Hi a | —Dünya Hâdiseleri | _____t Buzlarla Kaplanan Bir Şehir Memleketimizde İlkbaharı an- dıran bavalar vam ettiği bir Brada, Şimal memleketleri ve hattâ Balkanlarda müthiş bir kış hüküm sürüyor. Romanyanın Şi- mal limanı olan Sülina, suların donması yüzünden, memleketin diğer kasımlarile alâkası kesi- miştir. Buna ilâveten şebirde yi- yecek ve içecek buhranı baş gös- termiştir. Şehri iaşe etmek ve muvasaleyi temin eylemek mak- sadile Sülina limanına bir buz kıran vapura — gönderilmiş ise de gemi, limanı mubasara eden buz tabakalarını parçalıyamam:ş ve şeh- rin iaşesi de, bundan dolıyı mün- kün olmamştır. Sülina halkının bü bir a.kınltı içinde bulum dü hâber verilmektedir.” * ıııü!ı hükümeti, Bütün polia kuvvetlerini — telsiz * telgrafla teçhiz etmiye ka- Far vermiştir. Fas kat daha evvel, bir tecrübe mahiyetinde olmak Özere Brigton zabıtasının iki yüz memuru bu aletleri kullanacak- lardır. İngiliz zabıtasına dağıtılan telsiz aletleri, memurların ceple- riade” saklanabilecek şekildedir; ağrlığı da 800 gramı geçmemek- tedir. Makinenin anteni, polisin arkasına bağlanmakta ve göze görünmez bir hale getirilmetedir. Kendisine telsizle emir verilen memur, cebindeki aletin comurdadıs ğıı:ı işitir işitmez derhal — aleti ulağına koyacak va verilen emir- leri dinliyebilecektir. süretle, birkaç dakika Polis Müdüriyeti, bütün içinde, şehirdeki polislere, istediği emri tebliğ etmiş bulunabilmektedirr. x Bnyanın en zenyin sigorta kumpanyaları Amerika ile İngilterededir. Fakat bunlardan İngiliz kumpanya- ları, son aylar xarfında, arka ar- kaya vukua gelea deniz kazala- rındaa dolayı bir hayli sarsılmış- lardır. Son — kazalar, Atlantik vapurununda yanmasile sekizi bul- muktadır ki bu gemilerin hersi Londra'daki sigorta kumpanya- larına sigorta edilmişlerdi, verilen paralar sırasile şunlardır; Avrupa vapuru 800 bin İngiliz Nirası, Paris 75 bin, Honolülü 'elın vapuru 350 bin, Bermuda gemisi 1,336,000 Segovya 900 bin, Jorj Filippar — 1.250,000 - Piter Huft vapuru 670 bin, Atlantik gemisi 2,000,000 İugiliz lirası. Frınsııuın Bordo — şehrinde garip bir bâdise olmuş ve şehir ballı, me- zara gömülen bir ölünün birdenbire dirilmesi gibi bir hâdisa karşısında — bulunulduğu zannile bir hayli heyecan geçir- miştir. Mesele şudur1 Bu şehirde, kısa bir hastalığı müteakip ölen bir adam, evinde yirmi saat kadar bırakıldıktan #onra mezarlığa gçötürülmüş ve gömülmüştür. Fakat tabutu gö- men ve Üzerini toprakla örten me- zarcı, a2 sonra, bundan, el ile vu- rulmak suretile yapılan gürültüye benzer takırdı işitmiş, bunu henüz mezarlıktan ayrılmamış kimselere de söylemiş, onlar da işitmişler ve müttefikan mezarın açılmasına karar vermişlerdir. Fakat kabir açıldığı zaman, ölünün yerinden berbangi bir suretle kımıldama- dığı tesbit edilmiş, fakat çıkan gürültülerin mahiyati de bir türlü anlaşılamamıştır. larının Başı Döndü zi T d üi SON POSTA Bıtenler TeT Bir Devlet Bır Sahtekârlık Tercemeler uzunden İflâs Ediyordu”» Büt Sir Sesil Kiş imzasile İngilte- rede şayanı dik- kat bir kitap çıkmıştır. Bu ki- tap şinidiye ka- dar — dünyada misline — tesadüf edilmemiş dene- cek kadar mu- azzam bir sah- tekârlıktan bah- sediyor. — Sah- tekârl ği yapane lar, Portekiz hü- Fele- Vaka şöyle olmuştur. Birgün, Londranın maruf tabı müesseselerinden birinin müdürü olan Sir Vilyam