© talimat Tefrika İYeni Süt Talimatnamesi Hazırlandı , Napoleon, Şimdi Bütün Dirayet | Yoğurtlar da Tam » Ve Zekâsını Rus Çarını Elde | Veya Yarım Yağlı Etmiye Sarfediyordu Napolyon, bunlardan başka, “ ,Tansaftın metroplitine hususi bi. yer mektup gönderiyor, onları, Al İaha dua etmiyo çağırıyor. Fakat | © hakiki maksadı, onlardan her biri | — Üzerinde şahsi olarak tesir yap © maktır. Çünkü o bilmektedir ki,! papazların şuurları yavaş yavaş, | © kendi nüfuziyle, Papanın nüfu - zu re tefrikaya düşmek ü. XX - Napoleon'un sualleri: imparator ayrıca, Fuşe'ye, Me dam dö Sataele'le, hususi gönderiyor. Parisin iki büyük tiyatrosu, vezneleri, ve re portuvarları bakkında malümat| edinmek istiyor. Bu arada Şu su- si de soruyor: '— Kütüphane o muhafızım nerededir? Bana bildiriniz. Ol dü mü, yoksa sayfiyede mi Onun san'atini yapmak, öyle Tahat bir şey olurdu ki. Yeni çıkan şeyleri, edebiyatta ye: risale filân, ne varsa, bana gön dermeni ona emretmiştim. Bu yz niçin hâlâ yerine e ”, » Bu arada, gençlik “ie eski © tarihi değil, yeni devrin tarihini| iç — de öğrensin diye, bir tarih mek- tebi açlırmayı düşünüyor. Dahi- Hye | Norma * — Edebiyatın teşvik olun- mıya ihtiyac vaz, Diyor, Gü- zel Dallar bütün muhtelif belerini silkip uyandırmak in, bana bazı çareler teklif e din. Madlen kilisesinin ve ye- Bi borsa binasının inşaatı hak- . |de müsbet tösirler uyandırmış sanayi teşvik edilmiş, hem de ğa işsiz bırakılmamış olur.,, Napoleonun emirleri bu kadar la bitmiyor. O, şahsi hazinesin - © den, iki milyon alınmasını, ve bü para İle saraylarının tamir ettiril- © mesini istiyor. Sonra da, Fransa. da, Rusların münhezim oldükla- © M kanaatini rm kare - etler yapılmasını emrediyor. © Bu arada, sessiz muhibbesine , gülümsiyerek diyor ki: “. Bu hareketlerim senin © tuhafına gidiyor değil mi? Fa- Kat şuna emin ol ki, ben, bana tevdi ve havale edilen maka - — mun vazifelerini lâyikiyle gör- mek mecburiyetindeyim. Ben, — milletlere ge eimek şe- refini haizim, Rir “pelit,, tim, r oldum. Şimdi — görüyorlar. Beni mütemadi- “yen tarassut ediyorlar, Bu va- — ziyet bazan beni, kendime bi- © Je tabii gelmiyen bir rol oyna- mıya mecbur ediyor, Fakat e herkese karşı, çam gibi dü “ 'orsam da, seninle tekrar bir gel çik olniaktan haz duyu © yorum!, © Halim, ve sakin sadelik. Mari © Valevskanın yanında geçirecek “bir gecesi a kalmış, İşte ba “ har da, harp da nerdeyse tekTar başlıyacak. Sevda sonuna varıyor, Fakat birbirlerini tekrar görecek | “ler. Bundan her m de İmer şayet İmparator Mari Valevska- "yı unutursa, onun kendisine he- e ettiği pm içinde şu o 'tık vazgeçtinse, unutma ki, ben eni seviyorum!,, lsimen üzerinde, Tilsitin ö- nünde, muszzam bir sal)” © demir atmış. Onun halılarla kap-| 75 © Janmmış direkleri, haziran güneşi ç Ç altında parıl parıl parlıyan bir “çadır #utuyor, Bu çadır, bayrak- Jarla donatılmıştır. Fransız ve © Rus bayrakları rüzgârda dalga- “Janıyor. Nehrin bir kıyısına garp oİmparatorunun öbür kıyısına da Imparatorunun hassa slay- yığılmış. Pek az sonra, Im- “ paratorla Çar, sulh çadırına ay- a zamanda giriyorlar. Daha on evvel, birbirleriyle boğaz bo- za düğüşmüş olan kıtalar: “.