Karşıyakaya gelecek vapur Karşıyaka ile İzmir arasın- da işlemek üzere yeni bir va- pur geliyor. Ben öyle zanne- diyorum ki, gelecek olan va- pur, çocuklar arasına salıve- rilmiş, sırtı ve kuyruğu boyalı, boynuzları telli kurban koyun larına benziyecek, herkes evi- rip çevirip onu tetkike kal- kacak.. Hele ilk gün, ilk seferde, vapurun ve birçok vatandaş- ların denizin dibini boylama- sından bile korkuyorum. Bu itibarladır ki, şimdiden vazi- yeti haber vermeği doğru buldum. — Karşıyakaya — her vapur gelişinde, her müşteri- nin yegâne söylediği söz, mu- | hakkak ki şudur: — Bıktık usandık, bu köh- ne marifetlerden! Acaba ye- nisi ne vakit gelecek? Karşıyakalıların hakları ol- duğunda ittifakımız vardır. Bu eski, bu çaçaron, bu hımbıl nesneler çoktandır ki canımıza tak demiştir. Vapurun ilk geldiği gün, sahili siz seyrediniz.. Her yol- cu, bu vapura biran evel binmek ve onu bir ayak önce tepeden tırnağa kadar tetkik- ten geçirmek için saldıracak. Yarım saat evel gidecek olanla yarım saat, hatta bir saat sonra gidebilecek olan her yolcu, muhakkak bu yeni va- purun — seferinde bulunmağa çalışacak.. Ondan sonra vapurda, bir kıyamet.. Vapurun istiab hac- mi, 700-800 - kişilik ise buyu- | run iki bin kişi.. — Alt kamarası nasıl ba- kalım? Haydi aşağıya.. — Oocoh, mükemmel imiş. — Acaba üst kamaralar nasıl? Haydi yukarıya.. Ve itişe kakışa buyurun yukarıya.. On- dan sonra da mevkilerin zi- yareti başlıyacak.. İkinci mev- kidekiler: — Hele bir gidelim.. Diyerek birinciye, birincide bulunanlar da ayni maksadla ikinciye geçecekler. Yani;vapur, ilk birkaç gün içinde, İzmire geldiğine pişman olacaktır. İşte o günler içinde, bilhassa ilk sefer günü her işi sıkı tutmak gerektir. Çünkü du- rup durürken - vapuru, birkaç yüz yolcu ile denizin dibine indirmek ihtimali de vardır. Eski vapurların, yeni vapur yanında girecekleri vaziyet te ü #0 — indirecektir. Halbuki medeni- yetin geri olduğu zamanlarda bir insan yiyeceğini, giyece- ğini kendi düşünür, ateşini kendi yakardı. Şimdi, bir grev kocaman bir şehir halkını karanlıkta — bırakmıyor. mu? Eski insanı grev korkudabilir miydi? Eskiden — her insan kendi kendisine hâkim ve âmirdi. Şimdi ise, bir insan -eğer arzda iki milyar insan- tam — 1,999,999,999 — insanın esiridir. Çünkü binbir çeşid ihtiyaçlarının hepsinde de bu muazzam yekünlüu insanların dahil ve tesiri vardır, değil mi? EER C ş Ça 4 lısı “Paşa,, yı bırakıp gitti Hem acıklı, hem de hiç beklenmi: yen bir haber: Mı: sırın sabık Baş- vekili yetmiş ya- şındaki Tevfik Ne- simi (Paşa) nişar.- landığı ve evlen- mek üzere bulun- duğu — Avusturyalı gene, üti ve'r? yaşındaki — Marya Höbneri elinden kaçırmıştır. Güzel Avusturyalı Viyanadan Kahireye tayyare ile gitmişti. İkinci gün gene tayyare ile Viyanaya dönmüştür. Bu hiç beklenmiyen avdetin sebebi, Nesimi Paşa taraftar- larına göre, Avusturyalı 17 yaşındaki dilberin şer”i nikâha razı olmamasıdır. Meşhur Çetinc'n Geçen sene İzmirde Çetin- cin adında bir hırsız türe- mişti. İzmirin —muhtelif yer- lerinde tam (30) dükkân so- yan Alaşehirli Şükrü adındaki bu genç