yegen 10 — Yazdığım piyes koltuğumda, sabahleyin (erkenden (dostum İ. Galibin evine gitmiştim. Galip, beni görür görmez, ken- disine ve briaz da sahneye mah- #us tebessümlerinden en mütebes- simini takmarak karşıladı. Maa- mafih, bu tebessümü, koltuğumda- ki oldukça hürmetli, dosyayı gö- rünce, kaşlarını çatmadı da değil. — Galip, çaren yok! Dinliye- ceksin! Zavallı, boynunu (bükerek! “Yangın,, isimli piyesimi dinleme: | ğe başladı. İtiraf edeyim ki, piyesim, gayet kötü idi. Onun için, bütün gayre- time ve gayretine rağmen, dostu» | mun yüzünde, küçük bir alâka u-! yandıramıyorum. Fakat, tam ye. mek zamanı, piyes bitince, Ga- lip: —Bu piyesi, dedi, oynıyacağım.. Ve itfaiye çavuşu Ali rolünü ben yapacağım. Hayretle yüzüne baktım. — Evet.. Evet, diye tekrar etti, piyesinde bir parça var ki, beni çok müteessir etti, onun için! — Hani ya, Ali çavuş, arlık ya- nan evde kimse kalmadığına emin | olduktan sonra binadan çıkar, tam gideceği zaman, içerden “Anneci- ğim, anneciğim... Yanıyorum, beni kurtar!,, diye bir feryat duyor. İş- te bu parça beni, piyesi oynamağa meçbur ediyor. Bilmezsin bu fer- yat ta ne kadar insani, ne kadar yürekler paralıyıcı bir mâna var. Acaba görmiyeli, Galip, eski san'at telakkilerini bıraktı, büsbü- tün değişti mi, diye kendisine hay- retle bakıyordum. Vâkıa, Darül- bedayi, artık muvaffakiyetini o- peretlerle temin ediyordu amma, nihayet bunu istemiye istemiy2 yaptığını da itiraf ediyordu. Galip, aklımdan geçen, fakat gözlerimin aynasındâ pek açık gö- rünen bu fikirlere şöyle cevap ver- di: — Neler düşündüğünü anlıyo- rum. Fakat dinle. Bundan iki sene kadar evvel, İstanbulda bir! mektep yanmıştı, hatırlıyorsun.. | Teşadür, yangm olduğu zaman.! oradan o geçiyordum. Durdum, seyre başladım. İtfaiye neferleri büyük bir gayretle çalışıyorlar, hortumların, makinelerin tesiri ol- mıyan yerlere bizzat atılıyorlar ve ! çocukları kurtarıyorlardı. içlerin- den bir çavuş, herkesin gözüne çarpıyordu. Dev gibi vücutlü ©- lan bu adam, başında tası, alev- ler içinde, kollarında birer ço- Hikaye | Radyonun sesi ("“,.“* ğ pr — Anneciğim, anneciğim.. Ya- nıyorum, beni kurtar!.. Hep donmuştuk. Demek içer- de birisi kalmış, yanıyordu. Saim çavuş hemen fırlamış, halkın ve zabitinin: “Dur! Gitme!,, diye haykırişmalarına rağmen, yanan binaya dalmıştı. Fakat o, içeri gi- rer girmez koca konak olduğu gi- bi çöktü, hereks yüzünü kapadı. Acaba içerde kalan çocuk kim- di? Mektep müdürü bütün talebe- yi topladı, yoklama etti. Hepsi mevcuttu. Bir tane bile eksik yok- tu. O balde?!... Fakat ne oluyor- sun?... Nen var?... Çabuk su geti- rin!.. Olduğum yerde, yığılıvermiş- tim. Her şey etrafımda, bulutlar İ arasından görünüyordu. Bir be- yazlık. Nemli bir beyazlık. Ga- lip, bu tül perde arkasında, bir e- linde bardak... Saim çavuşun ha- yaleti gibi görünüyor. Bir dakika.. Iki dakika... Kendimi topluyo- rum. — Ne oldun? Ne oldun?.. Dişlerim birbirine çarpıyordu. Zorla sordum: — Bu yangın