Zeferleri tetviç fer! eden zarer: d (Birinci aahifeden mabat) bugün sevinç ve öğünçle koauşuyo ruz. Onunladır ki, bütün dünya millel • leri arasında başımız dimdık geziyo • ruz. Onunladır ki dünya milletleri arasında Türk olmaktan gurur duyuyoruz. Dünya tarihinin en güzel ve muvaf • fak parçası diye andığım kurtuluş sa • vaşı gene dünya tarihinin en büyük ve güzel zaferleunden birüe bitti. Şimdi bu zaferds ve bu zafere va • nncıya kadar geçen hergiinde, her harekette, her hâdisede büyüklüğünün günlefleri ışıldıyan ulular ulusu "îüyük Gaziyi üniversite kürsüsünden minnet ve hünnetle selâmlanm, Neferinden en büyük kumandanma kadar bn savaşın bütün askerlerini, kadın ve erkek bütün millet çocuklarını minnetle ananm. Bu zafer yolunda ölen yiğitlerimizi rahmetle ananm... Kurtuluf «avaşı filî sahada tamam olduktan sonra Türk milleti Avrupa nın göbeğinde »iyasî savaşa çağinldı. Bu savaş ta kolay olmıyacaktı ve koiay olmadı. tkinciteşrinde başhyan bu savaş 4 şubata kadar geceli gündLzlü bir mücadele suretinde devam etti. Büyük devletlerden birinin esk" bir hariciye nazırmın kitabında okudum. Pariste Fransa Baş vekili Ingiltere Hariciye Nazınna denvş ki: «Türklerle bir hafta içinde sulhu aktetmek lâzımdır. On dan sonra geçecek, hergün aleyhimizedir.» Bir değil 11 hafta geçtiği halde hiçbir netice elde edemediklerini gören devletler bizî bir nevi ültimatom karşı•ında bulundurdular. Fakat kuvvetle • rini iyi ölçmemiş olduklan için tehdit • leri kendileri için bir muvfafakiyetsiz likten başka b!r netice vermedi. Konferansra dört şubatta kesümesi bizim aramadığunız bir muvaffakiyet oldu. 23 nisanda konferans yeniden toplan • <dı. Ve Sç ay sonra bu<nin kutluladığı • mız muahede imza edilebildi. Müza • kerenin böyle (ekiz ay sürmesmin bence ikî sebebi vardır ve bıı î\â Ssbep 'oxan mahkeıncs'nin niçin Türk muahe desi yani Türk isteklerinin Avrupalılara kabul ett;rilisi demek o'duğunu da izah eder. Bu iki sebebin birincisi yabancı devletlerm zihniyeti, ikindsi Osmanlı tmparatorluğuna karşı asnlardan beri tatbik ettikleri siyasetin mahiyteti dir. Birinci sebep yenenlerin yenilen lere hükümlerini kabul ettiriş tarzıdır. Lozanda, diğer rouahedelerin hepsinde olduğu gibi millî hakları takyit e • den hiçbir kayit yoktur. j Devlelter istediklerini bize kabul ettirmek için anlaşmışlar ve muvaffak olamamiflardır. Onlann menfaab şu idi: Türkiye Büyük Harpte devletlere yenilmiş, ve sonra Yunanistanı yen • miştir. Bu mevziî zafer LJrnumî Harpte yenümenin neticelerini değiyhremez. Fakat bu iddialar tsmet Paşanm «ert ve çelikten iradelerine çarpa çarpa dagıldu tsmet Paşanın şu cümlesini daima habrlıyalım: cEğer burada yenilen bir devlet varsa o herhalde Türkiye değildir!» tkinci sebep Osmanlı lmparatorlu ğuna karşı asırlardanberi atbik edilen siyasettir. Bu siyasetin acı'armı izah 9e şimdi sizleri müteessir etmek iste • mem. Lozana bu siyasete devam fikrile gelmiş'erdi ve maksadı tem n etmek istiyorlardı. 