hırsız, soyduğu dük- kânlara (ihtiyacım olduğundan bazı eşyanızı aldım. İleride vaziyetim müsaid olunca iade edeceğim) — cümleleri — yazılı mektüblar — bırakıyordu. Buü mektubların altında (Çetincin) imzası vardı. Gündüzleri uyuyan ve gece- leri faaliyete geçerek ip mer- mahkemeye verildi Dükkânların tavanlarında dola- şan hırsızın suçları tesbit edildi tırmanan Şükrü, zabıtayı çok işgal emişti. Nihayet Kantar mevkii dahilinde Morenonun ecza deposuna giren Şükrü, orada sıkıştırılmış, etrafındaki mağaralara geçmiş ve tavan aralarına saklanmışsa da ni- hayet yakayı ele vermişti. Şükrü hakkında ikinci sorgu hâkimliğince yapılmakta olan tahkikat sona ermiş ve muh- telif suçları, birer birer” tesbit edilmiştir. Çetiacin diye anı- lan Şükrü, Asliyeceza mah- kemesine verilmiştir. Yakında muhakemesine başlanacaktır. divenle binaların - üzerlerine —-. Karşıyakada - tanıştığı Bn. Müyesseri zorla evine alarak sustalı çakı ile buğazını kes- meğe ve öldürmeğe teşebbüs eden kasap Hayati hakkında ikinci sorgu hâkimliğince ya- pılmakta olan tahkikat bitmiş- tir. Bn. Müyesser ile B. Ha- yati, epey zamandanberi bir | aRliY KATUL T LAMTETLA MA bir hayli gülünçtür. Hiçbir kimse bizim bugünkü salapurya bozuntularına acıyarak: — Canım, onlar da çok kahrımızı çektiler. Eski göz ağrılarına hürmet edelim. Diyecek kadar vefakâr ola: cak mı bilmem! Çimdik Nakleden: F.ğımsoddin Bonlloglu Lidya da: — Bu söyledikleriniz. çok doğrudur, dedi. Ayni düşün- celer benim de fikir ve - ira: deme çoktan hâkim bulun- maktadır. Fakat bu kadar sarih olarak ifadeye muktedir olamıyorum. Boris: — Araştırmalarımın mihver ve hedefi hep bu düşünce | idi, dedi. Bu hedefe varıncıya kadar çok çalıştım, çok - yo- ruldum ve pek çok fedakârlik- lar yaptım. — Bu mesaiden ve elde etti- giniz neticelerden dolayı teb: Karşıyakadaki cinayet teşebbüsü Bn.Müyesserin boğazını kesen kasab Hayati Katil sucundan Ağırceza mahke- mesine sevkedılmıştır ırıdı yaşamışlar. Halbuki Hayati evli ve çocuk babası imiş. Bn. Müyesser ikide birde Hayati ile bozuşuyor, fakat tekrar - banışıyormuş. — Hatta kasap Hayatiden, kendisine borcu olduğuna dair dazı se- | netler de almıştır. Kasap Hayati, vak'a günü Müyesserle k :ırşılaşınca: — Gel, barışalım. Böyle olmaz. Demiş. Fakat Müyesser, bu teklifi kabul etmek isteme- miştir. Fakat Hayati, tekrar ısrar ederek kadını, evine sok- muş ve odasına götürmüştür. Orada karyolaya yatırdıktan rike şayansınız. — Bay profesör, bu mesai- ye ben tamamen mesai diyorum. Bu zaferimden hiç olmazsa bir derece istifade edemiyorum. - Bunlardan — şah- sım için hiçbir fayda yoktur. Keşfimi mahvedeceğim — ve kendim de gene meçhul ka- lacağım. Keşfimi ilân edersem, bu harikulâde kuvvetlerin sa- hibi ben olduğum anlaşılırsa, cihanın vaziyeti büsbülün bo- zulacaktır. — İşte Lidya, ben sade bu düşünce ile kendimi cihandan gizliyorum. — Şöhret- ten korkuyor. ve - kaçıyorum, Lidya.. Lidya Borise takdirle baktı: — Hakkın var Boris, dedi. İnsanlar yaradılış itibarile nan- kördürler. Profesör Roz, — büsbütün faydasız | : Akmw Nesimi “Paşa,, nın dilber nişan- $ild maçlarm bugün başlanıyor İlk olarak Alsancak-Demirspor:lı>: p. üçok-Doğanspor oynıyacaklardı Bugün Alsancak sahasında 937 şild müsabakalarına baş- lanacaktır. 