Sayfa ? Kmuvw idamı hakkında mü- taldası sorulan — mühterem Dişileri 'Bakanımız Necmet: tin Sadak: “Bu hususta bir diye- ceğim olamaz. Başka memleki Fin iç işlerine karışmak — âdetii Geğlldir.” diyerek sunli cevaplan: Sırmıstir. Hakikaten “başka memleketlerin İ İşlerine karışmak Adetimiz de- ölldir”. Fakat bu hususta, Kostov un İdamı hakkında bir diyeceğimiz Slamaz mı? Bunu söylerken' Bulga- Fistanın ç işlerine karımıs mi o Turuz? Kostof meselesi sirf - Bul- garlatanı İlgilendiren bir dahili me- Je midir? 'Bir vatandaş yabancı devletlerle birliği, casusluk, hiyaneti vatani- Ye cürümleriyle suclandırılıyor. ve Sevkedildiği müli mahkemeler t Tafından ölüm cezasına çarptırılı. Yer ve İdam ediliyor -Bu, bilhassa Buhranlı zamanlarda, her memle- adüf edilen olagan is- ir ve, kaldeten, başka dev. ilgilendirmez; karısmak — © Gevletin ç islerine müdahale olur 'Fakat ya © devletin dahili ni zamında bu saydığımız suçlara, ce- Mmiyette fikir, vicdan ve din hür. riyetini fillen yok edecek bir ma hiyet ve #ümul verilmisse? — Ya takil Ve Fiayet edilmiyoraa, bu vaziyet gene Sirf devletle vatandası ara- İr münasebet telâkki olu. er “devletlerin - müdahale Salâhiyeti bulunmıyacak mı7 İkinci Dünya Harbine kadar va: ziyet böyle idi; bu meseleler. kai- deten, memleketlerin İç. inlerine, Kukukt terimle mahfuz sahalarına dahil bulunduğu kabul edilmisti ve he diğer devletlere ne de Milletler Gemiyetine müdahale hakkı tanın: Fakat İkinel Dünya Harbi, bize, dahili nizamlarda insan haklarına hürmet ve riayetle Dünya sulhu x: rasında bek siki duğunu bütün bağların. bulun. klıge ile ispat et ya, Faşist İtalya ve Taponya tecavüz harplerine giris: Tmeden önce dahili nizamlarında in- San hakları ve ana hürriyetleri yok etmekle işe başlamıslardır. Bunun isindir ki İkinci Dünya Harbi in. san haklarını ve ar hürriyetleri kurulacak yeni dünya niz: insan — haklarına ve ana Bu borç, bul miştir. İkinci. Cihan #onra dünya barış ve güvenlii Muhafaza etmek Üzere — kurulmus Bulunan Birleşmiz Milletler vniza- ve ana hür. Jarı huzurunda, Mmümessillerine hesap vermek mec- Buriyetinde kalabileceklerdir. Em- N ai istiyorsunuz: İşte Güney KİSA HABERLER amerade ei Bişneri Bakan n Yardımcımı, Ba Demirperde ardındaki temizlik ve Birleşmiş Milletler teşkilâtı Doçent Mahmut R. Belik e eenebilerle evlenen Rus kadınlar TENL denebilir. Ki — Bütvari Birleşmiş Milletler Azası - deği Ve gart hükümleri e bağlı olamaz. |1 Pakat'insan haklarına ve ana hür fiyetlere hürmet ve risyet mecbu Tiyeti. İkinci 'Dünya — Harbinden Sonra tanzim edilen — bütün auih Müshedelerinde olduğu oibi Bulgar Si anlaşmasına da / yazılmıstır Gene denebilir ki Türkiye mushe. dede taraf olmadıöı muahedeyi im ge edenler arabında — bulunmadıdı için buna istinat edemezi Bulgar Hükümetinden “sulh. ” munhedesi Tükümlerine rlayet etmesini talep edemez. Evet doğrudan değrüya talep « demer fakat Büloar uf münhede Sini imza eden diğer — devietler Türkiye gibi. Birlenmiz Millotler & zasıdırlar, ” Hükümetimiz peklâ, Birleşmiş Milletler organları önün de bunlardan meselâ Amerika Bir- lesik. — Devletlerinden veyam. Sov- yet Rusyadan