23 Teşrînievvel 1931 Edison'un I Iayatmdan bir yaprak! Büyük muhteriin fonoğrafı icatetmesine bir tesadüf vesile olmuştur Bir kaç gün evvel vefat eden A merika'lı büyük âlim ve mucit Edi son çok şayani dikkat bir hayata maliktir. Edison, insaniyete, tekemmüle doğru ilerlemesinde rehberlik etmiştir. Edison öldü. Fakat fennin hayata bahşettiği lâyemut nimetler, asla ölmez. Edison'un velut ve semere veren hayatı uzun bir masal gibidir. Pe • deri 1737 senesinde Amerika'ya giderek evvelâ Nevyork, sonra yeni tskoçya'da yerlşemiştir. Edison Ohyo'nun Milân şehrinde 7 şubat 1847 senesinde doğmustur. Toma Alva E > dison tesmiye olunan bu çocuk, daha tahsilinî ikmal etmeden hayatını kazanmak için pederi taraf ından mektepten çıkarılmıştı. Edison bunun üzerine bir trende gazete satmağa başlamış ve az zaman zarf ında kendisine hediye olarak verilen bir kutu matbaa harfinden cesaret alarak trende küçük bir matbaa tesis etmiş ve orada gazetesini tap ve tevzi et • meğe başlamıştır. Vikli Herald ismi verilen bu gazeteyi, Edison'un tek başına hayatını kazanmak için çalıştığını gören bir çok yolcular, mahza ona bir teşvik olsun diye satın alıyorlardı. 1862 senesinde Edison telgrafçı sıfatile bir telgrafhaneye memur ediltniş ve orada yeni tel üzerinden her iki îstikamette iki telgraf ver aıeği temin eden bir usul keşfetmiştir. Bu Edison'un ilk icadı idi. 1871 de bir kumpanyanın başmühendisliğine tayin edilmiştir. Bu tarihte Edison evlenmiştir. İlk zevcesi o zaman maiyetinde telgrafçı olarak çalısan bir kadındı. Edison bir gün, geçn kızın arkasına geçmiş, telsrrafları keşide edişini seyretmeğe başlamıştır. Bu sırada genç kız kendisine demiştir ki: M. Edison, ben sizi görmeden bile sizin arkamda mı, yoksa ya • nımda mı bulunduğunuzu söyliye • bilirim. Nasıl? Nasıl oldugunu bilmem. Fakat bunun böyle olduğuna eminim. Demek oluyoruz biz, birbiri miz için yaratılmışız. Benim karım olmak ister misiniz?.. Bu muhavereden bir ay sonra E dison evlenmiştir. Düğün günü genç kız ümit ve neş'e içinde idi. Fakat Edison, zihni bazı tetkikat ile meşgul olduğundan nikâh merasimi yapılacağını unutmustu. Davetliler, uzun müddet bekledikten sonra kendisine haber göndermeğe mecbur olmuşlardır. Edison, hayatında bir defa bile, saatin emrine itba etmemiştir. Bir gün dostlarından biri bir küçük çocuğu göstererek ona, hayatında ilk zihnine yerlesecek bir söz söylemesini rica etmiş, Edison da çocuğun almna dokunarak, tebessümle demiştir ki: Yavrum, saate asla bakmayınız!.. Edison Nev Jersey hükumeti da hilinde Nevmark'ta icat ettiği aletlerin imali için bir fabrika tesis etmişti.. Yorulmaz bir surette çalısan ve zihni daima yeni şeyler anyan Edison telgrafçılığı günden güne ıslah eden bir çok şeyler icat etmiştir. Onun çalısmağa karşı olan aşkı ve icat kabiliyeti, işin ticaret cihetini ibmal ettirmiyordu. Bütün icatları, berata raptedilerek ticaret âlemine intikal ediyordu. Bu sebeple Edison 28 yaşında mühim bir servet sahibi olmuştu. Bundan sonra Oranj'da modern bir lâbora • tuvar tesis ederek başlıca icatlannı orada vücude getirmiştir. 1877 de kömür mikrofonlar icat ederek Bell'in icat ettiği telefonu kabili istimal bir hale getirmiştir. Bir sene sonra ilk fonoğrafı, biraz sonra megafonu icat etmiştir. Edison içîn keşif ile icat arasmda bir fark gözetmek lâzımdır. Edison, keşif için: «O, bir tırnak kırpmtı sından ifaarettir» der idi. Bir yazı • sında: «tcatlar tesadüften doğmustur» demişti. Edison'un fonoğrafı icadı da bir tesadüf eseridir. Büyük mucit, fo noğrafı şu suretle icat etmiştir: Edison bir gün bir çeliğin ucuna, üzerinde çizgiler ve noktalar bulu nan bir takım madenî çubuklar ge çirmekte iken, mürekkepli kalemin bu çubuklara temas ederken, husule gelen ihtizazdan bir takım sesler çıktığını ve bu temasların ayni sesi tekrar iade ettiğini görmüştür. Edison bunu bir yere kaydetmiş ve ondan sonra hiç mesgul olmamıştır. Sonra bir sesli makine icat etmekle meş gul olduğu bir sırada bunu hatırlamıştır. Edison bunun üzerine, bir çubuk üzerine akseden sada mevce lerinin kayıt ve tesbit edilebildiği takdirde, kaydedilen sesleri yeniden iade edebilecek bir diyafragm elde etmek kabil olacağım anlamıştır. E dison bu hususta şu hâdiseyi nak 1 etmiştir: «Bir gün telgraf makinesinin ö nünde şarkı söylüyordum. Sesimin ihtizazından bir çelik tel, nakile kadar parmağımı deldi. Bu hâdise beni düşündürdü: Eğer bu telin ha reketini kayıt ve tesbit ederek onu ayni satıh üzerinde yeniden tekrar ettirebilecek olursam, bu telin al dığı ihtizazı iade etmemesi ve lâkırdı söylememesi için hiç bir sebep kal • maz. Işte fonoğraf, parmak ucuna vaki olan bir batırmanın mahsulü dür.» Edison fonoğrafı icat için çok çaIışmış ve bunun ilk tecrübesini umum huzurunda yaptığı zaman, bütün yorgunluklarını unutmuştur. Edison, icat ettiği makineyi alarak Nevyork'ta fen akademisine gitmiştir. Edison bunu şöyle anlahyor: «Orada M. Peach'a size bir şey göstereceğim dedün, o da: «Nedir?» dedi. Bunun üzerine paketi açtım ve makineyi bir yere yerleştirdim. Kendim de makinenin başına geçerek: «Merinin küçük bir lâmbası var!» cümlesini söyledim. Makine, bu cümleyi aynen tekrar etti. Heyecanım son dereceyi bulmuştu. Hiç kimse bu mucizenin sebebini soramıyordu. Çünkü bu kadar garip görünüyordu, ki bunu hiç bir zaman anlamıyacaklarını zannediyorlardı.» Edison kulakları biraz sağırdı. O bu noksanı daima hoş görmüştür. Edison bu sağırlığın kendisîni iş • siz, güçsüz adamlann elinden kurtardığını söylerdi. Edison'un çehresi her zaman dolgun ve çizgilerden ari idi. Gözleri 84 yaşına rağmen par laklığını ve tebessümünü muhafaza etmişti. * Vaşington 20 (A.A.) Edison'un cenaze merasimi gününe tesadüf eden çarşamba günü Nevyork beledîye reisinin emri üzerine saat 19 da bir dakika şehir karanlık kalacaktır. Büyük muhteriin naşinın teşhir edildiği lâburatuvarı önünden şimdiye kadar 10,000 kişi gelip geçmiştir. We.t Orange 21 (A. A.) Edison'un bugün yapılan cenaze alayında tabutun etrafında ve arkasında yürüyen 400 den fazla kimse arasmda Reisicumhur M. Hoover'in refi kası da bulunmakta idi. Cenaze alayuun geçtiği yollarda Edison'un dehasına hayran olan binlerce kadm ve erkek derin bir sükut ve huşu içinde durmakta idiler. Cenaze Rosedale mezarlığma getiril miş ve orada Edison'un hayatında en çok sevdiği gayet büyük ve budaklı meşe ağacının gölğesi altına gömülmüştür. Mezarın etrafında bir polis müfrezesi bu büyük ölünün hatırasına hürmet eseri olmak üzere dört gün dört gece nöbet bekliyecektir. 'Cumhuriyet '• jlllılınılııııııılıııııııııılııııııımmııııııııııııııııllııırlııııııııııliMiı "Mllııııı "tr= r Spor faaliyeti Bugün futbol, eskrim, güreş maçları var! Bugün şehrimizde müteaddit spor hareketleri vardır. Bunlar sırasile şuniardır: A Taksim stadyomunda: 1 Saat 9,30 da Süleymaniye tstanbulspor ikinci takımları. 2 Saat 10,45 de Beykoz • Vefa ikinci takımları. 3 Saat 12 de Süleymaniye İstanbulspor birinci takımları. 4 Saat 13,45 de Beykoz Vefa birinci takımları karşılaşacaklardır. 5 Bu müsabakalardan sonra saat 15,45 de Galatasaray Fener muh teliti Kurtuluş takımile ilk antren man maçını yapacaktır. B Saat 15 te Beşiktaş kulü • bünde Harbiye ve Beşiktaş eskrim takımları arasında eskrim müsabakası yapılacaktır. C Beyoğlu H. Fırkası binasın • daki idman salonunda güreşçiler arasında tesvik müsal .ı yapıla caktır. Balkan konferansında Sırp ve Arnavut Başmurahhasları birbirlerini itham ediyorlor!... ( Birinci sahifeden mabait > Esasen Yugoslâvya ile Arnavutluk arasmda 1919 senesinde imza edil miş olan ekalliyetler muahedesi gayet sarihtir. Bunun tatbikı halinde aramızda ihtilâfh hiç bir mes'ele kalmıyacaktır. Biz ekalliyet mes'elesi halledildiği andan itibaren Balkan misakının en candan taraftarı ola cağız ve böyle bir misakı gözümüz kapalı olarak imzalamağa hazırız.» Arnavutluk murahhaslarının beyanatı Arnavutluk heyeti murahhasası namına dün bu mes'ele hakkında bir muharririmize şu beyanatta bu lunulmuştur: « Bu mes'ele komisyonda hal lolunmadığı takdirde, tezimizi son içtimaın son dakikasına kadar mü • dafaa edeceğiz ve Yugoslâvya'da ıztırap içinde yaşıyan millettaşlanmızın hakkından hiç bir fedakârlık ve müsamahada bulunmıyacağız. Yugos lâv'lar isterlerse müzakeratı terke debilirler.» Yugoslâvya'da bizden tamamile fark siz olarak yaşamaktadırlar. Çok şayani teessüftür ki evvelce oldugu gibi bu sefer de gene haricî tesirlerle Balkan ittihadının suya düşürülme sine çahşılıyor. Bence ihtilâfı mucip olacak hiç bir şey yoktur. Her şeyden evvel iktisadî raes'eleler halloIunmahdır. Bugün iktisadî mes'eleler siyasî hâdiselerden daha mühimdir. Bulgaristan'la aramızdaki ekalliyet ihtilâfı da halledilmek Uzeredir. îki memleket bu hususta anlaşmağa çalışmakta ve bu vadide iyi neticeler almmaktadır.> Bir Balkan enstitüsü teşkil ediliyor Çolak Hayri Ef. nin Evindeki cinayet Maznunlar cürmü biribirine atfediyorlar Edison'un cenaze alayı Yeni muhriplerimiz Sür'at ve atış tecrübeleri yakında yapılacak Ekalliyetler mes'elesi Balkan devletleri arasında takip edilmekte o lan anlaşma siyasetini güçleştirmektedir. Bu hususta Arnavut'lar ve Bulgar'lar tarafından çok şikâyetler vuku bulmaktadır. Arnavut murahhası Sultanahmet'te Çolak Hayri E • Mehmet Bey Koniçe evvelki gün eski fendinin evinde Şükrü çavuş isminde Osmanlı Imparatorluğu zamanında birinin ölümü ile neticelenen cina • Türk'lerin Rumeli'de her un yetin muhakemesine dün Ağırce • suradan ziyade ıztırap çektiğini, zada devam edilmiştir. Bu hâdisede ekalliyetlerin bugünkünden çok daÇolak Hayri ve manav Sabri Efendi ha rahat yaşadıklannı söylemiştir. Yugoslâvya, Bulgar, Yunan ler maznun bulunmaktadırlar. Dünkü celsede evvelâ Çolak Hayri istiçekalliyetleri vap edilmiş, badehu manav Sabri Ef. Yugoslâya Bulgaristan, Tunanissorguya çekilmiştir. tan Bulgaristan murahhasları ara sında da ekalliyetler mes'elesi mü Hayri Ef., ölümle neticelenen bu him münakaşaları mucip olmuştur. hâdiseyi uzun uzadıya anlatmış, ve Bulgar murahhasları ekseriyetle Arevvelâ Sabri Ef. nin kendisine ateş navut murahhaslarının serdettikleeri ettiğini, kendisinin de bilmukabele mütaleaları haklı bulmaktadırlar. bir el silâh attığını, Şükrü çavuşun Yugoslâv'lar ise her şeyden evvel ikbu sırada öldüğünü söylemiştir. Ma tisadî mesailin halledilmesini ve bu nav Sabri Ef. de hâdiseye Hayri E hallonlunduktan sonra ekalliyetler fendinin sebebiyet verdiğini, Şükrü ve diğer mesailin kendiliğinden hallolunacağını söylemektedirler. çavuşun, Hayri Ef. nin tabancasın dan çıkan kurşunla öldüğünü bildir'" Bir seyyar komite teşkili Dün Balkan misakı ekalliyetler komiştir. Bundan sonra Hayri Ef. nin met mitesinde Arnavutluk murahhası heye ti Balkan memleketleri murahhasların resi Seher, Şükrü çavuşun zevcesi dan mürekkep daimî ve seyyar bir Adile Hanımlarla otelci Süleyman komite teşkilini teklif etmişlerdir. Ef. şahit olarak dinlenmişlerdir. Bu Bu teklife göre seyyar komite ekal • vak'a cereyan ettiği vakit orada hazır liyetlerin bulunduğu memleketiere bulunan çalgıcıların da şahit olarak giderek mahallî tetkikatta buluna celplerine karar verilmiş, muhakeme cak ve ekalliyetlere ait muahedelerin tatbikmı teshil edecek esasları ha • 12 teşrinisaniye talik edilmiştir. zırlıyarak her sene bîr şehirde top • lanan konferansa tevdi edecektir. Bu komitenin teşkili mes'elesinin Balkan misakı mes'elesile birlikte tetkik ve müzakere edilmesini teklif et* mişlerdir. Bu teklif esas itibarile kabul edilmiştir. Yugoslâvya heyeti murahhasasınm ekalliyetler mes'elesi hakkındaki nok Kocatepe ve Adatepe muhripleritai nazari henüz tamamen anlaşıla miz Halic'e girmişlerdir. Bunlar bomamıştır. yandıktan sonra Haliç'ten çıkacak Yugoslâvya murahhas heyeti konferansta bu mes'ele müzakere edüirken son derece ihtiyatkâr hareket etmekte ve mümkün oldugu kadar az söylemeği tercih etmektedir. Verilen habere göre ekalliyetler mes'elesi bu sene halledilmiyerek gelecek seneki içtimaa talik edilecektir. Eski Osmanlı idaresini artyorlar! Başvekilin beyanatı (Birinci sahifeden mabait) tükenmez bir hazne oldugunu .bin defa tecrübe ettiğimiz Büyük Resim vatana temin ettiği kudre ve itibart hariçten de müşahade etmemin hakika ten iftihar olunacak mes'ut bir hâdise oldugunu vatandaşlartma arzetmek vazifemdir. Matbuatımızın dikkat ve hizmetlerini samimî teşekkür hislerile ifade etmek benim için hususî bir meserrettir. Bütün dünyanın akibeti ne olacağı bir çok muhitlerde henüz malum olmıyan iktisadî ve malî buhrana karşı her memlekette millî itimadı nefsi müsbet ve feyizli tutunmak başlıca kaygusudur. Beynelmilel buhrana takdiri calip bir hayatiyetle mukabele eden milletimizin bünyesinin resanetini sarsıntıdan vikaye ederek buhranı geçirebileceğine kat'î itimadımız vardı.' Haricî bi taraf bir müşahidin gürüşü de böyledir. Buçünlerde her memleketin matbuatının vazifesi bizde oldugu gibi millî ve manevî kudreti takviye edecek fıkir cereyanını takip etmektir. Matbuatımıza teşekkürle • rimi ve muvaffakiyetinin devamı temennuini tekrar ederim»! , ve Marmara açıklarında sür'at ve atış tecrübeleri yapılacaktır. Muhriple rimizin tesellüm muamelesi sür'at ve atış tecrübelerinden sonra yapıla caktır. ttalya'da inşa edilmiş olan Zafer muhribimizle Dumlupınar ve Sakarya tahtelbahirlerimiz bu ay nihaye • tinde veya teşrinisani iptidalannda limanımıza geleceklerdir. Bunlara ayni suretle sancak çekme merasimi yapılacaktır. Tınaztepe muhribinin inşaatı da ilerlemektedir. Tınaztepe kânunuevvelde gelecektir. kan misakî fikri teyit edilmiş ve harbin aleyhinde bulunularak bütün muallâkta kalan mesailin sulhan halledilmesine karar verilmiştir. Bundan baska Balkan devletleri arasındaki mesaili halletmek üzere bir hakem muahedesi akti her sene vuku bulacak konferans içtimalanndan sonra bütün Balkan memleketleri Hariciye Nazırlarının da konferansm içtima eylemiş oldugu şehirde toplanmalan hakkında serdedilen bir temenni kabul edilmiştir. Fikrî anlaşma komisyonunun dünkü içtimaında İstanbul'da tarihî bir Balkan enstitüsü ihdası mevzuu bahsolmuş ve kabul edilmiştir. Bu enstitünün teşkili için tstanbul'daki kü tüphanelerde mevcut tarihî vesaik Resmî tebliğ ve kitaplardan istif ade edilecektir. tkinci Balkan Konferansı Umumî Bu komisyon azasından ve Yugoslâvya murahhas heyetinden M. Ele Kâtipliğinden tebliğ edilmiştir: Balkan Birliği meclisi, bu sabahki zoviç bir muharririmize şu izahatı içtimaında Balkan misakı ve siyasî vermiştir: mukarenet mes'elelerini müzakere < Tarihin Balkan'lara taalluk etmiş ve teklif edilen tadilât ile e eden eski kısımlannı tetkik edecek kalliyetler mes'elesini de nazari dikolursak görürüz ki Balkan'larda iki kate almak şartile misakı yeniden mühim parti vardı. Bunlardan biriai tetkik etmek üzere hususî bir komimüslütnanlık, diğeri de hristiyanlık tenin memur edilmesini kararlaştır idi. Bu din f arkı evvelce Balkan devmıştır. letleri arasında bir çok ihtilâfları Meclis bundan başka müteaddit mucip olmuştu. Buna mukabil bazı cepheli bir tahkim misakının tanzimi ahvalde de beraber çalışmışlardı. Bu ile konferans heyeti umumiyesine ar* enstitü Balkan'larda hristiyan ve zı temennisinde bulunmuş ve bunu müslüman halkın hangi zamanlarda müteakıp, mevzuu bahis, misakın dost olduklarını tetkik edecektir. Bu tanzimine intizaren,Balkan memlekettetkikatın bu yeni anlaşmada büleri arasında anlaşmağa mâni olan yük yardımlan görülecektir.» bütün mes'eleler hakkında millî Balkan posta ücretlerinde tenzüât grupların doğrudan doğruya kendi Muhaberat ve münakalât komisaralarında itilâf işleri arzusunu iz • yonunda Balkan memleketleri arahar eylemiştir. smdaki posta ücretlerinde yüzde 25 tenzilât yapılmasına ve Enterbalkanik bir pul kabul edilmesine karar veBalkan konferansı murahhasları rilmistir. dün öğleden sonra saat 17,30 da DaSerbestii seyahat mes'elesi rülfünunu ziyaret et^sj^erdir. lçtimaî siyaset komisyonunda YuMurahhaslar, Darülfünuna girernan'lılar tarafından evvelki gün velerken meydanlıkta izciler tarafm rilen serbestii hareketi, seyahat ve dan k&rşılannnslardır. Beynelmilel izci selâmile selâm ikamet projesi müzakere edilmiş ve Romen heyeti murahhasası bu proje lanmışlardır. Murahhaslar mihmandarlarının ye itiraz etmiştir. refakatile Darülfünun kabul salo Türk heyeti murahhasasınm da nuna çıkarılmışlardır. Romen murahhaslarının f ikrini tas • Merasim salonunda murahhaslar vip etmesi üzerine projenin bir maddesi kabul edilmemiş ve tetkiki gele ve davetliler şerefme bir çay ziyafeti verilmiştir. cek seneye tehir edilmiştir. Çayda Darülfünun Emini Muam • Hariciye Nazırlarının her sene mer Raşit Bey bir hitabe irat ederek içtimaı hakkında bir temenni Siyasî anlaşma komisyonunda Bal ezcümle demiştir ki: almış ve komisyon mesaisine ait zabıtları tetkik ve kabul ederek içti maına nihayet vermiştir. Sıhhat ve içtimaî siyaset komis yonu Balkan devletleri tebaalarının Balkan memleketlerinde pasaportsu2 seyahatleri hakkında alâkadar hükumetler nezdinde temenniyatta buIunmağa ve Balkan tebaalarının ikametleri hususlarını tetkik için daimî bir komite teşkiline karar vermiştir. Münakalât komisyonu mesaisini bitirmiş; demiryolları, posta ittihadı ve hava münakalâtı hakkındaki kararlarını ve deniz vesaiti, yollar ve turizme ait temenniyatını tesbit et • miştir. Meclis heyeti umumiyesine ko • misyon raportörü tarafından arzedilecek olan bu karar ve temenniyata posta ittihadı için yapılan dört maddeük bir mukavele müsveddesi ve üçüncü Balkan turizm federasyonuna dair bir rapor ilâve edilmiş bulun maktadır. DarOlfOnundaki merasim i Muammer Raşit Beyin nutku Balkan misakı Balkan misakı projesinin konferansta müzakere edilmekte olan diğer mes'elelerle birlikte tetkik edilmek üzere bir komisyona tevdii ve gelecek seneki içtimada yeniden müzakeresile kesbi kat'iyet ettiril mesinin temini kararlastırılmıştır. Siyasî anlaşma komisyonunda bundan başka bir şehrin Balkan Birliği için merkez ittihazı mes'elesi mü zakere edilmiştir. Bazı murahhaslar Balkan Birliği merkezi olarak Selâniğ'i göstermişler ve Yunan murahhas heyeti de tstanbul'un merkez ittihaz edilmesinden bahsetmiştir. Neticede İstanbul'un Balkan merkezi olması takarrür etmiştir. Dünkü komisyon içtimalarında Balkan memleketleri gümrüklerinin tevhidi mes'elesi de görüşülmüştür. Yani Balkan memleketleri arasında vuku bulacak ithalât ve ihracatm mütekabilen gümrük resminden mu • afiyeti mes'elesi esas itibarile kabul edilmiş gibidir. İstanbul 22 (A.A.) İkinci Balkan Konferansında komisyonlar bugünde öğleden evvel Yıldız sarayında çalısmağa devam etmişlerdir. Tevhidi kavanin komisyonu bu günkü içtimaında Balkan memle ketleri hususî kanunlarının tevhidi projesîni ihzar için teskile karar vermiş bulunduğu hukukşinaslar daimî komitesinin mümasil teşekkuilerle temasa gelmeaini karar altına Arnavutluk yeni bir nota verdi Yeni Yunan muhriplen Yunanistan'ın ftalyan tezgâhlarına sipariş ettiği yeni sekiz muhribin inşasına başlanmıştır. Bunlar yeni muhriplerimizle ayni kuvvet ve sistemdedir. Yaşları küçük! Yunan'lı kız sevdiği Türk gencile evlenemedi 15 yaşlarında Yunanlı bir kız bir Türk genci ile evlenmek için Kadıköy Evlenme memurluğuna müracaat etmiş, fakat kanun medeni 18 yaşını bitirmiyenlerin izdivacına müsaade vermediği için Evlenme memurluğu bu talebi isafa imkân bulamamıştır. Genç kız bunun üzerine Yunan kanunlarının bu müsaadeyi verdiğini söylemiş, memur keyfiyeti Belediyeye bildirmiş, Belediye de kendilerine böyle bir izin için mahkemeye müracaat etmeleri lâzım gel • digini anlatmıçtıç, / " +~^**m ı Dün sabah gazetelerinden birinde ekalliyet mes'elesi hakkında Arna vut heyeti murahhasasınm ekalli yetler mes'elesi hakkında bir nota verdiği yazılmıştı. Arnavut murahhas heyeti reisi Mehmet Bey Koniçe bir muharririmize bu mes'ele hakkında şu izahatı vermiştir: « Yugoslâvya heyeti murahhasasına burada böyle bir nota vermiş değiliz. Mevzuu bahis nota bundan çok zaman evvel verilmiş ve dün sadece bir daha hatırlatılmıştır.» İstanbul Balkan Birliği merkezi c Tarihin büyük bir isabetle koyduğu isimler içinde «Balkan» tabiri gibi gerek coğrafî vaziyetin, gerek içtimaî nisbetin, gerekse medenî müşareketin ehemmiyet ve vah detini gösteren tabirler pek azdir. Hâdisatm sevkile dalgalar gibi telâtüm etmiş olan insan kütlelerinin nihayet bu ismin sihirkâr tesirile durulmuş gibi bir devrei tevakkufa girdikleri zaman ister istemez ken dilerini birliğe süren cereyana bı rakmışlar, daiıra faal olan tarihin kudretli, fakat gizli elleri içinde yuğrula yuğrula kanlarile, canlarile mad dî ve manevî bütün varlıklarile biribirine karışıp kaynaşmışlar ve koca beşeriyet âleminin bir hususî tipi olarak, münferit bir medeniyet enmuzeci olarak meydana çıkmışlardır. İşte o insanlar sizsiniz ve bizleriz. Daha doğrusu biz Balkan'lılarız. Bu samimî birliğin kuvvet peyda edebilmesi için her müessese gibi İstanbul Darülfünunu da bu vazifeyi seve seve ifa edecektir. Aziz muhataplarım, bugün bütün emellerimizin tahakkuku için gayet müsait bir hava bulmuşuzdur. Siyasî recüllerimizin bu bapta en yüksek hislerile hareket ettiklerine şahit olmaktayız. Fakat biz de çahşmalı yız ki Balkan birliği akidesi bu himmetler sayesinde bütün kalplerde mahkuk olsun da artık siyasetin ivicaç ve inhinaları birbirlerine en samimî hislerle bağlı olan ve medeniyet yolunda elele yürüyecek olan Balkan'larm mukadderatı üstünde hiç bir tesir yapmağa müsait bir zemin bulmasın. Yaşasın şu parlak âtinin mübeşşir ve âmilleri, yaşasın Bal kan'lı kardeşler!» Muammer Raşit Beyin nutkuna misafirler arasındaki Balkan Darülfünunlularının müderrisleri cevap vermişlerdir. Sofya Darülfünunu profesörlerinden M. Guenoff, Türk ve Bulgar Darülfünunlulan arasında mevcut gi yabi dostluk ve samimiyetten bahae» (JLÜtjen $ahtfeyl Ekalliyet mes'elesi ihtilâfı hak kında Yugoslâvya heyeti murahha sası reisi M. fanoviç dün kendisile görüşen bir muharririmize şu mühim beyanatta bulunmuştur: « Arnavut murahhasları ftalyan diktatörlüğünün talimatını hamilen konferansa iştirak etmişlerdir. İtalya gayet tabîî olarak bir Balkan misa kını arzu etmez ve Arnavut murahhas heyeti de bu sebeple Balkan misakını akamete doğru götürüyorlar. Yoksa Balkan misakı en seri şekilde çok ümitbahş bir istikbaae doğru yürüyebilir. Arnavut heyeti murahha sasının ileri sürdüğü ekalliyetler mes'elesi diye bir şey yoktur. Biz memleketimizde bulunan Arnavut'lann bütün hukukunu tamamen ka bul etmifizdir. Arnavut'lar bugün Yugoslâvya Baş murahhası ne diyor? Gümrüklerin tevhidi Diğer komisyonlartn mesaisi Murahhasların nutukları