- Hurra!,, diye bağırıyorlar, © Ve daha dün, birbirlerini devir- iye çabalamış olan hükümdar. “Jar, simdi, kırk yıllık dostlar gi © bi kucaklaşıyorlar. » Friedland da, yeni ve büyük © bir muzafferiyetten sonra, Napo- (leon bermutat, ve derhal mağ, “ lüp Cara el uzatmıştı. Ve daha (© dik konuşmalarında ona, - Türk İcak gibi Napoleon ve Çar: şakaklarındaki Sultani kendi fikrine yanaşmıya- göründüğünden - bir gün, Ayasofyanın kubbesi üzeri- ne haç dikmek hülyasin: aşıladı. Imparator, bu teklifinin yaya cağı tesiri evvelden hesaplamış- tu. Çünkü o çok iyi biliyordu ki, muhatabı olan adam, zayıf fikir- li, mistik, ve Tomantik bir mah- lüktur, Nitekim, Napoleon, bu kanaatinde yanılmadı. Çar, sul- hü derhal kabul etti. Ve işte şim- di, Osterliç ile Freidlandın iki mu| hasımı kucak kucağadır. Napole- onun açık mavi gözleri, rakibini soğuk kanlılıkla tetkik ediyor. Daha İlk andan itibaren, onun ka dınlaşmış hututunu, zarif edasımı, penbe tenini farkediyor, İşitme si de, görmesi de kusurlu, Napo- leon kendi kendine: “— Bu adamı Kazanmak ko- lay olacak!,, Diyor. * * akika, iki haftadan daha az bir zaman içinde, iki düşman, iki müttefik oldu. Fa-| kat acaba, bu netice nasıl tahak- kuk etti? Napoleon, Çardan bahseder - ken: “— O, alımlı, sevimli bir de- likanlı, bir roman kahramanı idi!,, Diyor, Zahiren Çarın lehinde söylen müş gibi görünen bu sözler, Na poleonun Çar hakkındaki intiba- am berbatlığını göstermekte - dir: Çünkü Napoleon, romandan, | B: ve roman kahramanından mütd- neflirdir. Fakat Çarın, Napofean üzerin- tarafları da olmamış değildir. Me selâ, Sa Napoleon diyor ki: “— Imparator Aleksandr, o seniii biridir ki, sizi cez- beder, ve kendisiyle temas- ta bulunacaklar üzerinde, ta | mamiyle hususi bir tesir yara- | tr. Eğer ben, sırf şahsi teces- süs ve intibalarına kapılan in- sanlardan olsaydım, ona bütün kalbimle bağlanabilirdim. Fa kat bu büyük hasleti haricin de, onda bir şey daha var ki tarif edemem: Onda, eksik bir şey var. Fakat bu eksik olan pa tesbit etmek, çok güç, atlâ imkânsızdır; Çünkü Ça. rın o eksik olan şeyi, şayan hayret derecede mütenevvidir, Yalnız sevimliliğinin üzerim- de yaplığı intibaan hududu hakkında bir fikir edinilmesi için söyliyebilirim ki, eğer ge bir kadın olsaydı, sanırım ben onu maşuka edinebi- (Arkası var) Olarak Yapılacak Sıhhat Vekâleti bir süt talimat namesi hazırlamıştır, Bu talim, nameye göre; süt tabiri yalnız hek sütüne delâlet edecek, diğer İhayvenlardan sağılan sütler O bayvanın ismi ile anılacaktır. Süt nakil ve muhafazasına mahsus kapların üzerine