Bulgaristanda insan Kaklarına ve ana hürriyetlere ri yet edilmesi için yani esih müahe- Si hükümlerine hürmet edilme için tedbir. almalarını isteyebilir. Ve hattâ sulh müahedelerine isti. Nat etmiye ve İmza eden devlet. Terden — müdahalelerini — istemei Tüzüm . olm; letler âzası buluni Devletimiz. — Buli haklarına ve ana hürriyetlere hür- met Ve riayet edilmemeninden do- Şan Mülletleraranı — huzursuzluğu Bahie mevzuu ederek. Ki ği bir hakkı kullarımı hürmet ve riayet edil- meyiz. Böyle bir kanaati bilmemiz ” için — Kostof ınin tam olarak elimizde hu- lunması icap eder. Fakat sanığın “masumum” — diye n onu müde avukatının “hayır suçludur” dediği — bir adalet cihazının taraf. sızlığından ve istiklâlinden Hiç ol- Mazsa şüphe etmiye, zannedersem, hakkımız vardır. BU şüphe, bizde, © memlekette insan haklarına ve hürmet edilip © bir tereddüt sinin © memleke: Sırf iç işlerinden olmayabile. zihnimizde belirebilir. olmak için sar nin bütün ihtimalleri gözönünde tutularak a: teyidi memektedirler. İnsan ha lundüğü zama hükümranlık haklarının mek mecburiyetinde olduğu fikrıni iyice benimsemeliyiz. - Benimsiye- lim ki sürgünü ,zindanı, idamı 9ö- 'ze almıya lüzüm olmadan “hayır” yecek topluluklara — dünya- da yer bulunma! #hingtona hareket etmiştir. Büyük Eiçi, Alanda kendisiyle görüşen United Prens Veti milletlerinden biridir. Aakeri ya dim programı ve ekonomik — kalkını plânı bu memlekette başarı lle tatbi eğilmektedir. demiştir. İngültere gemi insa texgühlarının genle faaliyeti Londra 2 AA ÇAfp) — Gemi Inşast- çıları Dernefi Başkanı Roweli dün Lon: Srada verdiği beyanatta gunları söy 1949 senesinde Tnkiliz texgühlarında özlerine devam eden Roweli, bu < Bağın © 70 İnin İngiliz armatörlerine, ©80 unün we yabancı armatörlere İK edildiğini. Bildirmiştir. Bu gemllerin oğrüdan. döğrüya. ihraci — tapiltereye | Takriben 36 müyon sterlinlik yabancı d Viz sağlamışır. aşbalî;n Bidault YENİ İSTANRUL bütçeyi parlâmentodan geçirdi Başba Paris, 2 A. A (United Press) — Pranmız Müli Meclisi İki şıktan birini tercih etmek durumundadır 1 — 1050 bülçesinde mu franklık tahsisat talebini tasvip et mek, 2 — Yeni bir kabine buhranı tehli- kesini ve 700 milyon dolarlık — Mar- ahall yardımının kaybolması ihtimal- derini göze almak. Başbakan. Bidault. vergilerde —a- | zaltma yapılması ve tasarruf teahir- leri alınması hakkında meclis tarafın. dan yapılan teklifleri kabul etmemiz 've meclisten; Marshall plânı gerekin- ce yapılan yardım hakkında imzalan: miş olan anlaşmanın icap - ettirdiği gekilde mütevazin bir bütçe kabul et- Mesini istemiştir. Greko - Romen güreşleri Stokholmde yapılacak müsabakalara, davet edilen 44 milletten ancak 15 i iştirak edecek, Türkiye de bunların arasında yer alıyor Stokholm, 2 ACA. (United Press) 1950 yılı dünya Greko-Ramen birin- cilikleri Stokholm'de Kraliyet Tenis Salonunda mart ayının 20-23 — ünde yapılacaktır. Bu. birinciliklerin, şim- diye kadar Avrüpada yapılan - güreş müsabakalarının en mühimmi olaca- h. salâhiyetli mahfillerce tahmin e- dümektedir. İsveç güreş federasyonu, birincilik- lere 44 milletin güreşcilerini — davet