Kanun-u Sani'nin 3ncü Cuma güni Afganistan Emiri, Hindistan'a birinci def'a olarak seyahat etmiştir. Hindistan hududuna girince, müşarünileyhe İngiltere Kralı Yedinci Edvard'ın name-i mahsusası arz ve tebliğ edilmiştir. Name-i Krali ber vech-i ati mealdedir: "Hindistan Vali-i Umumisi ve Hidiviyetime vuku bulan ziyaretiniz, ziyadesiyle ba'is-i mahzuziyetimiz oldu. Zira bu ziyaret zat-ı hazret-i hükümdarileriyle, hükumetim arasında münasebet-i dostanenin mevcudiyetini isbat! etmekdedir. Seyahatiniz, iştigalat-ı hükumetden mütehassıl yorgunlukları, alamı izale ve istirahatınıza badi olacağını samimi ümit iderim." Emir Habibullah ile İngiltere'nin Hidiv'inin gönderdigi memur! arasında mülakat, hududun yabani ve vahşi bir yerinde (Landi Kotal) dinilen mevkia doğru ilerlemiş olan şimal istihkamları civarında vuku bulmuştur. Emir'in deve fillerden mürekkeb katarı sabah saat 10 raddelerinde görünmüş olmağla, hudud topçuları tarafından selamlanmıştır. Emir (haki) üniformasını labis olduğu halde Hindistan toprağına kademnihade olmuş ve (Sör Henri Makmahon) [Sir Henry McMahon] ile Binbaşı (Rozgapol) (?) canibinden istikbal olunmuştur. Cum'aiertesi güni (Landi-Kotal)dan (Peşaver)e müteveccihen yola çıkmıştır. Müşarünileyhin cülusu olan (1901) senesinden beri birinci def'a olarak Hindistan'a seyahat ve ziyaret vermiştir. Ma'lum olduğu üzere, iki hükumet arasında münasebat-ı dostane peydası içün 1900 senesi Kabil'e bir heyet-i murahassa gönderilmiş idi. İngilizin korkusu Hindistan içündür. Dostluk falan hep oraya bağlıdır. Hükumet-i İslamiyenin taksim ve harabı bahsinde İngiliz pişdardır. Demdarları çapuldan men' idecek bir hareket ve menfa'atini görenler var ise söylesin. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ (Pöti Parizyen'den [Le Petit Parisien] mütercemdir) - Ermeni Kilisasında Ermeni Rezaleti - Paris'de 15 numaralu (Jan Gojon) Sokağı'nda [Rue Jean Goujon] bulunan küçük bir Ermeni kilisası yalnız pazar ve yortu günlerinde ayin-i ruhani icra idildigi içün Parislilere malum degildir. Dün Paris ve Belçika papası olan (Vrameşaboh Kasbaryan) nam Ermeni papası, du'alarını okuyub bitirdigi esnada dört şahıs kilisadan içeri girüb, dindarların büyük ictima'larında olan bir rezalet ile, ayin icrasında toplanmış olan iane-i sadakayı gasb etmek isterler. Bir arbededir kopar. Polise vuku bulan haber ve müraca'at üzerine tam vaktinde yetişmiş olmaya idi, dört mütecasirin kemal-i cür'etle icrasına karar verdikleri maksadı kuvveden fiile çıkaracakları muhtemel idi. Dördü de an'asıl Ermeni olan şerirler derdest ile polis komiseri Mösyö (Bon)un dairesine sevk olunmuştur. Cihet-i adliyeye teslim olunacaklardır. Frenkler Ermenilerin bu küçük vaka'sını "rezalet" serlevhası altında neşr idiyorlar. Asıl rezaletlerini bilseler idi "rezalet" kelimesini su-i isti'mal itmezlerdi. Dilencinin çanağından para çalan Ahpar, anasının ipligini satmakda tereddüd ider mi? Bunlar Paris'de yerleşmiş! medenileşmiş Ermenilerden oldukları malum ise de, komitenin resmi a'zasından olub olmadıkları şerh olunmuyor. Komitenin a'za-yı kiramından olmasalar idi, Paris'de ne arayacakları şübheyi davet ider idi ki, o vakit de