29 Nisan 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

29 Nisan 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— gek tabakalarında bulunuyor; her Sahife 4 Nakili Muharrem Feyzi Tefrika Nomerusu : 4 Gayet zeki bir kadın gazeteci rolsuz aktris sıfatiyle şarlonun studyosuna sokulmuş isede gene Şarlonun esrarına — vakıf olama- mıştar. Cüretkâr gazeteci kadın uzun müddet kollandığıhalde Şarlonun yırtılmaz kesif ve yüksek bir bu- ht gibi esrarına nüfuz edilmez yüksek bir sima olduğunu öğren- mekten başka bir netice almamiş ve inkisarı hayale uğramıştır. Bütün gazetecilerin ve diğer erbabı merakın nevmit olduğu bir zamanda ortaya çıkan bir haber her kese ümit vermiştir *Şarlo kendi hayatının filmini yapacak.., Ortalığı tesliye eden haber bu idi. Esrar perdesinin kalkacağını, Şarlonun nihayet ketumluktan vaz ceğini, meşhur sanatkâr ol- inazdan evelki bayatını bütün diğile “perdede — dünyaya recej artık her kes bek- fiyordu. Bunun şimdiden — olup bittiğine kail olanlar da vardı. Fakat bu haber doğru değildi. Ölemi tatlı ümitlere (düşüren ha- Herin uydurma bir şey olduğu gnlaşıldı. Hususi hayatı hakkında düdağını bile kımıldatmak- iste- miyen Şarlonun hayatını filme almağı aklından bile geçirmiyordu. Bu yalan haber Şarloya ait marakı şiddetlendirmiştir. | San'atkârın hayatına ve şahsıma dair bir çok kikâyeler intişar Sacaş baleıs devam ederken çe kendisi, eskisi gibi ses- : bir bayat yaşıyordu. Kendisine “ Şarlo bugün şöhretin en yük- kes tarafından haline gıbta edi- dişor, —dünyanın her — tarafına yayılmış elli iki bin sinemada her akşam karanlık — olduktan sönra 22 milyon seyirci tarafın- /(dan hayret ve takdirle seyrolu- muyor. Mevkünden ve istikbalinden endişe ve pervası yok. Her cihet- ten hayat ve saadeti mücmm Lâkin gene, kendi ibtiyarile, kesif bir süküt bulutu içinde gizlen- meğe çalışıyor. Yalnız kalmak, hatıratını, gençliğini ve bütün hayatını buraya gömmek istiyor. Neden? ileşdolu olan yalnızlık — hayatının bir gün gazetelerden birinde ga- yet iri harfler ile yazılmış serlav- halar altında ifşa-ve ilân edilme- sinden korktuğu kadar tedehhüş eylediği bir şey yoktur. Şarlanun en büyük gizli endi- gesi içinde bulundağu âlemin bir gün kendisine mahsus ve münbasır kalmaması ihtimalidi. Şarlonun ilk ifşaatı Şarlo son derecede gizlediği hayatı kususiyesini “Altına hücum,, filmini ikmal eyledikteri biraz sonra ilk defa dostlarına çıtlatmış idi. Bu filmin payansız kaymeti ve ebemmiyeti bütün cihanca anlaşıl- miş idi. Bir akşam — muvaffakıyetinin neşesiyle dili çözülmüş olduğun- dan dostlarile tatlı tatlı konuçu- yordu. Destları Şarlonun tabiatım bildiklerinden mazisinden bahsey- lemekten çekiniyorlar idi. Şarla sefaleti fakru zarureti hiç bi vakit tarif edemem. Bunları hiç bir zaman anlatmak - istemem. Çünki başımızdan hakiki bir sır rette geçen bu şeyleri söyliyecek olsam havsalaya sığmıyacağından | kimse bunlara inanmıyacaktır.. Büyük sif açıliyör diye herkes külak kesilmiştü Fakat Şarle bir- den bire söze -başladığı gibi na- gihati aö ülmü ve başka bir zeminde konuşmaga başlamıştır. | Şarlonun hakiki şahsiyeti Bütün bu tekayyüde rağmen Şarlanım şahsiyeti etrafında kim- senin sokulamaması için kurmuş olduğu