/ Herkes: Bir vartmış AA yokmuş. | Evel zaman içinde bir s. <a güzeli varmış. Köyün bir tane çeşmesi olduğu için, herkes çeş- meden su almağa gele- mezmiş; Köyde sakalık €eden Ali isminde bir genç çocuk varmış. Ali kimsesiz olmakla beraber, ayni zamanda da çok güzel ve yakışıklı, on dokuz, yirmi yaşların- da temiz yürekli bir'deli- kanlı imiş. Evleri çeşmeye — uzak olan köylüler daima Aliye su taşıtırlarmış. — Alinin güzelliği civar köylere de yayılmış ve onu: gören köylü kızları, endamına ve bakışına bayılırmış. Günler geçtikçe Alinin güzelliğinden, daha uzak beldelerdeki chali de me- rak ve takdirle bahset- meğe - başlamış. — Artık halkın ve bilhassa genç kızlarıh ağzından, Alinin mi — düşmez — olmuş. Ah ne güzel çocuk! Ahlâkı da kendi gibi güzel... — Ne tatlı bakışı var! — Hele yürüyi — Çeşmeden su doldü- rurken ne hazin şarkılar söyliyor... O Dün akşam yihe, mahzundu.. Hiç bir pen- cereye bakmadan, gözleri yerde, melül ve mükedder öyle süratli yürüyerek geçti ki... ve daha, bunun gibi, bir çok fikir ve mütalaalarla her gün, her saat Alinin an. onunla meşgül olurlarmı: Köyde «Ali » ismi unu- tulmağa başlamış. Ona, köyün kızları çok hoş ve tam yerinde bir isim tak- mışlar: — Saka güzelil! Saka guzelı bir. gün çeşmenin başında arka- daşları ile konuşurken, içlerinden biri demiş ki: - — Aliciğim! artık seni evlendirelim... — Ben daha gencim... beni niçin evlendirmek istiyorsunuz? — Sen evlen ki, bize de sıra gelsin! — Kolunuzdan tutan mm yar? Birer birer evleni — Canım, bilmiyor gibi söyliyorsun! köyün bütün | kızları senin — peşinde.. | « Acaba- hangimizi ala- | cak?» diye evlenmiyorlar. Kaka güzeli şu cevabı yermi — köyün k de ümide kapılmasınlar, çünkü benim onların hiç birinde gözüm yok! - Haydi canım.. bu gü- zel kızların içinden, kim bilir hangisine — gönül vermişsindir" - Size yemin ederim ki, köy kızlarından sev- gilim yoktur. Onların hep- sî"bemm kız kardeşlerim- di Saka güzelinin arka- daşları merak etmişler: - Hayır, sen bize yalan mvhvowı senin mut- laka bir sevgilin olacak! — Ne biliyorsunuz? — Gözlerin öyle söyli- yor: «Ben- birini seviyo- rumlı - diyor. Gel, “itiraf et.. Kime gönül verdinse güzeli başını önü- bir- müddet sonra: en — Kuzum Ali! Güzel Al ne olur? söyle bize sevgi- lin kim olduğunu. Alinin gözleri sulanmış: | - Ben Ayşeyi seviyo- rüm.. anladıniz mı? Alinin arkadaşları hay- retle birbirlerinin yüzüne bakarak gülüşmüşler. Ayşe, köyun en çirkin, kısa boylu ve kimsesiz kızı imiş. Alinin onu se- veceğine hiç kimse inan- zeli, VAyşeyi hakikaten eden gençlere: — Benimle eğlenmeyi- niz! -demiş- gönül kimi severse Halk Şdkmi Böyle ŞEy olur mu ? pelaat hi karimiz yazdığı :abunda diyor Ki £ ada hallemizde İkLaylanberi vyku uyuğaimiyoruz. Vat dan. bir sileye hat l c zara allağ hörkesi gee vakti heye cana veğlisiğihetle mahalli ” zabitasının ba ball Mnelmesi için- makamı witinin —- İş arıyorum BEZÜRYüm. Askerlikle alikam Yeniharflerle mükemmel okur Tefrikanümerosu: 43 SAHTE PRENSES — Ben zarfi* hazırlarıni. Sai- dığımdaki elbiseleri de paketle bir kenara - birakırım; — hüdüttan