—Zeytindağı Ihtısas Cemal Paşa hükümetin he- men bütün nazırlıklarının veki- İi gibi bir şey olduğundan, ka. rışmadığı hiç bir iş yoktu. O nun için karargâhında kendi. ne yardım eden yerli ve yaban. cı mütehassıslar eksik olmamış tır: Eski eserler ve mütehassısı bile vardı. Berlin müzeleri müdürü profe- | and, öteki (Roma akademisi âzasından İsviçreli profesör Cürher idi. Almanlar harptensonra müstemlekeleştirmeği, dükleri için en kuvve! larını ihtiyat zabiti olarak ara- mıza göndermişlerdir. Öyle zannediyorum, Anadolu ve Suriye hakkında eniyi tetkikler bu Almanlar tarafından yapıl- ii Cemal Paşanın hüneri bu ih. tsaslardan istifade etmekte idi. İhtisası onun kadar iyi dan ve semerelendiren devlet adamına pek az rast geldim. Yazık ki bütün eseri, şimdi bi. zim olmayan topraklar üstünde kaybolup (gitmiştir. la bozgumundan sonra, trenle İstanbula ee an cak o zaman, Cemal Paşa fa- kir Anadolu topraklarına baka- rak; — Keşke buralarda vazife almış olsaydım, demişti. Fa. kat 1914 te Cemal Paşanın im- paratorluğa imanı kuvvetli Suriye ve Filistini osmanlılaş- düşün- tırabileceğine şüphesi yoktu. | Haydarpaşa istasyonunda: - Eğer Mısırı almadan dö- nersem... diyen simdi tekrar et- | mek istemediğim nutku hatır- lardadır. Şehircilik diye bir ilim oldu- ğumu, bir plân me demek oldu. Cürher'den © öğrenmiş- tim, Yine Cürher Vedat ve Ke. mal Beylerin Türk mimarisi di- ye ortaya attıkları uydurma| uyandıran | uslüp için beni adam olmuştur. Cami kemerli bir han veya çeşme ( pencereli bir eve bakarken: — Nasıl tasavvur ediyorsu- nuz, derdi; Türkler kadar bâni bir milletin cami mimarisi, çeş- me mimarisi, türbe mimarisi 0- Cemal Paşa Rumelihisarını tamir ettirerek deniz müzesi yaptırmağa karar verdiği za- man, bir komisyon toplamıştı. Komişyondaki Türklerin kara rı hisârün eski külâhlarını geçi- rerek, ona ilk manzarasını ver- ekti. Cürher isyan etti: — Hisarı tamir edeceksiniz, uğraşacaksınız ve para sarfede ceksiniz. Eğer ondan sonra bu taraftan geçen bir yolcu: “— Sanki tamir imi te ne ol- Hisarları külâh giymekten kurtaran da profesör Cürher olmuştur. Cürher Şam ve Be- rut için bir çok plânlar yaptığı dıklarla projeler hazırlamıştır. O da profesör Jansen'nin fik. sinde idiz İstanbul tarafını imar Bu Haftalık Edebi Fikirler ve insanlar Bir kaç şair Edebi neviler arasında dere. £e farkı bulunduğunu, içlerin- den birinin diğer birinden üs- tün veya güç (olduğunu iddia etmek elbette ki daima indi bir şeydir. Maamafih o edebiyatla uğraşan berkes — güzel bir ir, güzel bir roman veya güzel bir “essai,, yazmak için lâzım. gelen ibda kudretinin o hep bir olduğunu sezmesine rağmen— ik böyle bir “hik dir. İnsan oğlu için dünyanın ir Şey aczini itiraf etmek olduğundan bu iki şıktan birin- | le imparatorluğu | kulla. | lisi Hulüsi Beye di, | etmek! mak için zaman geçmiş değil. dir. 