Halkın Sesi «Eskişehir'den dışarıda yaşıyan Türk çocukları belki seni tanıyamazlar Arif Oruç! Senin kim olduğunu ben söyliyeyim!.» [Millî mücahede senelerinde, A rif Oruc'un binbir rezalet ve hiya netine şahit olan ve mazinin bu zehirli hatırasım derin bir nefretle /»''*• daha ya.ıyan Eskişehir çençliği; bir kac gün evvel bu vatan ve millet haininin nmşriyatına müttahah ol • duğu cevabı vermişti. ; ; Dün; Esk eh r'H afesin hir Türk gencinden şu mektuhu aldık. Çe lâ> Beyin yazısı hainin n\eV'anetine tahne olmos bir rnuhitin u'tfî irıf salâbet ve satvetle haber vereyim ki sen, ne bir bürriyet kahramanı, ne bir millet mürşidi, ne bir demokrasi alemdarı değil, ancak, 336 senesinin meşhur, maruf, müstekreh Arif O ruc'u, yani Çerkes Ethem'in, men faatlere simsarlık eden uşağısın!!!. Anadolu'nun sakin bir köşesinde, sakin ve mütevazi bir bayat geçiren ve siyasî bâdiseler önünde, mijıtağni bir vekar ile susan bir vatan çocuğunun bu jthamı, indj bir görüşün neticesi olmaktan ziyade, yakın bir tarihjn ifadesidirl... Karanlık ge tınton rocup"nun ducelerde, Eskişehir; ıztırabının derin ve korkunç kâbusu ile inlerken, Hatnmuzeç olarak gözler önüne koy mam yolundaki evinde Matmazel mafitadır:~\ Mari'nin hazırladığı sofranın önünde nCumhuriyet» tahrir müdür sataretten sermest, millî elemden lüğü vasitasile Yarın gazetesi baş habersiz, ancak aşk türküleri çağı ran ve ancak Çerkes Ethem'in celmuharriri Arif Oruc'a! lâtlarile hasbıhal eden Arif Oruç; Vazife insanları bazen sükuta, hiç bir vakit bu necip milletin hür bazen haykırmağa davet eder. Şimriyet hasretini, irinli kalemile güfdiye kadar susup dinledim. Bunu bir : tp' vemez!.. nezaket borcu bilerek Şimdi Daha dün Gazi Mustafa Kemal'in den »onra iıe on dört milyonluk Türk hüdapesent mucizesini tarihleşen bir efkâvı umumiyesinin huzurunda semazi olarak tasvir eden sen, Türk ninle gögüsgökse, ve alınalna gel istiklâlinin büyük menkabeleri hak« mek istiyorum. Bunu da bir vicdan kında kalem yürütmekten ziyade, mes'elesi tanıdığımdan!!... yakın bir günahın ıztırapları ile ikiArif Oruç!.. Aylar var ki, sen; büklüm sürünmeğe ve nedamet his gemi azıya almış fırsatcu küheylânsetmeğe mahkum bir enmuzeçsinü. ların köpiiklü ve kanlı ihtilâçlarile; Arif Oruç!... En meşakkatli ve boş zannettiğin bir meydanda, boş buhranlı bir devrede de, millî bün • • olması mutlak bir midenin hâkimi yeyi saran iktisat ve maişet buhranyetine kapılarak şahlanıyor, tepinilarına karşı didişen H. Fırkası sana yor ve koşuyorsun!.. Bu hal, men hiç bir vakit muhatap olamaz! O faat şiarının insanlığı tahrip eden feragatçı bir muhariptir ve sen menicaplarından olduğu için, seni has • faatpre*t bir bozguncu!.. talığınla mazur görmek isterdik .. Ve Utediklerine gelince: Pek iyi Fakat o kadar ileri gittin ki, çiğ biliriz ve pek iyi bilmek lâzım gelir nemediğin çemenzar, ve karart ki sen, günün ne bjr Dantpn'u, ne bir madığın bahar kaldı!... Millî vicRobespiyer'i olamaz«ın|.. MUIî bir danı, bir mustecirin ısınmamış yazı