1856 da Paris muahedesinde Avrupa hukuku düvelinden istifade • '2b Teramuı 1934' Camhuriyet ((Milliyet» gazetesi aleyhlndeki davalar «Sesta» ne diyor? Muhakemelere dün de Maruf kaptan futbolculadevam olundu rımızı çok beğenmiş KARADENİZ KIYILARINDAN AVRUPAYA. 9 Muallim Nacinin memleketine giriyoruz «Türkçe işte, altmış yıllık hâkim bayrağa rağmen^ bulgarcanin bile üstünde!» Milliyet gazetesi aleyhine biri VaH Te Belediye Reisi Muhittin Bey ve diğeri de Belediyenin şahsiyeti manevi tstanbul 24 ( A . A . ) Riyasetiyesi namına olmak üzere Hd hakaret cumhur Umumî kâtipliğinden: davası açümış ve îkinci ceza mahke • Reisicumhur Hz. 2 3 temmuz mesinde bakılmakta olan bu davalarm bayramı ve Lozan gününün yıl • geçen celsede tevhidine karar veril dönümü münasebetile birçok zemiştL Davayı rüyet eden ikind ceza vattan aldıkları telyazısından domahkeroesi tatil devresinde bulundu • layı teşekkürlerinin iletilmesine ğundan evrak fiçuncu ceza mahkemeAnadolu Ajansını tavsit buyur sine verümiş ve dün de bu mahkemede muşlardır. her iki davaya devam olunmuştur. Mahkemede Vali ve Belediye Reisi mizi kabul eden devletler gene o mu • Muhittin Bey namına vekiUeri Kenan ahedenin hükümler'nde bunu hükiimsiiz bırakacak yolu bulmuşlar, îşi ko öroer ve Rami Beyler, Belediyenin şahsiyeti maneviyesi namına Belediye Mnmisyona düşürmîhlerdi. hakemat şefi Feyzi, avukat Hâmit NaHatip burada Lozanda kayitsîz ve şartsiz bir muahede imzalatnağa ma • zım, Rami Beyler, suçln mevkimde de Etem lzzet Beyle veküleri Abdülhak vaffak olan tsmet Paşayi en iyi anla. Kemal ve Sabri Beyler hazn bdunrous, ması icap eden Üniversite genclijji 3diğer vekiUeri Haşim Refet ve Bahir nünde hürmet ve nrnnetle iğilerek Beyler gelmemişlerdir. Belediyenin sözlerini bitirdi.» şahsiyeti maneviyesi narrana açılan da* Etem Beyin hiiabesi vanın diğer suçlusu Bürhan Cahit ve Cem<l Beyi müteakıp Hukuk fakülvekili Irfan Emin Beyler de mahkeme • tesi devletler umuro hukuku profesörü de hazur bnlunmadıklarmdan Bürhan Menemenlizade Etem Bey de Lozanm Cahit B. hakkmda gıyaben muhakemehukukî mahiyetini izah ederek demiş • ye devam edilmesine karar verilmiş • tir ki: tir. Vali ve Belediye Reisi Muhittin c Türk millî muhitini bir Erme • Beyin vekillerinden Kenan ömer Bey nistan, bir Kürdistan, Keldanistan ve söz alarak ezcGmle ştmlan soyiemtştirt daha bilroem ne gbi parçalara ayıra • € Geçen celsede verdigim izaharak Osmanlı devleti adı altında birkaç bn tahriren de mahkemeye verihne • vilâyete inhisar ettirmeğe yeltenen ve sine ve ondan sonra suçlu veküiermm bu devleti de doğrudan doğruya kendi cevap vermesme karar verilmişrL Gaaskerî ve mülkî murakabeleri altında zeteleri tetldk ettim. Bu tahrirî izahah bulundurarak imparatorluk devrinin kavermeden evvel