'Camal Paşa ecnebi mütehas ırlarının yardımı ile örnek çift | kler de yapmıştı. yel bu çiftliklerden bi: İş adamı olduğu için bürok- rasiyi ve memur kafasını iyiden iyiye kırmıştır. Bir vakitler ordu müesses€- lerinde bütün müracaatların yirmi dört saatte hallolunması | emrolunmuştu. Yirmi dört sa- atte herhangi bir işi bitireme- yen memur kendi büyüğüne se- bebini söylemeğe mecbur oldu. ğu i, müracaat sahibi âi rin kapısını vurup işinin iğini haber verebilir: Esaslı yollardan biri yapıla. İcaktı, yolun muayyen bir za- mânda bitmesine lüzum vardı. O zamanlar Lübnanda oturu- | yorduk, Cemal Paşa Şam va. (Eski Nafia | Nazırı, mühendis") bu tarzda emir verdi. Hulüsi Bey: — Fennen imkân yotkur, di- yor ve bu imkânsızlığı isbat et- mek için başmühendisin yola çıkarıldığını yazıyordu. Başmühendis Oy Sofar'a geldi. Koltuğu çanta ve dosya İdolu idi. Bütün kâğıt ve cet- | veller yalnız bir şeye yarayacak tı: Orduya lâzım olan yolun ordu için lüzumlu olduğu za. manda yapılamıyacağını isbat Başmühendisi kumandanın İ yanma ben götürmüştüm, Ken. dinden pek emin idi. Fakat da- ha kapidan girer girmez Cemal Paşa suratını astı; — Şimdi hepsini şu masanın üstüne atınız, dedi. Mühendis şaşırdı.. i — Hepsini hepsini, son kâğı | da kadar! Ve şimdi karşımda durunuz. Gözlüklü mühendis boş kol. İları ile dikili ğ yorum: o Bu yol o tarihte bit- mek için ne kadar paraya, ame. leye, kazma ve küreği cınız vardır? Gidip Erkânıhar- biyeye haber vereceksiniz, ve| doğru Şama hareket edeceksi. niz, Yol o tarihte bitmezse, si. zi son taşların — atıldığı yerde idam ettireceğim, Başmiihendisin idam edil » mediğine tabii şüphe etmezsi. niz. Yol saati saatine bitti. Bugünkü kariler o bu idam sözüne şimdi hayret edecekler. dir. Büyükharpte öldürmek, as tırmak, vurdurmak sözleri beş lira ceza gibi hafif o kıymetler almıştı, Bir gün Berutta bir tel grafçının önüne: Bir dakika geçiktiren idam yahut transit olarak bir tomar telgraf yığılmış olduğunu ben görmüştüm. Bu adamın bin parça edilme. si lâzımdı. İfratlar bırakılırsa, bürok. rasiye karşı hertürlü şiddet benim hoşuma gider: Bürokra: bilhassa bizde tembelliği, k: rarsızlığı, kafasızlığı, kötü ni. yeti, bilgisizliği kanunlaştır. mak demek olmuştur. Falih RIFKI! Musahabe cisine, ikincisinden daha sık te- sadüf olunur. Nesrin nazımdan daha güç olduğu, çünkü bir manzumede veznin, kafiyenin birçok kusur. ları örteceği, hiç olmazsa ma- zur gösterebileceği (o kaç defa söylenmiş şeylerdendir. Fakat, İster manzum, ister mensur ol- sun, bir yazıda kusurları görme mek veya (affetmek o yazıya karşı bir hürmetsizlik değil mi. dir? Lüzumsuz bir kelimeyi ve. ya çirkin bir imaleyi, vezin ve- ya kafiye zarureti için kabul et. | di © İmek, şairin başlıca vazifelerin den biri kullandığı lisanı boz. madan ona bir ahenk © vermek olduğunu bilmemek demektir. | tiği nokta kâin olan memleketinin la rr 'HARICTI HA ERLER kabinesi eyi aldı Cenevre Konferansında Afgan ve Arnavut murahhasları da tezlerini söylediler CENEVRE, 24 A.A. — Tahdidi teslihat konferansı, dün sabah 17 im- ci heyeti umumiye içtimamda umu- mi müzakerelerini bitirmiştir. Bu müzakerelere konferansa murahhas göndermiş olan 57 memleketten 49 unu