de içinde hangi hayvanın sütü olduğu yazılmış o lscaktır. Halis süt tabiri inek- lerden alımacâk saf sütler için kullanılacaktır. Hayvanların doğurmadan ön- ce 18 doğurğluktan sunra da bir haftaya kadar sütleri satılmıya - caktır. Hiç bir süte bir yabancı mad- de karıştırılmıyacaktır, & mak”) leden yasıtalarda su ve süt satılan yerlerde kokulu maddeler bulun Sürp Agoptla Milyon Liralık Bir Maslak Bi — Yolunda Yeni ila Define Aranıyor Bu Defineyi 1293 Muharebesinde Bir Ermeni| İşaretler Çoğaltılacak Zengininin Gömdüğü Söyleniyor. Fakat Hikâyenin Uydurma Olduğu Sanılıyor dufulmıyacaktır. Süt talimatnamesine yoğurtlar için de hükümler konulmuştur. Ve koyun sütünden yapılmış Silivri yoğurdu iki kısma ayril - mıştır. Bunlardan biri tam yağ- h, diğeri yarım yağlı olacak, yo ğurt kaplarına da sütlerde oldur) lık Bu gibi hakiki evsafını bildiren İ etiketler yapıştınılacaktır, MÜTEFERRİK £ Çimento Tevziatı İçin Tamim Yapıldı Vilâye£ emrine verilen çimento ların tevzi şekli için kaymakam- Yara bir. tamim gönderilmiştir. çimentoya ih- yaş teren mimarlar, kâyma- a mülfredatlı bir ihtiyaç listesi vereceklerdir. Verilecek çimento miktarı hususi bir defte re kaydedilecek ve saklanacak- tır. Bir inşaat İçin yalmz bir defa çimento ihtiyaç listesi tan- zim edilecek ve bir defa çimen- to verilecektir. Kaymakamlar ve emniyet memurları inşaatın mes ul mimarı tarafından tanzim e- i dilen çimento ihtiyaç Jistesinel göre inşaatta dalına kontroller. | yapacaklardır. Maliye Meslek Mektebi — Ma- iye Vekâleti orta okul ve lise me zunu talebenin Ankaradaki mali- ye meslek mektebine alınmasına karar vermiştir. Bu talebeye ay da 30 - 35 Vira burs verilecektir. Maliye meslek mektebini ikmal eden talebeye muayyen bir müd det Maliye Vekâletine bağlı dai- relerde memuriyet verilecektir. Bu mektebe girmek istiyenler i- yi 1 ağustosta imtihan yapıla - caktır, Ya me, İtalyan Mütareke Heyeti Suriyedeki | Italyan mütareke heyeti, evvelki gece “Toros,, eks presiyle şehrimize gelmiştir. Mis. postanın uzallığı zaf- fp Üzerindeki yazıyı büyük bir dikkatle tetkik ediyordu, Bunun bir kadın yazısı olduğuna hiç şüphesi yokta ve mektup kocasma geliyordu. Kimden? heğihn, mektupların arasmda bu yazıya İlk defa tesadüf ediyordi. Ve şimdiye kadar hiçbir mektup kotas'na gelen onda bu me- rakı, bu teseeslis, bu güpheyi uyam- dirmamışta. İzah edemediği bir his, ona bunun bir doktora "gelmesi tabii olan mektuplardan olmadığını tekear edip duruyordu, Zarfı, merakın girliyen bir 14 - kaydi ile kocasına uzatiz ve biraz vel bıraktığı kitabe. tekrar alarak okumıya başladı. Daha doğrusu okur gibi yapiyor ve yan gözle kocasının yüzünü tetkik ediyordu, Doktor Hikmet, evvelâ İmzaya bs. kıp kaşlarını çatlı, Sonra, okümeya başlayınca, yüzü bembeyaz. kesildi, damarlar bir Habız gibi atmaya başladı. Kanı çekilmiş naklarında fki kırma nokta be» 