ve letafeti kalma- mşti. Bedbaht kadım açlıktan ölme- mek için bütün gün dikiş diki- yordu. Ş Şarlo annesin bakıyor Şarlo tam / vaktinde annesinin imdadına yetişmişti. Annesi oğluna kavuştuğundan büyük teselli duy- muştu. Kadına, oğlu küçük yaşta olmakla beraber, büyük yardımcı olmuştur. Çocuk annesinin diktiği dikişleri idarehaneye gösteriyor. paralarını tahsil ediyor, annesinin dikiş masasının yanıma — oturup kendisine kitap okuyordu. Günler geçiyordu. - Şarlo ve annesi hadisesiz, yeknasak, asude bir hayatın çenberi içinde mahpus oldukları halde yaşıyorlardı. Sakin bu hayat maddi, ve ma- nevi bir çok mahrumiyetler içinde olduğundan iki zaif mahlükun umuzuna pek ağır yük olmuştu. na oğul aydınlık ve saadet yüzü görmüyorlardı: Oturdukları oda güneşsizdi. Hasta ve zaif kadının çıkardığı dikiş az oldu- iondân aldıkları gıda gayrı kâfi idi. Sessiz sadasız iki biçare fakirliğin ve talisizliğin en acı | bir iztıraplarını mütevekkilâne çeki yorlardı. Şikâyet edecek bir yer- leri olmadığından çektiklerini bir kendileri biliyordu. Ana oğul böyle münzeviyane bir hayat geçirdikleri bir sırada Şarlonung babasını ağır. sürette hasta olduğundan hastahaneye ya- tırıldığı haberini almışlardır. Bu haber Şarlo ile annesini — bir daraftan memnun ve diğer taraf- tan mükedder etmiştir. Memnun etmiştir, Çönkü aile reisinin der bederlik hayatını hastalık netice- sinde terkederek — tekrar ailesi başına geleceği ümit olumuyordu. Mükedder etmişti, çünkü daima serseriyane hayat geçirerek vür cudunu yıpratınış olan bu adamın dücar olduğu ağır hastalıga mu- kavemet edemiyerek vefat eyle- mesi ihtimali vardı. Bir kaç gün ana ile oğul ümit ve korku arasında bulunduktan sonra (Çeplin) in hastanede has- talığından — ifakat — bulamıyarak vefat eylediği haberi gelmiştir. Ölüm haberi dar ve karanlık bir adanın sakinleri olan kadın ile çocuğu son derecede müte- essir etmiştir. Son ümitleri de mahvolmuştu. Aile reisi geceleri ” sabahlara kadar işret ederek hovarda haya- Uni yaşamış — olduğumdan pek yaşlı olmadığı halde nabemev- | m vefal elmiştir. Babası sağ | iken de yetim gibi yaşıyan Şarlo şimdi. olmuştur. Bundan sonra ana ile oğul daha karanlık daha - iztiraplı günler geçirmeğe — başlamışlardır. Gün geçtikçe sefaletleri bir kat daha artıyordu. Şarlonun annesi zevcinin sefilânc sürette - vefat eylemesinden dolayı büsbütün kuvvei manevi- yesini kaybetmişti. her gün sihha- li daha ziyade bozuluyordu. bir gün çalışmağa hiç kuvveti kalma- muştı. Az bir müddet sonra Şarlo öyle bir hale düşmüştür ki bundan fazla sefalet, bundan fazla yok- suzluk, bundan fazla “iztrap ve keder olmazdı. Şarlo sokakta kalıyor Şarlonun annesi — hastalığının vahametinden yataktan çıkamıyor- du. Bir gün komşuları kadının hayatından ümidi keserek bele- diyeye vaziyeti haber vermişlerdir. (Ş Bunun üzerine kadını hastahaneye kaldırmıştır. Çoktan beri ada kirası verilmemiş olduğundan