Hfltay’a göndereceği- Halk Miz eşyalardan güm- Bankası resmi alınmıyacak Şubesi su'iye ve derilecek hububattan ise bu resim alınacak (buğday) ve Satın alacak olan Hatayh sipariş ettikleri malın Sene hapisten ldu Y.İlıız iki sene ; Yatacak Mdvırıııı.ıı'ıı.ngıımı- N"—ı!ıııı...uııımyı bıçakla —,Wdf;kllı'aınph ka - ağlaak Tevfik, bu cineyeti işle- l Y.ı'İllcı adlar kâ- değiş- tirilecek Sokak ve mahalle isim- Ye No se BEİSNU — geei sinyam İt yakında bitirilecektir. —zoxz—— “"llzbıııkııkl Mtihan & tarafından Avrupa- h&““"mı olan talebeler i - Di imtihan açılmıştır.. Haliçteki atelyelerde ya - Bu ömi Tlaap tihana (280) talebe İş- ::::" falebeler 1 sene müd- elerde staj görecek. ke çç atelyı Baz * bilâhare Ş Yi S SAa kimse birakmazlar geç * Yaparız? ? :Ş':,:::mmbump de Ede, ve bizim ben- beraberce - efendi- ile muamele tarihindeki borsa fi- atı üzerinden Hatay Maliye vekâ- letine yatırılacak ve bu suretle Hataya memleketimizden güm - rüksüz buğday ve un ithali ko - Taylaşacaktır. : Fırtına Devam Ediyor Vapurlar rotarla dönüyorlar Karadenizde birkaç gün evvel başlıyan fırtına hâlâ hükmünü ic- ra etmektedir. “Bu yüzden bazı vapurlar limanlara İltica eylemiş, bazıları da ehemmiyetli bir ro - tarla limanımıza dönmeğe baş - lamıştır. Bu arada Erzurum va - puru da iki gün teahhurla lima - nımıza dönebilmiştir. KA Asri mezarlığın yolları Asr mezarlıkların dahilf yolları ayrılmış ve bu yollar katranlı şo- se olarak yapılmaya başlanmıştır. Bayram geliyor Fitrenizi Hava Kuru- muna veriniz (Fitre) sini göklerimizin selk - meti için harcamağı det haline getirdiğimiz Şeker bayramına ar- taık havacılığa yardım günü adını vermek çok yerinde olur. Kurban bayramına da ayni adı vermek çok uygun olacağı gibi. vermek çok uygun olacağı gibi. Binaenaleyh her yıl olduğu gibi sayın halkımızın bu sene de fit - relerini Türk Hava Kurumuna Aziz nasıl tahtan indirilecekti? — Demek, efendimiz hal' dahi olsa istediği bendelerini kapattık- ları saraya beraber gölürmeğe | mezundar, öyle mi? — Tabii, hiç şübhesiz., | Dilşadın, el ayağı kesilmişti. | Easretten kurtulamıyordu. — de- mek?.. Surat astı. Somurttu. Psre hyan gözleri birdenbire söndü. Kalfa: Dilşadın bu halini görün- ce; sardu: — Ne oldu kızım? , — Ne olacak kalfa; efendimize Lübnan Hrtay'a gön_ Hazırlıklar bitti Bu ayın 18 inde açılıyor Küçük esnafın para ihtiyaç - larını karşılamak - üzere ilk defa Ankarada tesis olunan (Halk Ban- kası) nın İstanbul şubesinin bir an evvel açılması için yapılan hazırlıklar çok ilerlemiştir. Yeni- postane caddesindeki eski Sanayi ve Maadin Bankası bu maksadla tamir ve tefriş olunmuştur. Şimdi de, alt kattaki salonda, (vezne) ve (muamelât) daireleri için bölme taksimatı vücude ge- tirilmektedir. Öğrendiğimize göre (Halk Ban- kası) İstanbul şubesi müdürlüğü- ne Emlâk ve Eytam Bankası mu- hasebe müdürü Sermed Çifter tayin olunmuştur. Bay Sermed Çifter; dün sabah Ankaradan şehrimize gelmiştir. Müumaileyh bir müddet Emlâk Bankasında bir müdet te (Türk Ticaret Bankası İstanbul şube - si) inde meşgul olduktan tonra öğleden sonra (Halk Bankası) binasına gitmiş ve