CUMHURÎYET 8 tkJnciteşrin 1935 Tarih araştırmalan Etiler ve Israil oğulları Etiler, onlara medeniyeti aşıladıktan ve refahı öğrettikten başka ırkî tesir de yaptılar Israil oğullarının meydana gelmesinde Sümerlerin ve Etilerin çok büyük tesirı olmuştur. Tevrata göre, îbrahım, daha evli iken, Fırat kıyılannda, Ur şehrir.de oturuyordu (Tevrat, Kitabı Tekvin, 13). Ibrahimin burada gördüğü ilk medeni yet, Sumer medeniyetidir. O zamanlar, bu havalide parlak ve müdebdeb şelıirler vardı. Arazi baştanbaşa zeredılmişti. Ekilmemiş ve dikilmemiş bir karış yer yoktu. Sumer san'ati çok yüksekti: «Sumer san'ati, içten değeri itibarile dıkkat gözümüzü zorla kendine çeker. Sumer heykeltraşisi, Asur kabartmalan gibi, resmin fakirliğini örtmekten başka bir şeya yaramıyan fazla teferruatla hiçbir zaman tatsız bir tek tarza düşmemiştir. Bazı düsturlar her devirde yürüdüğü halde, Sumer heykeltraşlık san'atini gene kendilerine boyun eğdirememiştir. Sumeı san'ati bu düsturlan kendi zevkine ve dehasına uydurmuş, daha ilk eserlerinde bile kendine mahsus cür'etkâr bir tarz lvriste Eti kabartmalan ortaya koymuştur.» (King, SumerAkad başka bir soydan idıler. Alman profesörhükumeti). lerinden Hammel, Etilerin İberler ve Israil oğullannm ilk şeyhi Abraham, Basklar soyundan olduklannı ileri sür medenilık denilen şeyi, ilkönce, Sumer mektedir. Etiler, Brachycephaldır. Yu lerden öğrendi (Israil oğullannm Ken'a varlak kafalıdır. Kafataslarının eni boyuna yakındır. Yani enı boyunun yüzde na göçmeleri, Karl Steuernagel). Alman âlimlerinin fikrince, Abraham, seksenine yaklaşır. îsrail oğullan ise Kafataslarının eni, Sara gibi adlar buradan kalmadır. Çün Dolichocephaldir. boyunun yüzde yetmiş beşini geçmez. Sakü Ur şehrini kuran Türklerin ilk hükümdan Urham, Abramdı. Hatta Tev mi soydan olan bedeviler de hep böyleratta şöyle deniliyor: «Bundan böyle is dir. Von Luschan diyor ki: «Dar ve umine Abram denilmeyip ben seni çok zun kafalar şimdiki bedevileri temyiz emılletlere peder ettiğim için ismin tbra den alâmetlerdir. Mısır anıtları üzerinhim olacaktır» (Kitabı Tevkin, Bab 1 de muvaffakiyetle muhafaza olunan bi' 17). «Ve Allah Ibrahime zevcen Sara çok resimler de bize ispat etmemiş olsa, yın ismine Saray deme. Zira anın ismi biz eski Arablan da bu zümreden saya Sara olacaktır» (Kitabı Tekvin, Bab nz». Vakıâ kafataslan, uzun asırlardanbe1517). ri kaybolan beşer soylannı birbirinden aAbrahamla beraber yaşıyan Samiler, yırd etmek için en kestirme bir miyardır; yeni bir göç karşısında buradan çekildifakat Etilerin kendilerine mahsus mümtaz ler. Şimalde Habur nehri ile Fırat arasınalâmetleri de vardır: Burun. daki topraklara yerleştiler. Buradan KeIsrail oğullannda görülen burunun binan iline geldiler. O zaman, oralarda Eçimi Etilerden kalmadır. Karışmamış betiler oturuyorlardı. Tevrat, Abrahamın bu diyara gelmesini şöyle anlatıyor: devilerin burunlan kısa, ufak ve mukav«Rab Abrama hitaben sen diyannHan vesçedır. Israil oğullan, Etilerle yakın ve akrabandan ve pederinin hanesinden münasebetlerinden dolayı, tiplerini kaysana göstereceğim diyara git dedi.» Işte, betmişlerdir. Bı münasebet uzun müddet Abrahamın gittiği ve geldiği diyar, Eti devam etmiştir. 