ARADA SIRADA Bıdıdıdı... — Didididi... Didididi... — Ne oldun? — Dıdididi... Didididi... — Allah allah 1? Nedir bu kalin, canım? — Üşüdüm... Dıdıdıdı.. — Nerede üşüdün? — Kadıköy — vapurunda / üşü- düm.. — Didididi — Didididi — Hem de lüks vapurlardan birin- de; Didididi.. Didıdıdı — Ecee? . Eceesi böyle işte...Dıdıdıdı. Kaloriferler yanmamıştı... Dıdi- didi — Soğuk WÜiklerime geçti. Didididi — Vah, vah, vah, vah... Peki dnima, azizim, sen gazetecisin. Madamki kaloriferleri yakmıyor- İar; bunu gazetene yazsan a.. Yazamam... Dıdıdidi. . — Neden yazamazsın? — Gözümde dizimde Dididedi. — Gözünde nedir ? — Paso. durur. dizinde duracak j ç E F : k Dıdididi... — Nasıl paso? — Seyrisefain pososu... Dıdı- didi.. Seyrisefainden Allah razı olsun.. Drdedidi.. Gazeteci oldu- gum için bana bir paso verdi. Dıdididi.. Bunun için Seyrisefa- inin aleyhinde yazamam.. Drdi- didi.. Ü Lıı,ı] amma !;(Ir Dase yızırıııŞ len böyle titremek olur mu Ü b varlırt “Dakdek” — Ne yapacaksın? meşhur fık- radaki adam gibi yap. Hangi — meşhür — fıkradaki adam gibi?.. Dıdıdıdı ... — Hani zenginin biri bir fa- kire acımış da ono bir potin al. — müş; lâkin: “Oraya başmal Poti- n itirsin! Buraya basma! Po. eskitirsin!. diye fakirin va- 'nun üzerine, î. : hatını kaçırmış: ir de. el aman diyerek, potini ldırdığı gil z “tinsiz daha rahattım. hiç olmaz- “sa hürriyetim vardı.... demi; ilh.. İşte sen de onun gibi G - — Yapamam... Dıdıdıdı... — Neden yapamazsın? Cesa- zeti medeniyen mi yok?... Cesareti medeniyem var.. — Didididi... — — Nen yok yaz.. — — Senede 72 Tira kaybetmeğe / kesemin müsadesi yok... Dıdıdıdı. Emanet şirketler komiseri İşten cl çektirilen Emanet şirket kömiserlerinden Halit bey hak- kında Encümeni Emanet henüz — bir katar vermemiştir. Halit bey — Hakkında heyeti teftişiye ferle- “kesinde ittihama medar maddeler, çök kamaat bahş - olmadığından — Encümen azası mütereddit bulu- müyor. Karar, bu hafta - zarfında verilecktir. | Elan düzelmedi Telefondaki intizamsızlıktan şikâyetler Son günler zarfında | idaresinden şikâyetler | her kes muhaberatın iğından — şikâye ediyor. yet — mektuplarını Avrupa gazetelerinde şu baberi gördük : “Almanyada — telefon — şirketi abunelerine sühulet olmak için yeni bir istihbarat kalemi açmış- fır. her arzu eden sabahları evden çıkarken telefonu açarak: bu gün hava nasıl olacak?... sorduğu zaman istihbarat kalemi- nde ki memur rasathanrenin o teb- liğini almıyacak ve hava güzel olacak baston ile çılanız yahut “Yağmur yagacak, şemsiye almagı onutmayınız, ve ya “Çok soğı olacak üstünüze kalın elbise giyiniz, diyecektir. İstihbarat kalemi borsa, gil |mühim vakayı hakkındada malümat verecektir ., — » biz bu kolaylıktan vaz geçtik acaba ne zaman aradığımız nume- Troyu kolayca bulabileceğiz? Orman memurları arasında terfiler Son zamanlarda Orman memur- Jarı arasında bazı terfiler yapıl- muıştır. Terfian yeni memuriyetlere tayin edilenler berveçhi atidir. Buvrsa birinci sımt Orman Mü- düriyetine Ankara