**,j» A toi. "Cumfcurzyet SON TELGRAFLAR Fransız Başvekili M. Hoover'ie görüştü! M. Laval'e göre mülâkatlarmm hedefi dünyayı eski haline getirmektir Nevyork 23 (A.A.) M. Laval fevkalâde samimî bir surette karşılanmıştır. Fransız Başvekilini İle de France vapurundan alarak rıhtıma getiren Makom vapuru limanda bulunan bütün gemilerin düdük sesleri, tayyarelerin motör gürültülerî ve gemilerden atılan selâm toplarımn sesleri arasında saat 9,15 te rıhtıma yanaşmıştır. M. Laval Hariciye Nazırı M. Stimson, vis amiral Steiger, merkez kumandanı, liman reisi ve Fransız konsolosu tarafından selâmlan • mıştır. Bundan sonra otomobillerle belediye dairesine gidilmiştir. Vaşington 24 (A.A.) Hoover Laval mülâkatından sonra neşredi len resmî bir tebliğde M. Hoover ile M. Laval'ın iktisadî vaziyet noktai nazarmdan bütün dünyayı eski haline bir an evvel kavuşturmak için Amerikan ve Fransız hükumetleri tarafından takip edilebilecek siyaset hakkında görüşmüş oldukları kay • dedilmiştir. Sıvas • Erzurum Demiryolu Kıbrıs'ta vaziyete »ngüiz'ler hâkim! Limanlar zırhlı, şehirler asker dolu, nisbeten sakindir milere bindirilmislerdir. Famagusha'da halk saatlerce telgraf kumpanyasının idarehanelerini abluka etmiştir. Müsellâh bir kuvvetin sevkedilmiş olduğu Lanarla'da halkm kafile kafile sokaklarda dolaşıp Yunanistan ile ittihadı alkışlamasını müteakıp valinin ikamet gâhında yangın çıkmıstır. Henüz teeyyüt etmiyen habere nazaran Nikasia'da halk polisi taşlamışbr. Lanarka'da bütün gece vaziyet gerginliğini muhafaza etmiştir. Limassol'da polisin sarfetmis olduğu gayrete rağmen halk, erzak naklet mekte olan askerî kamyonlan dur durmus ve şoförleri, makineleri bırakmağa mebur etmiştir. Bunu müteakıp halk, polis komiserinin ikametgâhma teveccüh etmiş ve burasını yakmıstır. İHEM Iki kıssa, İki hisse! NALINAİ MIHINAİ Hoover Laval münakalâtı vaziyet Talip şirketlerle müza kere ilerliyor M. Venizelos Ankara 24 (Telefonla) Sıvas Isyan hareketini Erzurum hattının inşasına talip ec nebi kumpanyaları ile yapılan mü Takbih ediyor zakerat devam etmektedir. Bu müzakerelerin esasını derhal inşaata başlamak, tediyata üç sene sonra mübaşeret etmek, bunu muhtelif zamanlarda muhtelif taksitlerle yapmak şartları teşkil etmektedir. Nafıa Vekili Hilmi Beyle görüş tüm. Bana dedi ki: « Bu mevzu etrafında muhtelif şirketlerle görüşüyoruz. Henüz müsbet bir neticeye varılmış değildir. Böyle bir vaziyet husul bulur bulmaz gazeteleri haberdar edeceğiz.» Kudus 24 (A.A.) İtimada şa yan bir membadan öğrenîldiğine göre Kıbrıs'ta hükumet vaziyete tamamile hakim bulunmaktadır. Her türlü telâş ve endişe sebepleri ortadan kalkmışbr. Mütarekenin son zamanlarında idi. Artık can çekişmekte olan Osmanlı saltanatının son Sadrazamı Tevfik Paşa Karaköy'den geçerken otomobilinin numarası yok diye İngiliz'ler tarafından çevrildi, ttilâf zabıtasının Türk'leri yakmak ' i "•n