'srail oğullan Mısır hududunda GosheN<» yerleştikleri zaman da ler diyandır. Etiler arasında iv'iler. Etilerin hududu Israil oğullan, Etilerle tanıştıktan son Mısıra kadar devwım ediyordu. O zaman ra, medenileştiler. Fakat ilk gelişlerinde. Mısır, Etilerin »oyca akrabalan olan kendilerinin bu diyarda yabancı olduk İkesoslana idaresinde idi. Tanis, bir Eti lannı pek iyi biliyorlardı. Çünkü lbraVm, şehri idi. Daha sonra, Kenan iline dön zevcesi Sara için Etilerden bir mezar is dükleri zaman, ahalinin çokluğunu gene tediği zaman, şöyle demişti: «Ben, va Etiler teşkil ediyorlardı. Israil oğullannınızda garıb ve misafirim» (Kitabı Tek nın Etilerle en sıkı münasebatı o zamanvin Bab 423). dan itibaren başladı. Kenan iline geldikIbrahim, Etiler diyanna yerleştikten leri vakit ne Kenanilerle, ne de Etilerle sonra, Etilerle münasebeti büsbütün art düşman oldular. Bılâkis onlarla kaynaşh. Oğullan hep Eti kızlarile evlenduVr. tılar. O zamaniar, o illerde îsrail oğulîshakın büyük oğlu Aysin karılan hep E larının ne yapıh evleri, ne ekili tarlaları, ti kızlanydı. «Ays kırk yaşmda iken Hiti ne de dikili dalları vardı. Bulduklan yere Beiri nam kimsenin kızı Yehuditle Hiti yerleştiler. Zaten, daha önceleri, EtilerIlonun kızı Basmiti zevce olmak üzere den yazı yazmasını öğrenmişlerdi. Şımdı aldı». (Kitabı Tekvin, Bab 2634). tarımcılığı ve bağcılığı da öğrendiler. Hatta küçük oğlu Yakub da bir Hiti kı Evler ve şehirler yaptılar. Etiler sayesinzı alacaktı. Fakat îshakın kansı Elcezi de tam manasile medenileştiler. Hatta onreli Rabeka, îsin Etilerden aldığı iki lann sayesinde bir devlet kurmaya mu kansile o kadar geçimsizlik ediyordu ki, vaffak oldular. Ishak kansının sözüne uydu, oğluna art'k îsrail oğullannm medenileşmesine, FiHiti kızı almadı. Rabeka «Hit kızlan se listinlilerin de büyük bir tesiri oldu. Fibebinden canımdan bizar oldum. Eğer listinlilerin en eski zamanlarda KerbelâYakub bunlar gibi Hit kızlarından yani da yaşıyan soydan olduklan ileri sürülbu diyann kızlarından bir zevce alur ise, mektedir. Dussand Giridden bahsederken ömrün bana ne faydası vardır?» demiş diyor ki: «Orada muhtelif diller konuşuti (Kitabı Tekvin, Bab 27 46). lur; Akalar, âlicenab Eti Giridliler, KıFakat, Yakubun oğullarından Yuda donyahlar, Torların üç kabilesi ve ılâhi bilhassa Hiti kızlarile evlenmiştir. îsrail Pelâsklar». oğullannm hükümdarlan da hep Eti kızFakat şurası sabittir ki, FilistinlHer larile evlendiler. Süleymanın anası Bet kumral saçlı ve mavi gözlü Dolichoce §abe, Eti kızıydı. Ve bir Eti zabitinin ka phallerdi. Yani Etilerle ayni soydandılar nsı idi. Bu izdivacın Davud tarafından (Dussand, Cirilisations prehellenique). nasıl bir ihanetle vukua geldiği Tevralta Etilerin İsrail oğullan üzerinde ne bümesturdur. Hatta Davudun bu ihaneti yük bir tesir yapmış olduklannı anlamak şu cümle ile mazur gösterilmektedir için, von Luschanın şu hulâsasını oku «Rab anı affetti» (Tevrat, Mülukü sa mak kâfidir: nî, Bab 11). «Yahudiler evvelâ hakikî Samilerden, Etiler, Israil oğullanna yalnız ziraati, saniven Ari olan Amorilerden, salisen »n bağcılığı, şehirler binasını ve şehirler ida mühim olarak ve başlıca, Etilerin filızresini öğretmediler; onlar