Kayıplara k HABER — Ak: arı Tiyatroda yeni bir şua icat eden mühendisin, üzerinde tecrübeler yapmasına müsaade etmişti, birdenbire gözlerden kayboldu Meğer bu yepyeni bir kız kaçırma usulü imiş! Genç kız, gözlerine kara camlı gö: lük takarak İskemleye oturmuştu. Bir müddet sonra gözlerden kaybol di. pe ancak sevgülisile evlendik ten sonra geri döndü! Budapeşteden yazılıyor: — Haydut! Rezil! Kızımı w Yaptın? İ “Profesör!,, Stefan Pribil'in Şe hir Park tiyatrosunda göstermekte . olduğu fenni tecrübeler, Budapeş-" te bangerlerinder Bay Şarl Kiral di'nin böyle bağırarak sahneye Yürümesiyle birdenbire durdu. “Profesör,, tam bu sırada: W., — Baylar, bayanlar! Şu genç 4 kızm gözlerinizin önünde yokolr “verdiğini gördünüz! Fakat sizi te- min ederim ki o hâlâ boş gibi gö- Tünmekte olan iskelede oturmak» tadır! Görünmez matmazel, lüt- fen anne ve babasma “allo,, de- i mezler mi? Diyordu. Arada bir sessizlik ok du; fakat iskemleden hiç bir seda Şıkmadı. Bunun üzerine profesör özlerine devam etti; — Peki; anlaşıldığına göre mat- Mazel sahne heyecanma uğradı- ğmndan se3 çıkarmıyor! Ben de $imdi harikulâde makinemi, kızı #örünmez yapan şualardan tekrar &öz önüne getirecek şualara çevi» Teceğim. İlk evvelâ onun gövde- sinin çerçevesini Sisli çizgiler ha- linde göreceksiniz; size bir hayal Bibi görünecek, © sonra cam gibi || O *effaf olacak. En nihayet et, kan. elbise ve her şeysiyle camit bir cis tim halinde görünecek. Dikkat ediniz; işte başlıyorum... Şimdi... “Profesör,, sözünü birdenbire kesti, boş olmadığını söylediği is- kemleye bütün seyircilerin gözle- en daha fazla açılmış gözlerle taktı; korkmuş gözlerin; makine sine çevirdi; kollardan birisini çe- tekrar sahneye baktı. Sah- Deye atladığı gibi titrek ellerini Yavaş yavaş iskemleye uzattı. Tiyatroda herkes Matmaze! Es- Kiraldy'nin bulunması lâzım iskemlenin üstünde bu tit- tek ellerin boşta dolaştığını görür Kızin anası da sahneye atlıyarak bu araştırmalara katıldı. Bunun Üzerine profesör bağırdı: — Aman Allahım! Gitmiş! Bunun, imkânı mı var? Zavallı Pribil kızın ana ve ba: basmdan daha çok üzümüşe ben- Rİyordu. Macaristanda adam kaçırmak â pek nadirdir. Polis gelip © Esterin zengin bangerin biricik Adama gözle görünmez bir hale sokan şuaların mucidi milhendis, ellerile boş iskemleyi araştırırken “burada yok,fakat olması lâzım,, diye söyleni yordu. Beri taraftan kızın babasile annesi de boş yere araştırıyorlardı. Baba olan banker Mösyö (Kiraldy İse yumruklarını sıkmış, mühendise saldırmak üzere bulunuyordu. kızı olduğunu öğrenince iş çatal laştı. Buraya niçin ve nasıl gelmiş olduklarının anıatılmasını ban - gerden istediler. Mösyö Kiraldy'nin verdiği ifa- deden alaşıldığına göre, henüz on sekiz yaşına bile basmamış olar kız, o gün bu tecrübelere gelme | leri için daha sabahtan itibaren İl anne ve babasmı srkıştırmış; hat- tâ bu harikulâde icada para ver. mek suretiyle yardım etmesini de söyliyerek babazınm canımı sık « mış.. Nihayet o gece yapılacak de - nemelerde bulunmağa karar ver - mişler. Pribil bir elektrik mühendisi dir ve insanları görünmez yapan bir şua bulduğunu iddia etmek- tedir. < Fakat züğürt olduğundan bu icadımı inkişaf ettirmek © için paraya muhtaçtır. Profesör ünva- nmı da kendisine gazeteler bol keseden armağan etmişlerdir. Pek kalabalık olmıyan tiyat roda banger, karısı ve kızıyla bir- likte sahneye yakın en ön sıraya yerleşmişlerdir. Elektrik mühen- disi kısa bir söyievden sonra ufak tefek şeyleri ve bunlarım arasında da bir köpeki görünmez bir hale sokmuş, bu denemelerden sonra: — Şimdi aranızda muvakkaten görünmez bir hale gelmek istiyen bay yahut bayan var mı? Şualarr mın tamamiyle zararsız ulduğuna sizi temin ederim... demiştir. Halk arasında küçük bir tered- düt olmuş, sonra iri yarı en aşağı yüz kilo