3 Birincitesrin 1937 Hâdiseler arasında İki Nâra BVYÜK DAVALAR Japon fırkaları tarihî Çin seddi kapılarında Kendilerini Japon tazyikmdan güçlükle kurtarabilen Çin kuvvetleri, mütemadiyen çekiliyorlar Londra 2 (Hususî) Son gelen bir Japon tebliğine göre, şimalî Çinde mu •harebeler devam etmektedir. Şansi eya letinde büyük Çin seddi kapılarından biri olanYonmenkvan önüne gelen iki Japon fırkası, kuvvetli müdafaa mevzileri hazırlamış olan Çinlileri kaçmağa icbar etmiştir. Japon fırkaları, yorgun Çin kıt'alarını takib etmektedirler. Japonla rın fazla tazyikı yüzünden Çin Generali Yen Hsi Şan, Şansi eyaletinin mer kezi olan Taiyuan'ı Pingyang'a nakletmeğe başlamıştır. Beş gündenberi görünmiyen Çin ha va filoları, diin gece Japon hatlarmı bombardıman etmişlerdir. Japon topçu sunun kuvvetli ateşi, Çin tayar°lerinin geri dönmelerine sebeb olmuştur. hienin mütekabilen 20 ve 40 kilometro cenubunda kâin Pokeoutchen ve Feng kiakeu şehirlerini istirdad etmişlerdir. Çinliler ilerlemeğe devam etmektedirler. Bir Japon taarruzu Tokyo 2 (A.A.) Tiençin P u kow şimendifer hattı uzunluğunda hareket eden Japon kıtalan, Hopei ve Şan tung hududunu geçerek Songyuan'ı işgal etmişlerdir. Topçu ve tayyareler tara fından himaye edilmekte olan Japon kıtaları Santung'un içine doğru bir kaç ki lometroluk bir mesafede bulunan Tche hovv'ua taarruz etmektedirler. Japonların Şantung valisinin bitaraf kalacağım ümid etmiş olduklarını kay detmek lâzımdır. Japonlar ilk defa ola rak Şantung'a girmiş bulunuyorlar. elki İstanbulda sarhoşluk çoğaldı, fakat sarhoş azaldı: An'anevî manasile sarhoş, «deliyi bile korkutan» sarhoş, sokak içlerinde nâra atan, kapı diblerinde yatan, kâinatın anasını satan, mahalleyi birbirine katan sarhoş. Böylesine çokluk tesadüf ediyor musunuz? Geceleri, Beyoğlu denilen cadde istisna edilirse, yollarda, sokaklarda, mahalle aralarında en kalın ve taş kesilmiş uykuyu ikiye bölen, kdıc kadar keskin ayyaş nârası duydunuz mu? Çocukluğumda bu ses, evimizin kapısı önünde yükselen bozacı, ketenhelvacı, kestaneci, mısırbuğdaycı haykırışlarının geçid resmine dahildî ve hemen her gece, sokağın kö&esinden arka mahalleye kadar havada ateşten bir çizgi çekerek uzanırdı; bekçinin «yangın var!» çığlığı kadar, sarhoşun «yandım aman!» nârası da bana korku ile karışık bir merhamet verirdi; evleri yakan yangınla ciğerleri yakan içki, benim için, ayni derecede korkunc ve acıklı, birbirine muadil iki felâketti. Bugün içki içen mi azaldı, içkiye mukavemet mi çoğaldı? İçki içenlerin azaldıgma inanmak kolay değildir; fakat, geceleri Beyoğlu caddesinde gözlerinizi kapar ve kulaklarınızı tıkarsanız, belki bütün İstanbulda otuz sene evveli hatırlatan bir sarhoşa raslamaz, 1900 tipinde bir nâra duymazsınız. Gerçi, bütün lstanbul, geceleri Galatasarayla Taksim arasındaki çizginin üstündedir ve geri tarafı, her akşam saat sekizde sokak hayatından istifa eder; fakat, iğrenc sarhoşluk tezahürlerinin küçüle küçüle bir iki caddeye inhisar etmesi, eskiyi bilenler için büyük bir teselli: Ayyaş çığlığını iki tramvay istasyonu arasmda hapsediyor. Fakat, tam bu çıglık mahalle içlerinde tarihe karışmak üzere iken, onun yerine daha beteri geldi: Olduğu yerde saplanıp kalan, geceyanlanndan sonralara kadar, ara vermeden havkıran, polisle bekçinin ayak sesini duyunca uzaklaşmıyan bir nâra: Oparlör nârası. İHEM Londra Roma Berlin mihveri neden olmasın? Yazan : Vikont Rothermere müzakereye memur edilmişti. 