1. Her halinden çok heyecanlan- İdağe ve sinirlerdiği belliydi nın kendisine, dikkat etmedi emin olduktan sonra mektubu katlı. yarik cebine koydu ve müzyeneha- neye geç kaldığını bahane ederek çaktı, gt ** öxtor Hikmet, musyenehanesine gelir gelmez söektubu bir kere Haha okudu: “Meyefendi, karınızın bu sen za- manlardaki harekâtı herkesin nazarı dikkatini © enibetmektedir. Bizin de gok iyi tanıdığınız bir gencin kendi- sine karşı gösterdiği gayri meşru Mikaya mukabı üphe göti mez bir hakikattir... Bu münasebete başlangıçta Dir nihayet verirseniz, &- leride yuvanızı tehdit edecek “olan büyük bir felâketin önüne geçmiş 0- lasağınız kanaatindeyim. Saadet ve Iyiliğinizi istiyen biri, *Sürp Agopla define aranırken Dün sabahtan itibaren Sürpa- e mezarlığında bir milyon lira- bir definenin araştırılmasına başlanmıştır. Eski bir Ermeni a ilesinin mezarlığında yapılan haf Tiyata Taksim nahiye müdürü, defterdarlık, > belediye mezarlık” lar müği ü İle müzeler mü - dürlüğü namlarına birer memur ve iki polis nezaret etmektedir. Sürpagop mezarlığında define bulunduğunu bildirenler, iki kız kardeş ile bunlar nâmina teşeb- büslerde bulunan ve ötedenberi define aramakla uğraşan Osman isminde bir adamdır. Bunlar hafriyatta bulunmaktadırlar. Dün subah saat 10 dan itiba- ren başlıyan hafriyat dün akşe- ma kadar devam etmiş ve beş metre murabba: bir sahada iki metre derinliğe kadar inilmiştir. Fakat henüz definenin izine ras Janmamış hususi âletlerle defina| Çünkü de altın olup olmadığını araştıran bir Rus da derinde bol miktarda kemik bulunduğunu ileri süre - rek bu mıntakada altın bulundu- gundan şüphe ettiğini tir. Define aranan yerde evvelce toprak tesviyesi yapıldığı için üç dört metre kadar daha derinliğe inilmesi ve ancak o vakit bir lâhi de rikkarakiği umulmaktadır. Hafriyatta hazır bulunan ve dede mirası defineyi arayan o Ermeni kız kardeşler lâhit bulunur bu- Yanmaz ellerile koymuş gibi içi zi pet eşyası dolu avani kutusunu bulacaklarını o beklemektedirler. Bu iki kız kardeşi buna ikna e- den define arayıcısı Osmandır. Iki kız kardeş tarafından veri» len İzahate göre; 1280 yılında de- delerinden biri Mısırda yaptığı bir milyon liralık serveti İle şeh rTimize gelmiş ve yerleşmiştir. Ancak 1283 Rus harbi başlayın- ca servetinden endişe eden Er- meni bu serveti Sürpagoptaki a- ile mezarlığına gömmüş, bu sn yalnız ihtiyar karısına söylemiş- tir. Ihtiyar kadın da servetin gö- müldüğü mezarın yerini bir def- tere kaydetmiştir. Nihayet son günlerde eski def terleri karıştıran iki kiz kardeş bu kayda raslamışlar, bu arada| mişti da güya ötedenberi bu işlerle uğ Taşan Osmana tesadüf etmişler - dir. Sonunda da teşebbüse giri- şerek belödiyeye ve defterdarlı- ğa müracaat eylemişlerdir. Ne- tcede kanuni formalite ikmal €- dilmiş, yukarda Kaydettiğimiz heyetin huzurunda ve masraf define peşindeki kız