Vaterlov'a Ma- rang isminde bir Portekizli ban- ker müracaat ederek bir takım resmi teklifte bulunmuştur: *—Portekiz hükümeti, Porte- | kiz devlet bankasının muyafaka. Hile Angola müstemlekesi için müessesenize beheri beş İngiliz liralık kıymette 200 bin bankonot bastırmak — istemektedir. Fakat para basmak hakkı, Portekiz'in bir diğer bankasına verildiği için hükümet, bu işi o bankadan gizli tutmak istemektedir. Çünkü muvaffakiyetli bir tabı işi yapa- cağına kani değildir. Fakat iş aceledir. Paralar 10 hafta zar- fında teslim edilmek lâzımdır. Sir Vilyam kendisine göste- rilen vesikaları muvafık bulmakla beraber evvelce müessesesi tara- findan basılan Portekiz banknot- larına ait klişeler Portekiz devlet bankasına ait olduğu için yeni paralar basılırken bu klişelerden istifade edilebileceğine dair ban- kanın bir müsaadenamesine lü- zum olduğunu bildirmiştir. Paor« tekiz'li banker, istenen müsaadeyi ertesi gün İngiliz müessesesins ibraz etmiş, vesikalar bir İngiliz noterine tasdik ve tesçil edildik- ten sanra beher beş İıgiliı liralık 200 bin banknot basılıp M. Ma- ravg'a teslim — olunmuştar. Bu sırada, Portekiz'de, bir başka komedya cereyan ediyordu. Bu mühim — sahtekârlğı — meydana getirenler, Portekiz bükümetine müracaatle Lizbon'da bir banka açyor, bu defa İngiltereye yeniden 380 bin banknot si- pariş ediyor. Bu paralar da basılıyor. Fakat bu sırada, Sir Vilyam, yeni sipariş için Portekiz Devlet Bankası müdüründen bir teyit mektubu istiyor. M. Marang, Sir Vilyamın ağzından girip bur- nundan çıkarak bu mektubu, o sırada Lizbona giden bir kâtibi ile göndermiye muvafakatini n!- yor. Mektubun cevabı da gecik- miyor. Banka müdürü, istenen mektubu gönderiyor. İş bu şe- kilde ve büyük bir cepha Üze- rinde yürürken Angola ve Metro- eeei mektuplarla beraber şu | Sahtekârlarin elebaşlsı Alv Re pol bankasının, Portekiz devlet bankası hisselerini harıl harıl satın Paralar Taklit Edilmiş! aldığı şeyi ol yor. Sahtekârların maksadı, Porte- kiz Devlet Ban- hasmı da - ele geçirerek müthiş bir vurgun yap- maktır. Portekix son defa bastırılan — paralardır. ve bakiki Portekiz paralarile pek az farkları vardır. Derhal tahki- kata girişiliyor, Angola bankası- nn müdürleri tevkif olunuyor ve rezaletin debşeti © zaman mey- dana çıkıyor, Portekiz hükümeti, balka bir tebliğ neşrederek bütün paraları ödiyeceğini bildi- riyor, fakat sahtekârlık azlmdir. Bir müddet sonra takati kesili- yor ve paraları basan İngiliz mü- essesesi aleyhine dava açıyor, zarar ve ziyanla beraber 610382” İngiliz lirası tazminat ılıyoı ve anlaşılıyor ki bu iş! yapanlar Portekiz hükümetini — devirmek istiyen ve el altından çalışan siyasl bir guruptur. — Reisleri, şimdi 8 sene bapse mahküm edilmiş bulunuyor. Bu muazzam işi kuran politikacının İsmi Alv Re'dir ve muhakeme esnasında bütün mesuliyeti üzerine almıştır. KAnonnsani 29 — | — Kari Mektapları | İğiıı Telif Hakkı Vermek Lâzımdır laarifimizin, Sanaylimizin ter ıakuıhıl ve inkişafını — açıkça itiraf edelim ki garp eserlerine medyunuz, Memleketimizde İlim adam ları kazancı emeklerile mukayese edilmeyen fedakâr bir zümreyi teşkil ederler, Şükranla karşıladığımız yeni eereyanlar; henüz halkta okuma zevkini kâfi derece umumileştire» memiştir. Yazı sahipleri, meydana bir eser çıkarmaktan ziyade, emek ve maasraflarının — karşılaşacağı