hazırladığı bir cehennem olan Arap. yan Hanına götürüldü. Tevfik Paşa, otomobilini çeviren İngiliz polisîne Sadrazam olduğunu söylemiş, fakat dinletememişti. Nihayet Arapyan Hnında kim olduğunu söylemek suretile İngiliz polisinin elinden yakasını kurtarabildi. İngiliz'ler, devrin sadrazamına resmen tarzıya bile vermeğe tenezzül etmediler. Evvelki akşam muhterem tngiliz sefiresi, şimdiye kadar tstanbul'da emsali srörülmemiş bir harekette bulundu. Sefarethanede fevkalâde bir müsamere tertio etti. Bizzat kendi sahneye çıktı. Sefirleri, yerli ve ecnebi mümtaz sahsiyetleri sahneye çıkardı. Kendi bestelediği musiki eserlerini çaldırdı. Müsamere son derece mükemmel oldu. Sefire Hz., bütün bu zahmetlere, Türk yetimlerine yardım etmek gibi çok insanî ve hayırkâr bir maksatla katlandı. Ayni müsamereyi ayni maksatla bir daha tekrar etmek lâtfunda bulunacaktır. Bu iki kıssadan iki hisse çıkar mak mümkündür. Birincisî, Osmanlı saltanatı ile Türkiye Cumhuriyetinin ecnebiler nazarındaki mevkiini erösterir bir mukayese ki bundan biz, Türk'Ier istifade etraeliyiz. İkinci sinden de İngiliz'ler ders alabilir ler ve ajmalıdırlar. Mütareke zamanı Türk'lere karşı gösterdikleri haşin, tecavüzkâr, hatta zalrmane mua • mele, Türk'ün millî izzeti nefsini rencide ederek bütün kalplere İngiliz düsmanlığı aşılamıştı. Şimdi ise Leydi Klârk gibi hassas ve hayırkâr bir ruh, Türk yetimlerini düşünmek onlar için yorulmak suretile, müta • reke senelerindeki hataları tamir ediyor. Leydi Klârk'm bu uluvvü cenabı kibar ve asil bir millet olan İn giliz'lere yaraşan bir harekettir. Ve ancak böyle yüksek ve insanca hareketlerdir ki mütareke tngiliz'lerinin yaDtıklarmı Türk milletine affettirebilir. ii*m*ıi Tevkif edilen elebaşılar Lefkoşa 24 (A.A.) Bu sabah erkenden Lefkoşa'ya gelen askerler âsilerle isyan muharriklerinden 5 Jri »iyi yakalıyarak Larnaka'ya gönder • mişlerdir. Bunlar oradan bir harp gemisine nakledileeklerdir. Larnaka'daki Rum Ortodoks piskoposu da bir harp gemisine götürülmüştür. Vaziyet umumiyetle sakindir. Mahalli hükumet Kıbrıs'ta sükunet iadesi için bu tevkiflerin yapılmasına dün lüzum görmüstür. Larnaka'da bulunan Kontr Amiral mevkuflan ecnebî limanlanndan birine gidecek bir vapur buluncuya kadar ve krovazörlerden birinde alıkoymağa muvafakat etmiştir. Dün Limassol, Larnaka, Famagusta ve Paphos'a asker çıkanlmışbr. Ayni zamanda asker getiren 7 tayyare de karaya inmiştir. Vaşington 23 (A.A.) M. Boreh Fransız srazetecilerine vaki beya M. Laval Vaşigtonda natında Versay muahedesinin yeni den tetkiki zarurî olduğunu söylemiş Vaşington 23 (A.A.) M. Laval ve demiştir ki: «aat 15,13 te Vaşington'a gelmiştir. « Bu muahedenin istense de isVaşîgton 23 (A.A. ) M. Laval tenmese de yeniden tetkik ve tadil öğleden sonra M. Hoover ile görüşedileceği aşikârdır.» meğe ve müzakereye başlıyacaktır. M. Boren beyanatına şu suretle deM. Laval