etmiştir. Fakat bu 44 milletten ancak 15 inin güreşlere katılacağı — sanıl- maktadır. İsveç güreş federsöyonunun — ileri gelen idarecilerinden Binbaşı — Per Tham, bu hususta Ünited Presa A- Jansı Muhabirine şunları söylemişti “Henüz hiçbir federasyondan res- mi bir cevap almadık. Fakat, 15 mil- detten 75 kadar güreşçinin bu müsa- bakalara katılacağını Ümit etmekte- yiz. Finlândiya, Türkiye, Norveç ve İtalyanın 8 er kişilik birer takımla iştirak edecekleri hemen hemen mu- hakkaktır. Herhalde Fransa, Mısır ve Hollanda beş ilâ altışar ikişilik ta- kımlar göndereceklir. Lübnan ve İ- ran birer kişi ile-katılacaklardır. Hi kem meselesinin halletmek için bi- rinciliklere katılacak memleketler ha- kemlerini İsveç Güreş / Feredasyonu iki ilâ üç gün devam edecek bir kur- aa çağıracaktır. Bu kurata, beynel- milel Güreş Federasyonunun Paris- te yaptığı son toplantıda alınan — ka: rarlar hakemlere bildirilecektir. Beyi güreşlere hakem gön dermek istiyen her federasyon — bu kursa hakemlerini dahil etmelidir. Bu kur$ sayesinde evvelki mülletleraraz karşılaşmalarda olagelen karışıklıkla- 'ra mâni olunacaktır. Binbaşı Per Tham, sözlerini şöyle bitirmiştir: Müsabakaların yapılacağı Kraliyet TTenis Salonu 4.500 seyirci Alabilecek büyüklüktedir. Ayrıca, g: lerilerden maçı ayakta takip etmek de kabil olacaktır. İran şahı dün Tahrana döndü Londra, 2 (YİRS) —.Hava yoliyle Tahrana dönen İran Şahı, kendisini karşılayanlara hitaben, —memlekette vahdetin kurulmasını, çok çı çin her geyin yapılmasını belirten bir. konuşma yapmıştır. Tde azaltma yapılması ve tasarruf deri hakkındaki teklifleri kabul etmedi Bütçe müzakereleri canasında —ç güven oyu almış bulunan hükümet, diğer Üç güven oyunu da kolaylıkla alacağından emin bulunmaktadır. Bi nunla- beraber bütçenin Cumhuriyet Meclisi tarafından da tasvip edilmeni dâzım gelmektedir Bidault, bütçeyi geçirdi Londra, 3 (YIRS) — Paris muha- birimizden aldığımız bir telgrafa at- fen, Başbakan Bidault'nun koalisyon Kabinesi, itimat reyi istemiş oldugu Üçüncü —madde Üzerinde, yani büt. nin tümü hususunda Fransiz Parlâ- mentosu tarafından güven oyu almış. t Henüz netice verilmemiş ise — de, bütçenin kabul edilmiş olduğu teba- rüz ettirilmektedir. Bütçe gimdi tas- dik edilmek Üzere senatonun tasdikı- Na iktiran etmiştir. Suriye ordusu generalsiz Genelkurmay Başkanı, Hınnavi ve Abdullahin emekliye ayrıl- masını kabul etti. — Genelkür- may Başkanlığına Albay Mahmut getirildi Şam 2 AA (Afp) — Genelkür- may Başkanı burtin General Sami Hınnavi ile Abdullah Aftı emekliye ayıran — kararnameyi / imzalamıştır. Hâlen Suriye ordusu kadrosunda hiç bir general kalmamıştır. Başka bir kararname ile de Albay Mahmut Ba- hu Genelkurmay Başkan Vekilliğine tâyin edilmiştir. Bu son kararname ordunun 19 aralıkta almış olduğu ted- birleri kanun saymaktadır. Harpten sonra llmanımıza gelecek ilk İngiliz yolcu gemisi Londra, 2 (Nafen) — İkinci Cihan Harbinin sona erdiği günden beri llk, defa olarak İstanbul llmanına gire- cek olan İngiliz yolcu gemisi “Bri tannica,, 28 ocakta — New-York'dan| 800 yolcu ile hareket edecektir. 11.000 millik bir seyahate çıkmı 'ya hazırlanan bu İngiliz yolcu gemi sinin yalnız birinet mevklinde 500 & yakın yölcü bulunmaktadır. Bunlar, İstanbul hariç 18 büyük limana da) uğrıyacaklardır. Alman aktörü Emil Yannings öldü Londra 2 (YİDS) — Alman aktörü Emil Yannings bu. akşam, Salzkammergut'da — Zinkenhach'daki evinde ölmüştür. 84 yaşında idl. Emil Janninga gayet genç yaşta tiyatroya başlamıştır ve sonradan A-| merikaya giderek sinema/ çevirmeğe başlamıştır. Sesli filmlerde ilk ve en büyük za ferini Marlene Dietrich ile - beraber. Mavi Melek,, filminde kazanmıştır. Amerikada kurs görecek Türk mühendis ve makinistleri Washington, 2 ALA. (USİS) — A- merikada bir sene müddetle - hususl bir staj görecek olan Üç Türk mü- hendis ve iki makinist şimdi yolda- dır. Bu beş Türk Amerikada — Ma ahali plânı teknik yardım programı altında toprak ve su mühendisliği sa- halarında tetebuntta bülunacaklardır. Mühendisler yeraltı sularının yerle- rini tespit ve tâyin işleri ile meşgul olacaktırlar. Bu çalışmalar Türkiye- de susüz olan yerlerde sü — bularak buraların da zirante açılmasını temin edecektir. Makinistler ise su kuyula- ı açmak işlerinde çalışacaklardır. İngilterede rağbet gördü Tekel, İngilterede Türk tütünü işliyen fabrikaya 250000 İngiliz lirası kredi açıyor Ankara 2“1Humüsi muhabirimiz bil. diriyor) — Tekel İdareni ile İngilte- rehin en büyük sigara fabrikaların. 'dan Amatgameti Tobacen müensese- #i arasında yapılan anlaşma mucibin. ce, bu fabrika tarafından Türk tütü 'nü ile hazırlanan sigaralar her tür- (ü tahminin Üstünde büyük bir rağ- bet görmüştür. Mukavelenin haftada yalniz 2 mil- 'yon adet sigaranın aatışını derpiş et- Mesine mukabil satışlar kisa bir za: manda 8 milyona çıkmış ve şimdi.de bunun 16 milyona çıkarılması üze- rine yapılan görüşmeler müspet bir netice vermiştir. Bu fabrikanın İngiliz zevkine gö- re hazırlandığı ince, ucu pamuklu ve Dilhassa kalın Miles sigaraları çok beğenlimiştir. İmalâtın artması — üzerine — fazla miktarda sermaye bağlıyacak durum. da bulunmayan fabrikaya Tekel ta: rafından 250.000 İngiliz lirası kredi açılması kabul edilmiştir. İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulunun futbol takımı gehrimize geliyor İzmir 2 (Hususl muhabirimiz bil- diriyor) — İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu futbol ekipi, İstan- bul Yüksek İktisat Okulunun davet. lisi olarak yarın Giresun Vapüriyle İstanbula gidecektir. Mısırda seçimler bugün başlıyor Vaft Partisi, bir koalisyon kabinesinde yer almıyacağını bildirdi Londra, 2 (YİRS) — Mısır siyasi çevreleri, bir koalisyon — kobinesinin memlekete bir çok faydalar temin e deceği kanaatini beslemektedir. İkti- dara geçmek için enerjik — hamleler yapmış olan Vaft Partisi, koklisyon hususundaki fikrini, Parti - Başkanı Nahas Paşanın ifadesiyle açıklamı- tar: Vaftçılar, ne şekilde olursa olsun, bir konlisyon kabinesinde yer almak niyetinde değillerdir. Kahire, 2 A. A, (AFP) — Misır yarın sabah saat 8 den'akşam 5 e kadar beş yıl teşril meclisi teşkil e- decek olan 310 saylavı seçmek için C.H.P. İstanbul İl Delegeler dün de umumi tenkidlerde b_ulundular Vali ve