1933 yılı nın 16 temmuzunda imzalanan pakt, Fransa ve Çekoslovakyanın muhalefeti yüzünden muahedelerin tadili ve tesavii hukuk ahkâmını ihtiva etmemekte idi. Bu yüzden gayrimüessir kalan pakt Avrupada devamlı bir sureti tesviyenin teessüsüne yardım edememişti. Bugün tesavii hukuk ve muahedelerin tadili meselesi Almanyanın kendi kendine hareket ederek hallettiği meseleler arasma karışmış bulunuyor. Fransa ile Çekoslovakyanın vaziyetleri ise daha müemmen olacak yerde bugün bilâkis daha az emniyettedir. Bilhassa son za manlarda Fransız hava kuvvetlerinin Almanyanmkine nazaran hiç de üstün olmadığı hakkındaki ifşaat da gene vazi yeti Almanya lehine çevirmekte amil olmuştur. Avrupadaki bugünkü tehlikeli vazi yet büsbütün hâd bir devreye girmeden 1933 te kaybedilen fırsattan bugün isti fade edilmek lâzımdır. Bu işte en fazla kuşkulanan devletip Fransa olduğuna göre garbî Avrupadaki sureti tesviyeye önayak olmak İngiltereye düşen bir vazifedir. Çünka Fransanın İngiltereye emniyeti vardır. Roma Berlin mihverinin Londraya kadar tevsii, Roma ile Berlin arasındaki anlasmayı Avrupa için bir tehlike değil, b'lâkis bir emniyet kaynağı haline ifrağ edecektir. Londra Berlin Roma mihverine bilâhare Fransa ve Lehistanın iştirakile garbî Avrupa işlerini sağlam temeller üzerine istinad ettirmek mümkün olur. Diğer taraftan anlaşmalar daha fazla ileriledikçe harb ihtimalleri de o nisbette çoğalmaktadır. Avrupa milletlerini kompartimanlara ayıran ittifaklar, bir tebeşir kıyasındaki çatlaklara benzer. Bunlarm ergec büsbütün yarılması bir zaman meselesidir. Avrupa şimdi yedi büyük beynelmilel anlaşmaya sahne olmuştur. Bunlar: 1 Roma Berlin mihveri, 2 Fransız Rus ittifakı, 3 Fransız Çekoslovak ittifakı, 4 Rus Çekoslovak ittifakı, 5 Küçük Antant, 6 Balkan Antanb, 7 Roma protokollan (İtalya, Avusturya ve Macaristan arasındaki itti fak). Bunlardan her biri canlı birer tehlike kaynağıdır. Avrupanın böyle gruplara ayrılmış olması baska bir kargaşalığın zuhuruna müncer olacaktır. Bugün için emniyet menfaatlerin daha geniş bir saha üzerine yayılarak perçinlenmesini emretmektedır. NALINA MIHINA j J İki edib askerin hatıraları Cihan sulhunu idame hususunda bi rinci derece alâkadar ve menfaattar bir devlet olmak itibarile İngiliz hükumetinin haricî vaziyelte beliren infilâk ihti mallerini bertaraf etmek en mühim vazifelerinden biridir. Bugünkü vaziyete, müstakbelde girişmiş bulunacağımız bir savaş esnasında büyük harbler arasında hasıl olan bir sükun devresi olarak bak maktan ve kaybedilen fırsatlara eyvah çekmektense bu fırsatları fevtetmemek daha akıllıca bir hareket olur. Pahalıya mal olan bir rekabet Beş sene evvel Avrupa daha tehlikesiz bir devre içinde yaşıyordu. O zaman Almanya ve îtalyanın bugünkü muaz zam hava kuvvetleri mevcud değildi. Düveli muazzama süâh yanşına çıkmamışlardı. Şimdi ise müthiş tuzluya otu ran bir silâhlanma yanşı başlamış bulunuyor. 