geceyi beyaz sarayda gevam etmiştir. Müttefikler Alman çirecektir. ya'nın tamirat borcunu iptal ettik Af. Laval'ın beyanatt leri takdirde müttefiklerin birbirleVaşigton 13 (A.A.) Fransız rine olan harp borçlarından vaz geçBaşvekilinin şerefine bu akşam ve rilen ziyafette M. Laval, M. Hoover, melerine taraftar olmamak için bir M. Claudel, Fon Prittwitz, M. Curtis, sebep göremiyorum.» M. Boreh şunlan da söylemiştir: Mareşal Petain ve yüze yakın rical «Versay muahedesinin bazı şartların hazır bulunmuşlardır. tatbikinda devam edildiği müddetçe Ziyafet bittikîen sonra M. Laval Avrupa'da teslihatın tahdit edile gazetecileri kabul ederek şu beya ceğini ümit etmiyorum.» natta bulunmuştur: < M. Hoover'le yapacağım mülâkatlarda Amerika ve Fransa'yı a " lâkadar eden mes'elelerin hepsi hakkında serbestçe görüşeceğim. Fransa ile Amerika'yı birbirinden ayırmak maksadile ortaya çıkarılan bazı a sılsız dedikoduları Amerika'da bulunduğum raüddet zarfında ortadan kaldırmağa muvaffak olacağımı ümit ediyorum.» ...».ımııttımııııllll Versay muahedesinin tadili isteniyor Steiline, Istifa mı edecek? Riage 23 (A.A.) Moskova'da devran eden şayialar M. Steiline'nin istifasının muhtemel olduğu merkezindedir. M. Venivelos'un beyanatt Atina 24 (Hususî) Kıbns ihtilâli burada efkân umumiyeyi müteessir etmiş, mahafili resmiyeyi hayret içmde bırakmaktadır. M. Venizelos, gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: « İngiliz ve Yunan hükumetleri arasında (Kıbns) mes'elesi namile bir mes'ele yoktur. Mes'ele İngiltere hü kumeti ile (Kıbns) ahalisi arasında dır.» M. Venizelos bu türlü harekâhn tngiltere hükumetini Kıbns ahalisinin emellerini tatmine icbar edemiyeceğini de söylemiştir. Hariciye Nazın Mihalakopulos ta gazetecflere şunlan söylemiştir: Yunan hükumetinm Kıbns c mes'elesi muvacehesindeki vaziyeti Beynelmüel uhut ve şeraite ve tngiliz Yunan münasebatı arasındaki ananevî samimiyete göredir. Yunan hükumeti biç bir zaman Kıbns ahalisini bu türlü hareketlere teşvik etmemiştir. Bir si yasî rical ve bir insan sıfatile her hangi gayri kanunî tezahürleri takbih edi yorum.» Ticaret odaları kongresı Ankara 24 (Telefonla) Ticaret odaları kongresine iştirak edecek murahhaslar geldiler, murahhasların adedi 250 yi bulmustur. Kongre pa zartesi günü 10,5 ta tktisat Vekilinin nutku i!e açılacaktır. inegöl'de zengin bir maden Bursa 23 Son günlerde İnegöl'de petrol ve asfalt damarlarmı ihtiva eden zengin bir maden bulunmuş • tur. Bunun işletilmesi için maden sahipleri ile bir Amerikan grupu ara • sında müzakerat cereyan etmektedir. Madenin meydana çıkarıldığı yer halk arasında eskidenberi «Şifalı toprak» ismi ile maruftur. Nevyork 24 (A.A.) Herald Tribune gazetesinde görülen bir habere göre M. Laval M. Boreh'niri beyanatından ima tarikile bahsede rek demiştir ki: «Ben Vaşington'a M. Boreh ile münakaşaya girişmek yahut Versay muahedesinin