üzerinde ırkî lerinden teşekkül etmişlerdir. Yahudili bir tesir de yaptılar. Renan pek doqru ğin herşeyden çok mühim olan bu üç unsöylüyor: «Süleyman, kendi soyunun lıa suru yanında, başka ihtilâtlar hesab* bile kikî temayülâtmdan birşey anlamazdı. almmaz». AHMED REFlK Bunun için, kendi soyuna has kabiliyerlerden büsbütün başka bir kabiliyet v'6%Unutulan paket termiştir» (Israil oğullan, Cild 2, S 97). Çarşamba günü aksamı saat beş bu Hatta Kudüs tesis olunduktan sonra, çukta Kadıköv Vapur iskelesinde kü ahalinin çoğu Etilerdendi. Hazkiyal bu çük bir paket içinde ipekli iki kadm gehakikati şöyle anlatıyor: «Ve sövle ki, celiği düsürülmüstür. Bulup ta idare Rab Yahuda Urşelime böyle buyurur: hanemizde Havriye teslim edene beş Senin aslın ve velâdetin Kenanilerin diva lira verilecektir. nnda idi. Pederin Amori ve validen Hiti Tıb Fakültesi Talebe Kurumuidi» (Kitabı Hazkiyal, Bab 316). Israil oğullan devlet kurduktan sonra, nun kongresi askerlik işini hep Etiler gördüler. DavuTıb Fakültesi Talebe Kurumu Ge dun hassa ordusunu Etiler teşkil eder, nel sekreterliğinden: Kurumumuzun yıllık genel kongresi zabitlik mevkiini onlar işgal eylerdi. 9/11/935 günü saat 14 te İstanbul Hal*** kevi salonunda acılacaktır. îlgıli arka Etiler, Israil oğullarından büsbüfin daşların gelmeleri. Zecrî tedbirler îçin hazırlanan lâyiha Kamutaya verildi (Bas tarafı birinci sahifede) günkü toplantısında Kamutaytlan geçi rileceği anlaşılıyor. Esasını ve esbabı mucibesini dün bildirdiğim bu lâyiha dolayısile, ekonomik alanımızda yeni tedbirler ve kararlar alınıp alınmıyacağı hakkında tetkikatta bulundu"i. Zecrî tedbirlerin memleketi mizi alâkadar eden baslıca kısmı îtalyaya bazı maddelerin ihracı memnuiyetidir. Bu emtia. bilhassa, silâh ve harb malzemesi imaline yarıyan iptidaî maddeîer olduğuna göre, ihracatımızın bundan pek mütessir olmıyacağı anlaşılıyor. îtalyava baslıca ihracatımız yumurta, ham deri, zahire, hububat, kepek, kuru üzüm, zeytinyağı ve transit olarak ta fındıktır. Bu arada zecrî tedbirler dolayısile, ihrac edilmemesi icab eden mad delerden krom da satılmaktaydı. Ekonomi Bakanlığında salâhiyettar bir zat bu münasebetle dedi ki: « Yalnız krom ihracatı duracaksa da bu ihracat ehemmiyetli miktarda değildir. Esasen kroma dığer alıcılar bvdmakhğımız da mümkün olacaktır.» Gene avni mehafılde söylendığıne göre Italya ile yeni bir ticaret anlaşması müzakerelerine girişilmesi de mukarrer dir ve Italyanlar üzerinde teklıfler ya pabilmekliğimize yarıyacak bir proje hazırlamışlardır. Bu vaziyet piyasanın zecrî tedbirlerden müteessir olmaması İâzım geldiğini gösteriyor. Esasen arala rında krom ve manganez de bulunmak üzere Ingiltereye mühim miktarda maden cevheri ihracatı için temaslarda bulunulduğu anlasılıvor. Ingiltere memleketimize yün, kıl, pamuk iplikleri, pamuk mensucat, hernevi demir ve çelik eşya vc makineler satmaktadır. Mühim bir yekun tutan bu ihracata mukabil memleketimizden bilhassa ma den cevherleri ithal etmek istedikleri söyleniyor. Londra Borsasındaki maden cevherleri fiatleri son zamanlarda mühim m'ktarda vükselmiştir. Yeni Dünyaya has bir teşebbiis Tahlisiye tdaresi daha neler yapmalıdır? Pek çok kimseler yurdumuzda Tah