Sulhü Korumak İçin Ne Yapmak Lâzımmış ? İngliz başvekilinin dünyayı yatış- tırmak maksadile Avrupa'da yaptığı temaslar, lâyık olduğu bütün eheme miyet ve dikkatle takip olunuyoz. M. Makdonald'ın, şahsan, fikir erl yatıştırarak; biç olmazsa, şimdlik memnuniyet verici bir. neliceye var- mak İstediğinde şüphe edilemez. Onün bu samimiyeti Cenevre'den İtalyo'ya bareket etmeden evvel Mil- letler Cemiyeti merkezinde verdiği gok heyecanlı, çok bisli nutkundan daha İyi anlaşılab lir. M. Makdonald, bu — nutkile Avrupa'nın ve bütün dünyanın yürüdüğü tehlikeli - yı i vahim bir neticenin İşaret etmiş ve — O devlet adamları ki, temell ett'kleri milletler namına, svih için güzel bir hareket yapamaz'ar, yap- mak istemezler, onlar aptaldırlar, budaladırlar. Efendiler, — - Size söylüyorumı Siz d böyle bir mevkide bulunuyorsunuz! Bicer mankenmisiniz ki gördüğünüz tehl- keyi Hfade edecek bir kuvvetle hare- ket edemiyor, bağlı bulunduğunuz millet ve devletleri aydınlatmıyor- sunuz. Onun tamamen umumt b'r mahk tti larak ku landığı bu ağır ta- İ utku dinliyenleri, di bir büşürmüş, herkes, biribirinin üne bakmıya vaşlamış. N hayet, ir diplomat, eğilerek yanındaki ar- kadaşının kulağına fısıldamışı M. Makdonald, aptalların arasın: da kend.sinin bulunduğucun farkında değilmi acaba? Dünya sulhunu idare edenler, şim- dilik böyle konuşuyorlar, — Süreyya Moskova'da Tevkif Edilen İngilizler Londra 21 — İngiliz tabaasının Moskova'da — tevkifi — yüzünden çıkan heyecan devam “—ektedir. Avam kamarasında bir, — sualler sorulmuştur. — Hükümet, hogiliz sefirinin Moskova'daki teşebbüs- herini izah etmiştir. İngiliz sefiri, İagiliz tebaasının mevkufiyetleri uzayıp gittiği tak- dirde İngiliz - Sovyet münaseba- ftının bundan son derece müteessir olacağnı beyan etmiş ve Sovyet hükümetine bir ticaret muahedesi aktı için yapılmakta olan müza- kerelerin tatil edilmiş olduğunu bildirmiştir. GAREEEEKNN TEFRİKA — — SON POSTA — Fiân Her Tarafta_l_iğeı_ıili Kocam Hırçın Ve Ahlâksızdır M. Makdonald'in Plânı Perşembe Günü ) .--nttisin 'i de'çecişım Cenevrede Müza Roma, 21 — M. Makdonald, Parise hareket ederken M. Mu- solini tarafından teşyi edilmiştir. Paris 21 — M. Makdonald ve diğer nazırlar buraya gelmişler ve Başvekil Daladiye tarafından karşılanmışlardır. m. Makdonaldın Beyanatı Roma, 21 — M. Makdonald, Musolini ile yaptığı görüşmeler. den memnun olduğunu, düşünce- ler arasında bir benzeyiş bulun- duğunu, neticelerden çok Ümitvar olduğunu, bu nmeticelerin, hiç de- gilse Avrupada bütün bir nesil için tam bir sulh korunması o duğunu söylemiştir. M.. Makdonald demiştir. ki: Sulhu korumak ve devam ettir- mek için ileride de el birliğile çalışmak hususunda da mutab.k kaldık. Fransa Muahedeyi Beğendi Paris, 21 — Fransız Başvekili M. Daladiye ve hariciye nazırı Sir Jon Simon bugün İngiliz Başvekili M. Makdonaltla görü- şeceklerdir. e Bu mülâkata fevkalâda ehem- miyet verilmektedir. Mülâkatta muahedeye — Fransanın — samimi- yetle iştirak ettiği bildirilecek- tir. Fransz nazırları Roma te- şebblüsünü dostane bir surette kabul edeceklerdir. Fransız si- yaseti, ötedenberi ayni gayeyi takip etmektedir. Kuvveta mi- racaat usulünün yasak edilmesi şu zamanda müsait bir tesir ya- pacak ve bunun neticesi olarak dünyada yeniden itimat busule gelecektir. Fransa, — düşünülen muahedenin vücuda gelmesi için diğar devletlerla birlikte çalışmı» ya hazır. bulunmaktadır. — Yalnız Fransz mügessilleri İngiliz Plâ- nınin bazı kısımlarını tetkik ede- ceklerdir. (Devamı 11 ine! tayfada ) No 24 — BENENENE İHTİYAT ZABİTİ ROMAN , z GA Mouharrirk Bürhan Cahit A Otelimize gicen sokağa Bap- tığımız zaman çıplak ayaklı