yeniden tetkiki mes'elesini görüşmek için gelmedim.» Bir iddiaya cevap Şehirlerde askerî devriyeler Atina 2 4 (Hususî) Kıbns, Mısır ve Malta'dan getirilen kuvvetler Kıbns'a vasıl olmuslardır. Bu kuvvetlerin bir kısmı tayyarelerle sevkedilmiştir. (Lefkuşa) da tngiliz bahrî ve berrî devriyeleri gezmekte olup sehirde sükun iade edilmiştir. Zahire bolluğu Haydarpaşa'da 800 den fazla vagon birikti Haydarpaşa istasyonunda ve yollarda sekiz yüzden ziyade zahire yüklü vagon birikmiştir. Bundan dolayı vagonlarm tahliye ameliyesi gecikmektedir. Hatta hat üzerinde vagonlara manevra yaptırmak bile güçleşmiştir. Haydarpaşa ile istasyon larda biriken vagonlardan hattın kurtarılması on günlük bir müddet lâzımdır. Bu müddet zarfında Anadolu demiryoüarı idaresi tüccara zahire nakliyatı için vagon veremiye cektir. Vagon verilmediği takdirde Eskişehir, Konya gibi zahire merkezlerinde alış veriş ister istemez duracak ve borsalara köylüler tarafından zahire getirilirse fiat düşecektir. 1 ^ « ^ • • Limanlarda harp gemileri Londra 23 (A.A.) Amiralhğın verdiği malumata nazaran Asas'ta torpido muhribi bu sabah saat 6 da Shorpshire krovazörü de saat 6 da Lmaes • soFa demirlemiştir. Ayni zamanda Amirci Henbey'e mahsus bayrağı çek miş bulunan London krovazörü Lara ka'ya ve Ahtes torpido muhribi de Famagusta'ya gelmişlerdir. CAkvamın kararı Japonya kabul edemiyeceğini, Çin razı olduğunu b Cenevre 23 (A.A.) Çin hükumeti Mançuri ihtilâfının halli hak kında Cemiyeti Akvam medisi tarafından teklif edilen karar suretini kayıt ve şartsız kabul etmiştir. Cenevre 23 (A.A.) Cemiyeti Akvam meclisinin akşam üzeri yap tığı içtimadan sonra Çin Japon ihtilâf ından mütevellit vaziyet şu şe kilde taayyün etmiştir: «Çin hükumeti Cemiyeti Akvam meclisi tarafından tanzim edilen karar suretini kabul etmiştir. Japon hükumeti meclisin teklif ettîği karar suretine itiraz etmiş ve bir mukabil proje vermiştir. Çin mümessili bu mukabil projeyi kabul etmemiştir.» Japonya'nın teklif ettiği bu mukabil projede Mançuri'nin Japon'lar tarafından tahliyesi Mançuri'deki Japon tebaasının selâmetini temin edecek bir çok esash prensipler hakkında Çin ile Japonya arasında tahliyeden evvel bir anlaşma vücude getirilme sine talik edilmektedir. Cenevre 24 (A.A.) Cemiyeti Akvam meclisinin hayli uzun süren içtimaında Japon mümessili meclis azasının, bilhassa M. Briand'ın musırrane talep ve teşviklerine rağmen, meclisin teklif ettiği karar suretini kabul edemiyeceğini beyan etmiştir. Japon mümessili Mançuri'nin tahliyesinden evvel Çm tarafından kabulünü elzem gördüğü başlıca maddelerin mahiyeti hakkında izahat vermek istemiştir. Meclis kat'î bir karar vermek üzere saat 16 da tekrar toplanacaktır. Yanan konsolosu calediliyor Atina 24 (Hususî) Yunan Hükumeti, Kıbns kon»olosunu, kendisinden Kıbns vukuatı hakkında malumat almak üzere Atina'ya davet etmiştir. Bu davet, mahafili