geçerken bunları giyer ve saçla- rını kestirir.. şehirli kıyaletine girersin. Al sana yüz tane de dolar! Cim, dolarları koyauna koydu. Valışiler yemek hazirlamışlardı. Cakı da Çağırdılar ve hep birlik- te balık yemegze başladılar. Cak, halâsının ilk adımının bu su- zetle kolaylıkla - atıldığından pe memnundu.. — ekmeksiz — balığı yerken bir kaç gün sonra hayata 've memleketine kavuşacağı ümidile geviniyor ve her şeye tahammül Hakili; hazırlanmıştı.. Çak ve Tomas birleştiler. Tomas, Caka dedi ki , polis müx İLE. irüne gön- de göreceğim. Mister Cak müşkül ve yeni bir çıkmaza girmişti . Reis, kendi- sinin polis hafiyesi olduğunu bil- miyordu. kendi imzasını nasıl ata- bilecekti? Maztafi, Nevyork Polis ti zeki bir adamdı; enin' ya görünce meseleyi onlayacaktı. Cak bu. mülâkaza ile tran bir mektüp yazarak, Prenses Klarayi ietirirken “Vvahşil fuğrayıp esir düştügünü ve Kl: da haydutların kaçırdığını hikâye mektubu çabuk yaz.. ben| h ve hükün aat hekledigini il: Cim elbise paketini aldı, reisi | ain ayağını öperek, — kabilenin, | makamı | göle doğru y ümege Cime mihayet her halde avdet etmesi için Reis, bu sadık adamına & ve talimat vermişti” Zentinin intikamı Aradan Timam on gün geçmişti. Cimi muğdett zar olsa- yim M. Cok me ganı bilimiyordu. Bu © | Tomas. birbiz olmuşlardı. Cakla zarfında le çok eyi döst mamış. Fakat saka gü-.| seviyormuş; kendisile alay| ee Fe E"Ş Susun, — Yooo! Artık yeter, küçük | hanım! Azıcık da siz beni dinleyin bakalım, beni dinleyin. Yoksa bu yen sizi seviyorum! Anladınız Fakat |mı? ben sizi seviyoruml. | siz. Siz beni' sevmemel Susun! Sözümü kesmeyin! “Daha söz sırası size gelmedi! | Esasen söz söylemenize de hacet yok ki .. Çünki ben, daha siz / dudağınızı oynatıadan ne diye ceğinizi biliyorum . Bana diyeceksiniz ki: “Yalan! Sizi sevmek filân aklımdan bile | geçmedi... bunu da ıudıı V' kardınız? Şaşılacak şey, doğrusu, Evet, bana, haklı olarak, bm. itiraz edeceksiniz . Pek hakk olarak... Çünki, insanın, kendine bil itiraf edemiyeceği hisler vardır. İşte | siz de, beni sevmenize rağmen, bu | hissinizi, kendi kendinize ititraf | edememişsinizdir. Fakat mutlaka — beni seviyorsum —. | Susun, susun! Sakın ci vap vermeye kalkışmayın! beni dinleyi, | Size ilk tesadüf etti; başımıza gelecek - şeyleri” derhal anlamıştım. Anneciğinizle babacığı- Ümizn ortasında o kadar güzel, © kadar aklımı başındanalacak derecede - güzeldiniz; — öyle uslu uslu yürüyordunuz. bir şakaj kadar, yüzünüze gölgeden bir peçe örtmüştü. bu sonsuz, derin gök gede yalnız gözleriniz. görünü- | yordu. Ve işte ben, hemen ora- cıkta, — gözlerinizden — okudum: Siz beni seviyordu nuz! Siz beni hemen sevmeye başlamıştınız! zaman —. Susun, susun, Sakin ağız Saçmayım daha ben sözümü bitirmedim ki Hem, canım, neden çekiniyors nuz 7... Bizim aramızda bir şey Colmasına imkân var mı ?... bizim 'aramızda saf ve samimi bir dost- | “uktan baska ne olabilir?... Haydi, “bana, dostça ellerinizi uzatın !. Yooo | Hayır ! | * Yalmız bir elinizi - olmaz! elinizi birden uzatın!... hah, şöyle, Şimdi —anlıyor musünuz - sizi ne | (kadar sevdiğimi?... Ellerim —vasıl e a gi even bir kalp gibi mi? > uzaklara gitmek bakayım'! | h erkenden (: göl kenartna “Cak çok eni — Acaba Cim Reis daşınt — Kaçmak m ba | kabil degil.. Cim, 81 dedigim yerde ölecek kadar bana karşı | sadakat ve merbütiyeti olan bir adamdır. — Fakat şimdiye kadar gelmesi lazımdı! — Belki başına bir felâket gelmiştir... — gittigi yerde itimât telkin edebilecek kadar saf görünen bir adama benziyordu... —H » hayır ben adamim” dan Sen — kardaşından emin değilsen o ba — kardeşim, benim bu e: | tuztülüp — Nevyorka — gi ten İ | | zel bir. şeydir. Izüçük hanıml!! yakalandım. Ellerim ellerimizde:, Hem nafile... Ellerinizi ellerimiş, den — kurtarmağa — çalışmayınızl Ellerimiz biri - birinden ayrılsa bile — kaçamam Öyle yat kaçamam! Çünki kaçmak, kor> kaklık, yüreksizlik olur! Ohade, kaçmıyorum. Yanınızdam aynılmıyorum . Gözlerimiz biri birleriyle tesadif ettikleri gün de sizden kaçmadım. halbuki, pek âlâ size arkanı dö- nebilir; oradan uzaklaşır, gidebir irdim. Eyer böyle yapsaydım , iz , zavallı , kim bilir, ne kadar * Gzülür, ağlardınızl! — Susun, susun. Elbette ağlar | dınız! İtiraz etmeyin! Sizin aklınız ermez! Çünki henüz on altı yaşın- dasınız!. On altı yaşında.. Kur- duğunuz bir çok hayaller var.. bu “hayaller, “ sizin — görlerinize “mahmurluk, vücudumuza şeffaflık veriyor:. Fakat, ne yazık ki, onlar çok yükseklerde uçuşuyor. Benim de, kendime göre hayallek rim var, amma, o kadar yüksek- yan yana uçuştur- , gelin de, sizinkilerin ömini mini kanatçıklarını kopan> verelim Çünki, semalara çıkarak tasav- vur ettiğiniz aşk, eğer kitap sa> hifalarında okunacak olursa gü- Aşk, hayatta, nesre çevirilmiş bir manzumeye benzer. .. Susunuz, susunuz... daha sözümü bitirmedim... Fakat, şimdi bitiriyorum... Affedersiniz, küçük hanım, sizi yolunuzdan alıkoydum. Fakat, artık gidebilirsiniz.. haydi, kısmetiniz açık olsunl. Siz ve ben, arkanızdan, titreye tit ağlaya ağlaya solup sararayım. A: laya ısg Sizin için .. için için.. Sizin için... Haydi gidin. bu mini mini ellerinizi artık elimden çekin ! Çabuk ! AL? Gitmiyorsunuz ! Gitmek — istemiyor yoksa ?... musunuz, Ne dediniz, me dediniz ? Ah, Neelâcığım, canımın — içi Neclâcığımı! Beni seviyorsun, ha? ae Bunu itiraf ettin ha?... Öyleyse gözlerini sil! "Göz yaşlarını başka zamana sâldaf ” başını omzamun çukuruna koyl Sokul bana sokul! Seni seyiyorum, seviyorum! Neclâ! * Seni Naklli: Glikâyeai) Baye) yülne senli degil yaball, on kişiyi - hatta idamdan kurtar Tatd. Vahşilerin reisi güldü: — Desen &, insanların hayatt o melin herifin elinde bir oyune caklli cami isterse bir masuma mahküm ettirir, camı İstemerse aksini yapar... fakat Mister Cakumt bu karakterde bir adamı olmas bizim için eyidir. Madamki benl kurtaracak.. Cakin cant sikildir — yok dostüm 1 -deği - karde- şim olduğu için söylemiyorumi fakat, sizi temin ederim ki Mister Cak çok kananperest bir adamdır. Bu tehlikeli işe ilk defa emin olmanız lüzimdit. iyesinin kardeşi hşiler Reisine Nevyorkta zannedilen Cak hakkında hayll izahat verdi. (Mfabadı var)