Belediye Başkanı da Kongrede söz alorak eski partili arkadaşlarına hitap etti C.H.P. İstanbul kongresine dün üdün- | kemeye Türk Milletinin hâkiı ğ Cü gün toplantılarına nt 10 dan ti | leretin davacı, C. Hi P. nin Miştir. Ruzname Kereğince dilekler fas. | dcceklerini, düva 'mevauunun İe; cezevlerinin . Mmlahını intemişler, | bayır cemiyetlerinde vazife 'nin Bellür edene kadar namuslu ve gerefii | neticesinde madai karaılık beklem Bir kimse sayılmamı Tazım gelâigini be- | ni anlatmıştır Haplahane açılmasını İleri sürmüşlerdir. | a konuşmasını teklif etmiş ve küre Kağıt Fabrikasına da temas eden bir | kelen Vali bir konuşma yapmıştır. Hati fahirikanın Sok'mederm Oidukunu | KBüz lan. Vai ve Beladiye Başkanı, manda sap #amanı ve ayçiçeğinin de | Jarak kaladafını belirimiz. vali oldük- Keşkll ettiğini belirtmiştir. din koruduğunu anlatmışlar. — Çalışma Bakanlığının tam verimle Çalışmadığı: Başka bir hatip de, Iktidar değişmele- | — Takae a anarını gehirlemesine hiçbir yaz bul imar pili Ve gehadet gibi vazifelerden kaçını D sebehiyle suçluların 'cezasız kaldığını Tandaş 'Rismetinde çalışmaktayım. manının biç nazari itibara alınmadığı: Bi bunun. sonraları d Bilâhara gehrin sosyal dâvaları üze- durduğunu izah Yatandağın Tstal Kalaylaştırmak için maddl menfaat kü- mühim “mahzurlar a hakların kaybolduğunu. buna çağir | teyiit edeceğini belirtmişler, 'partiller: Tilanların aaallerce mahkeme kapıların | Gen müntasam aldat alınmadığını söy. da bekletilmeleri ve kaybolan zaman - | demişler, Kapalıçarşının islâhini / iater Runu anlatmış ve emniyet mensuplarına Sakli vasıtalırında bedava seyahat et n Üerle e n n H Diğer hatipler de, halkevlerine — kati | “Daha sonra umüml arzu üzerine ve Ürtmişler ve öğretmenlerin şunun bu: teyerek 1926 tarihli Maarif Teşkilât Ka Feshane yangınının tahkikatı bitmedi a, dünden itibaren Fabril İlk iş olarak doldurma normal şekilde faaliyete makineler'nin yenilenmesine geçmiş bulunuyor baş'andı. YeREERa Büuden tiberen noresi vla. | Gokgurma makiselerinin. yerhenimen rvak çalışmalarına başlamıştır. Fabrika İşçilerinden " “ihmalleri Golayisiyle'neza: Sön keşif Bu sabah yapılacak ve hâdi sinin Türk işçiler n iştir. Hâlen piyasada di Özgüvene Pilgyet Harun Gğr n Özgüven, Fikret Üymak, " Batur, Mehmet Ali Gökçen; kurulunun memlekete fay- olmasını temenni ederiz. Kibrit işini de yabancı mütehassıs halledecek mra Şimdilik şikâyet, Fakbitesi bunda oyunu kullanacaktır. Gerçekte Yalnız | 'Diğer taraftan günde bir milyon 200 208 saylavlık için mücadele olacaktır. | — İstanbul Lisesi Mezunları — | bin Besabiyle senede 488 müyon kütu Sidim dakrelsekai rükipleri - blanir İ evzafta imalüt yapabilmeni için leveçten yan 21 aday için seçmenler oy ver: | İömEne bir mütehtams Çetirilmesine Çalışılmak Miyecekler ve bu adaylar eseçilmiş | — tatanbul Erkek Lizesi Merunları Ce- | tadır. addedileceklerdir | miretinin'senelik koneresi 7 cenk 1980 —— e | ümartesi Fümü saat 15'de Istanbul . Denizlerdeki fırtınalar İngiliz seçimleri önceye mi Si binasındaki Cemiyet Loka. biraz hafifledi lmacak? —— Karadeninde fırlına, dün öleden son- Londra, 2 