lisiye idaresi diye bir kurumun varlığını bile bilmedikleri gibi birçoklan da Ka radeniz Boğazının dışında sıralanmış ve önleri beyaz badanalı on, on iki kadar istasyon binalarını tesadüfen gördükleri zaman birçok masraflarla yapılmış olan bu binalarda boş oturup duran insanların ne iş gördüklerini kendi kendilerine sormuslardır. Hatta resmî kimselerden bile bu kurumun neye yaradığını anlıyamıyanlar ve lüzumsuz bulanlar olduğunu söylersem yalan söylememiş olurum. Bu kurumun neler yaptığını uzun sözle anlatmaktan ziyade şimdiye kadar hiçbir şey yapmamış olsa bile son fırtına larda karaya giden (Serze vapurundan 260 yurddaşın canını kurtardığmı ve geçenlerde Karadenizde olan fırtınalarda Giresunda böyle bir kurum bulunmadı ğından on sekiz yurd çocuğunun herke sin gözü önünde çaresizlik içinde boğulduklarını söylemek yeter. Bugünün Türkiyesinde bir yurdaşın canı ne demek olduğunu kimseye anlatmıya lüzum olmadığına göre bu kurumun lüzumunu da anlatmak istemez. Bu kurum yurdumuzda saltanat za manında ecnebilerin zoru üzerine istemiyerek ve yalnız Boğazlarda kurulmuşru. Ecnebiler idaresindeydi ve daha ziyade zoraki kurulmuş ve faydası anlajılmamış bir süstü. Millî idareye geçtikten sonra evvelâ vesaiti düzeltilmiş, sonar mevcuda Karadeniz Ereğlisinde bir istasyon daha ilâve edilmiş ve bu idareye bağlı fener, şamandıra, sisdüdüğü ve radyofar gibi birçok tesisat yapılmıştır. Ancak bütün bu saydığımız işlere rağmen yukanda bahsettiğimiz Giresun fa ciası gibi hâdiseler yurddaşın can emniyeti için medenî bir zaruret olan bu kurumun daha ziyade Renişletilmesi lâzım geldiğini göstermektedir. Herşeyi sırası geldikçe yapan cum huriyet hükumetinin bunu da yapacağına eminim. Bunun icin düşündüklerimi yazmavı favdalı buldum. 1 Boğazdaki sandallar motörlü yapılmalı. 2 Mevcud sandallarla Zonguldak, Samsun, Giresun, Trabzon, Mersin gibi büyük limanlanmızda birer sandallı is tasvon kurulmah. 3 Her Liman dairesînde birer roket arabası ve roket tertibatı bulunmalı. Bu arada Liman dairelerimizin çoğunda arsıulusal konuşma kitabı ve birer takım olsun konuşma bayraklan bulunmadığmı söylemek te yerinde olur. Ekonomi Bakanlığımızın başardığı çok büyük işîer arasında büyük bir masrafa dayanmıyan bu ihtiyaclan da ta mamlıyacağını umarım. Bîr denizct Amerikada buhrana karşı 5 mîlyar dolar harcanacak İşsizîere doğrudan doğruya 800 milyon dolar verilecek, üst tarafı umumî kalkınmayı temin için inşaata sarfedilecektir Amerikada muazzam teşebbiulerden : Hali inşada büyük bir baraj Yukankı rakamlann biraz da akla hayret verici olduğunu hepimiz kabul etmek mecburiyetindeyiz. Bu itibarla depresyona karşı koymak, işsizîere yardım etmek ve memleketi 1928 senesi refah seviyesine kavuşturmak için Ameri kada yeni idarenin «Neu Deal» in neler yapmakta olduğu çok enteresan bir mevzudur. Harbden sonraki ekonomik depres yon az çok her memleketi sarsmıştı. Fakat bu sarsıntı sanayide ilerlemiş, makineleşmiş memleketleri diğerlerine nazaran çok daha fazla tahrib etmiş bulunuyordu Hele Amerika gibi Avrupalının bile aklına sığmıyacak kadar yüksek bir refah seviyesinde yaşıyan bir kütleyi eskisine nisbeten çok dun bir yaşayış vaziyetine indirmiş bulunuyordu. Yeni idare