mefkureye, mefkureleşmiş bir sev odası zannederek, onun hariminde, giye el ve dil uzatan Arif Oruc'un ona kayıtsız bir cür'etle savurduğun yegâne gayesi iğtifas v* yegine arhezeyanlar, vatan mefhumuna ta zusu iğtişaştan istifadedir!.. pınan her Türk'ün kalbinde elem Türk köylusü kanter içinde cephaden bir iz bıraktıü... neşini omuzlayıp cepheye ko«»rken, Merak ederek kendi kendime sor iğrenç bir mesti ye fetaretle kade > dum. Ve merak ederek umumi ef binin son rüsubunu bir Ermeni kakârın muvacehesinde cana soruyo dınmın ellerinden smen Arif Oruç, rınn: Sen kimsin?.. Ve, sen ne isti bu aziz ve mert unsurun muk»ddes yorsun?... IktişadJ buhranın damarhaklarından bahsedemez!.. Sana şimdilik bu kadar ya«aea ları kerairdiği bir gündfi, Ankara caddesinin ortasına dikilerek haykı ğım!.. Ve haddinj bilîrsen bu kadarla ikjjfa edeceğirof.. Şusmacjığın ve 4ran Arif Oruç!.. Eskişehlr'den bir tanmadığm takdirde, vereceğimiz bir kaç fersab ötedeki aziz Türk ço • cukiarı belki seni hakikî büviyetinle çok cevaplar ve soracağımız bir çok sualler vardır Arif Oruç!... tanıyamazlar!.. öyle ise ben, mert ve namuskâr insanlara yakışan bir Eskişehir'de; Celâl r Cumhuriytt 6 Teromuz ı931 Sehir ve memleket haberlerl Hukuk Talebe Cemiyeti içtimaı j Siyasî icmal Amerika Fransa itila.fi Harp ve tamirat borçlarımn bir sene müddetle teciline dair Araerika Reisicumhurunun teklifi uraum devletler tarafından kabul edildTği halde Fransa'nın itirazına uğramıştı. Fransa bu teklif e esas itibarile muhalif olmamakla beraber bunun ruhunu ihlâl edecek şartlar koymuştu. Amerika hükumeti bu «artları olduğu gibi kabul etmedi> Çünkü Amerika meb'usan ve âyan meclisleri rüesasmın dahi muvafakati istibsal edijmiş olan bu tekHfin ruhu bozulduğu takdirde tekrar bunlar ile mü> zakere edîlerck vakit geçmesi icap edecekti. Halbuki Almanya Dev • let Bankasının evrakı naktiye kar şıhğı son hadde inmiş ancak Ame rika bankalarının kısa vadeli kre dileri ile tutunabilmekte olduğundan Almanya'nın malî vaziyeti intizara müsait değildir. Diğer taraftan Fransa hükumeti dahi Fransız meb'usan ve âyan meclisleri tarafından tecil mes'elesinde tayin olunan hududun haricine çıkmağa kendisini mezun addetmedi ğinden Vaşington vermiş olduğu cevabın muhtevi olduğu şartlardan vaz geçmek istemiyordu. Maahaza çetin bir şekle girmiş o< lan vaziyeti kurtarmak için Paris'te Amerika sefiri ve Amerika Maliye Nazırı ile Fransa hükumeti erkânı müzakereye girmişlerdi. Uzun müddet devam eden bu müzakerat şimdi itilftfla neticelenmiştir. İtilftfın esası şudur: Almanya şarta tftbi olmıyan tamirat taksitlerinin tediyesine AI • manya'nın devam edeceğidir. Yung plânının devam ve bekasına hiç bir suretle halel gelmesine büyük ehemmiyet veren Fransa bu taksitlerin tediyesinde ısrar ediyordu. Şarta tâbi olmıyan taksitler Almanya bütçesinin yüzde altısını ve alelumum tamirat taksitleri yüzde yirmisini teşkil etmektedir. Bu talebi kabul edilmiş olan Fransa'nın diğer taleplerinden feragat ettiği anlaşılıyor. Almanya'nın