temsil eden 50 hatip iştirak ci- miştir, Celsenin bidayetinde konferans, | mesainin 19 marttan 4 nisana kadar tehirini tasvip eylemiştir. Öğle eclscsinde reis M. Tardicu refakatinde mesai refikleri M. Paul Boncour, M. Dumesnil, M. o Fabry, M. Basdovant ve M. Massigli bulun- duğu belde celse salonuna ğirmiş- tir, Bu sırada kürsüde Panama mu- rabhası nutuk söylemekte idi. M. Tardieu, içeri girince birçok | murahbaslar gelip elini sıkmışlar ve | tebrikâtta bulunmuşlardır. Efgan marahhasının nutku | Umumi müzakereler için isimleri» | ni kaydettirmiş olan 4 hatipten bi- | rincisi Efganistan murahbası Hüse- yin Aziz Han idi. | Hatip, pek tecavüz ve pek tah-| ripldir bir mahiyette olması itibarile | gayri insani telikki edilen bazı evi | » silâhların tamamen ortadan kaldırıl. ması İehinde hemen, hemen bütün heyetler tarafından yapılmış olan teklifleri tamamen tasvip — etmekte olduğunu beyan eylemiştir. Mumaileyh, bombardıman tayya- velerinin tamamen ortadan kaldırıl- masını ve kimyevi ve bakteriyolojik in men'edilmesini tasvip eylemiştir. Alman heyeti tarafından yapılmış olan teklifi ileyh, pek hususi bir dikkate şayan telâkki eylemekte. | dir, “Haip bünden sonra morlsezi Ap yanın büyük tarihi yollarının birleş hususi vaziyetini izah etmiş ve pro-| gramının dahilde intizamı muhafaza | ve hariçte milli müdafaayı temin ede bilecek tamemen tedafüi bir ordu vü cude getirilmesini natık bulunduğu” nu beyan eylemiştir. Mumaileyh, konferansın Efganis. tan'in bu hususi vaziyetini & nazarı dikkate alacağı ümidini izhar etmiş ve konferansın tam bir muvaffakiye te nail olması temennisinde | bulun- muştur, Arnavut murahhasının nutku Arnavutluğun Cemiyeti Akvam nezdindeki daimi derin bie memanniyotle karılamı lie kuvvet yerine hak ve adaletin ikamesinin bir zaruret ol duğunu beyan etmiş ve demiştir ki: Arnavutluk, içtimai ve iktisadi in kişafma basrmefsetmek için sulh ve nizam dahilinde çalışmak arzusunda bulunmakta ve konferansın muvaffa kiyainden başka birşoy istememek- a Michalakopu!os'un nutku M. Michalekopulos, Yunanistan namına söz alarak, bugünkü bütün ahval ve şernite rağmen milletlerin silâhlanmayı terketmek arzusunda bulunduklarını beyan etmiştir. Mazi nin dersleri, harp esnasında aktedil. miş istikrazların ağır yükü, terki tes lihatı zaruri kılınaktadır. Artık efkârr umumiye bunu böyle istiyor, Yunanistan, mukavelename pro- jesinin konferans mesaisinin esasını teşkil etmesini kabul etmekle bera. ber, Fransız tekliflerinin gayet bü yük bir dikkatle tetkik edilmesi lâ- zım geldiği mütalensmda, line sokabilendir. İmaleden en iyi istifade etmesini bilen şair. lerimzden biri olan Nedim: “Döğülmeye, söğülmeğe, ko- ğulmağa . billâh — Hep kailim amma ki efndim senin olsam, derken “döğülmek, söğülmek, koğulmak”* masdarlarının ilk hecelerinde ısrar etmekle sözü ne bir kat daha güzellik vermiş. tir, Fakat başka bir şairimi. zin: “Öyle bir şiddeti tasmim ile çıktım ki yola — Karşıma çıksa eğer senki mezarım dön- mem,, beytinin “karşıma” keli- mesinin son hecesini uzatması, / üstelik bir de hiç lüzum yokken “eğer” kelimesini iâlve etmesi vezin hatırı için unutulur, af. folunur — çirkinliklerden mi. lir? Vezin, kafiye; bunlar bep güzellik yaratmak için birer ir ve onları çirkinliğe â- let etmek asıl mahiyetlerini u- Şair lisanı, kelimeleri bozsa bi- bunu ancak bir güzellik ha- nutmak demektir. Nazım, ilâhla rın lisanıdır ve ilâhlar için yenil | larda bulunmuşlardır. Bunlar, nar Fransız itimatr ' Başvekil Cenevre konferansında PARİS, 74 A.A. — Meb'usan meclisi, 262 roye karşı 309 rey ile bülümete itimat beyan etmiştir. Mecliste şiddetli hadiseler PARİS, 24 AA. — Mebusan) meclisinde, hükümet | beyannamesi- sin okunmasını müteakip kumandan Cachin ile sosyalistlerden Chabrun hükümeti şiddetle tenkit etmişler. dir. M. Chabrun, bülümet erkânın- dan bir takımını bazı smai cemiyet- lerle rabıtaları mevcut olduğundan dolayı muahuza etmiştir. Sosyalistlerden M. Renaudel, ye: ni kabineyi “Yeni - Bonapartçı” di-! ye tavsif etmiştir. Çalar, sönt TS de tatil edilmi tir. 178 te tekrar hiryelk mekanlar, Lözlemine be | | servislerin tanzimi hakkında İri hassa bahri Gcsret ve hava işleri ne- | zaretlerinin ilgasını tenkit eylemiş | erdir. Meclis reisi, ruznameyi okumuş- tur, M. Tardicu, söz almıştır. Mu- meleri tezkiklre serap varla ve milli müdafaa nezaretinin ih istinat etmelite olduğu makul sebep- eri izah eylemiştir. Mumsileyh, tasar Tuf yapmak lüzumunu ehemmiyetle kaydeylemiştir. M. Tardicu, bütçenin kabulü hu- susunda ümumen mutabık kalınılma smu talep etmiştir. Mumaileyb, hü- kümetin tamirat ve tahdidi teslihat meseleleri hakkındaki siyasetinden bahsetmiş ve hökem usulünün muz Alman parl da Hindenburga küfür Gayet gürültülü bir içtima oldu BERLİN, 24 A.A. — Reichstaz, son teşrinievveldeki kısa içtima dev- resinden beri ilk defa olarak dün öğ- leden sonra toplanmıştır. Tesmül mucibince, bu münasebet Le Beria MİR kası a bir muhasara altında gibi ii sürer eler karakol geziyor ve asker kordonları, duhuliyesi olma yan kimseleri i Rölchetag binasına mâni oluyordu. mış. Bu özlsede Berlin meb'u- su başlıca musvini olan M. Goebbele'in reisicumhur Hinden- | bourg'a karşı vuku bulan taarruzları dlayeile şiddeti bir hödise olam. em bidayetinde siir ve Bundan sonra hemen umumi sete nit müzakerelere başlanılmıştır. Bu müzakerelerde her Hizbin 3 saat Son derece şiddetli bir lisan isti- mal eden M. Gosbbels, Erüning hü- İkâmetinin hesabını görmek tasavvu, rundu olduğunu beyan etmiştir. Mu maileyh, şimdiki kabine ile parlâmen to ekseriyetine karşı şiddetle hücem, etmiştir. Bu son senelerde Alman için yegâne ümit lem'ası, 14 ve 1930 intihabatı idi, fakat Brüning hükümeti, kanunu esasinin 48 inci maddesini dilediği veçhile tefsir ede- rek, Alman:—'vı kurtarabilecek olan yegüne bükümetin iktidar mevkiine gelmesine mâni olmuştur. Mumalleylı, başvekili Almanya'yı baraçlarından kati surette kurtara- bilecek bir kabiliyete sahip olmamak miyecek zaruret yoktur: yenler ancak sahte Tilhimele ve sahteliklerinin başlıca delili hiç bir hileye baş vurmıyan na. zım hiç bir zaman nesirden ko- lay değildir. Güzel bir mısra, tek bir hecesine dokunulunca bütün sibri, füsunu bozulan mis çünkü onda her şey gü- zelliğe bizmet © eder ve onun meydana gelmesi zaruridir. Faz edebiyat eserinin lisanı "man. zum” dur. Manzumdur, çünkü bir nizam endişesi vardır. Ya- hut ki, yalnız vezin ve kafiye kayıtlarına uyan sözlere man. zum dersek, Moliğre'e karşı Monsicur Jourdain'in tarafını tizam ederek, nesrin alelâde ifade tarzından ayrı bir şey ol. duğunu kabul etmek lâzım ge- | rine verilecek beynelmilel bir kuvvet | le bağırmıştır: “Bu sözleri İ mesinin teşkil etmekte olduğu kor- | darı dolayı meclisten dışarı çıkarı. hedeler kadrosu dahilinde tatbik © dilmesi lüzumunu ileri (o sürmüştür. M. Tardicu, Cemiyeti Akvamın em ihdası projesini müdafaa eylemiştir. Sant 22,5 te celse tekrar açıldığı saman M. Bonisson, müzakerata mi- hayet verilmesini reye koymuştur. Bu bapta yapılan bir izah esnasın da M. Painleve ile sağ cenah reisi M. Macin arasında şiddetli bir hâdi- se olmuştur. Sosyalistlerin lideri M. Blum, sosyalistlerin hükümeti bilhassa em- nüselârmet meselesinde tasvip etme- mekte olduklarını söyl Sor- yalistlerin M. Tardieu'ye yoktur. Sağ cenah meb'uslarından biri söy imatları | Almanya'nın avukatıdır.” ki Bu cümle, şiddeti | gürültülere| sebebiyet vermiş, sağ cenah ile 108- yalistler arasında bir arbede çıkmış- dr. 30 kadar sozyalist, meclis bade. denu zorlamışlardır. Sülün. güçlük- le inde edilmiştir. Colse, sant 22,25 te tatil olunmuş | münakaşa- dan sonra reis, hükümete itimat e- dilmesi takeririni reye o koymuş ve takrir, 262 reye karşı 309 rey ile ka- bul edilmiştir. Cese, saat 23,30 da tatil edilmiş- 83 bin küsur lira İZMİR, 24 (Milliyet) Ehli vukuf tarafından Rıhtım şirketinde tetkikata devam edi. liyor. Heyet Şirketin son sene- lere ait plançolarmın hakikate uymadığını görmüştür. Nafia vekâleti hukuk müşaviri Avni Bey yarın Ankaraya hareket e decektir. Şirketin hükümet lehi ne sit olan hesabatı ne suretle hükümet aleyhine istimal etti. ğine dair de yeniden mühim ve sikalar elde edilmiştir. Eski ko iRıhtım şirketi aleyhin- de yeni vesikalar rüşvetten maada sabık komisere ayda 256 lira verildiği tesbit edildi. — Ji olarak verildiği yorlar ise de bu çürüktür Rapor yakında veriliyor IZMİR, 24 (A.A tım şirketinin tah direktörü ile Döyçe Orianl Bank ve İş Bankası müdürlerin den mürekep bir ehli vukuf he yeti iki günden beri tahkikata başlamıştır. Onların tetkik ede ceği evrak sokakta zabıta tara. miser Emin Beye ve onun vası tasile verilen 83 bin küsur lira rüşvetten başka ayda 250 lira verildiği de tesbit edilmiştir. Alâkadarlar bu paranın Marsil yada bir yazıhanenin kira bede fından bulunup ta müddeiumu- miliğe teslim edilmiş olan def. ter yaprakları ve diğer evraka münhasır kalmaktadır. Rapor- larını birkaç güne kadar vere cekleri tahmin edilmektedir. Orman kongresi toplanacak ANKARA, 24 (Telefonla) — Nisanm 9 uncu cumartesi günü Ankarada bir orman k. i toplanacaktır. Kogreye İs- tanbul Yüksek Orman mektebinin bazı muallimlerile yakın vilâ. tir. amentosun| la ittiham ve munbaza eylemektedir. sayin demiştir ki: Ecnebi- girişmek istemiyor. Si İarısınız. Yarının adami yakında ge- iyor. Hitler'e ve onun riyaseti cumbu- ra namzetliğine yapılan bu tehinih, müfrit milliyeti ler © hizbinde fevkalâde bir şevk galeysnı husule tür. M. Goebbels, bundan sonra doğru dan doğruya mareşal Hindenbourg'- ederek demiştir ki: Hinden mak için kendi müntehiplerini ter. ketmiştir. Kendisini bir kaçaklar far. kası vasıtasile yeniden intihap ettir. mek istiyor. Bunun üzerine hatibin sözlerine karşı sol cenahtan bir protesto fırtı- nası kopmuş, reis Losbe meclisi in- Hizam ve süküne davet etmiş, Nazis- ler ise “Siz de bir kaçaksınız” diye | bağırmıslardır. Gürültü son dereceyi bulmuş duğundan celse tatil edilmiştir. Tatil esnasında kudema komisyo- nu M. Goebbels'in devlet roisine kar şı sebbüşetemde bulunmuş olduğun- ol. asma karar vermistir. Tekrar celse açıldığı zaman BM. Loebe, bu kararı bildirmiştir. ML Goebbelz, sol cenahın yuhaları ara- sında salonu terkederken müfrit mil. İiyetperverler müthiş bir gürültü ya pıyorlardı. Birçok meb'uslar, gayet şiddetli tabirlerle müfrit milliyetperverlerin takip etmekte oldukları mütecaviza- ne usulleri protesto etmişler, mülrit | ler de bu nutukları türlü İlerle ve rslıklaria kesmişlerdir. Nihayet kömünist meb'uslardan birisinin gerek sosyal demokratlar ve gerek hükümet aleyhindeki bir mutlcu ile umumi müzakerata tekrar lir. Nazımla nesir biribirinden yetler orman müdürleri ve amenejman grup reisleri iştirak ede | ceklerdir. İçtimaa gelemiyecek olan diğer orman müdürleri de İ ruzüamede tesbit edilmiş olan esaslar hakkında fikir ve mütale. alarmı bildireceklerdir. Bu husus kendilerine tebliğ edilmiştir. Kongrenin ruznamesine göre müzakere edilecek başlıca madde- İller arasında orman teşkilâtı, amenejman işleri, orman kanun ve talimatnameleri vardır. İzmirde bir deniz facıası mı? IZMIR, 24 (Milliyet) — Selânikli Osman ve gazete mü- vezzii İsmail Efendiler iki günden beri kayıptırlar, Bunların bin- dikleri sandal Urla iskelesinde görülmüştür. Birinin de cesedi Gediz mansabında bulundu. Mecliste neler görüşülecek? ANKARA, 24 (Telefonla) — Büyük Millet Meclisinin ya rınki içtimamda bazı azaların mezuniyetleri hakkında riyaset tez keresi görüşülecek ve Londra posta kongresi kararlarını havi 88- netlerin tasdikma dair elan lâyihanın müzakeresi icra edilecek. Türkiyede hizmet etmiş ecne- bilerin tekaüt maaşları ANKARA, 24 (Telefonla) — Türkiyede hizmet eden Ami ral Fon Hofe Paşs, Fon Hozel Paşanın, Fon Rider Paşanın zev- İ cesile ve Fon Grikof Paşanın zevcesine muhassas maaşların ia- deten tahsisi hakkındaki lâyiha bütçe encümeninde müzakere e- dilmiş ve yei teksüt kanmunun Türkiyede ifayı hizmet etmiş o- lan ecnebilerin şümul dairesi haricinde bıraktığı mülâhazasile encümen lâyihanın hükümete iadesini muvafık görmüştür. Bütçe encümeni bu husustaki mazbatasında ezcümle diyor kiz “Bu zevatın tekaüt maaşlarının iadeten tahsisi lüzum veya | ademi lüzumu üzerinde tevakkuf etmeksizin halihazırdaki buh- ranın tevlit eylediği zami tasarruf zaruretlerini nazar; dikkate in daha müsait olacağı bir zamanda o za. manın tayin edeceği icaplara göre yeniden hzırlnmak üzere bu yihanın hükümete iadesini enclimen muvafık görmüştür.” ——— — ——— wick yüksek teknik mektebinde vere cektir, mi itler'e Alman tabiiyetini mektir. Hitler'in — olaki alli resmen namzetliği, meh'us Geebbels tarafından Reichstar müzakeratı es. nasmda ilin olunmadığı takdirde, pek yakında Nazis fırkası tarafından ilân olunacaktır. inuhafaza etmiş olan başvekil | M. üning, istizahlara bugün öğleden sonra veya yarın cevap verecektir. Professeur Hitler BERLİN, 24 A.A. — Profesör Hitler, ihtimal ilk ve son dersi ola. cak olan dersini bu akşam Bruns- gayesi, ir kitaplarımı diğer. | Bebeğimiz ba beyaz, tüylü kö kolay değildir; daha doğrusu kolay olmaması icap eder. Fa. lerinden daha büyük bir alâka ile okuduğumu söyledim, Fa. kat sonra, bugün size bahset. pek bizim del,, Bunu okuyunca insanın içi kanıyor. Böyle şeyleri niçin yaz i | kat itiraf edeyim ki o bugünkü |mek istediğim üç dört şiir kita- şairlerimizin ekserisinin yazısı. | bma baktım.. Keşke a nı, hikâye veya makale yazan. | idim, size onlardan şöyle “na- larımızımkinden daha munis bu | zari,, olarak bahsetmek niyeti. luyorum; şiir kitaplarını diğer. | me sadık kalaydım! İnsan şa- lerinden daha büyük bir alâka | irleri methetmek istiyor; fa. ile okuyorum. Kat ne olur, onlar da buna im. Bunun sebebi belki bizde şi. | kân bıraksalar, bu hüsnü niye - irin bir an'anesi olmasıdır. Naz | timize yardım etseler! Ben, bi- ma beves eden gençlerimiz, raz kuvvet bulmak ümidi ile, ö türkçede kendilerine rehberlik | nümdeki kitapların içinden biri edecek eserler. bulabiliyorlar. | ni şöyle açtım, Hem sizi temin Eskilerde de, yenilerde de şöy-| ederim ki rasgele birini değil; le tamamile klâsik, yı maruf bir şairimizin kitabını aç insanda edebiyat zevkini teşki. | tem. Şu mısralarla karşılaştım: le kâfi gelecek yazılar bla “Köpeği ver, biraz da ben madığı söyledim ve bu kana. | seveyim dizimde! —Bak Bü- atim günden güne kuvvetleni. | cür'e... nasıl da kulak dikti bu yor. Fakat ne de olsa yine şii-| /âfa/— Hele ne hoş çarprtti ba rimiz, nesrimizden kuvvetlidir, | şın, sol tarafa! daha çok işlenmiştir. “Ne bahçede çiçekler, ne W- Bugünkü şairlerimizi, na. | çan kelebekler, —Şenliğidir ev sirlerimizden daha munis bul-| Jerin güzel, tombul bebekler, — malı? Halit Fahri Beyi seve- rim; yirmi seneden fazla bir za. mandan beri edebiyata bir ra. hip sadakati ile hizmet ediyor. Hayatı, edebiyata heves eden gençlere örnek diye gösterile- cek hayatlardandır... Ne olur, eseri de öyle ols. tabın içindeki bütün manzume. lerin hepsi — 14 parça — bit. tabi o yukarıya aldığım masra. lar gibi birer vodvil kaçkını de , Meselâ şöyleleri de var: “Alacakaranlıkta son ışık eleniyor, —Yine akşam dolu- yor alçacık odalara, — Acık