bir çocukla pis, yırtık entarili bir kadının kapı önlerine bırakılan çöp tenekelerinde artık aradık- larını gördük. Çoçuk, yarısı yenerek atılmış bir portakalı aç bir bırsla dişlerine vererek çiğ- nedi. Mülâzim Kemal cebinden yirmi kuruş çıkarıp kadına verdi: — Ekmek al da çocuğa yedir! Kadın Arapça bir şeyler söy- ledikten sonra çocuğu kolundan çekti. Hızlı hizli gitti. Karanlığa karıştı. Otele - geldiğimiz vakit gün #ağarıyordu. Şam'a iki günden fazla kalama- dık. Çünkü merkez kumandanı yeni gelen zabitleri Şam'da fazla bırakmak istemiyordu. Hakkı da vardı. Şam, işittiğimize nazaran Ebussuut Efendiyi bile baştan çıkaracak bir fuhuş ve sefahet içinde yözüyor. Yahudi ticareti Arap — fuhşunu en revaçlı bir ticaret haline getirmiş. Böyle yer- de cephe kumandanlığı kurulur mu? Onun iç'n karargâhta her gece bir Emevt âlemi yapılıyor, her, sabah tantanalı bir Kayzer merasimi görülüyordu. Bir akşam treni bizi Şam'dan cenuba doğru haraket ettirdi. Hava çok sıcak. Trende üçüncü fırkaya mensup bir tabur da as- ker var. Bunlar Tellüşşeria'ya gi- decekler, kumandanları çok nazik bir binbaş. Görüp geçirmiş, Çanakkalede vuruşmuş bir xat, Bize çok heyecanlı harp hatıra« ları anlattıktan sonra: — Kısmet işte, dedi, Burada karşıma yine İngilizler çıktı. Ben sordum: — Binbaşı Bey, İngiliz aske- rinin mularebe kıymeti hakkında fikriniz nedir? Sti Fi : Sağda Dr.'Yen Solda M. Litvinof Milletler Cemiyetindeki Çin murabhası Doktor Yön'le, Rus Harlciye Köomseri M. Litvinof, Utak Şark memelesi etrafında görüşüyorlar. ae n SAD Rayştag Açıldı Lehistan, Yahudi Düş- manlığını Protes__to Etti Berlin 21 — Rayştag'ın açılması dolayıs'le bütün şehir bir. bayram hayatı yaşıyor Reisicümbur. Hird:n- burg, Rayştag'ın açlınası münaze- betile be beyanname neşretmişlir. Başvekil muavini Fon Papen Ra- yştag'ın açılması münasebetile şua beyannameyi neşretmiştiri Hügenberle iti'âf ederek, m'lli hükümete akami ekseriyeti temin maksadil! pervi Sosyalistler imparatorluk renkleri beyaz - kırmızı altında toplanımıya karar verdik. Bu aziz renkleri bir fır- kanın bayrağı yapmak f.kriade de- gilz. Biz frka adamları olmadığımı: zı tekrar ediyoruz. Biz kendimizi milletin ve meclisin mubafazasına, millet arasında hakiki Güldü: — Sfir, dedi. En zaif Balkan askeri İngilizlerden çok yüksektir. Yunanlılar, Bulgarlar, hele S rplar Ingilizlerden çok iyi harbeder. Yalnız — bir taralları — kuvvetli. Cephane, levazım su çibi.. Çanak- kalede esir yakalardık. Günlerce siperde kalmış İngiliz bile baloya gitmiye bazrlanmış salon zabiti kadar temiz ve şıktı. Gözünün Öönüne kimbilir ne sahneler gelmişti. Gülerek ilâve etti: — Maamafih onlarla harbet- mek iyi bir şeydir. Muharebeyl kazandın mı elbiseden, cephane- 'den, yiyecek, İçeceğe kadar en temizini hâli Londra markasile kıtır kıtir. bulürsün. Gülüştük. Kudüs'te cephe karargâhıma uğramak icap ediyordu. (Kudüs) bana ötedenberi ge- rip hisler verirdi. Ehli salibin uğrunda milyonlarca İnsan ver- diği bu tarihi din şehrini gör- mek İsterdim. Tesadüf buraya beni bir zabit olarık getirdi. Çok seviniyordum. Kudüsü tah- min ettiğimden çok başka buk dün. Purası meden? bir - şehir. Avrupa mahallelari o kadar mun- bir birlik kurmıya çalışan kuvvetle- rin bir veklil o'arak telâkkl ediyoruz. Binaenaleyh biz, milliyetperver Al man grupuna misafir olarak giriyo- ruz. Yahudi Mezalimi Varşova 21 — Almanya'da Lehli Yahudilere karşı yapılan alim Lehistanı heyacana — düşürmüştür. Hükümet Leh tebeasının mubafazası için diplomatik tedbirler almıştır. Yen! Bir Kanun Berlin 21 — Hükümet, Tetinin müzayakasına mihayet ver - mesini temin içla bir kanun İâyıhası