kardeşlere ait olmak üzere hafriyata başlan mıştır, Hafriyata bugün de de vam edilecektir. Maamafih bir şey bulunacağı umulmamaktadır. define arayıcısı Osman şimdiye kadar böyle bir çok yer- de hafriyat yapmış, neticede de her hafriyatlan elleri böğründe dönmüştür. Adliye Vekili İml Gitti Adliye Vekili Hasan Menemen cioğlu ile Istanbul müddelumu- mi muavinlerinden bazıları, Tıb mi muavinlerinden bazıları ta- bibi adli Enver Karan ve Hik- met Tümer ve İstanbul matbua- tana mensup bir kısım gazeteciler dün Mudanya postasımı yapan “Trak,, vapuriyle İmraliya git- mişlerdir. Vekil, Imrahda bulunan mah- kümların o veziyetini yakından tetkik edecek ve Ziraat Vekâleti tarafından verilen yeni ziraat âletleri ile yeni gönderilen ço- rap makinelerinin nasl işletildi- ğini görecektiri ..2e2222 SİMZASIZ MEKTUP Doktor Hikmet yüzünü buruştura - rak, mektubu yırttı ve kâğıt sepetine sttu İmzasız mektuplardan nefret €- derdi. ve Madihaya sop derece İtima- dr vardı, Şimdiye kadar aralarmân kıskançlığa sebebiyet verecek en w- fak bir hâdise olmamıştı. Kendisinin. karısı (le Jeap ettiği kadar meşgul olmasma vakti müsalt — bulunmadığı için, Medihay: harekâlinda — serbest bıttlemaş, onu İstediği gibi eğlenmek hürriyetini vermişti, Fakat Mediha - nın kendisini sevdiğinden ve bu hür- tiyeti suliştimal etmiyeceğinden ka - Eyen emindi, Kısa bir zaman İçin bile olsa bu mektuba kıymet vermis olduğundan dolayı içinde âdeta bir memiye karar verdi, * Koca: Bittikten snra Media kitabini elinden turaktı. Bir kadının kocasına yazdığı bir mek- tupta pe olabilirdi ki, Hikmet bunu körisndan gizlemek Yüzüzmunu his- seksin, O Hikmet ki, bütün evlilik hayatlarında kendisinden hiçbir gey saklamamış, hiçbir mektubunu gizle- memişti, Yoksa bu bir aşk mektubu muydu? Mediha, bunu, düşünürken bile, kendi kendisinden utandı. Ha- yır, kocasından bu şekilde güphe ©t- mek çok bayağılık olurdu. Öyle ise?. Öyle ise?. Mediha kafasmda kıvrı- lan bu suale bir türlü cevap bulamı- yor, bülün gayreliie rağmen şüphe- sini yenemiyordu, Nihayet — Hayır, dedi, haksndık ediyorum, Belki Hikmet bu mektubun muhte - viyatmı benden gizlemeyi düşünme - miştir bile. Ben ona sormadım ki, söylesin!,, — Xen var Mediha? Seni biraz dü- şünceli görüyorum, — Benim mi? Hiçbir şeyim yok, Asıl sen birşeye sıkılmış gibisin, Üzülesek bir şey mi oldu? Medihanın kalbi çarpıyordu, Hik - met eve geleli iki saat olduğu halde, karısına bir şey söylememişti. Eğer o mektuptan babsetmiye niyeti var sa Medihanm bu suali üzerine mühak- kak onlatması lAzımdı, Fakat Hikmet dece: — Yok yavrum, dedi, Sadece yor- güner, buğün çok haztam vardı, Mediha son bir ümitle: — Hikmet, dedi, bugün gelem mek- tup kimdendi? Hikmet beklemediği bu sual kar- sısmda biraz şaşaladı, Sonra: — O mektup mu, dedi, şey, bir hastam, kendi yüzü tutmadığı için mektupla pazarlığa kalkmış. Böyle seylere