1932 eylulünde Almanya tahdidi teslihat konferansını terkettiği zaman devletler daha basiretkâr hareket etmiş olsalardı ne bugünkü silâh yanşı meydan alır, ne de harb ihtimalleri bugünkü kadar çoğalırdı. Almanyanın Fransız ordusuna müsavi 300,000 kişilik bir ordu beslemek hususunda devletlerden müsaade istemesi üzerinden tam beş yıl geç miş bulunuyor. Ayni zamanda tanklar, ağır toplar, askerî tayyareler de ilga e dilmek teklifleri ön almış bulunuyordu. Zayiatın son bilânçosu Londra 2 (Hususî) Japon kay naklanndan bıldırıldığıne göre, Çin Japon harbinin başladığı gündenberi, Ja ponlar, Şanghay cephesinde 1893 ölü ve 5637 yaralı vermişlerdir. Buna mukabil Çinlilerin zayiatı 20 bin ölü, 35 bin yaralıdır. Londra 2 (Hususî) Şiddetli muharebelerden sonra Taichovv şehri, Ja ponlar tarafından zaptedilmiştir. Şehirde mücadele üç saat kadar sürmüştür. Telgraf ücretlerinde yüzde yirmi beş tenzilât Tokyo 2 (A.A.) Askerî hare kât sahasına aid haberlerin süratle yayılabilmesini teminen Japon makamatı Avrupaya çekilecek olan telgraf ücret lerini yüzde yirmi beş nisbetinde indir mişlerdir. Amerikada Japon mallarına boykot Nevyork 2 (A.A.) Harb ve fa şizm aleyhtarlan cemiyetile Çin halkı nın dostları cemiyeti tarafından Madi son's Garden'de tern'b edilen bir toplan tıda Japon mallarınm Amerikada boy kot edilmesi on beş bin kişi tarafından taleb edilmiştir. Silâh yanşı Almanya bugün Avrupanın en kuv vetli devleti haline girdikten sonra ordulann ve silâhların, onun beş sene evvelki teklif ettiği hadlere indirilmiş olmaması esefle karşılanacak bir hâdise telâkki edilmek gerektir. Fransa ile İngiltere nin, Almanyanın o zamanki teklifini «mevsimsiz» kaydile reddetmiş olmaları bugünkü silâh yanşınm başlamasmın başlıca sebebini teşkil eder. Bu yarışa çok fena vaziyette ve dümenci olarak giren Almanya bugün başta gitmektedir. O zamanki vaziyetin müsaid bir safha arzettiğini takdir eden yegâne siyaset adamı Musolini olmuştur. Dört devletin on senelik bir sulh paktı akdetmelerini teklif eden o olduğu gibi Milletler Ce miyetinin teşekkül mekanizmasının sulhu idame hususunda müessir olamıyacağını ileri süren de gene o olmuştu. Bu teklif dört devlet paktmın esasını teşkil etmekte idi ki Lokarnodan bu yana bundan daha makul ve pratik bir fikir ortaya atılmış değildir. Çinliler iki kasabayı aldılar Nankin 2 (A.A.) Central News Ajansınm bildirdiğine göre Çin kıt'alan Japonlan şimale doğru otuz, kırk kilo metro kadar geri püskürterek Tsangtc • «mn mıııııııııınııııııııııııııtllHIIIIIIItılHIIIIIIMlMiııııraııiııınıı» Trabzon Tebriz transit yolu Uşakta iki köyde beş ev yandı ün, iki Türk kalem sahibini birden toprağa teslim ettik. Bu kalem arkadaşlarının ikisi de askerdi. Bir zamanlar, biri kara ordusunda öteki deniz ordusunda çalışmışlardı. Bu iki asker edibin ikisi de öğretmendi. Biri orduya, öteki donanmaya zabit yetıştiren iki mektebde, muallimlik ediyorlardı. Ayni günde gözlerini hayata kapa mamış olmalarına rağmen, garib bir tesadüfle ikisi de ayni günde ve ayni saatte gömüldüler. Biri, Marmaranın mavi sulannı ve gene Türk denizcilerinin talimlerini seyreden Heybeli