"İKİ KAPULU HAN VAKFI" Dünki nüshadan mab'ad: Emin Beg Edirne'ye def' idiledursun, gelelim işin üçüncü devrine: Muvaffakiyet süruruyla perverde-i hırs ve tama' olan zavallı Nazır İmam Efendi, yirmi sekiz bin lef çekmek içün, tapuyu göstermek üzere kan ter içinde bankaya koşar. Bankadan para yalnız mütevelli Emin Beg namına verilebilecegi ve bunda da birtakım evrak-ı resmiyeye lüzum görünecegi cevabı alınır. Fesübhanallah! Kış yaklaştı, inşaata başlamak lazım. Vakit geçmeden bankadan paralar alınmalı. Zira üç aya kadar kim bilir ne olur ne olmaz. Of!!... Emin Beg'i şimdi nasıl ikna' itmeli!... Bizim Nazır Efendi artık tehdidatı bırakır. Zillet, nefsini bir daha kırar. Bin temelluk ve tabasbus ile meseleyi Emin Beg'e açmağa mecbur olur. Emin Beg'in de bu def'a ayakları suya irer. Heman Müfti'ye koşar. Ecdadının bırakdığı bir vakfa karşı açıkdan açığa ihanet idemeyegini, vekaletnamesinde para istikraz etmek içün, vekili Şevki Beg'e salahiyet vermedigini, geçenlerde Vekil ve Nazır marifetiyle hod-be-hod fazla olarak yıkılan bir mahalden dolayı, vakfa kilitli bir zarar iras eyledigini, şayed bila-izin şer'i bankadan yirmi sekiz bin lefin bir istikraza kalkışılursa, vekilini azl itmege, diğer birini tevkil idecegini söyleyerek ve Müfti'nin elini öpüb, mu'avenetini istirham iderek şimendifere rakiben istanbul'a gider. Mütevelli Emin Beg'in bu oyun bozulduğunu haber alan Nazır İmam Efendi pür hırs ve hiddet Müfti'ye gider. Her ne tertib idilirse idilir. Gitmezden bir saat evvel iltifatlara gark olan zavallı Emin Beg, sonra mahkemeye davet olmaksızın gıyaben mütevillilikden azil idilir. Yerine vekili Şevki Beg mütevelli nasb olunur. Bu niçün? Zira başka türlü belediyeden para almak, bankadan yirmi sekiz bin lef çekmek muhal-ender-muhal!... Daha tuhafı var. Bu vakıfhorlar Emin Beg'i azil etmek içün evlad-ı vakfı dolaşıb "Emin Beg Han'ı satmış. Bu satışı bozmak içün azili lazım gelür." diye safdil halkı aldatarak imza toplarlar. Müfti-yi hazır Şükrü Osmanof'un işkembe-i kübradan çıkardığı bir nizam ve kanunla Emin Beg'in azil idülüb, vekil Şevki Beg mütevelli nasb olunması üzerine Müfti Efendi tarafından heman belediye kasasında mahfuz üç bin küsur lefin, mütevelli-i cedid Şevki Beg'e verilmesine dair, daha aynı günde Müftilik tarafından belediyeye resmen yazar. Müfti Efendi'nin bu babdaki fa'aliyeti hakikaten pek hoş. Hile-yi şer'iye cidden tecelli nüma!.. Emin Beg trenle gidedursun, Nazır İmam Efendi derhal evine gider. Büyük bir kese diktirir. Soluk soluğa heman Belediyeye koşar. Bir de ne baksın? Megerse Han'ın Beledeyideki parası, Han müste'cirinin zarar ve ziyan davası mukabilinde taht-ı hacze alındığı kendüsüne söylenmez mi? Zavallı İmam? Şimdi o keseye ne doldursun?! Şimdi zavallı İmam Efendi'nin bu uğurda eskettigi pabuclar mı yanmalı? Kurduğu diplomatca projelerin hep meydana çıkmasına mı yanmalı. İmam kefaletiyle biçare vekil Efendi'nin Tüccar Bankası'ndan ve saireden ettigi istikrazlara mı gülmeli. Yoksa Müfti Şükrü Osmanof'un hilaf-ı şer'i ve kanun verdigi hükm-ü gıyabiye mi teessüf itmeli?!.. Gördünüz mü kariler, evkaf-ı İslamiye nasıl mahv oluyor. şu vaka' bugün Filibe'de huzur-u muhakemede bile sabit olacak ve hatta Müfti Şükrü Osmanof bilmeyiz midde-i umumilikden yakayı nasıl kurtarabilecekdir. Uzağa gitmeğe ne hacet, vakanın bu kadar denaatkarane ceryanını red idebilmege, gerek Müfti Şükrü Osmanof ve gerek maiyeti eger muktedirseler mahkeme kapuları açık.