.Y A e Hayvanlar Kutupta çevrilen bir filmde rolalan terbiyeli bir kutup ayısı kavuşunca Senelerce Hamburg'un hayva tat bahçesinde yaşamış, iii) Mianlarla oynasmış, eğlenmiş bir) Kutup âyısı, tekrar Kutba götürü: P kendi başını bırakılınca aca ne yapar? , Bunu tecrübe için değil, fakat Kerisinde ayı da bulunması lâzım telen bir Kutup #lmi çekmek üze mal Kutbuna giden bir heyet öz dinliyen, alışmış bir ayı Yordu. Bunun için Hamburg hayvanat Ahçesinin 750 dolarlık ayısı Car- Yi seçtiler. Çarli tekrar şehire ge Ürilecekken, şimd! Kutuplarda ya» #iyor... Senelerdor.beri şehir insan- İ yi İçinde yaşamış ve onlarla ah aplık etmiş olan bu “medeni ayı rar o kimses'z buzlar içerisine Önmeği nasıl istedi? Gemi, Şimai'n dondurucu 86 #lkfarına doğru ilerledikçe, Çarli ir kafesi içinde etrafı keskin; keskin kokluyor ve sanki içerisin © çocukluğunun hatıraları uyanı- Tordu. Gemi yanaştı. Bir Müddet sonra, ayınm kafesini “arak onu buzlar üzerine geçme- İçin serbest bıraktılar. Herkes! Mevkiini almış ve sinema makine | İ leri hazırlanmıştı, i Ayıyı alıştırmış olanlar, “haydi akalım Çarli, diyorlardı. Ne dir TUyörsun, çiksana!...,, Çarli, eski Kutup çocuğu, ön- kafesinin kanısına doğru yü yda. Dışarı çıkacak gibi olmuş- we soğuktan kaçınmış gibi; kitin diye bir ses çıkarıp $il- rek tekrar geri döndü > Çarli bundan sonra ancak, o- EE nazla götürülen bir Holivud v dizi gibi, türlü israrlarla dışarı» * çıkabildi. | Fakat çıkınca, bu şehirli ayıya oldu bilir misiniz? Dört ayağı Parçaları üzerine basar bas Naz, sanki muz kabuğuna basmış tibi derha! kayarak yuvarlandı ve arı» 5. Anayurduna hayattan ayrılıp geri dönemedi Kutuptarda merakı bir macera “ bir kar yığınına gömüldü serbest Seyredenler, yülmekten katılı » yorlardı. Bu “Şimal Lordu,, nun kendi memleketindeki gülünç ha- li onlara dehşetli “tesir etmişti. Çarli kendini topladı. Yüzü sözü kar içerisindeydi. Ayakları sen- deliyerek, fakat küyük bir ihtiyat la kafesine döndü. Şimale çok seyahatler yapmış eski bir gemici e tayfa arasında bulunuyordu. Ru gemici Kutup ayılarını iyi tanıdı. Buzlar aya- ğının altında cnm gibi kayan bu ayının derdini derhal keşfetmişti: Bir Kutup ayıs nek gibi zahmetsizce yürüyebilir, buzlar üzerin- de bira bardağın. dolaşan bir si- diyordu. Çünkü Kutup ayılarının tabanları altında — Kaypak hava. larda otomobil 'âstiklerine takr lan zincirler vazifesini gören —- sert kıllar vardı, Kutup ayrları bilhassa bu şekilde yaratılmıştı. Eski gemicinin mütaleası, Ku- tup sinema heyetinin başkanı Dr. Frank'a çok mantıki göründü ve medeni ayının ayağmın altını mu- ayene ettiler. Çarli'nin ayakları altında da o sert kıllardan vardı. Fakat Carli hayvanat bahçesinde bulunduğu müddetçe o kadar az yürüyüş yap- miştı ki, bu kıllar gittikçe uzamış ve lâstik zinciri vazifesi görmeğe hemen hiç yaram*yacak kadar kıy» rılmış, bükülmüşlerdi. Eski gemici, bir tel makası ile Çarlinin tabanlarımmdaki Ouzamı$ sert kılları kesip kısalttı ve Carli ikinci defa buzlara çıkınca artık dört ayak üzerine durabiliyordu. Çarli bundan sonra ana yurdu- nun tadını o kadar tatmış gibi gö rünmeğe başladı ki, sabahları ken diliğinden çıkıyor, koşuyor, suya girip yüzüyor, balık peşine düşü yordu. Filmciler, bundan bir ara etr dişeye düştüler. Bereket versin HABER -— Akşam postasi Çarli aradığını istediği kadar bu- lamiyor ve acikurak tekrar kafe- sine dönüyordu. P Yiyecek için kafese dönmeğe mecbur oluşu fena bir şey değildi. Neticede ayı nihayet kendileriyle! beraber kalacaktı. Kutupta film çekme işi bitti Çarli son defa olarak kafese alın-| dı. Gemi kalktı. Ve açık denize doğru yollanmağa başladılar. Tekrar vatana doğru yol al » mak, bütün gemi tayfasmı ve filmcileri sevince boğmuştu. “Hur. ra!,, diye