iki sene evvel ol- muştu değil mi? — Evet. Zannedersem Eylül- des. — 14 Eylül gecesi.. Akşam saat 8 de falan... — Tarihini pek bilmiyorum am» ma, bu saatlerde olduğunu hatırlı- yorum. Tiyatroya geç kalmıya- yım diye, sonra da otomobile bin- miştim. Birân daha bekliyerek kendimi toparladım. Sonra anlatımı: — Galip.. Ben o gece, çoklan- dır yazmış olduğum, fakat tomam- kıyamadığım bu piyesten bir par çayı, radyoda okuyordum. Sakın, | mektepteki radyonun, kimbilir hangi şeytani bir tesadüfle açılan sesi, benim okuduğum parçanın bu “Anneciğim, yanıyorum, beni kurtar,, feryadını nakletmiş ve bu ses, Saim çavuşu aldatmış olma- sın! Galip, büyüyen gözlerle bakıyordu: — Belki, diye mırıldandı, bel- ki... Hayır, muhakkak... Çünkü kimse, içerde yanan bir çocuk hak- kmda sonradan da haber verme- di.. Muhakkak... Muha'kak... bana Fıtra “- Istanbul müftülüğ”nden: birden.. Karısını, kayoanasını ve kayın biraberini yaraladı İzmirde Alsancaktar Burnava caddesinde bir vak'a olmuştur. Es- ki bekçilerden Şükrü Efendi; ka - rısı Feride Hanımı başmdan, kaym valdesi Şerife Hanımla kayınbira- derini muhtelif yerlerinden biçak - la ağır surette yaralamıştır. Şükrü Efendinin hiddetinin se - | bebi karısı ile arasının açık olması imiş, Yaralılar tedavi için Memleket hastahanesine (o kaldırılmışlardır. Vak'anm faili zabıtaca tutulmuş - tur. Diş yüzünden ölen adam Dişçi bakkında tahı- kikat yapılıyor İzmir Alsancakta Şerafettin Bey caddesinde 22 numaralı evde otu - ran İtalya tebaasından M. Antu - van, dişçi M. Alfret Mangire müra- caat ederek ağrılı bir dişini çıkart» mıştır. M. Antuvanın dişi çıkarıldıktan sonra ağzında ilihap başlamış ve bu iltihap yüzünden vaziyeti fena- laşmıştır. Bunun üzerine Antuvan hastahaneye kaldırılmış ise de ora- da ölmüştür. M. Antuvanın ölümü şüpheli gö- rülmüş, adliyece hâdiseye vaziyet ei, çi Fransizm «ce imdi Üç kişiyi ruf vebütçe müvazene Ma'iye nazırı uzun meden projesinin PARIS, 26 (A.A.) — Meb'usan- da mali vaziyetin ıslahı hakkında- ki projenin müzakeresine başlanır- ken ilk sözü sağ cenah lideri M. Marin almiştır. Mumaileyh, hükümetin projele- İ rini alt üst eden maliye encümeni- ni protesto etmiştir. Maliye encümeni reisi M. Malvy encümenin hakiki bir mali müva- zene kanunu karşısında olduğunu ve kanunun etrafile tetkik ettiğini de söylemiştir. M. Marin, hükümetin istikraza baş vurulmaksızın iyice tevzin e » temiş ve projesini bu noktadan za- bıt ve rabitsiz bulduğunu söylemiş tir. M. Marin beyanatına şu suretle devam etmiştir: “Bu projede az tasarruf yapıldı. ğını, korkunç miktarda yeni ver « giler ihdas edildiğini görüyoruz.,, Bundan sonra M. Marin, milli müdafaa bütçesinde tasarruf ya - pılması fikrine karşı itiraz etmiş - tir. Müzakere hararetli olmuştur. Sol cenah azası, Radikal sosyalist- leri, sosyalistlerin peşinden yürü - mekle muahaza eden sağ cenah li- derinin bu iddiasını protesto ile karşılamışlardır. M. Chöron, verdiği cevapta de « miştir