iki buçuk senelik bir tet kikten sonra hiçbir memlekette tatbik olunmıyan bir usul ile depresyonla mü cadeleye girişiyor. Buhrana karşı iş icad etmekle mücadele usulü zaman zaman akademik bir mevzu olarak başka milletler tarafından da tetkik edilmemiş de ğildi. Fakat hiçbir zaman bu kadar yüksek bir mikyas üzerinden tatbikına ge çilmek cesareti malî vaziyetleri çok kuvvetli olan Ingilterc ve Fransa tarafından bile göze aldınlamamıştı. Depresyonu kaldırmak için 2 sentde beş milyar dolar sarfetmek vazifesini üzerine alan hükumetin bugünkü vaziyetini bundan bir nesil evvelki bir Amerikan mizahcısı Brewesterin milyonlan adlı eserinde yarattığı bir tipin bir sene zarnnda, bir santimini bile ziyan etmeden ve kimseye bağışlamamak şartile bir milyon dolar sarf mecburiyeti karşısında kal masına benzetiyorlar. Düşünülecek olursa bir tek adam için bu şartlar altında bir senede bir milyon dolar sarfetmek ne kadar güçse, Amerika gibi maddî inki şafın son merhalesine varmış bir memlcket icin de 2 senede 5 milvar dolar sarfet mek o kadar aklı durduracak bir mahiyeti haizdir. Maamafih işin mizah tarafından zarfmazar; 5 milyan Neuv Deal şu fasıllara ayırarak sarfetmek emelin • dedir. j Vilâyetler ve belediyelere aid şu iş * leri, şehirlerin kanalizasyonu ve kuvvei muharrike müesseselerinin yenilenmesi, tamiri veya yeniden inşası için aynlan tahsisat (900) milyon dolardır. işsizîere doğrudan doğruya vapılacal yardım miktan (880) milyon dolar olarak tesbit olunmuştur. Yeni şoseler inşası, mevcudların tamiri, şimendifer, tramvay ve sair vesaitin şoseleri zemin üzerinden katetmeleri kazalan mucib olduğundan bu noktalarda toprak altından tüneller insası gibi teşebbüslere (800) milyon dolar tahsis olunmuştur. Işsizleri vilâyet veya devlet himayesinde olarak çalıştırarak devlete faydalı işler gördürmek için kurulan teşkilâta (600) milyon dolar ve • rilmiştir. Orman yetiştirmek, agaçlan kesildiğinden dolayı gayrimünbit bir hale gelen ara'zinin tekrar ihyası, sellere mâni olmak, nehirler ve limanlan ıslah projelerine sarfolunmak üzere verilen tahsisat (350) milyon dolardır. Amele için yeni evler inşası ve alelâmum iskân isleri için (450) milyon dolar sarfolunacaktır. El ile çalışamıyan ve bizde eski tabirile «ketebe» sınıfına dahil olan okumuş fakat şimdi işsiz insaiılan mekteblerde, kütübhanelerde ve alelu mum ilmî tetkikat işlerinde kullanmak için (300) milyon dolar sarfı goze al dırmıştır. Bazı araziyi kurutmak ve gene bazı mıntakalarda sulama işleri tesisi için (200) milyon dolar tahsisat konmuştur. Çiftlik evleri inşası ve mevcudlann ıslahı ve tamiri projesine (300) milyon dolar sarfolunacaktır. Çiftliklere ve şe hirden uzak kırhklardaki evlere elektrik cereyanı temini için (100) milyon dolar verilmiştir. ttalyada zecri tedbirlere karşı savaş Roma 7 (A.A.) îtalya ile zecrî tedbirler tatbik eden memleketler ara sında her türlü spor münasebetleri yasak edilmiştir. Faşist partisi genel sekreteri bürün spor teskilâtlarının idare heyetlerini çağırarak bu hafta Pariste yapılacak Avrupa halter sampiyonluk müsabaka lanna girmemelerini bildirmiştir. Keza dündenberi at koşuları programmda her türlü ineilizce tabirler kaldırılmıştır. Milanoda