te diyesine devam edeceği şarta tibi olmıxan taksitler borç şeklinde keır disine iade ojunacaktır. Fransa bunun beş senede itfasını ye. dör\t« bîrinin Yugoslâvya ve Yunanistan gibi Merkezî Avrupa ve Balkan devlet Ierine tahsisini istiyordu. Henüz halledilmemiş bazı teferrtiat daha vardır. Lâkin bunların halledilmesi ümit ediliyor. Fakat Amerika ile Fransa'nın itilâf etmesi ile mes'ele bitmiş değildir. Amerikan teklifinde Fransa lehine yapılan tadilâta diğer devletlerin de muvafakatini istihsal etmek lâzımdır. Şimdi devletler arasında bu hususta müza kerat cereyan ediyor. Eğer devlet lerden bazısı bu tadilâta itiraz edecek olursa tecil mes'elesi tekrar müşkülâta uğrıyacak ve akim kalmak tehlikesine maruz olacaktır. Maahaza Amerika Reisicumhu runun tasavvurunun file çıkmasını işkâl eden en büyük mâni Paris itiIâfile bertaraf edilmiştir. MUHARREM FEYZİ Belkis H. ın annesi neler anlatıyor? Zavallı iki genç taassuba mı kurban gitti? Zabit vekili Vâhit Ef. ile beraber feci bir tarzda ölen daktilo Belkis Hanımın bir arkadaşı, bir gaceteye İfşaatta bulunarak kanla biten bu macerayı, aşağı yukarı malum pUn şekilde anlatmıştır. Buna göre Belkis H ailelerinin izdivaçlarına muhalefeti üzerine Vâhit'le olan münasebetini hafifletmek istemekle be raber onu sevmekte devam etmiştir. Vak'a günü Maltepe atış mektebine telefon ederek Vâhid'i aratıyor, fakat görüşmeğe muktedir olaraıyor, ağlıyarak ahizeyi arkadaşına veriyor ve: '., Akşam 6 vapuruna gel, sana bazı şeyler sÖyliyeceğim dedirtiyor. O gün de hâdise malum şekilde cereyan ediyor ve neticeleniyor. Belkis Hanımın annesi ve umumî harpte şehit olan kaymakam Safer Beyin refikası Nafia H. kızının hazin sergüzeştini şöyle anlatmaktadır: « Babası şehit olduğu vakit Belkis çok küçüktü. Her seye rağmen onu okuttum, büyüttüm. Bir sene evvel henüz, Harbiye'de talebe olan Vâhit Ef. kızımı istedi «sen henüz talebesin oğlum, mektebini bitir, o vakit görüfürüz.» De dira Ret cevabı vereme^dim, çünkü kızımın onu sevdigini biüyordum. Vâbit Ef. çok kıskançtı Belkis bir arkadaşile »elâmlaşsa bile f ena b»lde kızar, Belki» te bunlara taham mttl ederdi. Bir buçuk ay evvel Vâhit kızıma «babam »«ninle evlenmeny r a z ı p l " mıyor, b»ı» k»»diıni pldüreceğim.» Demif. Belkis bana *anne, ben de on»uz yaşıyamam» diyordu. Heın#n Vlbid'e mektup yazdım, evlepmelerine razı olduğumu bildirdim. Belkis'in ölümüne »ebep olaq Vâhid'in babası Emin Ef. dir. Qğ}yn»f «Sen o kızı alırsan b«ynuz takarsm, ben de onu zebirlerim» dermiş. O akşam vapurda bulu«tukUr4 jar man Vahit «sen tabsil görmüş, açık f ikirli bir kız olmasaydın babaptı evlenmemize razı olurdu, fitndi iste miyor, şaşırdım, kaldım» demi? VP kızım d» «aşkım için »ana ka" olarak değil, hizmetçi olarak bile gel meğe razıytm» cevabını vermi» .. BelkU o akfam, enistesi NurulUb Beye uğr»m»k ve çikolata almak üzere di|»n çıktı. Bir dah» gelmedi. ertesi sabah ta bana kar» haberi getirdiler» Belki» H)M»»mın Vâbit Ef. ye yazılraış, fakat gönderilmeroif bir