ve kâdar sin'rlendiğimi bi- İirain., Yemek hâlâ hazır değil mi? Eğer bunu söylerken bu kadar kı zarıp borarmasa, mevzuu değiştirmin ye çalışmasıydı Mediha belki ina - nacakta Fakst Hikmet yolan söyle- miye alışmamış olduğu için, bu lik yalanını da yüzünm gözüne bulaştır- muşta, Medihamn gururu daha farla bir sey sormasına mâni oldu, Gizlenen bir şeyi zorla söyletmenin ne kıy- meti Yardı? Hem artık şüphesi kal» mamıştır kl! Hikmetin itirafı ona da- ha fazla bir şey öğretmiş olmıya- caktı. Yemekten sonra başının ağrıdığını Beyza Birson bahane ederek erkenden yattı, Hik- met arkamdan koştur — Mediha sende bir şey var, sak» — Başım ağrıyor dedim ya. — Hayır yaltuz böz ağreı değil, Sen bir şeye üzülüyorsun, — Hikmet bir şeyim yok dedim.) (Çok. rica. ederim beni yalar bırak, uyuyacağım, Kurisinın mânasmı (o anlıyamadığı bu asabiyeti, doktor Hikmeti hem bayrete düşürdü, hem kırdı. Ve Üze- rine düşmekle daha fazla karılacağını anlıyarak sustu. O gece karı koca İz defa birbirlerine arkalarını dönerek, uUyudular, daha doğrusu uyumiya Ça aştılar, * * u hidisenin üzerinden üç, dör ay geçmiş, o uysal, sakin Mediha, hurçan, asabi, geçimsiz. kiskanç bir kadın olmuştu, Karısındok! bu de Bişiiliği bir sinir hastalığma hamle - den dekter Hikmetin. onu tedavi ot- #irmeie fen teşebbüsleri hep Akim kaldı. Mediha, doktor If bile 1- sitmek İstemiyor, #deta bütün dok- torlardan metret ediyordu, Hikmetin ertik bülün rahat ve huzuru kaçmış- #1, Bir vakitler - muayenehamesinden çıkar çıkmaz büyük bir sabırsmlıkis koştuğu evine, şimdi karısinm asık suratnı, sitemli ve iğneli sözlerini düşünerek gitmek istemiyordu. Bir gün yine hiç yoktan çıkan bir münakaşı esnasında: — Mediha, dedi, ne kadar geçim- siz ve buysuz bir kadın oldun, Mediha dudaklarında ser bir te- bessümler Bu Yolda Vesaitin Sürati Azaltılacak, Belediye, Maslak yolundaki ©- bm bil ve motösiklet kazalarını hadde indirmek, hattâ ka salan Şile Büsetuh gezek için yeni ve mühim karalar it tihez etmiştir. Bu kararlara gö- re; Maslak asfaltı üzerindeki mecburi İstikamet Tevhaları daha çak çarpacak bir büyütülecektir. Zincirlikuy darma karakolu geçildikten Son! Ta başlıyan ve Ayazağaya kadar devam eden ağaçlı kısımda mo törlü nakil vasıtalarının sürati! 30 kilometreyi | geçmiyecektir. Bütün yol boyunca şoförleri ka” za ihtimaline karşı ikaz edecek büyük levhalar bulundurulacak, beynelmilel seyrüsefer işaretle ri de çoğaltılacaktır. Yolun iniş kısımlarında bütün motörlü vesa- itin vitesten çıkarılmaması alâka- darlara bildirilecektir. Veliefendiye Otobüs — Beledi ye Veliefendi at yarışlarına gös- terilen alâkayı göz önüne alarak 9 uncu işletme müdürlüğü nezdin de teşebbüsle girişmiş ve pazar günleri Vellefendiye daha çok İren tahrik edilmesini temin et- miştir, Belediye ayrıca pazar gün lerine mahsus olmak üzere 200 tobüst bulmuş ve bunların Sir- keciden