Orman müdürü Sabri, —İnegöle —tabi — Uludağ Orman — komiserliğine Bursa Or- man Müdürü Mithat, Konya Beyşe- hir Anamas orman Komiserliğin Ankara Orman müfettişi Memduh, Ankara Orman merkex müdiriye- tine Samsun Orman mi.fettişi Nafi, Adana — Orman / başmüdürlüğüne Silifke Orman müdürü — Hali, İzmit Orman müdürvekâletine İstanbul merkez — müdürlerinden Kemal, Orman müfettişi umumi- liğine Adana Orman - başınüdürü Kadir, Kastamoni Araç Eğrimeyva komiserliğine, Bursa Orman müfettişi| Fikri beyler. tayin edilmişlerdir, Pasta ve birahane müstahdeminini muayene Pasta ve birahane müstahtem- leri 6 ayda bir Sıhhi muayeneye tabi oldukları halde bu ameleden çoğu muayenelerin vaktinde icabet etmiyorlar. Şehremaneti badema mustahde-| minin muayenelerinden müessese sa- ipleriprini de mesul edecek ve işçilerini muayene mahallerine gön-| dermeyenler cezalandırılacaklardır.| telefon çoğaldı, tizamsız- Gelen okuürken - Şım ma ü EE MAMREMREEMRİ - iki petrol kumpan-ı yası anlaşmak istiyor | Petrol kumpanyaları arasındaki tekabet devam ediyorr. Evelcede yazdıgımız gibi rekahet en ziyade | İstandartta Neltsendikat arasındadır Son — günlerde her kumpunya arasında b Bi büyük başlamıştır. Bu müzakeratı ticar mahafilde bir ehemiyet liyor. İstandart satışları Söylenildiğine göre Neft sendikat “Balkan ürerinde bazı tekliflerde bulumuştur. Istandarta — bu — hususta Neft sendikat — tarafından — bir. cevap verilmemiştir. Salhot yoldaş bu tekliflere bir cevap vermek için bir kaç Rusyaya git- miştir Diğer sendikat idatesinin yananistandaki faaliye- istemediği gön cevel neft taraftan hayet söylenmektedir. Tıbbın tarakkisi İngiltere Kralının hastalığından ilmin istifadesi İngiliz krahının bastalığı, İngil- terede büyük doktorlar ve bakte- zyologlar arasında bir çok dedi kodulara badi olmakla — beraber, ayni zamanda da fikri icat uyan- birmiştar. Kralin hastalığınln seyrini mun- tazamen takip eden doktorlardan bir çokları — kendi atelyelerinde geceli gündüzlü çalışarak tababet âleminde şimdilik ifşa etmek iste- medikleri çok mühim şeyler keş- fetmefe müvaffak olmuşlardır. Bu meyanda iki maruf doktor, yeni bir fotograf aletine çok kuv- bir — öbjektif — vazederek bununla — mikroskop — öbjektifine İrtibat temin etmişler ve bu sü- Tetle üzerinde etüt yapmak istedi- kleri mikropları büyültmüşlerdir. Bu mühim icadın esası hakkın- da fazla izahat vermemekle bera- ber, İngiliz tababet âleminde bu hadiseye pek büyük ehemmiyet atfedilmektedir. Bazı üngiliz doktorları da zatül- vetli cenp tedavisi içim yeni usuller bulmuşlardır. Su derdi Büyük dere halkı son günlerde susuz kaldı Büyükderede Refik bey isminde bir zat, bütün büyük dere halkının yegâne suyun yolu kendi arazisinden — geçtiği için yolun mecrasını değiştirmiş ve bu su- retle köy susuz kalmıştır. halbuki bütün büyökdere halı zaman istifade ediyorlardı. meşhurdur. bazı dok- hastalarına bu suyu tavsiye buna binaen köy halkı şikâyet etmişler; Şehremaneti de bu işle meşgul olmağa