hazırlamış'ır, Bu lâyıha, kanunu esasi baricine çıkmak iİmkânını vermekte- dir. Alman - Rus Münasebatı Berlin 21 — Alman nazı ndan tazam ki insan bir şark şehrinde olduğunu unutuyor. Bizim karargâb Moskofiye de.. Vaktile buraya gelen Rus muhacirlerinin yaptıkları büyük ve modern binalar, ortalarında güzel birkaç park ta var. ( Süveyş ) ten dönüp gelen meşhur kuvvei seferiye burada., Fon Kres paşa da kumandan, " Kocam 50 yaşındadır. Hırçın, ahlâksız bir adamdır. Ne bana, ne de çocuklarıma bakar. Ayrık mak istiyorum, Fakat kanuven ayrılmak güç. Bu kararımı ken- disine bildirmiye de cesaret ede- miyorum. Nasıl kurtulayım? H. M. Kızım, her erkek evine ve çocuklarına bakmıya mecburdur. Eğer kocanızın. #ize ve ço- cuklarına bakmadığını ispat ede- bilirseniz, mahkeme — ayrılmanıza karar verir. Sonra bu adamın zülmünden şikâyet ediyorsunuz, Size dayak atıyorsa, bu da ayrı- ma sebebi teşkil edebilir. Hülâsa ayrılmak güç, Fakat imkânsız değildir. Kanunun aradığı sebep- leri toplayınız ve ayrılma davası açınız. Ankarada H. Halit Beye; Bar dansözü ile yuva kuruk maz. Bir gün size biyanet edip gideceği muhakkaktır. Nitekim öyle olmuş. Onu kendi hayatına braknız. Ayrılmış olmasını fırsat biliniz, saadeti başka yollarda arayınız. İzmirde om—.:a. M. Emin Beysr Babanız Üzerinde — müessir olabilecek kimseyi tanımıyor mu- sunuz? Meselâ anneniz, yahut akrabanızdan bir diğeri. Babanıza vaziyet anlatılırsa, her halde ikna edilebilir “Zannederim. Ok mazsa bir müddet sabrediniz, zaman her işi halleder. HANIWTEYZE M. Görliğ Almanya' ü komüniste Hik mücadelesinin Alman - Rus mü- nasebatına biçbir tesi SErTESİRİSİ, içbir tesir »ıp—ıyıeıgııı Hindenburg Kıratların Mezarına Çelaenk Koydu Berlin 21 — Rayştag'ın açılma Alman mil- | merasimi dolayisile Hindenburg ve Hiter birer nutuk — söylemişlerdir. Hindenburg, kıralların yatmakta ol duğu medlene İnerek, kıral Fiederik Giyom ve büyük Frederik'in mezarı« na çelenk koymuştur. Meras'mde sabık Vellaht Prena Atyel Frederik nazarı dikkati celp etmekte ldk Kudüsü ağız tadile gezeme- den akşama doğru menzil mü- fettişinin hazırladığı kafileye ka» rışarak ( Tellüşşeria ) ya hareket ettik. Tellüşşeriada bir atlı menzil terlibatı bazırdı. Çok yıldızlı ge- tenin serinliğinde Gazzeye doğru yol almıya başladık. Hayvanları başı boş bırakmıştık. Mülâzim Kemalle atbaşı hem Kudüs merkez kumandanı bi- konuşuyor, hem derin derin ne- ze ancak altı saat için müsaade verdi Gazrzeye hareket için menzil tertibatı hazırdı. Burada vaziyet | daha yakından anlaş lıyordu. İngilizler bir taarruz hazırlığı yapıyorlardı. İstihbarat servisine bakılırsa bu taarrüz için doğru- fes alıyorduk. ğ Mülâzimı — Harp etmek için nerelere gidiyoruz. yahu, diyordu. Halep- tenheri şöyle bir Türk köyüne rastlamadık, Arap, Yahudi, Kato- Hik Arap, Süryani Arap, Arap dan doğruya Londradan hassa oğlu Arap. Bu hacılar çöl içinde fırkasını — El'arişe- çıkarmışlardı. | aşiret aşiret, silâhlarile oturuyor Onun için Sina cephesinin mer- | beslenip duruyorlar. Biz düşman kezi sayılan Gazzedeki kuvvetler | Ja vuruşmıya gidiyoruz. Hani ne- takviye — ediliyordu. Bizde bu | yede Havran'da Asir'de isyan kuvvetlerin içine karışacaklık. Mülâzim Kemelı. — Burnuma barut kokuları elmiye başladi azizim” Demiye Eıılıdı. Ben de: — Gözümde Londralı coniler tütüyor, diyordum. Bugün yarın ister istemez olan olacak. Herkes İstediğine kavuşacaktı. çıkarıp Anadolunun çınar - gibi askerlerini cenbiye ile kesen hacı babalar nerede? İngilize karşı çıksalar yal. Güldüm: — İngilize karşı - çıkmalarımı bırak yahu, dedim. Arkamızdan bize, baskın yapmasınlar da! Deniz istikametine gidiyoruz. ( Arkası var)