manzarayı düşünmektedirler. Bizde; gazete satışı nüfusur muzla, meslek kitaplarının sat şı da o meslek mensuplarile asla müvazenede değildir. Avrupa — şehirlerini — dolaşan vatandaşlarımız pek Alâ görmüş- lerdir ki, tramvaylarda, şimendi- ferlerde ibtiyar, genç, kadın, er- kek, hemen hepsinin elinde bir gazete, bir kitap vardır. Hizmetçiler çocuk arabalarıni parklarda sürerlerken kitaplarını mutlaka yanlarına alırlar. me olursa olsun yazı« lun eser tabedilir, basılan eser muhakkak satılır. Bizde; henüz İstifade edile- cek membaların azlığı yazı sahike lerini bariçten istianeye mecbur ediyor. Lâkin; telif hakkı olmak- sızın bir eserin türkçeye aynen veya berhangi bir suretle çevrik mesindeki mahzurlar inkâr edi- lemez. Husuüsila fen âleminde, uzun senelerin tecrübe ve emel- lerile meydana gelmiş bir eserl bilâ kaydü şart türkçemize çevir« mekle arama, tetkik kabiliyetleri dumura uğratılmış olmaz mı ? Hiç şüphe yok ki, tercüme edilmiş eserlere muhtacız. Fakat bu işin gelişigüzel bırakılışı ilim ye irfanımızı gayesiz tufeyli bir sahaya sürüklemez mi ? Zooteknlat Dr. H. Şakir Sevda, Paradan Ve Her- E*"':L.X.':'“:Iı".:..î?":.“i':':? şeyden Daha Kuvvetlidir Güzel Bir İngiliz Kızınm Hareketi Bu Ezeli Hakikati İspat Ettı Resminl gördüğünüz güzel kız fakir bir İngiliz ailesine mensup- tur. Mis Müriyel ismindeki bu genç kıiz Londrada bir ticaret- hanede satış memuresidir ve ka- zandığı cüz! para ile ihtiyar an- nesine yardım etmekte, evini ge- çindirmektedir. Mis Müriyel ça- hışlığı ticarethanenin genç memur- larından birisini yana yakıla sev- mektedir. Sidney Vatson ismindeki bu genç memur da gözel kızın aşkına mukabele etmektedir. İki sevdazede yakında nişanlanacaklar ve evleneceklerdi. Mis Müriyel fakir bir aileye mensup olmakla beraber - çok güzel olduğu için asil ve zengin bir eileye mensup bir genci kendisine çıldırtacak — derecede Aşık etmiştir. Zengin genç bu aşk fırtınası karşısmda Mis Mü- riyele izdivaç teklif etmiş, ayni zamanda bu İrxdivaca muvafakat Mie Müriyel ettiği takdirde çeyiz masrafı ola- rak on beş bin İngiliz lirası vereceğini — bildirmiştir. Fakat aşkın kudretine bakınız ki genç kız. bu teklifi derhal reddetmiş, sevgilisine iİhanet edemiyeceğini bildirmiştir. Bu hâdise İngilterede okuduk. Bütün karilerini ayrı ayrı düşünen Son Pastaya bi- hassa teşekkür —ederiz. Fırın amelesi hakikaten skıntı içinde- dir. Hamurkâr'ar haftada beş lira, pişiriciler 7- 8 lira, yars dımcılar 2-3 İira alırlar ve günde asgarl 18 saat çalışırlar, Yüzlerinde kan ve renk yok-s tur. Çünkü — çalışma şartları kanın ve rengin gelmesine müsait değildir. Fırıncılar yalnız ekaek , fiatlarının yüksek!'zinden değil amele Ücretinin azlığından İstifa- de etmekte, ve az amele ile iş görmentedirler. Bütün bu cihet- leri uzun uzadıya tetkika lüzum yoktur. Hakikatleri gören - bir' gözle bir fırında bir gün yapılas cak tetkikat halka ekmek Iı: da - yetiştiren amelenin ne 5'.. g,ıyrl müsait şerait altında çalıştırıldığım derhal görür, Umus« yoraz ki Son Postanın neşriyati bu iptidal çalıştırılma şekline de nihayet verilmesine sebep olur. Ekmek yapıcı esnafından M, $ Ankaradan fınzasız moktup göndü” — rzen karılınlaeı — Fırıncaların - kazancı bal” kikar - meclislerinde- güzün- a| kındaki mektubunuz imzasız OF büyük dedikodusudur. duğu için neşredilmemiştir. !