bazı noktalar hakkmda pitülâsyon^arına rahmet okutacak ka • Etem lzzet Beyin izahat vermesmi rica yitlerle adlî, malî ve iktısadî bütün devedeceghn. Mesdâ; geçen celsede Etem let faaliyetlerini ellerine almak istiyen tzzet Bey yapüan neşriyatta bir kasdi Paris suıh konferansı siyasetçileri far mahsus olmadığmı; sırf bir ddalden zımuhal olarak dileklerinde muvaffak ibaret bulundugunu soyiedikleri halde olsaladı, mütarekedenberi garpte esefle gazetelerden birinde «Esnaf Bankasmşahidi olduğumuz istikrarsız vaziyeti gedaki esrarengiz el cesaretini artnryor.» niş mikyasta ve devasız bir illet şeklindenmektedir. Bu esrarengiz el khndir?» de şarkta da görecektik. Fakat onlann Bu suale Etem tzzet Bey şu cevabı karşısına Türkün sarsılmaz azminin ta'mvermişb'r. sali olan Mustafa Kemal çıkmıştı. Inan« Bu hutusta adlî ve idarî tahldmalıyız ki Gaziyi tunçtan bir heykel kat yapıldu Tahkikat raporUrı a}âkagibi tferas^ karşı ^ diken^ «hak*,* pl » dar makamlara verüdi. Bu raporlar sonuıştur. rulan suale cevap teşkil eder. Şehir Gazi Mostafa Kemal Lozan rouabeMeclisinde Galip Bahtiyar Beyin rapodesini hakka dayanan kendi kuvvetile ; runda da böyle birşey geçnaşti. Biz Avrupa s ya*etçilerine kabul ettirdi ve bundan mülhem okluk. Yoksa bu cSnv Tük Cumhuriyetini yalnız YakınşarkU le üe Vali beyi kastetmiş degiüz.» . çok değerli bir sulh ve düzen tmsunı Kenan ömer Bey tekrar sordnı ^ olarak teyit etmekle kalmadı. Onu Av« Gazetenin diğer bir nSshasm rupa düzeni için de uyulması zarurî bir da da «Esnaf Bankan rezaletleri» başnümune olacak dereceye yükseltti.s lığı altında bankanm rezaletleri sayı Sırrı Enver Beyin aözleri lırken «esrarengiz senetler arasmda Etem Beyden sonra Hukuk fakül yüksek mevki sahîbi bir şahsiyete ah tesi Talebe Cem'yeti re's' Sırn Enver on beş bin liralık bir senet te zuhur etBey bir hitabe iat etmiş m:ştir.» denümektedir. Yüksek makam ve Lozan sulhu karşısında Türk genç sahibi bu şahsiyet kimdir?» liğlnin heyecanına tercüman olmuş tur. Sım Bevin hitabesi çok takdir e • Etem tzzet Bey buna da şu cevabi dilmiş ve alkışîanmıştır. verdit Bundan sonra fakülte tarafmdan Ma« Buna verilecek cevap gravet ba« arif Vekili Zeynelâbidin Beye çekilen sittir. Biz bütün neşriyatımızda kat'iy . davet telgrafuıa gelen cevap okun • yen Muhittin Beyin şahsını kastetme muştur. Bu cevapta Vekil Bey bugüne dik. Yüksekligi ydnız Muhittin Beyin bütün mevcudiyetile istirak ettiğini, yal şahstna îzafe bîraz garip oiur. Kastedinız işlerinin kesreti dolayısile Ankara len şahsm kim olduğunu belki ben de d a i ayn!amadığım bildirmiştir. bilmem.» Müteakıben Gazi Hazretlerine ve tsmet Paşa Hazretlerine taz'm tehraflan çekilmesine karar verilerek mera • sime nihayet verilmiştir. Kenan ömer Bey bir daha sordut « Gene ayni gazetede ctelefon emirlerile birçok kimselere yüksek paralar verilmiş. Bu emri veren ve bu îşîn