bu hafta yabancıların istirakile yapılacak bir at koşusu da yasak edil miştir. Amerikamn durumu Vaşington 7 (A.A.) Amerika Birleşik Devletleri Dış Işleri Bakanı Hull, Amerikamn îtalyan Habeş anIaşmazlığındaki bitaraf durumunu izah için radyo ile bir beyanname neşretmiş tir. Phillips tarafından okunan bu beyannamede söyle denmektedir: «Uluslar camiasmın bir üyesi sıfatile politikamız, harbe katılmaktan çekinmek ve arsıulusal hüsnüniyete ve bu hüsnü niyet menfaatlerine mümkün olduğu kadar yardım etmek olmalıdır. Ambargonun konulması icab edeceği zamanı tayin etmek için Cumhur Baskanına fazla salâhiyet verilmesi lâzım gelmektedir. Gerek vazifemiz gerek memleketimi zin ve bütün insaniyetin menfaati bakı mından, değil yalnız doğrudan doğruva ilgili olmadıgımız anlasmazlıklar hari cinde kalmak. fakat ayni zamanda bu arsıulusal anlasmazlıklara banşçıl bir hal sureti verebilmek için her suretle nüfuzumuzu istimai etmemiz lâzım gelir kanaatindeyim. Hem özel menfaatleri miz hem de büyük devlet sıfatile vazifemiz, bizi âtıl kalarak muhasamatı şahsî bir kifayet hissı'le karsıdan sevretmekten meneylemektir. Çünkü böyle bir durum almayiD ta bizzat anlasmazlığa kanş mamakla beraber nüfuzumuzu suiislimal edersek harb afetinin önüne geçebilir ve yahud onu hafifletebiliriz. Eğer diğer ulusların hürmetini muhafaza etmemiz ve arsıulusal bans ve istikrar lehine nüfu zumuzda devam eylememiz lâzımsa bugün icab eden şev, mutedil, basiretii, erkekre bir sivasadır.» Doktor Zambako mükâfatı Dr. Zambako Paşa ölmezden evvel, bankalara terkettiği bir miktar para nın getireceği faizlerin, Türkivede ori İinal tıbbî bir eser yazana verilmesini vasivet etmiştir. Bu mükâfat şimdive kadar birkaç defa verilmiş, fakat sekiz senedenberi kimseye verilmemiştir. 1 daresi Türk Tıb cemiyetine bırakılan bu para mükâfatı bu yıl, biri hekimlige. diğeri de cerrahlıga aid olmak üzere iki eser sahibine verilecektir. Travaylann orijinal olması, orijinal müsahede üzerine dayanması, ve şimdi ve kadar her hangi bir yerde söylen memiş ve bir gazetede basılmamış ol ması şarttır. Bu eserlerin hazırlanması için beş aydanberi ilân yapılmış ve bu müddet, bu hafta içinde bitmistir. Müstear isimlerlt gönderilen ve hakikî isimleri kapalı bi rer zarf içinde mahfuz bulunan bu eser lerin hangisine mükâfat verilmesini takdir için iki jüri heveti seçilmiştir. Geçen aksam doktor Aziz Fikretin başkanhgı altında toplanan Türk Tıb ce miveti cerrahlıça aid jürive: Profesör Bürhanettin Toker, opera tör Avni Aksel, Ahmed Fahri Arel, M. Kemal ve Barbutu ve hekimlige aid jürive de: Dahilıyeci Etem Bakar, Osman Şerefettin Çelik, asabiveci profesör Mazhar Osman Uzman, Ahmed Şükrü Dimen, bakteriyolog Dr. Fethi Erdeni secmiştir. Bu sene beş tane eser gelmiştir. Bu Zecri tedbirler ve Almanya Berlin 7 (A.A.) D. N. B. ya eserler tetkik edilmek üzere jüri he bancı kavnaklardan çıkan bir takım ha yeti azasma dağıtılacaktır. Bilâhare jüri heveti mükâfatın kime berleri tekzib ederek diyor ki: verilmesi lâzım geldiğini Türk Tıb ce«Almanvanın Italya Habes ihtPSfı mivetine bildirecektir. karsısındaki bitaraflık ve zecrî tedbirlere kat'iyyen istirak etmemek hususunda herkesce malum hattı hareketinde hiçbir