937-938 resmi.mü- sabakalarının - başlangıcı olan bu maçların çok zevkli ve heyecanlı geçeceğini tahmin edebiliriz. Hazırlanan fiküstüre - göre, saat 13 de ve Üçoktan Bay Mustafanın idaresinde Alsan- cak-Demirspor -takımları kar- şılaşacaktır. Demirspor takımı yeni elemanlarla takviye edil- miş olduğuna nazaran kuvvetli rakibine karşı iyi bir - netice ile sahadan ayrılmak için ça- lışacak ve bu - suüretle oyun alâka uyandıracaktır. Bu maçı günün en mühim karşılaşması olan Üçok-Do- ğanspor- müsabakası — takib edecektir. Bölgemizin en kuv- vetli takımları arasında yer almış olan bu iki takımın bugünkü karşılaşmaları günün en mü- him hâdisesini teşkil etmek- tedir. Bu itibarla spor meraklıla- rına oldukça heyecanlı ve zevkli anlar yışıtlırıcılmı Şilt maçları fiküstürü İzmir futbol - lik beyeti son toplantısında İzmir takımları nın vaziyetini gözönünde tut- muş ve bu sene milli kümeye girecek olan takımların azami formlerini — bulabilmeleri -için bu müsabakaların iki devre ola: rak yapılmasını — kararlaştır: mıştır. Fiküstür şöyle tanzim edil- miştir: 14-11-937 Pazar:Doğanspor- Demirspor, Üçok - Ateşspor, Yamanlar-Alsancak. 21-11-937 Pazar:Demirspor- Ateş, Üçok-Doğanspor. 23-11-937 Pazar: Ateşspor Yamanlarspor, Üçok-Alsancak. 5-12-937 Pazar: Demirspor- Alsancak, Doğanspor-Yaman- larspor. 12-12-937 Pazar: Demirspor- Yamanlar, Doğanspor-Alsan- cak. 19-12-937 Pazar:Doğanspor- Ateş, Demirspor-Üçok. 26-12-937 Pazar: Üçok-Ya- manlarspor, — Alsancak - Ateş- spor. Beyaz Rus Generali Mil- ler hâlâ bulunamadı Kaybolan General, Frankoya yardım et- mek istemediğinden düşman kazanmıştı Paris, 2 (Radyo) — Müd- deiumumilik, bugün Laroket kadın hapisanesinde mevkuf hulunan mdam Skoplini istic- vab etmeğe başlamıştır. Haber verildiğine — göre, kaybolan general Miller hak- kında hiçbir. ipucu — elde edilmiş değildir. Şimdilik, general Skoplin ile karısından başka şüpheli geei NDU sonra kadının portmenini al- mış, açarak, ona verdiği borç senetlerini aramıştır. Senetler çantada yokmuş. Onları bu- lamayınca fevkalâde hiddetle- nen Hayati, sustalı -bir çakı çıkararak Müyesserin boğa: zına on santim derinliğinde saplamıştır. Genç kadın, &ğır bir yara almış, nmakledildiği hastanede zamanla iyileşmiştir. Sorgu hâkimliği, Bn. Mü- yesseri katil maksadile yara- lamaktan kasap Hayatiyi Ağır- ceza mahkemesine vermiştir. başka bir düşüncenin tesirile, Borise: — Bu âletler yorlar? Diye sordu. — Süküneti mutlaka içinde bulunan esirler sayesinde iş- lerler. Fenni taharriyata yeni başladığım — sıralarda - eşyanın atalet hassası ile fazla alâka- dar oldum ve ancak bu nok- tadan bu büyük neticeye va: rabildim. Esir ve mevce esas- ları üzerine bu gördüğünüz şayanı hayret neticeleri elde ettim.. Maamafih bu neticelere varmak kolay olmadı, bu gör- dükleriniz bütün bir - ömrün, benim hayatımı& yegâne ese- ridir. Şimdi bütün mevceler, bütün esir ve atomlar benim emrime