manevi mes'uliyetfni Szermde taşıyan esrarengiz suçlu kimdir?» deniyor. Bundan maksat nedir?» Etem tzzet Bey buna karşı da Mu hittin Beyin şahsı istihdaf «dflmed'gi* ni tekrar etmiş ve Kenan ömer Bey son bir sual daha sormoştur: « Gene bir gazetede ağzmda Staviski rezaleti «herkesra alan ismmi Reisicumhur Hz. nin teşekkiirleri r Sestanm tahada almmvş bir retmi Fenerbahçeyi 21, Beşiktaşj da 73 yenmek ve fevkalâde bir oyun göstermek suretile kuvvetli bh* ekip olduğunu ispat eden Viyananın profesyonel W. A. C. takımı oyun • culan dün limanımızdan aynlan Rumen vapurile memleketlerine hareket etmişlerdir. Hareketlerinden evvel kendilerini misafir bulundukIan otelde ziyaret eden bir muharririmiz takımın kaptanı ve maruf mfidafii Sesta ile göriişmüştür. Meşhur futbolcu demiştir kiı « tstanbulu ve Türkiyeyi çok beğendik. Sporcularruz çok centil • men ve misafhrperver çocuklar. Beşiktaş oyuncularından Feyzinin yaralanması bizi müteessir etti. Oyuncularmız teknik itibarile hakikaten yüksek elemanlardır. Bilhassa her iki takun da seridir. Fakat gözümden kaçmıyan bir kuanr varsa o d a havadan oynama • Ian, yerden kısa paslarla ilerle • meye ehemmiyet vermemeleridir. Beşiktaş maçı nasıl böyle fazla gol farkile kazanıldı? Fazla bh* gol farkı yoktur. Bîz Fener maçtnda çok şanssızdık. Gerek Fener den ve gerekse Beşiktaştan hangi oyuncuları be • ğendraiz ? Fenerin iki müdafnle ka1eci> lerini fevkalâde buldum. Fenerin sol hafı ile sol açığı Fikret te iyi elemanlardır. Beşiktaşa gelince: Bu takimda en fazla nazarı dikkatimi celbeden soliçtir. Sağ bek te dehşetli bir elemandır. Kalecilerine gelince bunun başka oyunlannı bilmiyorum, fakat dünkü oyunda çok berbattı. Bilhassa üçüncü ve beşinci goller en a cemi bir kalecinin bile kurtarabile • ceği sayılardı. Fakat Beşiktaşin umumî hatlannda iyi bir ahenk var* dn*.» Varnantn mcşAar ptSJt Şayka denen yirmt kadar gemfle Biikreş Muallim Nacinin mem • Rus kazak korsanlan birdenbir« bac • leketine, Varnaya giriyoruz. kın yaparlar, T&rkler hafif mallan Sağda ve solda tümsekçe birer bu nı alarak dağa çıkarlar, Rumlar aldırnmla derin bir kavis yapan sahilin şimaz, gelenlerin hnistiyanlıgına güvenmalinde, ve tatlı bir meyille yükselen orta boylu bir silselenin eteğine yas • miş olacaklar. Korsanda dîn akçedir, çapul ibadet. Biraz sonra müthiş bir lanmıs, ne yatakta gibi surtüstü düzde, Rum feryadı; Kazaklar talanda, Rum ne ayakta gibi yamaçlara tırmanmış, kızlan figanda; ortalık toz duman, sanki şezlongta uzanır gibi bir mana muhafız Melek Ahmet Paşa pusuda alan bir belde. nihan! Şehrin sağ böğründen cenuba, yani Pusudan şaykalara apansız bir yay lıro ateşi, gemüer alarga, bu sefer kaleden gülle üstüne gülle, yağmurdan kaçarken dolu; karadakilerin ricati keslldi, gemiler çaresiz tekrar Varnaya; arkadaşlarmı kurtaracaklar; Ahmet Paşa kuvvetleri arkadan, dağdan inen Türkler önden, korsanlara pala, kor • sanlara pala: Hey yaradan, ne keyifîi başlamıştı bu kavga! Can pazan bu, Kazaklar is • kelebaşmdaki buğday mahzenlerine sal dınrlar; ambarlar kale olur, çuvallar siper; buğdaylardan mazgal delikleri açılur; cenk beyhude, meydan ateşin, bütün mahzenler her taraftan tutuştu • ruldu, denize düşen yılana sanlmnış, ateşten kaçan denize ablıyor, lâkin denize atılan saçmdan yakalanryor, Kazak avı, Kazak avı, bir baş getirene kırl kuruş ve bir gümüş çelenk; bir iki yüz ölü, beş altı yüz esir: Galiba korsan • lar bir daha Varnaya gelmemiş! Rıhtundayız. Varna her lhnan gibi kozmopolit. Bir sürü dü konuşuluyor. Fakat burada beynelnvlel lisan türkçedir. Arabacı şoför, lokanta otel, çarşı pazar, türkçe her ihtiyacm kilidini açan tılsımlı bir anahtar. Bulgarlar, beş asn* elimizde kalan Varnada mazinin bütün hatıralannı silmişler; ne dört köşesinde dört büyük bürç yükselen heybetli kalesinden bir parça, ne kırk bir camiinden bir kubbe, ne beyaz minarelerinden kalma nurlu bir sütun; fakat ne zarar türkçe işte altmış yı'.'ık hâkim bayrağa rağmen, bulgarcanin bile üstünde, bir abide gibi bagdaş kurup oturuyor! (Arkası var) denize doğru uzatümış Galata köprüsü boyunda kalın bir dalgakıran. Garpten buna doğru amudî gelen ve bundan daha ince iç mendrek; büyük dalgalorana kavuşacağı yere yakın kısmın da, dört beş vapurun yanyana girebi leceği genişce bir methal. Denizi çaprazlıyan bu iki kuvvetli pazı Varnaya emin bir liman vermiş. lfJrrmp^ emniyet veren büyük dalgakıran henüz kendi emniyetini bitireroemiş bir vaziyette. Uzerinde, raylar üstünden bir sürü elarabaları gidip geliyor, bir takun ameleler yer yer kaynaşıyorlar. Meğer koca dalgakıran bir metro denize çökmüş, yeniden yük • teltmeğe çalışıyorlar. Karadenizin yalnız üstü değil, aln da oynak galiba! Kasabanm solunda ve di^zlükte is • tasyon binası, yüksekte ve daha solda kışla gibi iri bir gövde. Ortada Rus mabetleri gibi azamet satmağa çalışan ağar bir kilise. Yeşilliklerle karışık ve yeşüuklere kadar serpilmiş bir sürü ev: Varnantn panoraması fena değil; kendisinde saklanmak istiyen utangaç bir sünepelik yokl Varnaya dıştan iki şey daha ekie • meli; biri, karantina, geniş kavisli sa • hilin solundaki burun uzerinde bulunan mesire ve sayfıye yeri, motörlerle gidtliyor, ağaçlık, hoş manzaralı bir va roş; diğeri, sağda, büyük dalgakıranın Viyanalı Sesta kendi hayatına dadışmda, ucuzluğile meşhur plâj, en b* d e aşağıdaki cevaplan vermiştir: büyük nimeti şehre bitişik oluşu: Hem « 7 yaşrada futbola başladım. vak'a tuhaf ve zevklidir: Viyanahyıtn, on senedenberi pro • Dört beş yüz metro uzunluğundaki fesyonelim.. 2 4 yaşında millî takınhtıma yanaştık. Sıra sna buğday amma gkdim. Şimdi 27 yaşmdayım. barlan, yığm yığm istif edilmiş buğday Yanımda oynıyan ve sakatlanan çuvallan. Bunlan görünce gavriihtiyari Tisarla sağ haf Bravn millî takım hahrladım. On yedinci asuda geçen oyunculandır. Türk matbuahnda vak'a tuhaf ve zveklidir: haktrmda sitayişkâr yazılar gör • düm, teşekkür ederhn.» tSMAİL HABtP TUrk sporcularının Rusya seyahati Moskova 2 4 (A.A.) Türk sporcularmm 3 0 temmuzda buraya muvasalatlan beklenmektedir. Moskovada yapılacak müsabakaların programı şudur: 2 ağustosta KültüVr parkında Tdrk güreşçileri Moskova güreşçilerile karsilaşaeaklardrr. 3 ağustosta Dinamo stadında Türk v e Moskova futbol takımlan ara&md'a bir maç yapılacaktır. 4 ağustosta Dinamo stadınm yüzücülük kısmında Türk ve Sovyet Rusya sporculan arasmda yüzme miisabakalan yapılacak ve avni ?ün Türk ve Sovyet jrüreşcileri de Kültür parkında ikinci defa karşıla«acaklardır. 7 ağustosta Türkiye ve Sovyet Rusya muhtelitleri arasın<^a bîr futbol maçı icra olunacaktır. Vistiil nehrinin suSarı alcalıyor Imtihanlar için yapılan Varşova 2 4 (A.A.) Vistül nehbir içtima ri Varşovada yavas yavaş alçalmakta devam ediyor. Şimdi nehrin aşağı kismtları feyezan tehlikesine ma ruz bulnnmaktacfır. Buralarda bütün emniyet tedbirlerine tevessül oltmmustur. Bentlerin tahkimine geceli sündüzlü gönüllü takunlan v e asker kıtaatı Ue calişılmaktadır. Davlet v e belediye memurları ma aslarmm vtrzde ikisi fle felâketze deiere yardıma karar vermislerdir. derece Turklye deül İstanbul rekorudur. 2 Ayni gün 1500 metro serbest yüzmed« Beykozdan Saffan Beyin kırdıgı Turklye rekorundan sonra lklncl serlde musabaka haricl yuzen Karamurselden İhsan Beyin 25, 22, 4 dakikalık derecesl <îe tekrar kınlan Turklye rekorudur. Musabaka harlci yuzdüfu için not alanlarca sehven nazari dlkkate alınma mıs oldugu anlaşümıs oldugundan tas hlhlerlni rlca eder, hurmetlerlmlzl sunanz, efendîm (Birinci aahifeden mabat) hanlan Avrupaya gidecek talebe imtihanlan ve meccanî leylî talebe imb'hanIan vardır. Bunlar geçen sene hep bir] araya gelmiş ve bu imtihanlan yapan i mektepler epeyce sıkışmışhlar. Müteakıp içtimada bu hntihanlann günleri de tesbit olunacakhr. tmtihanlar eylul içinde olacak tir. Teşrmîevvel iptidasmda bütün lise ve ük mektep • lerde tedrisata tam manasile başlanacağı muhakkaktır. Yarm, öbürgün ikmal imtihaalannm tesbiti üzerine mekteplerin açılacağt zaman da kararlaşmış olacaktır. Halkevinde Dün Lozan günü münasebetile Is • ve tanbul Halkevinde Mehmet Emin Bey tarafmdan bir konferans verilmiş radyo ile her tarafa neşredilmiştir. Ayni zamanda Halkevi Beyoğlu şubesinde de millî piyesler oynanmutır. Misafirlerin gezintisi (Birinci aahifeden mabat) Misafir Yunan tayyarecileri öğle yemeğini hususî mahiyette olmak üzere Tayyare Cemiyeti erkânüe bir likte Perapalas oteünde yemişierdir. Dost Yunanistanın kıymetli tavya re zabitleri Tayyare Cemiyeti Istan bul şubesi erkânile birlikte dün saat dörtte Tophaneden bir motöre bin • mişler ve evvelâ Boğaziçinde bir ce velândan