mezarlığında dündenberi ebedî uykusunu uyuyor. Alı Haydar Emir Alpagot için Heybeliada kabrista nından iyi bir istirahat yeri olamazdı. Çünkü, o Heybelide okumuş, Heybelide okutmuş, Heybelide oturmuş, Heybelide ölmüştür. Öteki, Zincirlikuyudaki asrî denilen ve fikir adamlarını birer birer sinesine toplıyan kabristanda, Abdülhak Hâmi din, Ubeydullahın komşusu olmuştur. Edebiyatta beraberdiler; ebediyette de beraber oldular. Hergün talime çıkan askerler, kırlara gidip gelirken vatanın dan uzakta ölen; fakat vatancüda kalmıyan Raif Necdet Kastellinin mezan önünden geçeceklerdir. Gerçi, o, AH Haydar Emir Alpagot gibi kendini askerî edebiyata, harb tarihine vermiş değildi amma, emekli bir Türk zabiti sıfatile, ruhu Türk askerlerinin geçişinden elbette müsterih ve şad olacaktır. Onlar, memlekete karşı olan askerî vazifelerini bitirdikten sonra milletin fikir ve irfan hayatında vazife almışlardı. Bu sahada da yurda karşı olan borclarını, biri gözlerini kaybettiği, öteki kalbi duracak kadar yorgun düştüğü halde, ödemekte devam ettiler; kendi cephelerinde şehid düşünciye kadar. İkisini de şahsan ve eserlerile tanıdığım bu iki edib askerin hatıralannı hürmetle anmağı bir kadirşinaslık vazifesi bilirim. i Transit nakliyatta mü Kızılay Cemiyeti merhim artma görülüyor kezden yardım istedi Trabzon 2 (A.A.) Trabzon Tebriz transit yolu üzeıindeki tamır ve inşa faaliyetine yağmur mevsiminin başlaması dolayısile büyük bir hız verilmiştir. Trabzonla hudud arasında işliyen Devlet otobüs ve kamyonları tıpkı demiryolu nizam ve intizamı ile muayyen gün ve saatlerde hareket ve muvasalat eden katarlar halinde ekspres ve marşandiz servisleri yapmaktadır. Seyriseferlerde bugüne kadar en küçük bir kaza hâdisesi veya bir arıza kaydedilmemiştir. Kışm kar ve tipi yüzünden uzun zaman geçid vermiyen Zigana ve Kop dağlarının bir çok noktalarmm virajlannda kar, tipi. çığ ve patinaj tehlikelerıne karşı alınan tedbirler, yapılan teşkilât ve fennî tesisal sayesinde transit yolu üzerinde artık hiçbir mania mevzuu bohsolamaz. Devlet ototransit üzerinde N büs ve kamyonlannm yapmakta olduğu nakliyatın büyük bir k:smını halen dahilî yolcu ve ticaret eşyası teşkil etmektedir. Husmî nakil va sıtalarından çok daha ehven şeraiti in tizam ve emniyeti haiz olması hasebile devlet otobüs ve kamyonları halk ve tüccar arasında çok büyük rağbet görmek tedir. Öyle ki, komple bir kamyon tedariki için tüccar birkaç gün evvelinden talebde bulunmakta ve sıraya girmektedir. Transit nakliyatında da mühim bir tezayüd ve hareket göze çarpmaktadır. Tuna vasıtasile en kısa yoldan orta Avrupayı en müsaid maliyet ve emniyet şeraiti altmda orta Asyaya ulaştıran transit yo lumuz ve nakil şeraiti hakkmda Köstence, Belgrad, Peşte, Viyana, Triyeste ve Marsilya gibi birçok beynelmilel ehemmiyeti haiz transit ithalât ve ihracat merkezlerinden malumat istenmektedir. Transit yolumuzun Karaköse ile hudud arasmdaki kısım üzerinde insaatın bu kif arkası alınmıyacağından önümüzdeki ilkbahardan evvel transit nakliyatında şümullü bir hareket beklenemez. Uşak 2 (A.A.) Birkaç gün evvel Banaz nahiyesinin Dümenler köyünde çıkan bir yangında bir ev