n»«ktubu bulunmuştur. Zavallı genç kız bu mektubunda: «Senin için kızlık gururumu da ayaklar altına aldım, tmıi f k*d.»r seviyorum.» Demektedir. Lozan Günü merasimi içi n program hazırlanıyor Hukuk Fakultesi Talebe Cemiyeti idare heyeti Belkis Hanımın annesi ne diyor? Hukuk Fakultesi Talebe Cemiyeti dün saat 14 ten 18 e kadar devam eden fevkalâde bir içtima aktetmiştir.Dünküiçtimaın mevzunu, istifa eden reis Hıfzı Beyin yerine yeni bir reis uıtihabı ve cemiyetin faaliyeti hakkında bazı mukarrerat ittihazı teşkil ediyordu. Yapılan intihapta reisliğe ikinci sınıftan Ali Baki B. seçilmiştir. Bundan sonra cemiyetin eski reisi Mu • hittin Kasım Beyin teklifi üzerine hesabatın tesviyesi için üç kişilik bir hakem heyeti intihap edilmiş, bir f aaliyet gösteremiyen Millî Türk Talebe Birliği hakkında münakaşalar olmuştur. Neticede Hukuk murahhaslan bu kuvvetli teşekkülü ta sonuna kadar devam ettireceklerinî ve bu uğurda bütün fedakârhkları iktiham ede ceklerini söylemîşlerdir. 24 temmuzda Hukuk talebesi bayramı olarak kabul edilen Lozan muahedesinin yıldönümü münase betile yapılacak merasim programı müzakere edilmiştir. Merasim bu sene daha zengin bir programla tes'it edilecek ve bütün gençliğin bu merasime iştiraki temin olunacaktır. 24 temmuzda tsmet Pş. Hz. nin de İstanbul'da bulunması muhtemel olduğundan bu merasime Lozan kahramanı da davet edile cektir. Programı tesbit için üç kişilik bir komisyon tefrik edilerek içtimaa gelecek pazar devam etmek üzere nihayet verilmiştir. Bu sene Istanbul'da Umumî yerler beyapılacak yollar şer snııfa ayrıldı Dün Belediyede bir içtima yapıldı Dün öğleden sonra saat on beşte Belediyede Vali ve Belediye reisi Mubittin Bmrb* riyaseti altıad» bİr içtima aktedilmiştir. Bu içtima a Belediye \kit muavinleri Hâroit ve Şerif Beylerden maada bütiin Bele » diye mttdttrleri ve kaymakamlar iftirak etmişlerdir. tçtima saat on sekize kadar devam etmif ve Belediyenin ibtiyacatı hakkmda miibim k»> rarlar verilmiştir. tctimada 931 bütçesi Dahiliye Ve* kâletincs tasdik edilmiş olduğunda» bütçenin tatbiki hakkında mUza • kerat cereyan etmiştir. Bilhassa inşaat faslındaki tahsisattn nerelere sarfedileceği ve hangi yollann ya • pılacağı gorüşülmüf ve bazı kararlar verilmiştir. Bütçede eski yollar ve diğer inşaat için 250 bin lira ve yeni yollar için de 50 bin lira ki cem'an 300,000 lira tahsisat vardır. Hangi yollann daha mühim olduğu hakkında kaymakamlar tarafından verilen izahat dinlenmiş ve mevcut tahsisat dairelere taksim edilmiştir. tçtimada esnaf işleri hakkında da müzakerat cereyan etmiştir. Esna • fa yeni muayene cüzdanlarının kaymakamlıklar tarafından verilmesi takarrür etmiştir. Yeni basılmakta olan cüzdanlar bir müddet sonra esnafa tevzi edilecektir. Dünkü içti • mada bunların sureti tevzii ve kaymakamhklarla Belediye arasındaki bazı işler de görüşüldükten sonra içtimaa nibayet verilmiştir. Bunların her biri için fi atlar tesbit edildi Otel ve lokanta gibi yerlerin sı nıflara taksimi işi ikmal