Veliefendiye 22,5 kuruşa yolcu taşımalarına müsaade et- ir, Xol Inşaat Masrafı — Yüprlan bir istatistiğe göre belediye 940 mali yılı içinde hir milyon beş yüz bin liralık yol yapmıştır. Sekiz Muhtekir Adliyeye Verildi Fiyatları mürakabe komisyo İnu dün öğleden sonra fevkalâde İbir toplantı yaparak, son bir kaç gün içinde tesbit edilen ihtikâr cürümlerini tetkik etmiştir, Haklarında karar verilen röub tekirler ve suçları şunlardır; Galatada fotoğrafçı Selekt, pa- halı olarak röntgen filmi satmiğ- br... Kapalıçarşıda gözlükçü A: gop, truş makinesi ihtikârı yap - mıştır, Kapalıçarşıda Nesim, bus ma #likârı yaparken yakalanmış tır. Galatada Todori, kurşun ka- lemi ucu satışlarında ihtikâr yap mıştır. Zindankapıda Aleksandr kundara çivisi ve ökçesi ihtikârı- na sebebiyet vermiştir. Kapalı- garda Yaşova dikiş iğnesi, yi- Yuvani - dis e pahalı yaldız satarlarken yakalanmışlardır. Fiyatları mürakabe komisyo- nu bunların lke tevdi edil- mesine karar Muharrem İsminde bin de pa- tiska sakladığından mahkemeye verilmiştir. — Elbette bir sebebi vardır, dedi, Doktor Hikmet birdenbire karısı- na döndü ve tü gözlerinin içine ba- karak: Evet Mediha, ber de ayni fikirde. yim, dedi ve kapıyı şiddetle çarpa - rak evden çıktı. Elleri cebinde, ne- reye gittiğini düşünmeden yürüyor * du, Ne zamandanberi tahteşşuurunun karanlıklırında gizlenen şüphe, bir- denbire şuurunun aydınlığına çet. vermişti. Gayri Mtiyari, birkaç ay evvel aldığı 0 İmzasız mektubu dü- gündü. O zamanlar buna kıymet yer. memek ve İnanmamakla ne ködar budalalık ettiğini anladı, Karısmda- bu sebepsiz. değisizliğir. amca bir münsar olabilirdi: Mediha muhakkak bir beşkasmı seviyordu. Bu yersiz kwkançlikları da kendi (o kabahatini örtmek kurnazlığndan başka bir gey olamazdı, Doklar Hizmet © gece hayslemda hiç yapmadığı bir şey yaptı, Bir mey haneye girerek gurunu hançerliyen tabi unutuncıya kadar içti * * sbs alt, yedi ay evveline ka dar karı kocanm esadete mi — sal ölecek haystı artık tahammül e- âllmez bir cehennem olmuştu. Gün Seçmiyordu Ki, birbirlerini acı söz. ler, tarisler, eitemlerle | krmasımlar, kıskançlık kavgalariyle zehirlemesin- ler. İkisi de bütün gayretlerine rağ- men, kafşısndakinin . ihanetine if katl bir ipucu bulsmamakla bereber, uldatıldıklarından, zerre kadir şüphe derini rüyalarında bile aldatmayı düşlnemiyecek kadar çil. gınen seven bu karı kocs, bu hayat daha fuzla tahasmdit edemiyerek ay- sildiler, Ve ikisi de, sandetlerini, Yür valarını yıkan astl sebebin ne oldu- Banu hiçbir gün anlamadılar. Bizde Spor ve Spor Terbiyesi Yazan: Naci Sadullah Win “size yeni bir spor sal mız daha ki, bir kaldırı kavgasına sahne edilmistir. Ve alın size, yeni bir delil da , spor teli izin haz iptidailiğini isbat etmektedir. Biz, farnzâ bir futbol meyda” mında bilâ istisna, bütün takım larımızın, bilâ istisna bittim ları