A.A. (United Press) — Taşkışlanın tamiratı Hber, Bem gemiler, autındıkları lman Başbakan Attlee bugün kış tatilini birdenbire bırakarak Londraya - dön- Müştür. Başbakanın bu hareketi u- mumi seçimleri müayyen tarihten ev- vel yapmak kararını ilân edeceğine dair ileri sürülen tahminleri kuvvet- lendirmiştir. Siyasi müşahitler on gt 'ne kadar Başbakanın umuüml seçim lerin kati gününü ilân edeceğini tah- min etmektedirler. Tekni Bu kararın bu akşam veya - yarın Attlee ile — Başbakan — Yardımcısı Herbert Morrison arasında - yapıla cak müzakereden — sonra — verileceği zannedilmektedir. Bilindigi gibi Mor- h İşçi Partisinin en ileri gelen se- abiyecisidir. çim sona eriyor. Üniverniteye tahsis edilen Tas- | ( kaşin. Binasınin 5ü bin Jira Satarındaki Diğer taraftan mimari kumındaki ta- daha “rahat bir şekilde çah Taşkışla binasımın tamiratı tamamiy- ının. daha- geniş bir. gekilde Hik meşriyatının a. İthali için yapılanı Çapuru, yarın lmanımızda beklenmek- 'Garbi Anadoluda havanın çok karlı olması dölayisiy'le, Malatya - İakenderon Seferini yapan uçak Ankaradan ileryie gidememiş, İzmirden gelecek uçak da gecikmeler var. Mmalzeme ve 1950 yıl başında vukuat azaldı Özrendiğimize göre 1980 yılnın ilk gecesi 'zabita vukustu normal zaman: İara 'nispetle yarı yarıya daha azalmış. tir. Şimdiye kadar hiçbir — yalbaşında matik gekilde yapılan silâh aramaları Si faydası bu Süretle fillen tezahür et Üniyersite YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU PANORAMA EDEBİ ROMAN —-34- Lâkin, Hacı Emin Efendi, — bu işde, gözü hiçbir zorluktan yılmayacak kadar pişkindir. Bir vakitler Ücretle tuttuğu kurban kesicilerin dai- ma yanıbaşında bulunmuş ve yıllardan beri de bu vâzifeyi doğrudan doğruya görmek itiyadı, 'ona en usta kasaplar derecesinde bir el yatıklığı vermişti. Bundan başka, Tahıncı Zâde doğrusu, gü kesip biçmelerden özel bir zevk de ahıyor. dü. Nice kimseye uzaktan seyri bile yürek a # veya gönül bulantısı veren bu kesik kelleler, Yüzülmüş deriler, sökülmüş barsaklar, sıyrıl- 4 yağlar, parçalanmış et ve kemikler arasın- 'a Orta Yaş cenklerinin gözlerini kan bürüyen kahramanlarına mahsts bir cezbeye tutuluyor, Kursağında ise, yırtıcı bir iştihanın kabardığını hissediyordu. Bunun içindir. ki, gşimdi, demir kancanın ucunda taze ve pembemai bir yağ kül- gesi halinde sallanan kurbana, âdeta ngzınin su. Yu akarak, bir müddet tatlı tatlı baktıktan ve Okşar gibi eliyle yap şap vurduktan sonra büyük okluna döndü: — Aferin, Nuri Efendi, Gi Mübarek öyle bir yağlı JA ölsün yediği çayıra. Bu canada besleme Fatma, mutfaktan ge- tirdiği kocaman bir leğeni Hacı Emin Efendi. nin durduğu noktadan bir iki adım ötede, yere Koymuş, biraz sonra bunun içine yerleştirilecek iyi seçmişsin; de- öyle bir yağlı ki.. He- et parçalarını ahp götürmek Üzer ayakta bek- liyordu. Bu ön yedi, ön sekiz yaşlarında esmer Büzeli bir kızdı. Fakat, dolgun kalçaları, gür- büZ omuzlariyle vaktinden evvel serilip serpil miş vücudu ona, çoktan yirmi beşini boylamış ve evlenip doğurmuş bir olgun kadın hei veriyor- dü. Gür ve uzun olduğu sezilen saçlarını sım- #ıkı tarayıp bir yazma