siyasiyede konsolosun azli suretinde telakki edilmektedir. i Yeni Irak kabinesi Irak kabinesinde Dahiliye Nazırı Muzahim Paçacı Bey ile rüfekası arasında zuhur eden ihtilâftan dolayı Başvekil Nuri Paşa kabinenin istif asını Kral Faysal'a vermiştir. Kral bu istifayı kabul etmiş ise de kabinenin teşkiline gene Nuri Paşayı memur etmiştir. Yeni kabine berveçhiati te şekkül etmiştir: Başvekil: Jeneral Nuri Paşa, Maliye Nazırı: Rüstem Haydar Bey, Adliye Nazırı: Baban Cemil Bey, Hariciye ve Müdaf aai Milliye Nazırı, Je • neral Caferülâskeri Paşa, Muvasala ve İktisat Nazırı: Emin Zeki Bey, Maarif Nazırı: Hacı AbdülhüseynüU çelebi Bey, Dahiliye Nazırı: Naci Şevket Bey. Yeni kabinedeki nazırlardan eskisinde bulunmıyanlar Caferülâskeri Paşa ile Naci Şevket Beydir. Naci Şevket Bey Irak hükumetinin An kara sefiri ve Caferülâskeri Paşa Londra sefiridir. Sabık Hariciye Nazırı Abdullah Damloci Beyin Ankara sefiri ve eski kabinede Dahiliye Nazırı bulunan Muzahim Paçacı Be • yin Londra sefiri olacağı zannolu • nuyor. Naci Şevket Bey Ankara'dan Bağdad'a müteveccihen hareket etmiştir. hâdisesi Şaban Ağanın evinde, bir cürmü meşhudu müteakıp, vuku bulmustur. veresini, mehtapta gezintisini öde • mek için cüzdanımı çıkarıyorum; fakat Lilâ elimi tutuyor ve usulca: Hesap tamam, Filip, diyor... Ve elini öpen kavalyesine: Yarın, değil mi mösyö, saat beşte, Palasta. Emrinize hazırım, madam... İşkence bitti... Daha doğrusu bir yenisi başlıyor. Lilâ'yı odamıza çıkarıyorum. Kapıyı kapar kapamaz yanına yaklaşı^or ve bağırıyorum: Nedir bu maskarahk? Şimdi de profesyonel dansör lerle mi kur yapıyorsun?. Oh! Kur! Kur! Ne ehemmiyeti var canım... Sinyor... neydi ismi? Sinyor Pablo dö Villârvaya... Hakikî çok cazip bir genç. öy'e eğlendim ki... Darıl dın mı?.. Yarım saatlik bir aşk rolü oynadım... Bütün kabahatim bundan ibaret Görüyorsun ya, mühim bir şey değil... Mabadi var Müslüman ahali de çarptşıyor Atina 24 (Hususî) Kıbns ve Londra'dan gelen haberler, Kıbns ihtilâl hareketine müslüman ahalinin de iştirak ettiğini bildirmektedirler. Komiser muavenet istemiyor Atina 24 (Hususî) Kıbns'teki İngüiz komiseri, Kıbns'a şimdiye kadar gönderildiğinden fazla kuvvet sevkedilmemesini Londra Hükumetine telgrafla bildirmiştir. Asilerin miktart Kahire 23 (A.A.) Resmen bil dirildiğine göre bir takım yelkenliler kaçak olarak Yunan adalanndan Kıb ns'a mitralyözler ve silâhlar getirraiş lerdir. Maamafih, âsilerin iyi müsellâh olmadıklan ve ellerinde kâfi miktarda para ve mühimmat bulunmadığı zannedilmektedir. Fazla olarak teskilât ları da yoktur. Bu da isyanın büyük bir nisbet almıyacağını göstermektedir. Âsilerin İngiltere hükumetinden bilhassa vergilere dair bazı imtiyazlar koparmağa çalısmağa devam edecekleri söylenmektedir. 