yandı. Bununla beraber 690 kilo buğday, 390 kilo arpa, 150 kilo darı, 211 kilo saman, 60 koyun, 5 sığır ve merkeb yandı. Bu gece mezkur nahiyeye bağlı Acaba köyünde çıkan bir yangında da 4 ev, 1 köy odası yandı. Bu köyün zararı 1363 liradır. Uşak 2 (A.A.) Kızılay cemiyeti yangından zarar gören felâketzedelere merkezden yardım istemiştir. Biraz daha yumuşakhkla Dün akşam, matbaaya gelirken Halkevınin önünde, bir hâdiseye şahıd oldum. Fakir ve orta yaşh bir adam, küçük bir bavulu omuzlamış geçıyordu. Köşede nöbet bekliyen polis bu adamı yakaladı. Sırtta hamallık yasak. Gel kara kola, dedi. Yokuşu hızla tırmanmış olduğu için soluk soluğa ve ter içinde olan adam yalvardı: Buraya kadar elimde getirdim. Yoruldum; onun için sırtladım. Bundan sonra gene elimde taşırım. Karakola... Öteki ağlar gibi cevab verdi: Şundan yirmi kuruş ekmek parası alacağım. Yazıktır. Beni karakola götürüp cezaya çarptırma, beni birkaç günlük ekmeğimden etme! Polis ısrar ediyordu. Sonra ne oldu bilmiyorum. Çünkü fazla durursam si nirlerim, hiç hak ve salâhiyetim olmadığı halde, beni müdahaleye sürükliyecekti. Yürüdüm ve matbaaya gelerek şu satırlan yazdım. Bu adamın taşıdığı bavul, benim dahi elimde taşıyabileceğim bir büyüklükte idi. Ve şüphe yok ki omuzda götürülmesi, sırt hamalhğı yasa§mın şümulü dairesine girecek, hatta yük denilecek birşey değildi. Zabıtanm, sırt hamalhğı memnuiyetini çok geniş manada, ve çok şiddetli tatbik etmesi doğru değildir. Bu gibi ted birler, insaf ve itidalle tatbik edilmelidir ki fakir halk arasında, ıstırab ve sızıltıyı mucib olmasın. PEYAMt SAFA Faler'deki hava kazası nasıl oldu? Dikine inen tayyare bir anda batıverdi Müessir olmıyan bir pakt Seyid Rıza ve şerikleri Elâziz 2 (Hususî muhabirimizden) Dersimdeki muhalefet hareketine aid iddianame, bitirilmek üzeredir. Şarkî ve garbî Dersim muhalefeti diye iki kısma ayrılan iddianameye göre, Seyid Rıza ile şeriklerinin muhakemeleri, tevbi den yapılacaktır. Sergerde Sevid Rıza, buhran içinde dir. Umumî Müfettiş General Alp Doğan, bu hafta içinde Tunceli Türklüğü hakkında mühim ilmî bir konferans verecektir. Generalin bu konferansma büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir. Jandarma umum kumandanı Ankaraya dönüyor Elâziz 2 (Hususî muhabirimİ7den) Jandarma Umum kumandanı General Naci. sark vilâvetlerindeki teftislerinden dönmüs, buraya uğrıyarak Ankarava gitmistir. Ecnebi bankalardan alınacak teminat mektubları Ankara 2 (Telefonla) Ecnebi memleketlerdeki bankalardan alınacak te minat mektublarında gözetilmesi lâzım gelen esasları neşretmiştik. Yeniden yapılan umumî tebligata göre, Avusturya. Cekoslovakya, Macaristan ve Norvec Bankalarınca verilecek mukabil garantilerde «teminat mektubunun irad kaydedilmesi lüzumu hasıl olduŞu takdirde muhtevivatmın serbest dövizle ödene Elektrik şirketile cegine» dair kaydın bulunmasına lüzum yoktur. müzakereler Bankalarda kalan paralar Bu memleketlerle aramızdaki klering Ankara 2 (Telefonla) Nafıa Vekâhakkmda bir karar mukaveleleri hükümleri değistiği tak letile Elektrik şirketi mümessilleri araAnkara 2 (Telefonla) Gerek Millî dirde, bu kaydın aranması lâzım gelip Mücadele