ki: ” ğ “Uzun müzakerelere | girişecek bir zamânda değiliz. M. Marin'in dilmiş bir proje teklif etmesini is- | İ edilmiştir. Dişçi M. Alfredin pis â. | dermeyan ettiği mütekaddim me - let kullanmak suretile bu ölüme se- | *€le hakkmda hülümetin. itimat bep olduğu tahmin edilmekle be - meselesini ileri sürdüğünü söyle - iin raber iltihaptan cerahatlerin kana karışıp zehirlenmiş olması da muh temel görülmektedir. Tahtikat devam edilmektedir. Bir talebe dövülmüş İzmirde karşı yakada dilsizler mektebinde hademeden Remzi Ef. nin gözleri hiç görmiyen 10 yaşla- rında Osman ismindeki talebeyi fena halde dövdüğünü İzmir gaze- teleri yazıyor. Talebenin velisi İz- mir müddeiumumiliğine müraca - at ederek şikâyet etmiştir. Müddei umumilik tahkikat yapacaktır. Hükümeli tahkire kalkışmış mekle iktifa ederim.,, Bu sözler üzerine M. Marin tek - lifini geri almış, M. Flandinin tek» lifine iştirak ettiğini söylemiştir. M. Flandin raütehassısların büt- —— — ———————— Bu arzuhale nazaran Niğde vilâ - yetinin Ulukışla ve Bor kazala - rmda kömür ve ayrıca demir gibi mühim iki madenin bulunduğu, madenlerin memleket ihtiyacına kifayet edecek derecede (zengin olduğu, bitomli kömürden sana - yie elverişli muhtelif yağların is- tihsali kabil olacağı anlaşılmıştır. Göztepe Amerikan kolleji tahkikatı İzmirde Göztepede Amerikan kız kollejinde talebenin, bir smıfı | bayraklarımızla süslediklerini gö - İ rünca Türklüğü tahkir edici söz - ler söylemekle mazmun muallim hakkındaki tahkikata İzmir adli- yesince devam edilmektedir. A - mevikalı muallimin ifadesi alın - mıştır. Tahkikat pek yakında bi - tirilecektir, Takdir edilen bir sam'atkârımız Bütün mevaddı iptidaiyesi yer- li malından şapka imal eden Gü- lümoğlu Mehmet Ali usta Balıke- İ sirde Gazi Hazretlerine yaptığı cukla, yangından her çıkışında A'â Orta Aşağı İzmir ihtisas mahkemesinde Yu- hailevi bir manzara alıyor, yan-|İ Buğdaydan 13 O10 Oo 9 ii nen tebaasından Diyanidis ismin. gın, alnının terlerini kurutamıyor” Arpadan 16 14 3 de biri kaçakçılık cürmünden dola du. Nihayet, artık içerde kimse- Üzümden 130 92 6 ül” mahküm edilmiştir. . Diyanidis nin kalmadığı anlaşıldı, ve bora- ; N #| bu mahkümiyet üzerine hükümetin zan, yangının bittiğini haber veri- 27 Kânurusani 933 Cuma manevi şahsiyetini tahkir edici yordu. Fakat yangın, itfaiye için günü Bayram oduğu ilân Sİ sözler söylemiştir. Bunu diğer mah bitmişti. Hakikatte koca ahşap | oumur. a ee Diyanidis bir konak ol : kmda bu n an ayrıca ta * ve artık DM Bayram namazı i kibat yapılmaktadır. miz Bunun için onu alevlere Sa, D. İ Adana orta TE v A Ezani saatle 2 34 | mek'febinde vuşu, borunun çalma- - sına rağmen, binanın Ya bir! Yane le id i Adana orta mektebi müdürü Ra türlü ayrılmak istemiyordu. Za- e sim Bey Adana Maarif müdürlü - biti, kendisini çağırdı, Bilümikyi fi Almanyada güne tayin edilmiş, orta mektep temiye ayrıldı: i komünistler müdürlüğüne de müdür muavani | — Deli misin Saim