Omlıllerki derya içrelir, deryayı bilmezler Diye bir mısra vardır. Bunun mefhumunca ben de , içinde yüz- düğüm gazetecilik deryasını pek bilmem. Ançak , hastalığım dola- yüisile, şehrimizde çıkan - bütün gazeteleri aldırdım; ve cümlesini, başmakalesinden ilânlarına kadar okudum . Şimdi, bütün bu gaze- teler, üsareleri emilmiş meyva posaları gibi, küme küme, yata- man önünde, atılmış duruyar; içlerinden alıp hümmalı beynime irdiğim manaları ise, kâbus itün huviyetimi sarıyor. Burban Cahidin “ Köy Meraktayım : Acaba genç doktorla Emine — hanım sevişecekler mi?? Acaba Tosun Çavuşun bu aşka karşı vaziyeti ne olacak?? İşte, Selâmi İzzetin “ Mahpus . Vay köftehor vay ! Armutları nasıl da yemi; İşte, Yakup Kadrinin “ imli makalesi .. efkâr ile mülâmma! Fakat anla- yamadığım bir cihet var : Şayet Çocukları , Üstadın tavsiyesi mu- cibince aile muhitinden ayıracak olursak hangi içtimai mücssese- mizin ortasına atacağız? Makale- lerinde bu ciheti işaret buyurma- muşlar. İşte, “ Felek , in fıkraları Martın nisana ilhakı hakkındaki teklifi pek musipl Bunu, şimdiye kadar niye akıl etmemişiz ? İşte, Ahmet Haşim hocamızın Sait gültekin arkadaşımız hakkın da yazdığı pek muhik bir methiye.. İşte, " Akşam , da yeni baş- layân “ Mata Hari ,, tefrikası .. Ah gidi yüzbaşı ah ... Caaanım genç kızin başını yakan sen ala- caksın galiba, İşte Cumhuriyet, Vakit ve Son saat — gazetelci havadisleri, hikâyeleri. Ve nihayet işte “ Akbaba , baş muharriri Yusuf Ziyanın hak- Sız tecziyelere dair - haklı bir şi- kâyetnamesi; Kâmuran Şerilin nin — makaleleri, zarf hikâyesi; Mahmut Yesarinin şipşirin bir Meşhedi Cafer taklidi. Daha demin okuduğum bütün bu yazılar, kazan gibi. kafamda dönüyordu. Annem sağ elile alnı- mi sıvazlarken sol elile koltuğu- mun altındaki dereceyi çekti; ve: — 39,7 .. Vah yavrum . vah. Akbabanın sakalı kınalı, kafası bapaklı Meşhedisi karşımda idi. Bir kahkaha attı. — Ottuz tokkuz yetti ne mene hereretti ? Bizim Eyranda nahoş- lafın hereretti eyle çok olur ki kırk ekkiyi geçer; dereceyi sındı- vır (© karar) ; civayı fislaye kimmi (— gibi ) havaya attırır. ha ! (Vâ - Nü) HKaçakçı Bir motör tutuldu Recep — kaptan — idaresindeki Kırlangıç motörü bundan 50 gün kadar evel kaçakçılık yaparken Yunanlılar tarafından Midilli açık- larında yakalanmış ve - nihayet sahverildikten sonra İzmir lima- aına geli Motör, İtalyaya ait Batos ada- sından 18 çuval siğara kâğıdı al- mış ve sahilimize çıkarmak üzere Midilli istikametlerinde ilerlemeğe başlamıştır. Bir aralık yunan mö- türleri ile karşılaşmış ve yakayı işti. Yunanlılar kendi- derini bir buçuk ay kadar ha- pis ettikten sonra tahliye etmişler- dir. Motür İzmire gelmiş, fakat bundan haberdar olan zabıta ken- Hilerini isticvaba ve haklarında tahkikata başlamıştır. Et sarfiyatı Pahalılık hasebile sarfiyat giltikçe azalıyor Geçen Şubat zarfında Karaağaç mezbahasında 16,705 erkek kara- man, 3977 marya karaman, 1341 erkek dağlıç, 296 marya dağl 1779 erkek kıvircik, 991 maryı kıvırcık, 4137 erkek keçi, 158 di keçı, 5340 kuzu, 1621 yerli öküz, 560 ecnebi öküz. 66 yerli inek 677 ecnebi inek 249 erkek man- da, 96 dişi manda, 64 dana, 3 malak, 1 boğa, 106 dişi - hınzır, 166 erkek hınzır. kesilmiştir ki 37743 rees hayvana balig olur. Halbuki kânunusaninde 48789 hayvan kesilmişti. Bu suretle şu- bat zarfında kânunusaniye nazaran 11046 hayvan noksan istihlâk Bu mühi noksanlık, nihayet şubat içinde kışın çok şiddetli olmasından dolayı hayvan gele- ine ve bir ay de et Hiatlarının çok mühim bir mik- tarda fırlamasına atfediliyor. Taksim abidesi Taksimdeki Çumhuriyet abide- sinde yapılacak “sırkotaj, yesi için havaların