tabidir. İstediğim an- da herhangi bir hareketi dur- nasıl — işli- kimse yoktur. Söylendiğine göre; General Skoplin, ayni zamanda Gene- ral Denikeni de kaçırmağa te- şebbüs etmiş ve kendisini de bir yere davet eylemişse de, Denikin bu davete icabet et- mediğinden, bir talih eseri olarak kurtulmuştur. General Skoplinin, öteden- beri Alman dostu - olduğu ri- vayet olunuyor. Kaybolan general Millerin, general Frankoya asker gön- dermek - istememesinden, Al- manyada bulunan Rus gene- rali Glazonubun düşmanlığını kazanmıştır. General Glazonob, Alman- yada alaylar tertib ederek ye- neral Frankoya' yardım etmek- te idi. İyi haber alan mehafil, ge- neral ( Skoplin ) in general ( Glazonob )un adamı - oldu- ğunu iddia ediyorlar. durabilirim. — İstediğim anda istediğim kıt'ayı tek silâh kul- lanmadan, kan — dökmeden, zehirli gazlere faik bir fecaatle mahvedebilirim. Meselâ, bir kıt'aya bir katre yağmur yağ- dırtmam. Bulutlar benim em- rim — altındadırlar. - İstediğim zaman meselâ İtalyaya giden bulutların yolunu keser ve bu memleketi senelerce — yağmur- suz - bırakabilirim. Belki - de hâkim — olamıyacağım — hiçbir şey yoktur. Roz mütemadiyen artan bir hayretle: — Mesainizin şeklini şim- di gaâyet iyi anlıyorum, dedi. Fakat, bu kuüvvetinizi arzın diğer cihetlerine “ne — suretle nafiz — kıldığınızı anlıyamıyo- rum, Üzüm satışları Ç. Alıcı KG 783 İnhisar ida. 12 50 220 Esnâf Ban. 13 139 Vitel 13 50 15 50 16 50 13 625 14 13 25 14 75 13 17 14 50 15 50 23 129 K. Taner 105 Albayrak 89 A.R. Üzüm, 76 D. Arditi 59 Alyoti bira. 49 M. J. Tara, 19 Ş. Remzi 15 A, Diri 20 Şınlak o. 2 Ö, L.o.Sab. İncir satışları Ç. Alıcı Nu 527 Tütsü ilet. —7 25 305 Esnal Ban. 8625 301 M. J. Tara. 6 75 T0 ÜŞ Remzi ” iy'9ş 90 A. H. Nazlı 9 75 24 J. Taranto 8 25 12 F. Solari — 12 Zahire satışları Ç. Cinsi KS S 2367 Buğday 5125 6125 8 Çavdar 4 25 23 Burçak 834 Arpa 3875 9 Vagon Arpa 3 875 254 Bakla 4 625 20 Ton Bakla 4 625 160 Susam — 16 50 16 75 72 K. Darı 450 6 45 Nohut 9 50 9 625 10 Börülce 9 234 Fasulya 9:75:313 120 Ton P. çekir. 2 90 3 504 B. Pamuk- 41 50 45 Piyasa fiatleri No. 7 1400 14 50 8 1475 Dıs25 9 1550 16 00 10 17 50 18 00 19 75 20 75 21 25 Romaya gidecek.. Paris, 2 (Radyo) — B. Hit: lerin, bu ayın 28 inde Romay$ gideceği haber veriliyorsa dâ, seyahatın tarihi hakkında he nüz bir haber yoktur. İtalya matbuatı, B. Hitlerin seyahati hakkında - şimdidet makaleler yazmakta ve Almat devlet reisinin, İtalya toprak” larında büyük bir samimiyetle karşılanacağını bydzylaınek' tedir. — Haklısınız. Bu kısım kf şiflerimin en güç ve tehlik! kısmı olmuştur. Maamafih mt” | vaffak oldum. Esire ve >mev” celere —hâkimiyet — sayesindt yapılmıyacak, elde edilııîyeuj ğ hiçbir şey yoktur, azizim pr?” | fesör. İlk adım atıldıktan eçi ra, keşifler biribirini ve gil daha harikulâde olarak etmektedir. Boris, Roz ve Lidyaya bü” yük bir idrojen kürresi tererek: ç — Hele şuna bakınız, dedi: y Bunu eter ile 'muamele edef sek ü in birer hat B,, linde terakki ettiğini goru'“' İşte bu hatlar, benim elin cn kuvvellı bir makes olm . Şu anda Ardenya! — SONU VAR—