çavuş, nere-| © DREST, 26 (A.A.) — Keg- deyse bina yıkılacak, bir kaza çı-| kerhim'de komünistlerin yapmış karacaksm! oldukları bir nümayiş esnasında Filhakika, bina, şimdi artık| polislerle komünistler arasında dört bir tarafından yanıyordu. Ne- | bir arbede çılcmıştır. redeyse çökecekti. İşte tam bu ân- Polisler silâh istimaline mec - da, içerden, yanan binadan bir bur kalmıştır. Nümayişçilerden 9 feryat yükseldi: ölü ve 11 yaralı vardır. I Niğdede kömür şapkalardan bir kaç tane hediye etmiştir. Büyük reisimiz yılmaz bir gay- retle çalışan bu san'atkârm €s€ - e i , Mehmet ve demir madenleri Air eikaiişe eğik MCS a Niğde meb'usu Halit bey ve | diriyetleri vasrtasile teşekkür ve arkadaşları tarafından iktrsat ve - ! memnuniyetlerini (o bildirmişler - kâletine bir arzuhal © verilmiştir. | dir. ve türkçe muallimi İbrahim Hakkı İ Bey getirilmiştir. İd ik di li sü ais müzakerelere gif kabulünü istiyof! İçe açığını 10,500,000,000 of tahmin ettiklerini ehemmi) kaydetmiş, hükümetin değil maliye encümeninin teklifle raz ettiğini tasrih eylemiştir. M, Flandın, sözlerine şu $i devam etmiştir: “Hükümetin verdiği proje tahı gibi görülüyordu. Hüküm projesinde bir taraftan vergi: ğer taraftan tasarrufa baş du. Maliye encümeni her şey” üst etti, tasarruf miktarı 900 yona indirdi, buna mukabil 430 milyonluk yeni vergiler ki sında bıraktı. Fedakârlıklard4 savat meselesi encümenin proj de hiç kale bile alınmıyor. En yon ile deflasyondan birini tı etmek lâzım. Deflasyon hakki bir bahis yok. Şu halde enflas; mu tercih etmiş oluyorsunuz, Bundan sonra M. Flandin pi Din tashih edilmek üzere enc ne iadesini teklif etmistir. M. © ron, bu teklifi kabul etmek iste miş ve itimat meselesini ileri # müştür. Bunun üzerine projenin ne iadesi teklifini reye konmu; Bu teklif, 205 muhalif reye Ki ! 363 rey ile reddedilmiştir. İ OPARIS, 26 (A.A) — Mebe meclisinde mali projeler hakki da müzakereye başlanmıştır. Maliye encümeninin tespit et ği metin, meclise verilmiştir. metin, hükümet projeleri ile yalistlerin mukabil projeleri ar: da mutavassıt bir tesviye sure! Halbuki, M. Chdron, encül tarafından kendi plânmda yapi cak bütün tadilâtı kabul etmiyt ğini açıktan açığa söylemiştir. Şu halde mecliste .parlâm ekseriyeti meselesi mevzuu bal lacaktır. Dün ekseriyetin 4 bü fırkası, (ki esas itibarile sosyal! ler ve Radikal sosyalistler den tir) müzakerat esnasında mü rek bir cephe vücude getirmiy€ rar vermişler ve azalarmdan oklarını hükümet ile münas bulunmağa memur etmişlerdir. Bir deniz kazası LONDRA, 26 (A.A.) — gi millete ait olduğu öğrenile yen bir gemi, Kent kontluğu d hilinde Deal karşısında karaya turmuştur. Bir çok vapurlar bu yardım için hareket etmiş SEYRİSEFAIN Merkezi Idaresi Galata köprü'aş B Sule A, Sirkeci Mühürdar zade inn 80 | izmir - Pire - iskenderiy Postası (Ege 31 ikinci kânut sah 11 de, Trabzon Postası 1 (Ankara) 1.Si5 18 de Galata rıhtımından € Düşte Tireboluya da uğranılı” izmir - Mersin Postası |