350,000 kişiden ibaret bulunan ve 70,000 i müslüman olan Kıbns ahalisinden ancak 15,000 kisi harekete iştirak etmiştir. Bunlarm çoğu 1913 te Yunan ordusunda Balkan harbine iştirak etmiş olan Kıbns'lılardır. tngiliz müstemlekât nazırımn beyanatı Londra 23 (A.A.) Müstemle kât nazın M. Thomas, Kıbns karga şalıklan hakkında şu beyanatta bulun muştur: «Şayanı teessüf vahim bir takım kargaşalıklar olmuşsa da, hükumet erkânı, vaziyete hakim bulunmaktadır. Endişe edilecek bir şey yoktur. Cumhuriyet bayramında Millet Meclisinin 1 teşrinisani ruznamesi Ankara 24 (Telefonla) M. Meclisinin 1 teşrinisani ruzna • mesi tesbit edilmiştir. Meclis 2 de açılacaktır. Ruzname şudur: 1 Reisicumhur Hz. nin nutuklan. 2 Divanı riyaset intihabatı. EDEBİ TEFRİKA: 65 Londra'da hararet Tahtessıfır 2 ! 29 teşrinievvel Cumhuriyet bay ratnı için tstanbul'da da hararetli surette hazırlıklar yapılmaktadır. Cumhuriyet bayramı programına göre Beyazıt'ta bir geçit resmî yapı Iacağından burada Eminönü kay makamlığı halk ve davetliler için tribünler yaptırmaktadır. Bayrama istirak için esnaf cemiyetleri de hazırlıklar yapmaktadırlar. Cumhuriyet bayramının diğer bütün bayramlardan daha iyi tes'it edilmesi için tertibat alınmaktadır. Byram akşamı şehirde müteaddit Londra 23 (A.A.) Dün ak fener alayları yapılacaktır. Bu alayşam 1896 senesindenberi birin lar için binlerce fener ve meş'ale ihci teşrinin en soğuk gecesi ola zar edilmektedir. Kolordu Kumandanlığı da Cum • rak tesbit edilmiştir. Yer dondan huriyet bayramında yapılacak resmi bembeyaz olmuştu. Hararet sı • geçit ve donanmanın limanımızı zifırdan aşağı 2,7 olduğu kayde yareti için mufassal bir program ihdilmistir. zar etmektedir. 5 mürteci İki hacı, bir hafız, bir ağa tevkif edildiler Adana 23 5 kişi tarikatçilik cürmile maznun olarak tahtı tevkife alınmışlardır. Mevkuflar Biberiye şeyhi denmekle maruf Develi oğlu Hacı Halil, sabık evkaf memurlanndan Hacı Mahmut, Akracalızade fabrikası sahiplerinden Hafız Hasan Efendilerle manav Şaban Ağa, ve bunların âmâ hizmetcileridir. Tevkif lâ koluma giriyor ve pürneş'e anla tıyor: Mösyö ile bahçede bir gezinti yaptık... Mehtapta, çok hoş oldu... Filip, takdim edeyim, Sinyor... Sinyor.. Şey!.. İsminizi unuttum?. Pablo dö ViHâraya. Lilâ'nın kavalyesi iğildi. İsteksiz mukabele ediyorum. öyle zamanlar oluyor ki, nezaketin verdiği infialden çatlıyor. Kaba bir insan telâkki edileceğimden korkmasam, dansözü orada bırakıp Lilâ'yı bileklerindan yakalıyacak, münasebetsizliğini yü züne haykırmak için odamıza sürükliyeceğim. Fakat ne çare ki muaşeret kaideleri yalanla riyanın nedimeleridir. Lâkayt görünmeli. Lilâ boyuna söylüyor. Dansör, ancak bir, iki kelime söyliyebiliyor; Sıkıldığı belli. Ben su suyorum. Nihayet yanımızda bu lunmasından hoşlanılmadığını an lıyor. Büfenin önündeki yüksek is • kemleden iniyor. Danslarını, muha Evvelki günkii vaziyet Kahire 23 (A.A.) Nicasia'da başlıyan kanşıklıklar adanın diğer şehirlerine de sirayet etmiştir. Kadın ve çocklar sahillerde