Şar- B lo da sokakta kalmıştır. Annesinden —ayrılan - şarlonm ne yiyeceği ne de yatacak yeri yoktu. Geceleri yatacak bir dam altı bulmak için sokak sokak dolaşıyordu. - Yaşı pek — küçük olan Şorle artık tam manasile “Vagabond,, denilen Avrupa ser- serisi olmuştu. O zaif ve kuvvetsiz çocuk gündüzleri ekmek bulmak içi taban lepiyordu. Bu yorgunluk akşamları yatacak yer arıyordu. (Mabadi var ) OKATLİYANIR| Pastahanesi Lüks şekerlemeleri | uzun fasılalarla ine bir de | bir de $ î GÜNÜN HABERLERi E * Refik bey — Sıhhiye vekili Refik B. dün Amerikaya müte- veccihen hareket etmiştir. * Millet mektepleri şahadet- nameleri — Badema Millet mek- tebi şahadetnamelerine pul yapış- tırılmıyacaktır. ** Bu nasıl teftiş ? — Emanet itfaiye Ogruplarını teftişe karar vermiş ve İstanbul grupu - teftiş edilmiştir. Diğer grupların da teftişi için günleri bildiren bir program yapılmıştır. Bu program İtfaiyeye bildirilmiştir. * Eczatarifesi — Hazirandan sonra bir. komisyon - toplanarak ilâç fiatları / tarifesini - hazırlaya- caktır. Tabedilmekte —olan yeni Türk Düstürüledviyesi (yani ko- deks) 1930 Haziranı iptidasından itibaren tatbik edilecektir. * Yerli maller için bir içtima — Paramızın dahilde kalmasını temin etmek, yani ithalâtımızı - imkâ, derecesinde azaltmak için dün fabrikatörler ve iktisat “erbabı Türkocağında bir içtima akdet- mişlerdir. İçtimada yerli malların revacını femin için müzakereler cereyan etmiş ve eneümenler teşkili takar- rür eylemiştir. * Tramvayın telleri — Dün öğleden tibaren İstanbulun bir kaç yerinde tramvay telleri kop- muş ve tramvaylar akşama kadar | iyebilmişlerdir. kopan tel tramvayları yarımdan bir buçuğa kadar işletememiştir. Şehzade başında da bir tel kop- muştur. - Bunlar kâfi — değilmiş gibi 15 e beş kala tali kablolar- dan biri yanmış ve bütün İstan- bul cihetinin cereyanı kesimiştir. Ayat zaman — tramvayların — da eçreyanı kesilmiş - kablo ancak bir saat sonra yapılmıştır. * Bulgar misafirler Boğaziçinde dolaştılar — Şehrimizde “misafir bulunan Bulgar muallimleri dün kendilerine — mihmandarlık eden muallimlerimizle beraber - Boğaz içinde Kavaklara kadar bir te- nezzüh yapmışlar, avdette Rumeli Hisarında vapurdan çıkarak Ro- bert koleji ziyaret etmişlerdir.. Bulgar misafirlerimiz bu gün de Adaları gezeceklerdir * Seyisefain vapur ahıyor — Seyrisefain İdaresi Makine Müdürü Kadri B. dünkü ekspres treni ile Londraya hareket etmiştir. Kadri B. Seyrisefainin alacağı vapurları muayene edecektir. benlstizlik icin. yeçâne |Ea mentabip elitim tarahadan tertip edelmiştir Ruzu hızırda kâğıthane Seterle: Haliç Vapurları Şirketinde! R Mümessilleri : yon vücude getirmektedir. Zile-Mers 100 milyonluk bir Mürettihi büyük tejse GRİFİT tarafından temsil edilen — film gösterilecektir Gelecek Çarşamba AMERİKA letin muazzam sergüzeştini LİONEL BARIMOR ve KARL DEMSTER OPERADA KANSIZLIK ::: ea “kani ihya eden , irae eden