yemeninin içine hapset- beline, Hacı Emin Efendinin giydiği şal yarı andıran bir iş donu geçirmiş, belinden Us- tünü de gömlekle zıbın ortası alacalı pazenden dar bir yeleğe tıkmıştı. Lâkin, endamının ya Tuni yamalı bohçadan bir çıkına, öbür yarısı mu aklım tiklım bir torbaya çeviren bu biçimsiz ve hantal kıyafetine rağmen, gerek kara gözle- rinin sert bakışlarında, gerek uzun ve yuvar- lak gerdanının dimdik duruşunda, gerekse çıp- dak ayaklarındaki — nalınların ” tasmalarından dışarıya fırlamış parmaklarında insana meydan okuyan serkeş bir yosmalık tesiri vardı, Şimdi, kolları, kesip yüzdüğü hayvanın kar- ni içinde dirseklerine kadar kana ve pisliğe bu- lanmış Hacı Emin Efendi bile bu elddi ve işinin arasında, kendisini- birdenbire bu. tesire Kaptırmış gibi yan gözle Fatma'yı süzerek, '— Hani, öbür liğen ?dedi. Her yıl unutür- sun! Aklın nerede? Koyunun etiyle bağırsağı bir kaba konur mu? Ve kızcağız mutfaga doğru seğirtirken arkasından bağırdı: '— Bir kova da su getir. Bunları söylerken #esi lüzumsuz yere öfke- diydi. Fatma, gidip gelinceye kadar, hiç yoktan aabırsızlanmaya ve kendi kendihe mırıldanma- ya başladı: “Tövbeler olsun, bu kız, insanı çi- leden çıkarır vesselâm! Şu mübarek günde az kalsın agzımdan kötü bir JAf çıkayazdı.,, Haki- katte ise, ona karşı ilk defa olarak bu kadar yumuşak davranmış olduğuna kızıyordu. — Zira, Tahinci Zâde, evdeki kadınlar arasında en çok bu kızla uğraşmaktan, bu kızı sarsıp hirpala- maktan zevk alırdı. Hele karısı, yarı yatalak bir hale girdiği günden beri bütün huysuzlukla- rını zavallı Fatma'nın Üstüne toplamış bulunu: 'yordu. Hacı Emin Efendi, ona çatmak için yal- IZ hizmetçilik vazifelerine ait — kusurlarından istifadeyle kalmıyor; namus ve iffetine dair bir takım şüphe ve bahaneler de icat ediyordu. Me- #elâ onu, avlu kapısının ardından bir zerzavatçı veya bir bakkal çırağiyle konüşürken / görüp işİtti mi hemen bir zebani gibi arkasından ye- tişiyor: Ulan kaltak, ulan kaltak; elin herifiyle “yine neler ediyorsun?... diye bangır bangır ba- Aarmaya başlıyordu. Hacı Emin Efendi, bir Cumhuriyet bayramı Künü, Fatma'yı, Hükümet Konağı önündeki ge- İt resmine giden alayları seyretmek için evin Üst kat pençerelerinden birinin kafesini kaldırıp sokağa bakarken yakalamış, eli ayağı öfkeden tirtir titrer bir halde biçarenin Üstüne atılmıştı. Onu, iki pençesiyle kollarından yakalıyarak yer- den yere çalmaya kalkışmıştı. Ve neye uğradı. fını bilemeyen Fatma “— Ben ne ettim ki, Efendi? Ben ne ettim KAT.. diye çırpınıp çabalarken o soluk soluğa: »— Gözlü körolası; daha ne edeceksin ki. Evin namusu bey paralık oldu! sayhalariyle kız- cağızı — güçbelâ elinden sıyrılıp kaçmaya mu- vaffak oluncaya kadar — sarsmış, hirpalamış, o duvardan bu duvara çakmıştı. İşte, Fatma, kadın erkek, çoluk çocuk, bü- tün ev halkının eşi dostü kutlama — ziyaretine gittiği bu Kurban Bayramının ikinci günü, iş donu diz kapaklarına kadar sıyrılmış olarak mutfağın taşlarını / yıkayıp temizlerken — Hacı Bmin Efendiyi o aeayip solumalariyle yanıbaşın. 168 da hissedince yine böyle bir hücuma uğramak- 'tan korkarak, elinden uzun saplı çalı süpürge- sini ve ayaklarından nalınlarını atıp kaçmaya hazırlanmıştı. Fakat, birden, hayretle donakal- d. Hacı Efendi, Fatma'nın bu yağız, sert ve kıllı çehrede ilk defa gördüğü bir yumuşak ve yılışık tebessümle gülümseyerek ona bakıyordu. Kız, neden Ürktün öyle? Bu ses de Patma'nın ilk defa — işittiği bir #esti. Onun içihdir ki, deminki korkusu tam bir saşkınlığa inkılâp etti. Ne yapacağını, ceğini / bilemiyordu. “Tuhaf şey! — Karşısındaki adam da onü, ilk defa görüyormuşcasına, — kü- çücük gözlerinin çivi gibi bakışlariyle süzüyor du. Bu gözler, genç kızın yüzü, gerdanı ve göf- Sü Üzerinde dolaştıktan sonra, birdenbire, çıp- Jak bacaklarına iniyor ve uzun bir müddet ora. Jara dikilip kalıyordu. Fatma, hemen, olan paçalarını İndirdi; başının çözülmüş yeme- nisini bağlayıp sıkıştirdi;. nalınlarını tekrar a- yaklarına geçirdi ve işine devam etmek Üzere biraz önce elinden attığı süpürgeyi almak için yere eğilirken — bir de ne görsün! — Hacı E- fendinin parmakları, tam belinin ortasında, kısa mintaniyle donun arasında açılan bir noktadan Çaplak tenini hafif hafif çimdiklemektedir. Kız hemen doğrüldü, bir eliyle - donunü yukarıya, öbür eliyle mintanının eteklerini aşağıya çeke- rek belinin ortasındaki açık kalan noktayı ka- patmak istedi. Fakat, Hacı Emin Efendi, “He, he, he,, diye gülüyor, — parmaklarını - buradan ayırmak göyle dursun, elini bu sıyrılan yerden ve pazen kumaşın altından Fatma'nın Sırtına doğru sokmaya çabalıyordu. Kız, Üşümüyor musun, sen... İçinde ne bir gömlek, ne de bir Hele şuna bak, hele guna bak, Bedenin buz gibi yahu! Fatma elinin tersiyle Hacı Efendiyi itti ve 169 kara gözlerinin o sert bakışlarını bu kart heri- fin kırçıl suratına dikerek: “— Dokunma bana, yoksa... “— Yoksa, ne yaparsın?. Kızcağız, gerçi, ne yapabileceğini pek kes- tiremiyordu. Bu evin içinde herkesi korkuda; tirtir titreten, astığı astık, kestiği kestik, böyle bir adama karşı gelmek, hattâ onun her dile- #ine, her buyruğuna boyun eğmemek kimin haddineydi? Besleme Fatma, bunu pek iyi bili- 'ama şu anda bütün vücudu öyle bir is- 'yan İle gerilmiş, derisinin bütün tüyleri öyle di- ken diken kesilmiş ve gözü öyle bir dönmüştü ki, az kalsın elindeki süpürge aopasiyle mi, o- hür, ayağındaki nalınla mi olur, Hacı Emin E- fendinin kafasını yaracaktı. Lâkin, henüz erkek eli değmemiş bu kız oğlan kiz vücudundu mişlık bir. Mtiyarın dokunuşlm hasıl olan bu vahşi irkiliş, Fatma, dırıp da Tahinci Züdenin yüzüne dikkat kınca birdenbire gevşeyiverdi. Ve kal Ja gülmekten 'kendini zaptetmek için du ani asırdı. Zira, bu yüzün her vakit gözüne ba- tan o ablak, katı ve çatık suratla hiç bir mü- Bu yüz, o kadar dedi. » kadar büzülmüş,. o kadar ufalmış ve bütün çizgileri eriyerek © kadar ellisiz bir hal almıştı ki, genç kiz kendisini tuhaflık olsun diye, sakal takmış on yaşında bir çocukla kar- # karşıya sandı. Ü Hacı Emin Efendinin çenesinde, bu iğreti sakalın her an düşn Zereymiş gibi bir aşağıya doğrü sarkışı, dür- maksızın bir sağa sola sallanışı da vardı. Fat- ma, bu tutamayıp kıs kıs gülme- 'ye başladı. Tahincı Zâde, deminki hareketini (Devamı var)