tamar ğc[mnsiı'r inlizar ediliyor. Emd âlâ kar yağacağından endişe ediyor. Bu Sene kıân fazla gıddc,(- geçmesi ve hâlâ havaların mut- tarit 'bir hale gelmemesi Emaneti Komisyoncular Rüsumat idaresi tekrar imti- handa ısrar ediyor Rüsumat idaresi gümrük komis- yoncularını tekrar imtihan etmek istemiş komisyoncular buna mu- halefet etmişti. Rüsumat idaresi kornisyoncuların tekrar — imtihan edilmesinde ısrar etmektedir. Rü- Sümat baş nesi komisyoncuları gümrük kalemlerinde iş yapmak- tan menetmiştir. Bu vaziyet karşısında komi Yoncular telgrafla Maliye Veki müracaat etmişlerdir. Rüsumat baş müdürü bu hadi- se hakkında dıyor ki : —Gümrük komisyoncuları karne | almadan gümrük muamelesini ta- kip edemezler; bu hususta ka- sarahat — vardır. Karne almak için de imtihan olmak icap eder. Buna lüzum görülmüştür üdüriyeti yeni kar- olmıyan nunda Komisyocuların arasında evelce imtihan vermiyenler olduğunu bil- miyorum. Kadıköy su şâıt abone- lerden aldığı 30 kuruş satanları üzerine talik ettiği Ye Türk harfleriyle yazılmış numara | tabelaları için abonelrinden 30 | kuruş ücret alıyor. Mukaveleye mugayir olarak alınan bu para- | 'nın abonelere iadesi lâzım geliyor. Şehremaneti, şirkete müteaddit | ihtaratta bulunduğu halde şirket, | böyle bir tebligat almadığını iddia etmiştir. Şirket şayet bu parayı | almakta devam eder ve evelce alınan parayı sahiplerine iade et- | mezse Emanet şirket aleyhi kanuni takibat yapacaktır. | i zaman karaya kendi otomo- otomobille doğruca Amerika se- faretine gidecekti. Bunun için fazla zaman yoktu. Liman şirketi Amiralı istediği zaman zarfında otomobilini yeni- den almış, Tophane - rıhtımına çıkarmıştır. Bu tahmil ve tahliye ameliyesi tam on beş dakikada çereyan etmiştir. Amiral Dayton İstanbul İlmanında arzusunun bu kadar kısa bir zaman - zarfında tatmin edilmesinden pek mem- nun olmuştu Bahar mneşesi İlk bahar geldi, havalar ısındı. Bu güneşli günlerden en ziyade, bütün kış evde kapanan çocuklar memnundür. — Şimdi — irili ufaklı bütün çocuklar baharın neşesi ile kırlarda çayırlarda oynayıp sıçra- maktadırlar. " Ada iskelesi Son zamanlarda köprünün Ada iskelesi harap bir hale gelmişti. Bir kaç günden beri iskelenin tamirine — başlanılmıştır. — Ada vapurları şimdilik Üsküdar iske- lesine yanaşmaktadır. Ordu tacirlerinin bir müracaatı Ordu. tacirleri " İş bankasına müracaat ederek orduda bir şube — açılmasını — istemişler. İş | bankası bu müracaatı tetkik et- mektedir. çıkmağı arzu etmiştir. Amiral Milli rakıslar Halk bilgileri derneği bir mü- samere verecek Halk bilgileri derneği yakında bir halk konseri tertip edecektir. Konser esnasında — Anadolunun halk oyunları gösterilecektir. Bu gekildeki müsamere ilk dafa olarak verilmiş olacaktır. Hazır- lıklara başlanmiştir. Konsere konservatuvar mual- limleri de iştirak edecektir. Konserde halk şarkıları sazla çalınacaktir. Bunun için yakın vilâyetlerden iyi saz çalanlar celbedilecek, hat- 'ta Kastamonudan sepetci oğlu raksını oynayan bir heyet getiri- lecektir. Kötahyadanda bir heyet celbedilecektir Bu suretle tertip edilecek müsamerede Anadolunun mahalli — oyunları şarkıları görül- müş ve dinlenmis olacaktır. Anonim şirketlerin umumü içtimaları Anonim şirketlerin umumi heyet içtimaları bu ay nihayetine kadar olacaktır. Ticaret kanu- ire bu müddeti geçiren şirketler tecziye edilecektir. Diğer taraftan bazı şirketler müddetin temdidi için ticaret müdüriyetine müracaat etmişlerdir. Bu müddet temdidine imkân görülmemiştir. Hifzıssıhha Lise ve Orta mektep- lerdeki dersler takviye edilecek Lise ve orta mekteplerin pro- gramlarında mevcut olan hifzissıh- ha derslerinin