de gönderilmesini yasak etmisti.» Zecri tedbirler ve Yunanistan ğişiklik olmamıstır. Ancak ihracat A! Atina 7 (Özel) Yunan hükumeti manyanm iç ekonomik vazivetini tehdid edecek derecede artarsa o zaman hükü Italya ile her çeşid tecim münasebatını met icab eden tedbirleri alacakrır. Silâh yasak etmiştir. Bugünden itibaren Italyave ceoane ambareosuna çeünce, Alman ya ithalât ve ihracat muamelesi yapıl va daha ihtilâfın baslangıanda. vani U mıyacaktır. Hükumetin kararına karşı «tar Sosyetesi henüz hiçbir tedbir al gelenler 4,000 lira para cezasına ve 2 yıl madan bu iki devlete silâh ve cepane hapse mahkum olacaklardır. (Arkast yarın) Yunan Kralı Paris, Roma ve Belgrad yolile gelecek (Baş tarafı birinci sahifede) ' yet partileri liderlerinden bahsederken General Kondilis: «Eğer bu haber tahakkuk ederse bunları tevkif ettirip mahkemeye vereceğim» demiştir. Kralı getirmek için dün akşam trenle yola çıkan heyet Larisa istasyonunda gazetecileri kabul ettikleri sırada heyet üyelerinden Münakalât Bakanı Mavro mihalis, cumhuriyetçiler yeni rejimi tanımazlarsa simden sonraki secimlerde rey veremiyeceklerini ve mart isyanı mah kumlannm affi hakkında hükumetçe hiç bir tasavvur bulunmadığını ve gene heyet üyelerinden Sü Bakanı General Papasfos ta tekaüde sevkedilen senerallerin hiçbirinin tekrar orduya alınmalannm imkânı buhınmadıŞını sövlemişlerdir. Ulusal kıyafet balosu Çocuk Esirgeme Kurumu Genel merkezi tarafından her yıl verilmekte olan ulusal kıvafet balosu bu yıl da 7 ilk kânun cumartesi günü akşamı verile cektir. Bu balonun cok zengin ve neş'eli ol ması için şimdiden çahşmalara başlanmıstır. Balo gecesi bavanlar ve baylar ara sında kıvafet birincisi seçilecektir. Birincilik kazananlara kıymetli hediyeler verilecektir. İzmir Kız lisesinden yetişenlerin kongresi İzmir Kız Lisesinden yetişenler ce mivetinden: Önümüzdeki 9 ikinciteşrin tarihine raslıyan cumartesi günü saat 14 te Lâ lelideki yurdun kongresi toplanacağından İstanbulda bulunan bütün İzmir kız lisesi mezunlanmn bu saatte yur da gelmeleri. (Lâleli caddesi Sadık Bey Liderler beyanatta bulunmuyorlar apartımanı 3 numarada) ehemmiyetle Cumhuriyet partileri liderleri, Yuna rica olunur. nistanda matbuat serbestisi bugünkü halSıhhî konferans de kaldıkça kendilerinin rejim hakkında Profesör Tevfik Remzi Kazancıgil hiçbir beyanatta bulunamıyacaklannı 12/11/935 sah günü saat 14 te İstanbul gazetecilere söylemislerdir. Halkevinde (Kadın sağlık savaşı) mevzulu bir konferans verecektir. Bir gazetenin açık mektubu Atina 7 (Özel) Kralcı Katimerini gazetesi Krala hitaben bugün neşrettiği ikinci açık bir mektubda Yunanistanm kurtuluşu ve mevkiinin tarsini ancak Yunanistanm bütün siyasal partileri arasında yapılacak bir barışla mümkün olabileceğini, bunun haricinde kendisine yapılacak tavsiyeler menfaat, garaz ve yahud kurnazlık eseri olacağından, bu gibilere kulak asmamasını tavsiye etmektedir. Çaldaris ve Metaksas anlaşti Atina 7 (Özel) Ahali partisi lideri Çaldarisle serbest fikirliler partisi lideri General Metaksas dün akşam gazetelere yaptıklan müttehid beyanatlannda Kral geldikten sonra takib edilecek siyasaya karşı güdecekleri yolda ittifak cttiklerini bildirmişlerdir.