başlamış- tır. Emanet Refik bey aleyhine dava edecek ve zararziyan iste- yecektir. torla Salı içtimaları üençîi_pânlay köşkünde toplanacaklar Senayi Şubesine mensup o muharrirlerden bir grup aralarıtda bir içtima yapmışlar ve salı gün- leri Alay köşkünde birliğinde toplanmağa karar veril- Senayli nefise miştir. Salı günkü içtimalardan maksat şudüt: Genç ediplerimiz neşre- birbirle. decek eserler hakkında rile müdavelei € Sanat telekkisine zini “tenvir — edeceki nesle mensüp olan ediplerimiz Smayyen — prensipler — etrafında birleşerek, — edebiyatımızda — bir (Mektep) tesis eyleyeceklerdir. Ediplerimiz şa kanasttadırlar ki yeni neslin en mütebarir simaları aynt bedit gaye peşinde toplanır- Jarsa, memleketimizde yeni Türk içtimak hayatının hareketi ve aze- meti ile mütenasip bir cereyan ihdası kabildir. Bu samimi kanaata aralarında — mesleki - bir yapmak — isteyen — ediplerimizden çoğu geçen sah günkü içtimaa gelmemişlerdir. Bu - icabetsizlik, havanın soük — olmasından — ileri gelmiştir. Havalar müsait olursa gelecek hafta içtimaına genç ediplerimizin daha büyük bir tehalükle gelecek- leri ümüt ediliyor. rağımen tesanüt T; ve yeni | Darülbedayi bu hafta Edvart Bordetten adapte edilmiş “ Dişi aşk ,, isminde yeni bir piyes oynayor. “ Dişi aşk” bir tez piyesidir. ve üç perdelik eser bir * sevici kadın , tipini göstermek için yazılmıştır. piyesin aslı meş- bur “ Lâ prizoniyer ” Edvart Bordet bu eseri doktora olarak yazmıştır. Eserde gösteril- mek istenilen sevici tiyi çizilmiştir. * Dişi aşk Suzan isminde bir kadın var i bir kadın bu... Suzanın sinirleri da- ima iradesine hakimdir. ütün hayatını sinirlerinin emir- lerine göre tanzim c vici kadın gibi Suzanın da lere karşı hiç bir meyi mevcut Eser bir. tez piyesi, bir tip piyesi olduğu için 4 Dişi aşk” ta vak'alar tali derecede kalmıştır. Eserde - vak'alardan, hareketten ziyade söylenilmek istenilen teze ait uzun muhavereler vardır. La prizeniyerin adapte edilmesi biç doğru değildir, Ve bunun içindir ki piyeste fransız kokusu tamamile kalmıştır. Dişi aşktaki sevici kız ressam- dir. bu kızın kendisine ait ateb yesi vardır ve tamamile bir erkek hayatı yaşamaktadır. bizde bu kadar erkekleşmiş bir kız tipi olacağını hiç zannetmiyorum.. Eserin — temsili fena değildi. Neyire Neyir hanım gayet kuvvetli bir sevici tipi canlandırdı. Ancak Neyire hanımın haleti ruhiye tahavvüllerindeki ani ha- reketleri muvaffakiyetini zayıfla- tıyordu. bedia hanım küçük kar- deş rolünde çok neşeli idi. Cemil Paşa rolünde Emin beliğ bey yet mükemmeldi. y Tramvayın sür'atı bir apartımanı yıkmış! Fransanın burg - şehrinde “M. Robiyor, zevcesi ve iki çocuğu ile yeni inşa edilen bir apartır manın ilk katına yerleşirler. Göç ederken epiyce yorulan aile erkânı erkenden Yataklarma girerler. Sabaha karşı saat 5,30 da ilk tramvay geçerken evde bir çatır- dı işidilir. her kes yatağından fırlayarak sokağa kendini atar, kos koca apartıman müthiş gü- rüktü ile yıkılır Mosyö Robiyarın 15 yaşındaki oğlu