buradaki te- mizlik ve tefriş işlerine nezaret etmiştir. Bankanın memur kadrosu ta - amile tesbit olunmuş gibidir. Bu memurlar, geçenlerde şeh - rimizde Türk Ticaret Bankası sa- lonlarında ve Ankarada yapılan iratihanda kazananlar arasından intihab olunmuşlardır. Bankadaki bütün hazırlıkların yarın ve öbür gün ikmal edilmesi ve resmi küşadın ayın 12 inci cu- mârtesi günü yapılması için ça - hışılmaktadır. ()— Üniversitede Yeni bir Kürsü Profesörlüğüne Nihad Reşad tayin edildi Memleketimizin — hususiyetlrei nazarı dikkate almarak Tıp Fa - kültesinde bir iklim ve su todavi ve hıfzıssıhhası kürsüsü ihdase- dilmiştir. Bu kürsürlün profesörlüğüne de bu vadide ihtisası bulunan Yalo- va kaplıcaları müdürlüğünü ifa etmekte olan kıymetli doktorları. mızdan Nihad Reşad tayin edil - miştir. ——— DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI «Beton yol inşasına mahsus u- Sul ve vesait» hakkındaki ihtira için alınmış olan 29 Santeşrin 935 tarih ve 2093 numaralı ihtira be- ratımın ihtiva etliği hukuk bu ke- re başkasına devir. veya mevkü flile konmak İçin icara verileceği teklif edilmekte olmakla bu hu - susa fazla malümat edinmek isti- yenlerin Galatada, Aslan Han 5$ inci kat 1-3 numaralara müracaat termez. — İnşallah!. — Bu işlrein başında daha ziya- ge kimler var? — Hüseyin Avni paşa... — O, şimdi ne oldu? — Allah; o günleri inşallan gös- — Seraskar,.. — Desene, bütün askerler elin- de. — Evet; ordu tamamile elinde, sonra; zabitan onu çok seviyor. İs« tediğini yapabilir.. — Efendimizin, bunlardan ha- beri yok mu acaba?. — Olmaz olur mu? Var, fakat; halk Mahmyd Nedim paşa aley - hine isyan etti. Mecburen; bunla- y gelirdi... dedi. Dilşad; kallasından epeyce ha- berler almıştı. Demek, vaziyet lehlerine devam ediyordu. Acaba; Hezorlıe srr Belediye otoritesi Odun kömür fiatları yükselmiş. Her yıl sonbaharın kara kışa gi- ren günlerinde bu şikâyeti gaze- telerde okuruz. Terane aynidir: — Fiat yükseliyor. Ansızın yük- seliyor. Halbuki, her ikisinden de İstanbulda halkı iki kış idare ede- cek kadar stok mal vardır.. Ve. tabil bu şikâyetlerden, fer- yadlardan, neşriyattan sonra be- lediyelediye yine faaliyete geçer, marb koyar, mücadele başlar ve kış biter, gelecek kış yine ayni dü- va mevzuu tazelenir, Bu kış dâ tarih tekerrür edecek, yine ayni sahreler birer birer görümüzden geçecek. Cumhuriyet bayramı günlerin- de de tuhaf bir şey oldu. Birden- bire taksiler bükümden kalktı ve seyrüsefer şelörün takdir - ettiği kıymete bağlandı. Taksinin yüz kuruş yazdığı yere üç yüz kuruş pazarlıkla ve lâtfen taşımak ni- metine boyun eğilerek gidildi. An- laşılıyor ki, esnafımız henliz bu hususta kendi ahlâk ve disipline sıkı sıkıya bağ- lamış değildir. Fırsat, her türlü nizamın, ve kontrolün üstünde yer alıyor. Havanın soğuduğu gün hüküm kömüreü ve oduncunun eline geçmek istidadını gösterdi- ği gibi taleb çoğalınca şoförden başlıyarak herkes, ber iş üzerin- de hemen halkın kesesini kendi kesesine boşaltmak tarafına gidi- yor. İşaret ettiğimiz iş ahlâk ve disiplin teessüs edip tam bir İti- yad hükmüne girinceye kadar muhakkak