demirli bulunan geHizmetçinin dediği doğru. Lilâ'nın kürkü dolapta yok... Nerede? Kimle çıktı? Nerey* gitti?.. * Sabah, saat 2. Sabırsızlık sinirlerimi geriyor. Ne düşüneceğimi bilmiyorum, daha doğrusu düşünmeğe cesaretim yok. Şarkılar: «Ev hazır olunca, ölüm girer» derler. Benim evim hazır. Bu ev, Lilâ ile saadetimdir. ölüm değilse bile, ıztırap kapımm eşiğinde bekliyor. Birdenbire, telefon çaldı. Hemen koştum: Allo!.. Kimsiniz?.. Benim, sevğilim... Çabuk gel... Seni aşağıda bekliyorum... Son bir kadeh şampanya için seni bekliyo rum... Çabuk ol... Acele avludan geçiyorum. Nerede Lilâ?.. İşte, tanımadığım smokinli bile. Dona kaldım. Lilâ elini sallıyor. Çağınyor: Filip. . Gelsene!.. Büfenin önündeyiz. Sıkılarak beni selâmlıyan yabancıya bakıyorum. Li Kadife alev MAURICE DEKOBRA'dan Vakit, geceyarsı olmuştu. Monroe ile hâlâ münakaşa ediyorduk. Çünkü doğrusu bu mes'eleler her ikimizi de alâkadar etmiyor değildi. Bu sırada Markiz dö Montilâ kocasile yanımıza geldi. Gülerek sor dum: Matmazel dö Radeski'yi ne yaptınız? Markiz hayret etti: Nasıl? O sizinle beraber değîl mi? Üç çeyrek oluyor ki bizden ayrıldı. Biraz bozularak kalktım, balo salonunu ve otelin holünü nafile araştırdım. Lilâ ortada yoktu. Anî bir rahatsızhk üzerine odamıza cekilmiş olması endişesile ikici kata çıktım. Yatakları hazırlamakla meşgul olan hizmetçi kadınla karşılaştım. Sor Aferin azizim, dedi... Son zaferi [ dum: niz pek parlak... Bu güzel Viyana'h Evet, mösyö, dedi... Madamı kızın size iyice tutulduğu da gö gördüm... Yannc saat oluyor, kür rünüyor... Çantanıza yeni bir kekkünü almıya gelmişti... Zanneder • lik daha ilâve etmişsiniz... Hayır! sem dışarı çıktı Hayır! İtiriz etmiyin, mösyö Jak Hizmetçinin sözleri beni hayrete Mond... Bu nefis Avusturya'lınm Son düşürdü. Müsarr ere henüz devam e Antöniyo dö Florida kilisesinin du derken Lilâ'nın haberim olmadan varlarındaki ressam Goya'nın gü dışarı çıkmasına sebep ne olabilir? nahkâr kadınları gibi sevdah bakışYavaş yavaş ıcerdiveni indtm. En ları var. garip, olmadık faraziyelere kapılı Sizi fazla işgal etmiyiyim... Ge yordum. Ansızın Montüa'Iarla karşı vezeliğim sizi sıkıyar görüyorum... laştım : Sevglinizin baş ağrısını dindirmek Ey?.. Matmazel dö Radeski'yi için hemen yukarı çıkmanızı tavsiye ederim... br'dunuz mu?.. Ne diyeceğimi bilmiyordum, yalan söyledim: Monroe gîtti. Müsamere devam e Evet... Kendisini mazur gör diyor. Ben odada Odamızda yalnızım. Markiz dö Montilâ'nın sıcak sesi menizi rica ediyor... Anî bir baş ağhâlâ kulaklarımda çınhyor... Samimî rısı... Hürmetlerimizi lutfen kendisine Iâtifesi bana dokundu... Tavsiyesi iblâğ ediniz.. Antöniyo dö Montilâ gibi hemen yukarı çıktım. Fakat boş Vestiyer'e giderken vaktüe londra' kalan odama . Endişe bir kurşun da kendisile pek samimî görüştüğüm caket gibi omrzlarımı iğiyor. Lilâ nerede? Bu takibe imza vermeli? karısı bana usulca: