SON POSTA Çinlilerle Japonlar Yine Çarpıştı Tokyo 22 — Gayri munta- zam Çin kuvvetlerile Japon pi- yadesi arasında Manhutoda vw- kubulan müsademede Japonların 13 ölü 15 yaralı verdikleri, Çin- lilerin 150 ölü verdikleri ve ge- nHiş bir saha içinde faaliyette bulundukları bildirilmektedir. Çin- liler Şang Şun'un cenubundaki Aton istasyonuna tecavüz etmiş- ve demiryolunu tahrip etmişlerdir. * Şanghay 22 — Japon Harbi- ye Nazırı Diyet Meclisinin icti- mamnda Mançuri vaziyetinim hali- hazırda sakin olmaktan çok uzak olduğunu, —Japon — kuvvetlerinin orada kalmasının, takviye edik mesinin mutlaka lâzım olduğunu söylemiş ve mumaileyh Mançuri harekâtının birçok noktainazar- dan bir Rus - Japon harbin- den daha ciddiyetle — tetkiki icap ettiğini ilâve etmiştir. Bu ısrarlarla — Japonyanın — eskiden mevcut bir fırka yerine Mançuri- de üç fırka bulundurmak istediği kanaati hasıl olmuştur. * Tokyo, 22 — Şanghaydan Tokyoya avdet eden Amiral Abo Şanghaydaki vaziyetin zannolun- duğu kadar vahim olmadığını, mes'ul Çin mahafilinin komüniste lerden ve talebeden korktuklarını söylemiştir. R * Şanghay 22 — Bir mütareke akti neticesini istibsal için Japon- lar şu şartları ileri sürmüşlerdir: | — Çinliler, şimdiki mevzi- lerinde kalmalıdırlar. 2 — Japon kıtatı mutasavver - plâna — tev- fikan çekilmelidir. 3 — Bitaraf devletler mümessillerinin de bu- lunacağı bir komisyon bu iki şar« tın icrasına memur edilmiştir. Tahdidi Teslihat Meselesi Paris 22 — Nazırlar meclisinin içtimaında, Başvekil M. Tardiyö Vi nisanda tekrar faaliyete başlıya- cak olan terki teslihat konferan- sının mesaisi, ayni İgün mevzuu- bahs edilecek prensip meselesi, Fransız projesi ve — Fransanın Cenevredeki variyeti hakkında izahat vermiştir. M. Tardiyö pro- je için serdettiği tekliflerin kon- feransta müttefiken kabul edil- diğini söylemiştir. Çinlilerle aponlar Yine Çarpışmışlar Paris Tiyatroları Toptan Kapanıyor Amerika Parise Murahhas Gönderdi Paris, 22 — Amerikanm Ber- lin sefiri M. Saketin buraya ge- mesi münasebetile, Amerikanın Paris sefiri M. Edge bir ziyafet verecek ve M, Tardiyö, M. Flan- den, Fon Hoş davetli bulunacak- tır. Bu ziyafet M. Saketin Ber- Ende verdiği ziyafetin. mukabe- kesidir. M. Soketin Parisi ziyareti do- layısile Alman gazetelerinin nik- bin neşriyatına ve ümitlerine Paris gazeteleri iştirak etmemek- tedirler. Bu mülâktetın ehemmi- yeti inkâr edilmemekle beraber, matbuatın umum! hayatı, Ameri- kanın iktısadI vaziyetinin. Ame- rika tarafından büyük bir jest tekrarına müsait olmıyacağı mer- kezindedir. Amerika bütçesinde- ki ehemmiyetli açık bu işte fazla bayala meydan vermemektedir. M. Hoverin mutemedi telâkki edilen M. Saketin — şahsiyeti bu mülâkatın büyük — bir alâka ile takibi için kâfidir. Diğer tar raftan M. Saketin mümkün ol- duğu kadar — bir itilâf zemini bulmıya çalışacağı da söylen- mektedir. Amerikada Fırtına Nevyork 22 — Cenup vilâ- yetlerinden — Alabana, Tenesse, Kentukideki dehşetli — fırtınalar yüzünden TI kişi ölmüş, yüzlerce iosan — yaralanmıştır. — Alabana ayaletinin North Port şehri bir harabe hâline gelmiştir. Fırtınayı müthiş bir yağmur takip etmiştir. Bir Kaza Ve Bir Felâket Napoli 22 — Benevento- Kan- set demiryolu hattı üzerinde teb fişatta bulunan hat bekçisi hat Üüzerinde gövdesinden ayrılmış ve hurdahaş olmuş bir insan kafası bulmuştur. Mumaileyh kafanın 19 mmdaki oğlunun kafası olduğu- :;qnmmog" kederinden çıldır- mıştır. Yoni Bir Fransız Muhribi Laseyne 22 — 2634 tonluk yeni Fransız torpito muhribi merasimle denize indirilmiştir. İngiliz Akdaniz Filosu Roma 22 — Akdeniz İngiliz filosu Napoliden hareket etmiştir. | Almanya, geçen on Üç martta neticelenemiyen Reisicümhur intihabatını 10 nisanda tekrarlayacak. ilk intihabat, fırkaların harareti: rağmen o de- rece intizam ile lera ettirilmiş ve en ufak bir tedbirin alınması » derece a1 ihmal olunmuştur ki, memleketin hemen hiçbir tarafında, kiçbir kimsenin reyini kendi arzusile vermemesi gibi bir vaziyet hâdis olmamıştır, hatta hastaların ayağına kadar hususl rey sandıkları götürülmüştür. İntihabat hararetile mektep çocuklarının fena bir vaziyette kalmamaları için hususi süvari polisler bunları mektepten alarak evlerine kadar götür- müşlerdir. Resmimiz, süvari Alman polisinin, ilk mektep talebelerini evlerine naklederken göstermektedir. Kibrit Kıralının Hisseleri Stokholm, 22 — Kibrit kara- h M. Krögerin intiharı dolayısile bir haftadanberi kapalı bulunan borsa dün sükün içinde tekrar açılmıştır. Kröget “şirketinin muvakkar ten İistelerden çıkarılan eshamı, resmen değilse de busust olarak tescil edilmiştir. Umumiyet itiba- rile fazla iş olmayacaktır, esha- mın kıymeti 9619 za karşı 14 ve tahvilâtın kıymeti de 19 za karşı 15 olarak tescil edilmiştir. Kibrit eshamı 44 kuron yani $ Sükay- betmiştir. Bir Muallim Talebesini Boğazladı Roma, 22 — 9uncu Pi En- titüsü mensuplarından bir talebe yatağında boğazlanmış bir vazi- yette bulunmuştur. Müessesenin müdürü muallimlerden Soriyarelli yi tevkif etmiş, mevkuf muallim kendinden geçtiği bir esnada bir çakı ile talebesinin boğazmı kes- liğini itiraf etmiştir. Götenin Evine Çelenk Gönderildi Paris 22 — Götenin ölümünün 100 üncü yıldönümü münasebe- tile buradaki Viktor Hügo yur dundan, Vaynerdeki Göte yur- duna mühteşem — bir. — çelenk gönderilmiştir. — — EDEBI TEFRİKAMIZ: 65 AÇLIK Müellifi: Knut Hamsun Namussuzluğumdan — kurtul- mıya hala muktedirdim. Çok geç değildi; herkese bunun elimde olduğunu gösterecektim ! Yolda parayı hazırladım, son ör'e kadar avucumda tutuyordum. — Birşey alacakmış gibi kadıncağızın dük- kânının önünde iğildim ve parayı eline tutuşturdum. Bir kelime söylemeden ve hemen uzaklaştım. Yeniden namuslu bir adam olmanızın ne harikalı bir tadı var, Boş ceplerim artık bana ağır gelmiyordu, kendimi böyle te- | | Mütercimi: P. S. mizlenmiş bulmak saadetti. İyi düşünülecek — olursa, ba para bana birçok gizli endişeler ver- mişti, birçok defalar onu titreye- rek düşünmüştüm; ben katılaşmış bir ruh değildim, namuslu tabia- tim, bu çirkin amele karşı tema- mile isyan etmişti. Allaha çok şükür, vicdanım karşısında temi« ze çıkmıştım. Karınca gibi aha- lile dolu meydana bakarak, beni taklit ediviz! dedi alaz Leni taklit ediniz ! Pasta satan zavallı bir J ihti- Loit Corç Bir Hadiseye Sebep Oldu Londra, 22 — Loit Corcun tamirat ve harp borçları hakkım da yazdığı bir kitap Lort Brad- buri ile mumaileyh arasında ' bir münazaaya sebep olmuştur. Loit Corç bu vesikasında İngilte- renin O zaman mümessili olan Lort Bradburinin — Almanyadan tamirat namile talep edilen 6 milyar 600 milyon İngiliz liras- nın hiç de mübalağalı olmadığı iddiasını serdettiğini yazmıştır. Lort bunu tekzip etmekte ise Loit Corç lordun bunu bir ka- bine içtimamda değil, harp borç- ları konferansında — söylediğini iddia etmektedir. Paris Tiyatroları Kapanıyor Paris 22 — Fevkalâde bir iç- tima yapan Paris tiyatro müdür- leri cemiyeti erkânı, tiyatrolar için ağır bir yük teşkil eden ve diğer sanayii mütcessir etmiyen fevkaiâde hazine mükellefiyetleri dolayısile 29 marttan itibaren kapılarını kapamıya karar ver- mişlerdir. Kızlarının Saadetini Düşünmiyenler Geçen gün, evlenirken kızla- rımızı satar gibi onlara kıymet biçildiğini ve ailelerin bu kıymeti bir bedelle ölçmiye kalktıklarını yazmıştım. Ankaradan Sabri isminde bir gencin başından geçen şu mace- rayı okuyunuz da, biz de, sırf bu para yüzünden, ailelerin kızlarını nasıl bedbaht ettiklerini görünüz. Bu genç, kendisine münasip ve küfüv bir kızla uzaktan uza- ğa sevişiyor. Evlenniye karar veriyor. Zaten kızm ailesile de tanıştıkları için, ailesini göndere- rek kıizi istetiyor. Konuşmuş- lar, görüşmüşler. Çocuğu iç güveysi alınıya karar vermişler. Genç bu söz üzerina hazırlan- yor. Hazırlık müddeti altı ay ka- dar sürüyor. Fakat kız tarafı vazgeçiyor. Sebep — soruyorlar. Kızın ailesi mırin kirin ediyor. İşi ağırlık bahsina getiriyorlar. Erkek tarafı bunu da kabul edi« yor. Hatta nişan yüzüğü gönde- rilmek üzere kızın parmağının ölçüsü abnıyor. Hatta nmişan günü kararlaşıyor. Fakat iki gün sonra kız tarafın: dan bir diğer baber geliyor. İs- tenilen paranın derbal gönderil- mesi, aksi takdirde nişandan vaz geçileceği bildiriliyor. Bunun Üzerine genç şaşırıyor. Şüphe ve tereddüde düşüyor . Nihayet bana müracaate karar v g Bu aileler, kızlarının saade- tinden ziyade kendi ananevi iti- katlarına hürmet eden zavallılar. der: Yaptıkları hareketle bindik: leri dalı kesmekte olduklarının farkında değildirler. Sana gelince oğlum. Bugün para meselesinde bu kadar müş- külât gösteren bu ailenin evlen- diklen sonra yuvanı bozacak ka- dar müdahale etmiyeceklerini kestirmek mümkün değildir. He- le içgüveysi girersen, mes'ut bir yuva kurmana imkân yoktur. Kendilerini senden yüksek gö- ren, ve sana kızlarını lötfen vere mek ister gibi vaziyet takınan bu aileden ümidini kes, Kendi- ne başka bir kız ara. Türkiyede seni mes'ut edebilecek kız mı kalmadı? HANIMTEYZE -— TAKVİM —— ( ÇARŞAMBA J sı Gün 23- Mart - 932 — Kasımlv Arabi Ruml 15 » Zillade - 1350 10 »Mart- sene- 1349 verüi Ha |G Güseş | tt ssis. 59 Öğle z 21 Tladi | 9. DIS. &8 Vaktt yar kadına ben sevinç vermiştim. Bu gece çocukları yatağa aç girmiyeceklerdi... Bu düşüncele- le teheyyüce uğrayor ve mükem- mel surette hareket ettiğime za- bip oluyordum. Allaha şükür, para artık benim elimden çık- mıştı. Sarhoş ve sinirli, gururdan | kabarmış bir halde caddeyi geç- tim, Ylajalidin karşısına saf ve namuslu olarak çıkmak ve ona cephedeln bakmak ! Sarhı şluğum arasında sevinçten kendimi tan- yamaz olmuştum. Artık kede- rim yoktu, başım boş — ve aydınlıktı. Bu, icap ettiği gibi, emurzlarımın üstünde şaşaa saçan ebedi .şıktan ibaret bir baştı. Bir takım muziplikler, haycet verici şeyler yapmak, şehrin altını Üşe töne getirmek hevesi — içime doğdu. Gransen caddesini ç- karken deli gibiydim; kulaklarım hafifçe uğulduyordu ve beynim- de sarhoşluk son haddine varı- yordu. Cür'etimin neş'esile, kom- siyonculardan — birine — gitmek, yaşımı söylemek, elini tutmak, işleyici bir bakışla yüzüne bak- mak ve sonra, biçbir izahat ver- meden kendisini bırakmak aklıma — geldi. Gelip geçene rin kahkahalarında ve seslerin- deki incelikleri farkedemiyordum. Önüm len şosenin üstüne sıçrayan kuşlara baktım ve kaldırımların ifadelerini tetkika başladım, ora- da her çeşit yavip isaretler ve yüzler gördüm. Storting meyda- nına gelmiştim. Birdenbire durdum ve araba- lara baktım.Arabacılar konuşarak geziniyorlar, atlar fena havada bu- runlarını yere iğiyorlar. Kendime bir dirsek vurarak, haydi! dedim. Önüme gelen ilk arabaya hızla gittim ve bindim. “Ullevaal yolu, 37 No., diye bağırdım. Ve ha- reket ettim. Yolda, arabacı arkasına bak- mıiya başladı, iğildi, yan gözle baktı. İçine bir şüphe mi gelmiş- H? Hiç şüphesiz benim sefil es- vaplarım onun dikkatini çekmişti. Kendisine haber vermek için: — Bir adamı görmiye ihtiyacım var, dedim ve hemen ne olursa olsun bu adamı görmek zaruri olduğunu izah ettim. (Arkası var )