ki, sıkı; sıkmın sıkısı bir belediye otoritesine ihtiyaç var. Ve illâ ki.. hepsi nafile. BÜRHAN CEVAD ——— Bürhaniye Hukuk Hâkimliğin- den: Bürhaniyenin Geriş mahalle - #inden İsmail oğlu Mehmed ça - vuş Atasoy tarafından otüz sene - denberi bilâ niza tasarruf etmek- te olduğu İkde burnu mevkiinde Doğusu Arabkirli İbrahim vere » Besi tarlası ve Püzar başı Ahmed tarlası ve batısı Bayrakdar vere- sesi ve Osman ve İsmail tarlaları poyraz Hakkı Gümülcüneli Emi- ne şoför Fehmi, Kıblesi Mustafa çavuş ve Dülger oğlu İbrahim tar-| lalarile Mahmud kırk dönüm mik- darındaki tarlanın namına tescili için açdığı davanın cereyan eden muhakemesi neticesinde müddci- 'nin mezkür mahalli arazli mevat- tan açarak ihya ettiği ve bilâniza otuz senedenberi tasarruf etmek- te bulunduğu dinlenen şahitlerin şehadeti ve vaki ilân üzerine hiç hak iddiasında bulunanın çıkma- ması ile anlaşılmış olduğundan ol veçhile tapuya tescil edilerek namına tapu senedi. verilmesine 19/10/938 tarihinde temyizi kabil olmak üzere karar verilmiş ol - makla işbu hudutlarla mahdud gayrimenkul hakkında bir hak iddinsında bulunan varsa ilân ta- rihinden itibaren on beş gün için de müracaat etmeleri aksi halde hüküm kesbi kat'iyet etmiş sayı Padişahın; kendlıuel buluşmadığının sebebleri vardı her halde pek yakında bir firti- na kopacaktı. * Hal' kararı vükelâ arasında te- karrür etti. Ve icrasına Hüseyin Avni paşa memur oldu. Hüseyin Avni paşa; her türlü mes'uliyeti kabul etmişti. Dolmabahçe sarayımı bir. gece sabaha karşı Süleyman paşa ku- mandasında bulunan zabitan ve Harbiye mektebi talebesile mu - hasara edecek.. Bahriye Nazırı Kayserili Ahmed paşa da sarayı denizden muhasara edecekti. Veliahd Murad efendi ile Mit- hat paşa, hal' meselesini konuş - muştu. Hattâ; gününü bile tayin etmişlerdi. Sarayda dönen fırıldakları da Bgözden kaçırmamak için lâzım gelen tertibat alınmıştı. Bu işe de Hüseyin Avni paşa memur edil- köşle bir hal oluz ise maazallah | sevgilisi Mustafa pehlivan ne | mişti. kendisini bir iş, | S8—SON fllül:'—’gldhı'-m İktisadi meselele Ziraat aletleri sergisi açılacak tahakkuku |Zirat kalkınma plânının için başka tedbirler dealınıyor Bir de “ Zirai film ,, hazırlanıyor iraat Vekâleti, istihsali top- Z rak hususiyetlerine ve mil- V ekonomiye uygun şartlar altında modernleştirme kararını tatbik edecek olan vasıta ve tip - lere verdiği husust alâkayı gös : termek için bir (ziraat aletleri ka- taloğ sergisi) açmağı kararlaş - tırmıştır. Ayrıca, önümüzdeki sene de, 'Türk topraklarına ve politikamı- za en uygun aletleri seçmek ve bunlara mahsus gümrük rejimi tesisine çalışmak için Ankarada (Orman çiftliği) nde beynelmilel bir (ziraat aletleri sergisi) de te- sis olunacaktır. Diğer tarafdan Ziraat Vekâleti, bazırlamakta olduğu büyük kal- kalkınma plânlarının tahakkuk - daşması halinde memlekete temin edeceği hududsuz faideler hak - kında bir fikir vermek üzere (A- merika) da ziraat nezaretinden, (Brüksel) de üniversite enternas- yonal sinegr afikten ve Pariste Fransız müstahsiller birliğinden (öğretici filimler) almıştır. Bu filimlerin sayısı (4000) e baliğ olmaktadır. Yeni zirat filimğer, önümüzdeki gürlerde şehrimize gelecek ve ve. buradan dojfuca Ankaraya gönderilecektir. Bu fılimlerin mühim bir kısmı Ankarada toplana - k zirsat kongresi) inde hazır bulunacak olanlara Eösterilecektir. Mütebaki kısımları ise - teşek - kül edeceğini geçenlerde haber verdiğimiz - (Akkol) bank t: fından bütün köylerimize gönde- rilecek ve bir sistem dahilinde Bösterilecekler Yeni cami Mahlüt Kemeri İçi ve dışı mükemmel isurette'tamir edilecek Eminönü meydanı - açıldıktan sonra Yenicemi kemerinin İç ve dış tarafları da iyice ve rstöre e- saslarına göre tamit olunacaktır. Mimar Sinanın köyüne büstü konacak Mimar «Koca Sinanı ın doğmuş olduğu Kayseride Ağırnas köyü- ne mumaileyhin büyük bir büstü- nün dikilmesi mahallt köylüler tarafından hükümetten rica olun- Müuştur. Dahiliye Vekâleti bu talebi ka- bul etmiştir. Ş Maarifde yeni tayinler Mâüarifte yeni tayinler — yapıl- mıiştar: Notr Damdösiyon kız lisesi ede- biyat — muallimliğine — Senmişel mektebi muallimlerinden Mes'ud Soydemir, Keterogen Ermeni lise- si edebiyat muallimliğine mülki- ye mezunlarından Afif, Üsküdar Amerikan kız koleji muallimliği- ne Pangaltı lisesi muallimlerinden Ahmed Hamdi Tanpınar tayin o lunmuştur. Köy Barıkası Köylerimizin kalkınması işleri- le uğraşmak uzere bir « Ban- kası» kurulması düşünülmektedir. Görülüyor Sultan Azizin hal'inde en mes'üliyet ro- lünü serasker üzerine almış bu- lunuyardu. Hüseyin Avni paşa; günü günü- ne sarayda dönen - fırıldaklardan baberdar idi. Arzıniyaz usta; İstanbulda olup bitenleri efendisine bildirmek ü- zere hergün tebdili kıyafet ederek saraydan dışarı fırlıyordu. Halbu- ki; gittiği yer; Sineklibakkalda ih- tiyar bir Çerkes kadının evi idi Maksadı paşasile bir iki gece cüm- büşleşmek, tatmini ateş ettikten sonra; Hüseyin Avni paşadan al- dığı malümatı efendisine satmak- &. Mabeyinci Fahri bey de; ayni vaziyette idi. O da; Mithat paşa- yya başvuruyordu. Paşadan aldığı malümatı Arzıniyaz gihi; İstan- bul halkımım efkârı imiş tarırnda gelip efendisine arzediyordu. Arzıniyaz, Hüseyin Avni paşa ile son buluşuşunda; sevgili pa - Yağ Yasak Belediye şiddetri fecbirler alıyor Sıihhat Vekâleti şehirde mah - Tüt yağ satılmasının önüne geç - Mmek üzere sıkı tedbir alınmasını belediyeye bildirmiştir. Belediye bu işe bilhassa ehemmiyet verme- ğe başlamış, haftada birkaç defa yağcılardan nümüneler alınadak tahlil ettirilmemesine ve bozuk yağ satanların cezalandırılmasına karar verilmiştir. —— Camiler Tamir Ediliyor Bu işe ayrılan 250 bin liradan 150 bin İirası harcandı Baü yıl camilerin tamir edilmesi için 200 bin lira tahsis edilmişti. Bunun 150 bin lirasile büyük ca- Mmiler tamir olunmuştur. Geri kalan 50 bin lira ile ufak eamiler de tamir edilecektir. FO Lokman hekim mecmuası Lokman Hekim Mmecmuasının 25 inci sayısı Cumhuriyetin 15 in- €i yıldönümü şerefine fevkalâde 'ak çıkmıştır. gasıma şuriları söylemişti: — Paşam; dikkat ediniz... Çok geçmeden, tekrar Mahmud Nedim Paşa mevkii iktidara gelecektir. — Evet; Valide Sultan hazretle- rile konuşurlar iken duydum. » — Şayanı dikkat bir