daha esaslı bir su- rette okutulması düşünülüyor. Bu derste verem, sıtma, çocuk hasta- lıkları ve diğer sari ve entani hastalıkların mahiyeti, tezahürleri ve tahaffüz, çareleri ” gösterile- cektir. Bundan başka zührevi hastalık- ların- em mühimlerine dair bir ders te ihdas edilecek, içtimai bir çok tehlikeler tevlit eden bu hastalıklardan nasıl tahaffuz et tazım geleceği anlatılacaktır Antirepo buhranı meselesi Limanımızda antrepo buhranı devam ediyor. bir. vapurdan rıh- tıma çıkarılan mal antreposuzluk yüzünden rıhtımda beklemekte- dir. Liman şirketi bu yüzden Rıhtım — şirketine bir protosto göndermiştir. Bu protosto mek- tubunda — limandaki tahmil ve tahliye arizası Rıhtım - şirketine atfediliyor. Rıhtım şirketi verdiği cevapta antrepo mıktarının liman ihtiya- cına kifayet ettiğini bildirmiştir. Bu suretle antrepo buhranı karı: şık bir safhaya dahil olmuştur. Diğer taraftan Rıhtım şirketi antrepo açmak için Rüsumat idaresinden müsade almak lâzım geldiğini başka bir mektubunda bildirmektedir. Halbuki - Rihtim şirketinin antrepo açmak için bir müsade almasına lüzum yoktur. Şirketin verdiği cevap alâkadar mahafilde ciddi telekki edilme- Sahife 3 Sıra dayağı Süriyenin Humuz şehrind bir mahallede, bir. cinayet olmuş.. Aaramışlar, taramışlar koca vilâ- yeti alt üst etmişler, katil yok.. Nereye bakmışlarsa fayda et- memiş, kime sormuşlarsa netice vermemiş ve katili bulmak kabil çerine mahalli idare zabitası elini şakağına koyarak düşünmüş taşınmış öyleya: Ortada bir cürüm var... Birisini cezalandırmak lâzım... Fakat kir Nihayet bunun da — kolayı bulunmuş: Cinayet çıkan mahâile almakl. Ve almışlar da.. O ma - halle halkı cinayetin kefareti için tamam dokuüz. yüz tane altın lira vermişler Vaktile bizim mahalle mekte - binde bir hoca vardı, Arap hoca. Mektepte çocuklar bir kabahat yaptı mıydı derhal falaka ortaya cıkar, Hoça, kalfaya seslenire — Yık şu habisleri falakaya... ikılan yalnız bir ikâ çocuk değildi, bütün sınıf... Meselâ mektepte çocuklardan birinin lastiği kayboldu deği'mi? Haydi bir Sıra dayağına.. nin mürekkep hok- i? Haydi buyurun bik ağacına mı- çıktı.. habisleri falakaya. Hey gidi günler hey! Sıra dayağını işitmiştik amma sıra cezasını duymamıştık... Bir de mahalle mekteplerindeki bu dayal usülünü “medeni bir — terbiş vasıtası diğil , diye beğenmeyiz.. Halbuki onu hâlâ tatbik edenler yıkın şu, var.. Hikmet Feridun Hamal tarifesi Emanet yeni bir tarife tanzim edecek Hamal tarifelerine türk harflerile yeniden başlan mıştı. Üsküdar hamallarının markaları evelce - değiştirilmişti. Şimdi de İstanbul hamallarının - markaları değiştiriliyor, — Bunlar — yakında ikmâl edilecektir. Bundan sonra Beyoğlu — semtindeki — hamallara yeni markalar, verilecektir. Yeni markalar, — Şehremaneti — iktisat | müdürlüğü — tarafından belediye dairelerine “tevzi edilmekte ve Viktisat murakıpleri tarafında her iskeledeki hamallara 25 kuruş mukabilinde verilmektedir Hamalların ücret tarifesi 1325 senesinde -dahiliye nezareti tara- fından tanzim edilmişti. Son zamanlarda emanet, yalnız malzemci inşaiye nakleden bamal- ların ücretini yüzde 30 nispetinde değiştirmişti. Halbuki bu gün hemen hemen hiç bir mal bu tarife ile kendini mukayyet görmiyor. Esasen Bu tarifenin bu günkü iktisadi şart- larla telif edimesine imkân — yok- tur. Bu gün meri olan tarifede ünden Fatihe kadar 10, en Eyibe kadar 30 kurı verilmesi lâzım geldiği Halbuki bu tarifenin hiç tatbik edil yoktur. — Şehremaneti, hamalların halktan tutturabildik- leri kadar para almalarına mar olmak için tarifeyi yeniden değiş- tirmeye karar vermiştir, Yeni ta- rife 5-6 aya kadar ikmal edile- cektir.