sonra Kadıköy Moda, Su adiye önünden geçerek Büyükadaya gitmişlerdir. Tayyare Cemiyeti Büyükadada Yat kulüpte Yunan tayyareci • leri şerefine bir akşam ziyafeti ver miştir. Ziyafetten sonra gene motör • le bir mehtap gez'ntisi sehre dönülmüştür yapümış ve kaymakam Pelelif şunları miştir: « Biz Yunanistanda Cumhurî yet bayramımız için gelen Türk tayyarecilerini elden geldiği kadar ağırlamaya çalıştık. Fakat itiraf ederim ki siz bu yolda bizi çok geçtiniz. Gördüğümüz hüsnii kabulden ve misafirperverlikten dolayı te şekkür etmek için kelime bulamıyorum. Bu hissiyatın kalpten geldl • ğine hiç şöphe etmeyiniz. Bu duygularımı y a n n havadan telsizle Harbiye Nezaretimize aynen arzedece • ğim.> Misafir tayyareciler bugün öğieden evvel Bükreşe hareket edeceklerdir. Oradan Belgrat ve Sofyaya da uğradıktan sonra memleketlerine dönecekler dir. filosu kumandanı söyle • Esnaf Bankan dolandmcılan haber verelim ki birer birer çoğalryor. Bankadan sır olan dört yuz bm liranm anl kahramannn; hakîkî Stav»kinm kim olduğunu herkes bhbirinden soruyor. Banka müdürü Faik Beye telefonla bir takun emirler verilmiştir. Telefonun bh* tarafında Faik Beyin olduğunu bfliyo* ruz. Fakat diğer ucundaki maruf zat kimdir?» denümektedir. Bunu da i • zah etsinler.» Etem tzzet Bey buna da bmı vermiştir. kili trfan Emin Bey de yazıda * mahkemeye Muhittin Beyin kastedilmediği ceva Bu sırada Bürhan Cahit Beyin ve • gelmiş ve mumafleyh hakkmda veri • len gıyap karan vicahiye tebdil olunmuştur. Tahrirî lâyihalar verOmek üzere dava ayra yirmi sekizinci cumartesi gününe bırakıhmşbr. Rusyaya pidecek sporculara tstanbul 2 4 (A.A.) Halkevi Spor şubesinden tebliğ edilmiştir: 26 temmuz perşembe günü Rusyaya gidecek »porculann 2 5 temmuz çarşamba günü saat 12,30 da Fırka merkezine behemehal gelmeleri lüzumu tebliğ olunur. Çanakkale seyahatine iştirak edeceklere Şehitlikleri tmar Cemiyetinden i Şehitliği ziyaret için Çanakkale • ye mürettep seyahate tahsis olunan, Gülcemal vapuru 2 6 temmuz per • şembe günü saat 18 d e Galata n h tımından kalkacak ve cumartesi sa» bahı avdet edecektir. Bu seyahat ve ihtifale iştirak e decek zevatın vaktinde vapurda hazır bulunmaları rica olunur. Bilet almak için Sirkecide Nemlizade hanına ve hareket günü vapurda bu • lundurulacak memura müracaat dilmesi. Kilrek yarışları tstanbul Denizcilik heyetinden: 27/7/934 cuma günü İstanbul mmta kası iklncl teşvik kürek müsabakaları Anadoluhisarı önünde icra edilecektir. Müsabakalara saat caktır. Kulüplerin programlarda gösterilen saatlerde hakem dubası yanında hazır bulunmaları tebliğ olunur. 10 da başlana • Tashih edilen yanlışlıklar 7 Mitafirlerimizin intıbalari Yunan hava Turklye Denlzdllk heyetl riyasetinden: 1 20/7/934 tarlhlnde icra edilen yuzme musabakalannda 200 metro kurbalamada Beykozdan Sadl Beyin tordıgı re. kor »ehven Turklye gösterilmlştlr. Bu