siper ve parmaklık ötesini hiç göstermiyecek kadar sık ve malarında oynanan Şarlonun film- lerinde daima bir aralık vardır. Derin dikkat sahibi olanların ru: şen nazarları bu- açıklıktan - bir çok şeyler görüyorlar. Si darasından okunuyor. ki: 'adam sanatını ” hayatiyle sarmış, daima felâketin kucağına koşmuş, biç yılmayan bu küçük kahraman her vakit ümitsiz harp ve cidal- lere atılmıştır. Şarlonun ıztırap ve feci hatırat Tetrika nümerosuzza (Mabadı var ) 29 Nisan 1029 BENİN HATIRATI Nükili Örtüyü dizimle usullacık aralıyıp bey, Meliha kanımın ayaklarını, 'i: (Vü-Na sofranın altına baktım: Haldun kendi ayakları arasına almıştı. Ve, genç kadın memnun görünüyordu. Hiddetle, ayağımı geriye çektim. Ve, Haldun — beyin yüzüne baktım. Halbuki, -onun gözleri bende değildi. Haldun - bey ; yanında | atormakta “bulmman / Meliha ha | nıma bakıyordu. Hüsrev beyi — -» İşte böyle efendim... Hal- duncuğa sön — derece Yalıştık. Onsuz edemiyoruz! Diye sörüne devim ediyordu. | önce, kocasının söyledi; Bu esnada, ben, bir suretle, öte tarafmda oturan Melha ha- nima baktıni. Genç kadın, ilk ile alâ- kadar olürken, onu - dinlerken, birden birdenbire gülümsedi. Bir gamze — halinde, -Haldun beye | baktı. İkisi de, yekdiğerine bakıyor: lar; hırsızlama gülümsiyorlardı. | , Biçare Hüsrev bey, dünyadan | bibaber anlatıyordu. Aksi gibi, dostları tarafından bir | süal varit olmadığı halde, nagi- | payansız. | Çehresinde şaklabanlık maske- | Bu MUE- S GÜZELLER G ELİ/ Perşombe akışi mükenmel kadar 10,000 kişiden çiçekle aşkın filmi olan bu eser için pek nefis bir musiki adaptc edilmiştir. Müsabakanın ü üncü filaidir. RUS AŞKI Heyecanlı bir aşk macerası Rus ihtilâli ve Rus kadımlarının fedakârlıkları ALHAMRADA FLORANSALI KEMANCI bir çılğın kızın hazin fakat se- vimli hayatı Çarşamba akşamı ALHAMRA da ıdan: Nikolaki elendi- İstanbül ier Ali elendinin ç aldığı üç bin liraya an Bakırköyünde Ceviz ında yeni 41 nümero çe hane otun gün müddetle kılmın Mmüzayedesinde sekiz yüz Jira bedelle talibi. ühtesinde giy ihalesi, yapılarak — öbalei isin oübeş gön Biğâdetle HUDÜNUL ÜğidE Ean VX Cemal paşa bahçeleri ve Mikail Parseh ağa hane ve bahçeleri ve hamam sakağıle mahduttür. MESAHASI: Kayden ve bil. mesaha beş yüz seksen arşın ter bünde araziden yük ötüz arşın bina ve mütebakısı bahçedir. Müştemilâti Hane bahçe orta- sında Ve ahşap olup bir evaltı bir safa altı oda iki helâ ber mut- bak bir kiler bir dolap bir tu- Tumbalı küyü bir tavan araş mühtevidir. Hanede İbrahim var ve cephes dir, yüzde, beş zamlâ isliplerin kiymeti mahammenesi — olan bin yüz » tinde etmeleri ve 16 M y fari- hinde saat 16 € ihalci olunur methü senası/ etrafırida — delaşı- yordu. Bir takrip, bacak bacak üslüne atarak, sofra örtüsünü kaldırdım. aralığından — iyice - bakmak, ve soframın aitmda ne olduğunu göre mek için sırtımı iskemlenin arka- hğına dayadım: Ooosl İşler mükemmeldi, cidden müz | kemmeldi doğrusul... Diyecek yoktu! Karşımda oturan Haldun bey, ayaklarımı ta yanı başına kadar uzatınış; Meliha hanımın ayakla- rını ortasına almıştı. Genç kadı- nınkiler, pek muti bir haldeydiler. Mesele anlaşılıyordu. Delikanlı benim ayağımı demin onun san- maşti. Meselenin anlaşilan diger cihe- ti