bağırıyor, şarkılar söy- lüyorlardı. Bu, bir müddet böyle devam etti. Fakat gemidekilerden birisi. nin Çarliyi kafesinde çok telâşl: bir halde görüşü, havayı büsbütün değiştirmişti. Çarli, kafesinin ar kasımda iki ayağı üzerine kalk- mış, başını parmaklıklar arasın- dan uzatmağa çalışarak adetâ doğ duğu yere bir kere daha bakmak istiyordu, Gemicilerden biri: — Bakın, dedi, doğduğu yer . den ayrılmak Çarlinin yüreğini parçalıyor. Vaziyeti heyetin reisi Frank'a gösterdiler: — Görmelisiniz, Çarlinin göz | tı. | disini öyle bir şevkle dışarıya attı ! fotoğrafını görüyorsunuz. leri yaş içinde, diyorlardı. Belki bu yaşiar gözlerini kafes parmaklıklarına çarptığındandı. Fakat nihayet gözleri yaşlıydı. Dr. Frank kaptanla konuştu: — Ne dersin kaptan?. Çarli bi- zimle beraber bu seyahatte rolünü tam manasiyle yaptı. Mükemme! bir aktör.. Fakat böyle kafes içeri- sinde tekrar geri götürülürse pek betbaht olacağa benziyor. Şu buz tarlasına onu, birkaç dakika için bırakabilir miyiz? Çarli hürriyeti- ni haketti, sanırım. Bakalım cid- den istiyor mu? Bu teklif, bütün gemi halkını sevindirmişti. Hele, ayıya balık yetiştirmekten bıkmış, usanmış o-| lan iki bekçi bunlar arasında en çok memnun olarıydı. Kaptan ya-| naşmağa razı olmuştu. o Nihayet! Çarlinin değeri 750 dolardı. Bizim| paramızla 800 liraya yakın bir ye- kün... Gemi buz kıyısına yaklaştığı vakit, Çarlinin kafesinin de kapr sını açtılar. Gemi ile, buz kıyısının arasın- da dar ve yeşil bir su çizgisi gö- rülüyordu. Gemiciler, tekneye bir zarar gelmesin diye sırıklarla kı- yıya dayanarak gemiyi az açıkta tutuyordu. Herkes haykırdı: — Haydi Çarli, güle güle! Fakat Çarli, şimdi duraklamış» Gemilerden biri şöyle dedi: — Çarli yüksekten atlamaktarn korkuyor.. Fakat çok sürmeden Çarli ken ki, işte yukarda tam gemiden buz tarlasma geçerken alınmış bir de İkinci resimde de, Çarliyi öyle bir durumda görüyorsunuz ki, san ki tekrar içeri alınması ve o soğuk dünyaya bırakılmaması için yal- i varıyor. Medeniliğe bağlı kalabilirler mi? Üstte: Kutup ayısı Çarli, ana yurdundan ayrılırken, kafesinden adelâ ağlar gi- bi bakıyordu! Solda: Çarli, nihayet me- denilerin vapurundan atlı- yarak, ana yurdunda ni şanlısiyle bulunmak üzere gitti, Dr. Frank, Çarlinin bu ikinci tavrmı görünce: — Şu hayvan ruhiyatı çok ga- rip şey, dedi, Çarlinin tabii insi- yaklariyle hayvanat bahçesindeki lüks hayatı arasındaki mücadele: de korkarım ki, hayvanat bahcesi galip gelecek. Galiba bir hata yap. tık. Geri alalım... Fakat Çarli, onları yeniden şe- şirttr. Kafese doğru son bir ba- kıştan sonra, derhal döndü ve buz lara doğru sallıyarak yürümeğe başladı. Sonra durdu. İki ayağ. üzerine kalkıp kulaklarmı dikerek ileriye doğru baktı... İlerden ken- disine doğru gelen beyaz şekil ney di acaba!? Herkes korku çığlıklas rı koparıyordu: — Bu da bir başka ayıdır! — Keşki Çarliyi bırakmasay- dık. — Çarli kendini müdafaa ede- miyecek kadar mazlumdur. — Öteki ayı onu parçalıyacak. Filmciler, makinelrine derhal teleskopik âdeseler geçirerek. bu facia halindeki sahneyi tespit et- meğe giriştiler. Bir yandan daha acıklı sözler işitiliyordu: — Öteki ayı, Çarlinin etrafımda dolaşıyor. Çatacak bahane'arr yor. — Çarliyi bir hamlede mahve- decek. — Belki de Çarli kazanır. Öteki ayı daba ufağa benziyor. Fakat eski gemici gene söze ka- rışarak: — Öteki ayı diyip geçmeyin, i dedi. O bir bayan ayıdır. Gerçekten es'si gemicinin hak- kı vardı. Çünkü az sonra hem Çarli, hem yeni gelen bayan ay birbirine yaklaşarak beraberce yürümeğe başladılar, « Çarli, Dr. Frank'ım şiddetle çak dığı ıslığına bile aldırmamış, söy- | İece omuzunun 'izerinden geriye doğru bir bakıp yoluna devam etmişti, Çarli son kararını vermişti. Kutup, hayvanat bahçesinde üstün geldi.