edilmek ti.seredir. İktUat t»U»ri Müdüf,lüğüJwL husustaki tetkikatını bitirmiş ve raporunu Daimî Encümene vermiştir. Daimî Encümen de tetkikatını yakında ikmal edecektir. Şimdiye kadar yapılan tetkikata göre lokantalar bes sınıfa tefrik olunmuştur. Bir et ve bir sebze, bir tatlıyı 90 kuruşa veren lokantalar birinci sınıftan, ayni yemekleri 70 kuruşa verenler ikinci sınıf, 50 kuruşa verenler üçüncü, 35 kuruşa verenler dördüncü ve 35 kuruştan a sağı veren lokantalar da beşinci sınıf addedilmişlerdir tstanbul'da mevcut bulunan 94 hamam da dört sınıfa aynlmıştır. Bunların sınıf ları mevki ve cesametIerine göre tefrik olunmuştur. Sineraalar getirdikleri filimlere ve yerlerine göre, berberler mevkiIerine göre beşer sınıfa ve oteller de gene beş sınıfa tefrik olunmuşlardır. Lokanta ve birahaneler de zabıta kayıtlarına göre sınıflara ayrılmıştır. Kahvehaneler de bes sınıfa tefrik olunmuştur. Kahveyi 3 kuruşa ve renler beşinci sınıf, 3,5 kuruştan beş kuruşa kadar verenler dördüncü, beş kuruştan 7,5 kuruşa verenler üçün cü, 7,5 kuruştan 15 kuruşa verenler ikinci ve 15 kuruştan yukarı verenler de birinci sınıf kahvehanelerdir. Maamaf ih Daimî Encümen bu hususta henüz kat'î karannı verme miştir ııııııı miMiihiııııııııııııııııııı Hangisi katil? 1 1f Kazanç vergiti I Rifat Ef. yi öldürenlerin Ankara'ya gicten Tevfik muhakemesine başlandı Salim Pş. dün avdet etti Nisanın 21 inci günü Şişli'de Çifteceviz'Ierde Rifat Ef. yi öldür mekle maznun 21 yaşlarında arabacı tsmail ile 55 yaslarında paçavracı Acem Ali Ekber'in muhakemelerine dün Ağırcezada başlanmıştır. Maznunlardan tsmail, maktülün övey oğludur. Vak'a günü baba o ğul ve diğer maznun Ali Ekber hep birlikte Galata meyhanelerinde bir müddet içtikten sonra bir otomobil ile Beyoğlu'na ve oradan da Şişli'ye sıra gazinolarına gitmişlerdir. Bu • rada da bir müddet içildikten sonra evde eğlenceye devam edilmek üzere tekrar bir otomobil ile maznun Ali Ekber'in evine gitmişlerdir. Bu esnada Rifat ile Ali Ekber arasında beraber sattıkları paçavralar bedelinden kendisine üç lira eksik ve rildiginden bir münazaa çıkmıştır. 3 sarhoş bıçaklarını çekerek birbirlerine saldırmışlardır. Münzaa neticetinde Rifat vurulmuş, Ali Ekber yaralanmıştır. Katil tesbit edileme tstanbul doktorları namına ka zanç kanununun Muvazenei Umu miye Encümeninde müzakeresi es • nasında bazır bulunmak üzere Ankara'ya giden Etibba Odası reisi müderris Tevfik Salim Pş. ve Etibba Muhadenet Cemiyeti murabbası Dr. Ihsan Arif B. dün şebrimize avdet etmişlerdir. Dün Tevfik Salim P*. kenditile görüşen bir muharririmize bu bu susta demiftir ki: « Ankara'da diğer »ekiz vilft • yetten gelen etibba odası murabhasları ile birlikte Maliye Encümenine etibbanın temenniyatını ve noktai nazarını arzettik. Encümenin, etibbanın temenniya» tını kabul edeceğinden eminiz. En cümenin bu husustaki kararı ya • kında taayyün edecektir.» diğinden her iki maznun, Rifat'ın gayrimuayyen katilleri olarak mahkemeye sevkedilmişlerdir. Dava bazı şühudun celbi için talik edilmiştir. Rttşvet almakla maznun zabıt kâtiplari tkinci (««a mabkemesi zabıt k&tiplerinden Turban ve Salih Beyler Tütün İnhisar İdaresi Ortaköy şu besi memurlarından Nedim Beyden 50 lira rüşvet aldıkları iddiasile tevkif ve birinci ceza mahkemesine sevkedilmişlerdi. Bir kaç celsedenberi devam eden muhakeme neticesinde birinci ceza mahkemesi maznunlara isnat olunan suçun mahiyetini ve takdir edilmesi icap edecek cezanın derecesini nazari dikkate alarak vazifesizlik kararı vermiş ve evrakı vazifedar olan Ağırceza mahke mesine sevketmiştir. Maznun kâtiplerin muhakemesine 11 temmuzda Ağırcezada başlanacaktır. DTÛ Türk Yunan mahkemesidne yaz tatili a lh Gc© DTD @ 0 © 1 cD a ? llllllllllliMiııııııııı ııııııniMHMi Türk Yunan muhtelit hakem mahkemesinde iki ay müddetle yaz tatiline baslanmıştır. Mahkemenin bitaraf reisi M. V. Boeg mezunen bu perşembe günü Avrupa'ya gidecektir. ııııııınııııııııııııiMiıııııııııın ıiHiıııiMiııımıtmıtıııııımıııuıııın Şehir haritaıı ve rehbııi Belediyenin şebrin budutlarına göre tabettireceği şehir haritası ikmal edilmek üzeredir. Harita; Devlet matbaasındaki makine kırıldığı için bir kaç gün teahhur etmiftir. İstanbul'un bütün sokak ve caddelerini kolay bir şekilde göstere • cek olan şebir rehberinin tanzimine devam edilmektedir. Rehberin ts • tanbul cihetine ait baritalan ikmal edilmiş ve Beyoğlu kısmının hari talarına baslanmıştır. Bu da bittik ten sonra tstanbul'un henüz haritası yapılmıyan yerlerine başlana caktır. Şehir rehberi bir kaç ay sonra tabedilecektir. Bir medrese filim deposu oluyor Çir Arnerikan mektep gemisi geldi Emniyet Sandıgındaki ihtilâs Emniyet Sandığından 2555 lira ihtilâs etmekle maznun ve mevkuf bulunan İrfan Ef. nin muhakeme sine dün Ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Emniyet Sandığı müdür muavini Reşit B. şehadetinde trfan Ef. nin ihtilâsı ne suretle yaptığmı izah etmiş ve diğer çahit polis Osman Hilmi B. de maznunun nasıl yakalandığı hakkında malumat vermiştir. Bir kaç gündenberi muvasaiatı beklenen Amerika Ticareti Bahriye mektep gemisi dün sabah limanımıza gelmiştir. Gemide 122 talebe 23 tayfa vardır. Amerika'Iı talebe şehrimizde altı gün kalarak müzeleri, Ticareti bahriye mektebini ve camilert ziyaret edeceklerdir. İrfan Ef. nin âmiri iken vazifesini sui istimal suçundan Ağırcezaya verilmiş olan Emniyet Sandığı şefle rinden Kemal Beyin davası da bu dava ile birlestirilmiş ve »ahitlerm celbi için muhakeme talik edilmiştir. Belediye Düyunu Umumiye binası karşısında bulunan Rüstem Pa«a medresesini filim deposu olarak kullanacaktır. Bundan maksat filim Gazi çiftliğinin kozaları lerin mazbut bir şekilde muhafazasını temin ederek Agopyan hanı faYalova'da Gazi çiftliğinde ilk deciası gibi bir hâdiseye meydan vermemektir. Fakat bu medresenin fa olarak yetiştirilen kozalar An etrafı bir çok ahşap evlerle dolu olduğundan alâkadaran buranın bu kara'ya götürülmüs ve en yüksek fiişe tahsisini mahzurlu görmektedir. alla 145 kuruşa satılmıştır.