geçinmesi tavsiye idiyorlar. İngilizler ise, bunların arzularına yanaşmıyor. Bunun içün Mısır halkını yıldırmağa çalışıyor. Mısır'da şimdi askerini çoğaldırıyor. Mektebler yaptırıyor, Arab gazetelerini sansüre mukayyed bırakacak nizamlar çıkarıyor. İngiltere'nin şu tavır ve hareketi, şimdi Mısırlıları kendüsüne şiddetle düşman itmege başladı. Mısır'ın Asya ile münasebeti yokdur. Bunun içün Asya milletlerinin uyanması, Mısır'da tesirden hali degildir. Bu halden yalnız İngiltere degil, Fransa ve bütün Avrupa korkmakdadır. --- ooOoo --- MİKADO Japonya İmparatoru'nun hayat-ı hususiyesine dair birçok gazetelerden toplanan malumatın hulasiyesidir: İmparator Mikado, uykudan uyandıkdan sonra başda işe başlayub saat dokuza kadar kendi kendisine çalışırmış, yani muharrerata, muhaberata bakar düşünürmüş. Saat dokuzdan sonra vezirlerini, vükelasını kabul ider, görüşürmüş. Sonra yemek yer biraz uyurmuş. Rus Japon Muharebesi esnasında Mikado sanki hiçbir şey yokmuş gibi, yine bu hayat üzerinde yaşamış, hiç istifini bozmamıştır. Kendüsünü ziyarete gelenler sanki hiç muharebe degilmiş gibi görürlermiş. Halbuki Mikado'nun her gün her dakika gözü muharebede idi. Askerinin hareketini hatve hatve takip idiyordu. Hususiyle kumandanlarının hareketine son derece dikkat ider idi. Muharebe sonlarına doğru Mançurya'da soğuklar başlamıştı. O zaman Mikado, askerim Mançurya'da buzlar içinde donarken bana saraylarda yaşamak ayıbdır, demiş. Sarayın yakılmasını emretmiş. İmparatoriçe gayet akıllı, dirayetli bir kadın olduğu içün, Mikado ekseriya anınla meşveret ider, umur-u hususunda ana danışırmış. Lakin bu hatunun yalnız bir kabahati varmış ki, çocuk doğuramazmış. Bunun içün Mikado bir kadın daha tutmağa mecbur olmuş. Fakat bu ikinci kadın, Japonluk adetine göre İmparatoriçe gibi tanınmıyor, İmparatoriçe hep birinci kadınmış. Mikado'nun bir oğlu, bir kızı olmuş. Oğlu bir Avrupalı gibi, pek mükemmel suretde terbiye etmiştir. Kızını ise Japon ahlakına göre terbiye etmiştir. --- <<>> --- SULTAN'IN SIHHATİ Sultan Hamid'in sıhhati hakkında şimdiye kadar bin rivayet çıktı. Belki bin telgraf geldi geçdi. Bütün bu rivayetler Sultan'ın hasta olduğunu haber vermekle beraber, kimisi hastalağın mühlik olmadığını, Sultan'ın sıhhati yerine geldigini, kimisi ise hastalığın vahim ve ilerlemekde olduğunu söylüyor.Ezhan-ı umumiyeyi teşviş idiyordu. Bu def'a "Tan" gazetesinin İstanbul'dan varid bir telgrafında şu satırları okudu. "İstanbul'daki Avusturya Sefareti'nin Sultan'ın sıhhati hakkındaki nikbinane olan işa'atına rağmen, gayet mevsuk ve emin bir menba'dan ögrendigimize göre, doktorların son yaptığı konsülto (konsültasyon) neticesi, yani teşhis-i maraz, Sultan'ın hayatı tehlikede olduğunu kat'iyyen meydana çıkarmıştır. Zira seratan böbreklere sirayet etmiştir. İhtizarın en çok imtidadı bir seneyi tecavüz idemez." "Tan" malumdur ki, Fransa hükumet-i mu'azzamasının nim resmi gazetesidir. "Tan"da yazılan telgrafların heman ekserisi Fransız sefaretlerinden terreşşüh eden malumat