ağırlığında bir çiftçi pa- ra çantasiyle saatini karısma vere rek bu denemeyi yapmak istediği- ni söylemiştir. Dudaklarmda 8- laylı bir gülümseme ile iskemleye oturmuş, sandalya da onun ağırir ğı altmda biraz çatırdamıştır. Ancak çok geçmeden koskoca gövde evvelâ dumanlaşmış, sönra şeffaf bir hal almış ve en nihayet Eşya ve İnsanları görünmez ya pan şuan nucidi Stefan Piribul iskemle; orada eskisi gibi durdu- ğu halde üstündeki adam gözlere görünmez olmuş, hiçliğe karış- mıştır. Adamın para çantasiyle saatini muhafaza etmekte olan ka» rısı, seyircilerin arasmda üzüntülü bir sesle bağırmıstır: — Petro neredesin? İskemleden karşılık gelmiştir: — Buradayım Zarah!.. Mühendis Pribil makinesinin kolunu çevirdi ve iri yarı Petro- nun gövdesi yavaş yavaş tekrar! göründü. Mühendisi seyirciler yeniden denemeye davet edince, Ester ba- basına yalvardı, yakardı ve niha- yet sahnedeki iskemlenin üstüne oturdu. Mühendis bu yeni müşte. rinin üstüne ışıklarını çevirdi. Kız da, kocaman çiftçi gibi çabucak görünmez oldu. Pribil ona da, seyircilere bir- kaç lâkırdı söylemesini rica etti. Fakat iskemledin bir cevap gel « meyince ortalığı bir heyecan dal - gası kapladı. Banger ise kızının buraya gelmek için yaptığı israr l Kurnaz Kızın kaçmış olduğu sevgilisi Paul Peterfy da, az evvelki yalvarma ve yakar malarında bir dolap olduğunu der hal anladı. Her halde kendisin - den para sızdırmak için kızmı bi - rini kandırmış ve böylece kaç,ırmış olacaktı. Polis tiyatroda yaptığı tahki - kattan bir ip ucu elde edemedi. Sahnede ve sahne gerisinde hiç! kimsecikler yoktu. Zaten tiyatro- da o gece direktörle bir kapıcıdan başka memur da yoktu. Bu tiyatro aylardan beri kapa- İsydr. Mühendis Pribilin verdiği küçük bir kiraya mukabil o gece için açılmıştı. Polis sahnede kolis duvarla» rmda açılmış gizli bir kapı buldu. Bu kapı duvarda ağaç, dal, ve çi- çek resimlerine uyacak © biçimde oyulmuştu. Kapıdan sahne arka- sna ve oradan da sokağa çıkılr yordu. Olsa, olsa kız buradan sr- Yışıp gitmiş yahut götürülmüştü. | Artık vakit epey ilerlemişti. Po»! lis, mühendis Pribili alarak kara-! kola götürdü. Banger de kocaman ve lüks konağına döndü. Yatağa çekilmeden evvel karısiyle başba- şa verip dertleşmeğe başlarken tesi lefon acı acı çaldı. Banger büyük bir telâşla telefona koşup da ma- kineyi kulağma koyunca, derin bir nefes aldı ve: | — Nasılsm, iyisin ya? Diye sordu. — Evet, iyiyim... Hem de çok bahtiyarım!... Bu karşılık babayı titretti. İspir- tizma ile çağırılan ruhlar da hep şan kız Kendini gerçekten görünme: yapan ve sonra da sevdiği adamla evlen « mek için tekrar maddi bir cisim o « lan matmazel Ester Kilaldy böyle cevap verirlerdi. — Peki, neredesin? — Viyanada, Bristol otelinde yim!.. — Ne dedin? Yoksa kaçırıldın mı? — Neden kaçırılacak mıştm? — Peki, ne oldu? — Sen bana insanı görünmez bir bale sokan makinenin, pratik hiç bir faydası olamıyacağını #öy- lemedin miydi?... — Söyledimdi amma, bunun şimdi ne münasebeti var? — Münasebeti şurada: Sahne - de gizli bir kapı olduğunu biliyor dum. Gözlere görünmez bir hale gelince hemen kapıya koştum, ora- dan da sokağa çıktım. Sokakta Paul beni bir otomobille bekliyor- du! Baba şimdi münasebeti anlamış ve biricik kızı sözüne devam eder ken, boyuna homurdanmağa baş- lamıştı: — Doğru istasyona gittik. Şim- di bu otelde Madam ve Mösyö Pa» ul Peterfi adiyla deftere adımızı kaydettirerek oturuyoruz, iğte!... Hele şu hasbanın söyledikleri ne bakım! Banger telefonda gür- ledi, kızına söylemediğin: bırak- madı. Bununla beraber kızın de diklerini yapmaktan başka yoktu. Budapeştede mesele anlaşılınca kızla sevgilisinin tasarladıkları o- yunda mühendisin suç ortağı oi» duğu söylendi. Fakat bu dedikodu bir türlü ispat edilemed o Ülikâh memurunun önünü dumada şahit oldu. çare