de: Meliha hanımla Haldun vf *4DOVE sitLi a ee Tz çazip tamsili olan hu filimde kabil ikte) ve ortada çift | İSTANBULDA ŞİMDİYE KADAR GORULMEMİŞ BİR VAK" Sinema kıraliçesi, dilberlerin dilberi, n " GÜZELLER GÜZELİ ASRİ SiNEMAda yüzlerder kişi ge bulumiyarak geri dönüektedir. Dekakâr BİLLİ DOV, en Hün seyircileri teshir va tehyiç etmektadir. Bu barikulâde - ülmi ,gimdiye fzla seyretmişrir. Saat 16,30 matinesinde VARYETE. OPERA SİNEMASINDA Bu-gün âki büyük filim bir arada RAMON NOYARO - RENE ADORE KALDASIZI |Ü zükemmel flim. JORJ JESSEL İve PATSi RUT-MiLLER sarararından KOHEN HARBE Komedi Dram. MUSTAFA ŞAMLI UCUZLUK SERGİiSi AÇILMIŞTIR ALTINCI BÜYÜK TAYYARE PİYANKOSU 4üncü keşide 11 Mayıstadır Büyük ikramiye 45000 Liradır Ayrıca: 20,000, 15,000, 12,000, 10,000 liralık ikramiyeler ve 10,000 liralık bir mükâfat.. Bu keşidede cem'an 3,900 numara kazanacaktır. LUTFEN DIKKAT EDİNİ Bu seneki tayyare piyankosu şimdiye zenginidinir. Çünkü : 1 — 10.000 lira ve daha yukarı büyük ikramiyeler geçen sene yalnız “3 ,, tane idi. Bu sene “ 5 ,, dir. İsabet ihtimali yüzde 67 artmıştır. 2 — UMUMİKRAMİYE ADEDİ: Geçen seneki keşidelerde yalnız “ 2.000 , idi, Bu sene tam: “ 3.900 , dür. Umum isabet ihtimali de tam : * 95 ( Yani iki misli) artmıştır. 3 — Piyanko yüründen zengin olanlarım adedi bu sene geçen senenin tam iki misline çıkacaktır. kadarkilerin en * Gayri mübadillere para — Yunanistanda emlâk sahibi olan gayri mübadillerden ikinci lişteye dahil olunanlara bayramdan evel tevziat komisyamu tarafından para dağıtılacaktır. geleceğini tetkike kalkışır bir. adam, masil olmuştu da bu bar hakikati görememişti. Asıl şüp- helenecek şeyden — şüphelenme- mişti? Zahir, basireti bağlanmış. Bir iki kere daha aynı hile ile Masanin altına baktım. Kadın ve erkek ayakları sarmaş dolaştılar... Muhavere, dereden tepeden uzüyarak , yemeğin Sönünu bize buldurdu. - Salona girerek, kah- velerimizi içtik. Gene dereden tepeden konuştuk . Haldun bey, bir işi olduğunu söyledi. Veda gelerek bizden aynıldı. Hüsrev bey, arısının bir an dış ikt 'dan iatilede ederek; —— M — Bittabi, Meilhaya böyle bir yalan söylemiş olduğundan dolayı bana kızma mışsımızdir! - dedi. - Sizi,evime davet etmemi kendi ne ancak bu suretle izah edebil- din. Esasen ay başısının bir aya dan beri teehhüründen - dolaya (Mabadı var ) «Türk Hava Mecmuası » Türkiyenin en nefis bir. mec- Mmuasıdır. “70,, inci sayısı çıkmış- tır. Gazete bayilerinde ve Tay- *“10,, kuruşa yare - şubelerinde satılmaktadır. | bey arasındaki münasebetti. ş Kadınlara has bir tecessüs hissi ile gözlerimi kaldırdım; delikanlıyı | süzmeye başladım. Sarışın mavi gözli yaz tenli, Aaaaal Beynimin içinde ansızın bir şimsek çaktı... Delikanlının yanın- | da otuaran ve dadısı tarafından yemeği yedirilen küçük çocuğu tetkikten geçirince ne, göreyim, yarabbi, ne göreyim? Bu sarışın, mavi gözlü, penbe beyaz tenli yavrmile Haldun bey | arasındaki müşabehet, hiç bir ehli iz'anın ret ve cerhedemiyece; tarzda, kör kör parmağım gözüne. | | Hayretimin hududunu tarif ede- mem. Hüsrev bey gibi, işkilli, kıskanç kıl kirk yarar, konu komşudan — şüphelenir, kendinin ve karısınm yedi göbek gelmişini penbe be-

Bu sayıdan diğer sayfalar: