4 Mart 1929 Sahife 5 Fransız milli takimi ilk defa macarları mühim farkla yendi Pariste yapılan son mühim maçlardan bir intiba Geçen hafta Pariste fransız ve | macar milli takımları arasında mühim bir futbol maçı yapılmıştır. Şimdiye kadar bütün maçlarda macarlar galip gelmişlerdi. Hatta bir defa 13-1 ile maçı kazanmış- dardı. Bu seheple macarların büyük galebesi beklenirken fransızlar 3-0 maçı kezanmışlardır. Macarların maglubiyetine kısa paslarla ağır bir oyon oynamaları sebep olmuştur. Fransızlar bilâkis uzün paslarla - süratli. bir oyun oynamışlardır. Fransızlar yakında Belçika milli kımı ile karşılaşacaklardır. İngiltere spor meydanı oldu Her kes buz üzerinde dansedıyor, spor yapıyor İngilterede havalar bir parça ısınmıştır; fakat el'an her taraf İkalm bir buz tabaka- Bi altındadır. Şimdi berkes kış sporu ile meşğuldür. Haftanın — sonunda bütün İngi- — Tizler üzeri kalın bir buz tabakasiyle mes- tur göllere ve nehi ler ve sahillere dö- külmüşlerdir. 34 senden beri böy- | le şiddetli kar olmadı- * gandan İngilizler ana yurtta patinaj, ski ve merdiven şeklindeki uzun kızak gibi kış #porundan istifade eylemek istiyen zengin — İngilizler kışın İsviçreye ve Norvece Kadar seyahat edi- yorlardı. Bu gün ise kışın şiddetli olma- sından zengin ve fakır bütün ng" kış sporlarından fade iyorlar. Londranın bir iki mil baricindeki göller ve havuzlar sporcular ile dolmuştur. Londra- mın etrafında halk İsviçrede gibi Paten ve ski ile geziyorlar. Kış sporlarını eğlendirmek için göllerin buzları üzerine telsiz te- Tefon konulmuştur, burada halka konser dinletiliyor. Göllerin ve nehirlerin üzerleri Göl üzerinde patinaj sabaha kadar kuvvetli projöktör- ler iletenvir olunduğundan spor- cular geceleyinde eyleniyorlar. Patinaj yerleri bayram mahal- line dönmüştür; her kes gölüyor, Byan Taayin, ada b | sporcular için beklenilmiyen bir fırsat ve nimet olmuştur. Halk o kadar spora düşmüştür ki geniş göllerde kalabalıktan serbestçe patinaj yapmak bile kabil değildir. Kış eğlenceleri bundan ibaret değildir. Pişkin yözücülere göl- lerde ve nehirlerde buzlar kırıla- rak yüzmek için yerler hazırlan- mıştır. Londranın inaj yapılıyor rin müsademe- etmemeleri içi parklarında - bile Patinaj yapan- Antrenörden evel teşkilât lâzımdır Memleketimizde hiç şüphe yok ki, eyi ve ya fena, en çok faa- liyet yapan federasyonlar sırasıle futbol ve güreş federasyonlarıdır. Bütün bu hareketlerin — esasını teşkil eden Atletik sporlar, faa- liyet itibarile, hiç mesabesindedir. Memlekette muhakkak bir antre- nör lizumunu hisseden federasyon | antrenörün yetiştireceği müsabık- | ların kıymetlerini bihakkın ölçe- cek ne bir koşu sahasına, ne de bir atlama havuzuna malik değil- dir. Şampiyonası icra edilmeyen ve edildiği zaman ise rekorları tespit etmek imkânı olmayan bir fede- rasyonda her şeyden evel iptidai noksanların telâfisine gidilece; yerde daha büyük işlere girişmek bihudedir. Bu gün balkanlardan bir atletik takım getirip müsabaka — yapmaz ümüş yegâne sahada üşkülâtla koşarken icap ettirdiği | bir tarzda yetişmeğe çalışmak çok | garip bir kanaattır. Uzaklara gitmeğe ne lüzum var bu gün İstanbulda atletik sporla meşgul kaç klüp ve kaç atlet vardır? Anadolu mintakalarında Atletizmin ne kadar ihmal edildi- ğini görmek için bir Türkiye Şampiyonasında bulunmak kâfidir. Henüz çivili papuç görmemiş, ko- şuda kronometro, yüksek atla- mada çıta kullanmamış Türkiye ve dünya rekorlarından tabiatile bihaber mıntakalara tesadüf müm- kündür. Bütün bu acı hakikatları gör- mmek çarelerini bulmak ve niha- yet antrenör celbetmek lâzımdır. Bügün 250 lira Maaşla besleni len bir hoca belki - oda İstan- bulda - mahdut bir kaç atletin derecelerini haddı azamiye çıkara bilir. Buna mukabil aynı para sarfedilmek — suretile — memleket hesabına çok daha parlak işler yapmak kabildir. Bu meyanda Galata sarayın 1927 senesi tertip ettiği Balike- rinden bahsedebiliriz. | Hiç şüphe yok ki Atletizm fe- | derasyonu çok basık fakat netice | rile çok mühim olan bu gibi "tler için harekete geçer ve | biraz gayret gösterirse Anadoluda Atletizme karşı kakiki bir alâka uyandırır. Bu işler için Antrenör değil teşkilât lazımdır. Sık sık yapılacak temaslar konfernslar Anadolunun her tarafında Atlelizme hayat vermeğe kâfidir. Fikrimizçe her şeyden evel bu günkü ataleti bir tarafa bırakmak | esaslı bir surette çalışmağa baş- 'zabita bir hat üzerinde “patinaj yapılmasını emreylemiştir. Bunun neticesi olarak patinaj yapanlar | adeta bir kafile teşkil ediyorlar. Halk bir taraftan kış eğlence- leriyle “meşğul “iken Otomobil cemiyeti ittihadiyesinin teşel üzerine şosalarda karları temizle- niyor. Şimdiye kadar Londra ile civa- rındaki şehirler arasında bir çok yol açılmıştır. Güneşin —açılmasına — ragmen hngilterede müthiş soğuklar devam ediyor. Londrada soğuk sıfırdan Düğün ö bıfıkîîîâdi Krallar,prensler düğün merasîminibek— lerken gelin bir otomobile atla Wf',ka?h 9 Yaşında muallim | Kendi akranlarına mükemmel sir seyyahatının parlak semerele- | şağı Fahrenhayf termümetresiyle 26 derecedir. İngilterenin en cenup | n ( Hastügs ) te termometre güneşte 80 derecedir Bir kaç gündenberi Çekoslovak- yada Ratisbon şehrinde büyük hazırlıklar yapılmakta Cekoslovakyanın en den Prens Alesandr. dö Tuvon kızı prenses İla ile a zadesi prens Rafaelin düğünü icra edile- cektir. Davetliler meyanında Bav- yera ve Saksonya sabık kralları bir çok prensler ve Alman asil- zadeleri vardı. Düğün gü gelin beyazlar | giymiş ve duvağını takmış olduğu halde davetliler arasında kendisini bekleyen nişanlısına doğru gelmiş fakat birden bire ağlamağa baş- layarak kendisiyle evlenemiyece- ğini söylemiştir. Birden bire oı hk karışmış kızın annesi düşüp bayılmış, babası bunun sebebii ögrenmek için ısrar edince, pren- ses İla salondan çıkmış, üstünü Prenses Ia değişmiş ve sarayın kapısında bekliyen bir otomobile atlayarak | derini sevdiği anlaşılmıştır . Bu — — uzaklaşmıştır. prens daha henüz 19 yaşında Prens Rafacl bu vakadan mü- | olduğu için — izdivaçlarına razı teessir olmamış ve: « Evlendikten | olmayacaklarını anlamıştır. sonra kaçacağına şimdiden bunu yapmasına âdeta sevindim » de- miştir. Yapılan — tahkikattan — prenses İlanin, prens Rafaclin küçük bira- | bulmamışlardır.. Bunun Üzerine gençler evlen- mek için kaçmaktan başka çare Prenses İlanın sevgilisi ile birleşerek hudut ha- rici bir yere gittiği anlaşılmıştır. ders veriyor Muallim ders veriyor İngilterede- 9 yaşında bir çö- cuğa — muallimlik — ehliyetnamesi verilmiştir. Bu küçük muallim Şefilt şehrinde olup “Austin's sehool, namındaki bir mektebin küçük — sınıflarındaki — talebeye hesap ve diger dersler vermek- tedir. Bu mektep, resmi mektepler- deki dersleri takip edemiyen lebeye resmi ders vakitleri hari- cinde “ders veriyor. Yazın bu mektebin dersleri açık havada veriliyor. Anstin Egley ismindeki bu kü- çük muallim, kendi akranı talebeye ders vermekte fevkalâde maharet gösteriyor. Ahiren bu mektehin | talebesinden 30 çocuk Lundraya | gelmiş ve şehremini tarafından kendilerine bir ziyafet veriln Almanyada talâk Harbı umumiden sonra Berlinde talâk muameleleri şayanı hayret derecede arttı. Şimdi Berlinin üç mahkemesi ayrılmak — isteyen kifayet etmiyor.. | talâk işleri ile € Berlinde bir di düşünüyor. birbirlerinden karı kocalara Alman hükümeti | eski şen halini, neşeli İngiliz Veliahdı Veliaht atlarını sattı, artık cokey- lik yapmıyacak İngil Kralı eyileşiyor... S YER ŞN DN S kendisi kesiyormuş; — sigaradan eskisi gibi zevk duymağa başla- mış... Bu haberlerden en “çok menmuo olan İngiliz” Veliahdidir. Prens dö Gal şimdiye kadar best bir hayat ke Tizdiği gb szga Bd Babası hastalanınca hükümet işleri kendisine kaldı, aylardan Veri Londradan bir tarafa ayıilar miyor. Gazeteler İngiliz veliahdının gebresini kaybettiğini daima gülen resi şimdi çatıklır gözyorar. E 'yens d5 Galin çel almada çizgiler ingiliz. Vatiahdi. Cokey kıyafetinde vardır. Prens dü Gal gibi serbesiçe bütün atlarım