bu film. SIROP . DESCHIENS, PARIS Puzu Hızıra müsadif 6 Mayıs 929 Pazartesi ve müteakıp Cuma günü kâğıthane seferleri yapılacak seferlere devam olunacaktır. Sinamasının Büyük sinema muvaffakiyetleri silsilesinin ikinci filı ylan : GURUR LARS HANSON ve GİNA MANES * Verem mücadelesi — Şim- diye kadar sıhhiye Vekâletinin bütçesinde veremle mücadele faslı yoktu. Bu seneki bütçeye verem mücadelesi için (60,000) lira kadar- tahsisat konmuştur.. Bununla bil- hassa Anadolunun büyük şehirle- rinde verem dispanserleri açıla- caktır . * Anadoluda pirinç ziraat Tetkikat — yapmak — için pirinç mütahassısı tetkikatını - bitirerek Bursaya geçmiştir. Buradaki tet- kikat iki cepheden yapılacaktır. 1- Ekilmiş yerlerin tetkiki, Bursa ziraat mektebinde kimyevi gübre kullalmak suretile zer'iyat yapılarak küçük — mikyasta bir iccrübe ameliyesi yapmaktır. ** Samsun - Sıvas hattı — Kı- | n çokluğu — hasebiyle - faaliyeti Trahdut . sahada kalan ” Samsun- Sıvaz hattında faaliyet başlamıştır. Samsunun şimdiki istasyonu şehrin | haricinde olduğundan tahmil ve tahliye tüccara pahalıya mal ol- makta idi, İnşaat müdürü Hüseyin Yakup Bey hattı üç bucuk kilo- metro kadar sahilden geçirerek gümrük civarında ikinci bir istas- arasında mühim faaliyet vardır. Yolun tesviyei turabiyesi hitam bulmuş ve bazı yarmalar da bit- mek üzere bulunmuştur. Raylar gelince hemen ferş edilerek ka- tarlar Musa köyune kadar işliye- cektir. Musa köy ile Sıvas arasın daki mesafe 107 kilometrodir. 've her hafta Cuma günleri işbu Müessif bir irtihal İstanbul Himan şirketi umumi | müdüri Hamdi ve diş tabibi Necati beylerin pederi Beyazıt dersiam- larından ve Ülemayi benamdan Mehmet Fevzi efendi dün gece çözlerini dünyaya kapayarak rah- meti hakka kavşmuştur. Cenazesi bu gün saat 3 de Kuzğuncukta Nakkaş caddesinde kâin yalısından kaldırılarak Beylerbeyi camiinde namazı badeleda makberi mahsu- sına tevdi. kılmacaktır. Mevla rahmet eyleye. Saat 2 yi çeyrek geçe Sirkeci- den Kuzğuncuğa hususi bir vasıta hareket edecektir. * Türk ocakları merkezi — Ankarada Türk ocakları merke: binasihin inşası ikmal edilmek üzredir. Bina üç ay içinde ikmâl edilecektir. Şimdi medhalde mermer sü- tımlar ve mermer kemerler kon- maktadır. Medhalin sağ ve sol taraflarımdaki kitabeye Gazi Haz- retlerinin , Gençliğe bitabesi , konacak ve karşı tarafında Türk- lüğe büyük hizmeti dokunan bü- yük adamların isimleri yazılacak- tr. * Türkiye - Fransa — Fransız sefareti ateşemiliteri Kolonel Saro dün Ankaradan şehrimize gelmiş- tir. Türk - Fransız müzakeratı bit- mek üzeredir. * Mektepliler bayramı — Ya- rın Mektepliler bayramdır. Bu münasebetle —ilk — mekteplerde dersler tatil edilecek ve talebeler mekteplerine yakın olan mesi - rve yerlerinde kir. gezintileri ve eğlenceler tertip edeceklerdir. MOTORLAR VE TEZGÂHLARI Veresiye size takdim eder. Beyoğlu Tünel meydanı Metro Han — İstanbul Ankara caddesi No 60