sıralarmda, gerek daha son gelmedigi, alâkadarlara bittabi ayrıca smdaki müzakerelere devam edilmek tedir. Prensip meselelerin halli etraf'nraları, bazı askerî veya mülkî müesse bildinlecektir. da cereyan eden bu müzakerelerin yaseler ihdas olunmuştu. Bu arada muhLitv?nyad*n bir ticaret kmda neticeleneceği umulmaktadar. telif yerlerde teşekkül eden iskân mu heyeti geîiyor hasibliklerile, askerî kıt'alar tarafından bankalara bırakılmış paralar oldushı anAnkara 2 (Telefonla) Litvanya ile SERVER BEDVin laşılmıştır. Bundan başka, hazinece ge aramızda yeni bir ticaret anlaşması akne bu müesseselere gönderildiği halde di için müzakerelerde bulunmak üzere En cazib romanı lâğvedildiklerinden dolayı bankalarca Litvanyadan bir ticaret heyetinin An teslim edilemiyen meblâğlar da mev karaya geleceği hükumetimize bildi cuddur. rilmistir. Maliye Vekâleti tarafından verilen Trablustaki îtalyan garnizoGazetemiz için hazırlanan yeni bir emirde, vilâyetler dahilindek : bu romanı nu takviye ediliyor bilumum bankalardan bu cihetin sorulRoma 2 (Hususî) Trablustaki Îtal Bir iki giine kadar tefrikaya ması istendi. Bankalarm hesabı carile yan garnizonunu takviye etmek üzere rinde bu gibi müessese namma kayıdlı başlıyoruz. para olup olmadığı tahkik edilerek, cet şimalî Afrikaya bu akşam Napoliden bir velile birlikte Vekâlete gönderüecektir. vapur îtalyan askeri gönderümiştir» Devlet idaresini henüz eline almış olan Hitler de teşriki mesai vadediyordu. Romaya giden İngiliz Başvekili Mr. Mac Atina 2 (A.A) Atina ajansı bildi Donald dört devlet paktının şartlarını riyor: împerial Airways deniz tayyaresinin uğradığı kaza, Elen efkârı umumiyesinde büyük bir teessür uyandırmıştır. Greenwich saatile saat 6 da İskendeIBaştaraU l tnct sahlfede) riyeden kalkan bu deniz tayyaresi, FaDün akşam ve gece, bütün Filistinde ler Brendizi Marsilya volile Londraya gitmekte idi. Tayyare Falere çok iyi devamlı bir sükun hüküm sürmüştür. Pobir tarzda gelmiş, fakat suya konmak lis ve asker devriyeleri fazlalaştırılmış üzere iken dikine denize batmıstır. De tır. İngiliz polislerile askerleri, makineliniz tayyare karargâhmdaki bütün Elen tüfeklerle hususî otomobiller içinde mü servisleri hemen romorkörlere binerek deniz tayyaresinin imdadına koşmuş temadi surette esaslı yollarda devriye gezmektedır. lardır. Öğrenildiğine göre, tevkifi kararlaş Sıhhî imdad teskilâtı da kaza mahallitırılan şahıslann ikisi müstesna, diğerlene gelmekte gecikmemiştir. Fakat maalesef, tavyare batmıstır. Bunun üzerine ri, mandater devlet makamları elindedir karargâhtaki zabitler ve efrad hemen Mevkuflar nefyediliyor denize atılmış ve kazazedeleri kurtar Kudüs 2 (A.A.) İngiliz makamamağa başlamıştır. Bunlarm hepsi teker tı tarafından tevkif edilen yüksek Arab teker ahnmış ve romorköre getirilerek komitesi azalarile Hayfa Arab bankası ilk tedavileri yaoılrmstır. Bunlar bilâ direktörü Sussex kruvazöründe bulun hare Atina kızılhaç hastanesine kaldı maktadırlar. Mevkuflar bugün Hint Okrılmıştır. 