kaybetmelerine razı olabil riz: Fakat artık sporcu gecineli bir tek delikanlının hile spor s8 hası saydığımız bir meydand kendisini kaybetmesine e baml değiliz. Halbuki maale | sef, hâlâ; güreslerimiz j ha J lıdır, Hölâ boks mü tekmeyle, futbol müs: yumrukla kazanmak istiyenlel türeyor. Ve hülâ, hakem döğmenin hir) kim döğmekten farklı bir küs tahlık olmadığın, bilmiyenleri) “sporcu.. diye #lkişliyabilen ki rılası eller var, Ruhları ve bedenleri terbiye için icat olunmuş bir harekeli biz, ruhları ve bedenleri cürüter we katlanılmaz illet haline sok” tal Spor meydanlarında doyulma" sı farzolan bedii heyecanı ni, ancak bir sarhoş meclisinde hissedilen belâ tasası doldurdu. Her spor meydanına, seyirci» den fazla polis o doldurulmasın tahii görmiye başladık. Ve ne: de ise, stadyum kapılarında, tak* siden bol cankurtaran bulundur racağız. Meydanlarda, golden »iynde tekme atılıyor. Rekordan ziynde ayak kırılıyor. Toptan ziyade ka | fa patlıyor. Ve bunun içindir ki, artık. yaratıcı hâssalarını çoktan kaybetmis olan spor, bizde, kor kune bir tahrip vasıtası haline girdi. Korkunç diyorum: Cünkü biri taşıdığı isme aldandığımız icim; onun bir tahrip vasıtası Baline girdiğinin farkında değilir. Ve bu suretle spor, harikelâde ma“ baretle gizlenmiş bir batarya kas dar tabripkâr olduğu “için kor? İkumetur. Artık nerede bir futbol raci) bir boks macı, bir güres müsa * bakası, veya bir varıs ilânı göre sek, hir zehirli gaz deposunu gir? yen bahar ciceklerine rastinm gibi ürperti duyacağız, Artık sa“ rahaile anlavImister ki, biz en kiymetli zaferi, bu nevi sport İl sahalarımızdan tamamiyle koğ- İl makta yaman bir sürat rekoru İl kırdığımız tskdirde kazanacağız. İİ Eğer bu hakikati, 19 Mayıs stads yumunun tertemiz adını Tekeli * $İ ven menhus hâdise de ibat ede: İİ mivecekse, Türk sporunun bu a“ İl cıklı manzarasından şikâyet et- İl mive asin hakkımız o olamaz? Çünkü o derece hudutsuz bir tes İl gafül içinde bulunduğumuz taks İİ dirde, spor meydanlarında sak» zan şamarlatın acısından daha | büyük cezalara bile mülrtakalğ sayılırız? Harbiye Kazasının Muhakemesi Şoför Hasan Fuat hâkim huzurunda Bir kaç hafta evvel, usulsüz © | larak seyrüselere çıkmış bulunün ve gece saat 21 de otomobili ile Taksimden Harbiye İstikametine süratle getmekte olan şoför Ha san Fuat Harbiye mektebi önün den geçerken güzel san'atler e kademisi talebesindon Fuat. ve Mehmet ile kimya şubesinden Ih sana çarpmış, üçünün de ölümü” ne sebep olmuştu. Hasan Fuadın Saran dün 2 inci ağır cezâ- İİ ir, rr Hasan, ifadesinde, o ak- şam kaçak olarak çalıştığını, sar- hoş olmay yalnız bir şişe bira içtiğini söylemiş, evvelce verdiği eyi reddmilereli'2 2 — Bir aralık, arabada bulu - nan ağabeyim ile görüşmek üze- Te başımı arkaya çevirdim. Ani olarak makinede bir rıza hâsıl © oldu ve direğe çarptım. demistir. muhakeme başka güne bırakıl - ştur,