haber., Mahmud Nedim paşayı evvelâ; Sultan Aziz mi ileri sürtlü? — Hayır; Valide Sultan hazret- deri. — Ne diye bahsetti? — Rüşdü paşa, Hüseyin Avni paşa Mithat paşa ve arkadaşları sizi hal'edip Murad efendiyi tah- 'ta çıkaracaklarmış, dedi. — Bak hele; bizler efendimizin Uğuruna canımazı feda eden insan- larız!.. Maazallah, hiç böyle şey hatırımıza gelir mi? — Tabil, fakat; efendimizi böy- İ kışkırtıyorlar.. (Devamı var) | gOA) Çamurlar beldesi Geçenki yağmnurlarda bir dostur — ma rastladım. Üstü başı çamur içinde berbad, perişan - bir halde idi. Büyük bir kazadan çıkmış oldu. #una asla şübke etmiyerek telâşlı telâşli - kondisine, perişanlığının sebebini sordum. Sade bir tavırla, hattâ gülerek omurlarını silkti: — Evet! dedi. O yoldan geç- | mek karasına. — Burası her gelen geçeni bu hale koyan garib gayya kuyusu- dur. Burada ışık ve kaldırım yök- tur. Çukurlardaki su birikintile. rinden kendini koruyabilmek için elektrik feneri olmıyanların âkı- beti iste budur.. dedi. < Dostumun anlattıklarına — göre buradan hergün inhisarlara, tes. baneye, tuğla, lüstik ve elektrik — fabrikalarına giden ameleler, me« murlar ve civar sekenesi geçer ve bu yoldan geçtiğine işaret olsun diye bu şekilde çamurla damga- lanarak evine veya işine varız- miş. — Bu kadar işlek bir yalun » şıksız ve kaldırımsız kalmasına şaşıyorsun değil mi? Biz de he- pimiz, buradan geçen binlerce | yolcu hergün ayni hayretle birs birimizin çamurlarına bakarak, merhametin - fevkinde bir hisle mütehassis oluyoruz. | Beyoğlunun tayyare bilet gişe- lerinde yanar döner elektrik afiş- | lerinden eaddelere taşan bol ıişik- Tara rağğmen her sokük başına her gün yeni bir lâmba koyan beledi- yenin bir defacık olsun buradan geçmediğine yemin edebilirim.. Dedi. Haline bir defa duha acıyarak başımı salladım. HALK FİLOZOFU Birimizin derdi Hepimizin dardi Bîlııcl;;z: insan değil mi ? Okuyucularımızdan biri, trame vayda şahid olduğu ve her za- man tekerrür etmekde olan bir hâdise üzerine bizs Bir mek - tub göndererek vak'ayı şu sü- retle hülâsa etmişti — Geçenlerde, Ortaköy - Alk« saray tramvay arabalarından — birinde yolculuk ediyordum, 'Tramvay Dördüncü Vakıf ha- | nt önünden geçerken yolculana dan biri - her nedense - biletçi ye bağırıp çağırmağa ve ağır | sözler sarfederek hakarete başe ladı. Biletçi tramyayı durdu - — şiden fazla yolcu - bulunduğu | halde hiç kimse şehadet etme- di. Ben de yalnız kalacağım için susmak mecburiyetinde kaldım. Halbuki ortada hak « sız yere yapılmış çök açık ve — ,bâriz bir hakaret vardı. Ve bu — da namusile çalışan bir Türk ferdine yapılmıştı. Hiç kimse- nin şehadet etmemesi bir hayli acıklıdır. Ve işin en fena tara » fı; halkımızın birçokları, tram- — vaylarda sudan sebeblerle bi - Tetçilere kafa tutmağı adetâ iti. | yad edinmiş bulunuyorlar. Nes — den acaba? Bu şekilde hareket — edenler bu yaptıklarından bir zevk, bir gurur mu duyüyar « lar?.. Bu gibi kimselere, biras — daha itidalle hareket etmeleri lüzümunun — hatırlatılmasını — bi balkın da onlara karşı, aynf süretle hareket — etmeleridir. Medeni vazifelerimiz. icabın dandır.