11 i mürettehat olmak üzere tavya yanusundaki Seychelles adalarına nef rede bulunan 16 kisiden üçü ölmüştür yedıleceklerdır. Dördü a&ır. ikisi de hafif varahdır. Pi Kudüste Arab dükkânları kapalı lot, asaV bir buhran irindedir. Deniz tavLondra 2 (A.A.) Arab âli ko "aresi kaybolmus telâkki s edilmektedir mitesile diğer milliyetperver Arab teşkiTahkikata devam olunuyor. lâtlarının feshini protesto etmek üzer» Kaza haberi almır almmaz hava müsbugün Kudüsteki Arablar dükkânlannı tesarı Ekonomakos. derhal vak'a ma kapatmışlardır. halline gelmis ve kurtarma ameliyele rine ne^aret etmiştir. Filistinde karışıklık gün geçtikçe artıyor Yedek Subayların aylık ve ücretleri IBaştarafı l tnct sahifede] Daire ve müesseselerdeki ücretli va zifelerde çalışanlara gelince, bunlann filî askerlik hizmetlerini ifa etmek üze re, kısa hizmetle silâh altına celb ve davetlerinde ücretli vazifelerine nihayet verileceğinden ve kıt'ada nefer olarak kaldıkları zamanla Yedek Subay okulun da tahsilde geçirdikleri müddet zarfm da kendilerine 1 108 sayılı maaş kanu nunun 22 nci maddesi mucibince üçte bir nisbetinde ücret venlmiyeceğinden, kendilerine yarsubaylık rütbesile kıt'ada geçen son altı aylık müddet zarfında, yalnız rütbeleri maaşınm Millî Müdafaa bütçesinden verilmesi lâzım gelmekte, bağlı bulunduklan daire veya müesseseler bütçesinden ayrıca bir ücret verilmemektedir. Ancak asteğmen rütbesini ihraz ede rek terhis edilmiş olan bir kimse 3041 sayılı kanunun 25 inci maddesinde yazılı daire ve müesseselerde ücretle bir vazife aldığı ve bu vazife uhdesinde iken talim ve manevra münasebetile silâh altına celbedildiği takdirde, kanun mucibince, mezun sayılarak mensub olduğu daire veya müessesece maasının tamam olarak verilmesi, ücreti rütbesinin maaşından azsa, aradaki farkın Millî Müdafaa büt çesinden tesviyesi iktıza etmektedir. 3041 sayılı kanunun meriyete girdiği 20 haziran 1936 tarihinden itibaren, bu esasa muhalif olarak yapılmış muamelelerin düzeltilmesi alâkadarlara bildirildi Türk İtalyan ticareti Anlaşmanın ilk devresi bu ay sonımda bitiyor Ankara 2 (Telefonla) İtalya ile aramızdaki ticarî anlaşmanın birinci devresi bu ay sonunda bitmektedir. Bilâmüddet mer"î olacak olan ikinci devrenin hululü münasebetile İktısad Vekâleti mümessillerile İtalyan elçiliği arasında temaslara girişilmiş bulunuyor. Anlaşmanın umumî tatbikatının seyri ptrafmda görüşmeler yapılmakta ve İtalyadan yeni kontenjanlar almması imkânları da araştırılmaktadır. Bu temaslar iki dost memleketin ti carî münasebetlerindeki inkişafı tesbit etmiş bulunmaktadır. Japon ttalyan ticaret anlaşması Roma 2 (Hususî) Japonya ile İtalya arasında yeni bir ticaret anlaşması imzalanmıştır. Anlaşma, şimalî Afnka ile Habeşistandaki İtalyan Japon ticareti münasebatmı da tesbit etmektedir. Korkuy orum! Ankara Müzik Öğretmen Okulu Direktörlüğünden: Ankara Tiyatro ve Opera Okuluna imtihanla parasız ve yahlı talebe almacaktır. Kabul şartlan Ulus, Tan, Cumhuriyet ve Akşam gazetelerinin pazar, çarşamba ve cuma nüshalarında intişar etmektedir. İsteklilerin İstanbulda Şehir Tiyatrosu Rejisörlüğüne ve Ankarada Müzik Öğretmen Okulu Direktörlüğüne müracaat etmeleri. «3618» (6612) Ege Ziraat Enstitüsü müşavirliği Ankara 2 (Telefonla) Ziraat Umum müdürü Abidin, Eğe Ziraat Enstitüsü müşavirliğine tayin edilmiştir. '