evden çıkamadığı için ağır surette mecruh olur, ancak dört saat sonra çöken taşlar arasından kurtarılır. Yapılan tahkikata naza- ren evin yıkılmasına sebep fazla sür'atla geçen ilk tramvay imişl.. içindeki akisler gibi — Antuan, iyiden, faşındı. ince eleyip sık dokudu. maktan, —onunla kaynaşmaktan —gayrı çare mevcut bulunmadığını Kleop: seviyordu Beraber on ıynîın — hemşiresi Oktavi ile evlenmeye — Fiya gösterdi. u. bununla Ondaki güzellik fani değildi;. sıyt ve şöhreti asırlardan asırlara intikal edecek; karşı karşıya konulmuş aynaların istikbalin ebediyetine ulaşacaktı! iyiye, düşündü, — Ve, Oktavla adam akıllı uzlaş- Oktavın 12 kânunusani / 920 Klcopatra, Mısırda, bu haberi alınca, hiddet ve şaşkınlığından kuduracak, çıldıracaktı az daha,.. Necce?. Demek ki, o kadar mahirane bir tarzda düşünüp taşınarak kur- duğu plan, ve Fülviyi öldürmek suretiyle işlediği cinayet hiçe git- mişti, öyle mi Vabh, vah, vah, vah! Keşke Fülviyi öldürmeseydi... Keşke, ÂAntuanın ona dönme- sine müsaadekâr bulunsaydı. Böylelikle, hem kadınlık, izzeti nefsi rencide edilmemiş, hem de, karşısına Oktavi nevinden tehli- keli bir rakip çıkmamış olacaktı. Filbakika , bir kadın, merbut bulundugu erkeği, kendisinden evelki — kadınından kıskanmaz . ü, erkek, ken kadına irecah bulmuştur. Halbuki, burada - vaziyet aynı değildi : Antuan , Kleopatranın üzerine başka bir kadınla münasebet tesis etmişti... hem de, Oktavi nevinden cidden| pek güzel, cidden pek tahsilli ve terbiyeli bir kadınla... Hasılı, Kleopatra, bu işten do- dayı pek mütees: Antuanı ebediyen kaybettiğine zahip oluyordu... Ebediyer Artık, iskenderiyenin dünya izerine hakimiyetine, ve kendi- sinin dünya - kıraliçesi olmasına elveda çekmek lâzım geliyordu demek... Artık, Melike, metruktü, mün- zevidi, öyle mi Mamafih,benüz pek güzel, pek caribeli olduğnu, ve, damarların- hâlâ gençlik kanı döndüğünü his- sediyordu. Ondaki gözellik, ondaki cazibe, ondaki gençlik, öyle seneler tara- fından — yıkilmağa —mahküm fani güzelliklerden, fani cazibelerden, fani gençliklerden değildi...-Onun güzelliğinin, onün cazibesinin, onun gençliğinin sıyt ve şöhreti, asır- lardan asırlara / intikal edecek; karşı karşıya duran aynaların için- deki akisler gibi istikbalin ebe- diyetine ulaşacaktı... bizzat oda bunu hissediyordu. hazinesinin heba olmasına gönlü kail değildi... kleopatra, şefih bir kadındı: bir gecelik delice eylen- cesine vesile olsun diye 10 milyon kiymetindeki incisini sirke içine atarak eritebilirdi .. bu. israf, onca caizdi .. Yalmız , ömrünün bir gününü israf edemezi Ömrünün bir gününü erkeksiz, şehvetsiz, ihtirassız geçiremezdi... 10 milyonu israf edebilirdi; bir gününü israf edemezdi... işte bunun içindir ki, Kleopatra Antuanı sevmekle beraber,> (Ane tuanı, Sezarı sevdiğinden daha fazla sevmekle beraber,) sevgili- sinden ayrıldıktan sonra, bir ge- bir gününü âşıksız geçir medi, Genç, kadın esirleriyle beraber © kanlı aşk sahnelerine devam eyledi. (Mabadi var) SOT — / F G