Fatihin saraç çıraklarını okutmak için yardımı. Eski ve yen Istanbul Tarihimizde fakir ANMA okutmak teşebbüsleri arasından çıkan şair Baki. — İkinci sultan Mahmudun tahsili teşvik için bir fermanı. — Esnaf çocuklarını okutmak üzere tanınmış münevverlerimizin himmeti ve Deriye Pepepleri emmi V 'Tahsildeki fakir çocuklara barınak, Sıcak yemek... Esnafın kendi arala. rındaki muhtaçları himaye için müş- Bütün bunlar, gazetelerde sık sık rastlanılan bahisler oldu. Fakir çocuklarım, esnaf çırakları- ni okutmak hususunda tarihte sar- fedilen gayretleri ve bundan çikan çok hayırlı bir neticeyi bu münase- betle kaydetmek istedim. Türk memleketlerinde esnafın es : kiden tarikatlerie alâkası olduğu için, çıraklar zamanın icab ettirdiği tâhsilden tamamile mahrum kalmaz- lardı. Hattâ Falih Sultan Mehmed taratından İstanbulun fethi ekâbin- de inşa edilen meşhur cami civarın- da üstü açık havuzun saraçhane ya- pilmak üzere saraçlara terki, saraç çıraklarının sabahları Fatih medre- #elerinde okutulan derslere devam edebilmeleri maksadına matuf oldu- gunu <Mecellel umuru belediye» müellifi bay Nuri yazmaktadır. Meş- hur şair Baki de bu şekilde yetişmiş bir saraç çırağıdır, Meşrutiyetin ilânına kadar bedes- ten sabahları alaturka sanat üçte açılıp akşam sekizde kapanırdı. Fatih, bedesteni inşa ettirdiği 2â- man, burada ticaret imtiyazmı ders hocalarına bahşetmiş; hocalar, s8 balları Üçe kadar talebeye ders ver- dikten sonra bedestende ticaret eder- lerrâiş. Bedestenin saat sekizde Ka- panması da hocaların ikindi vaktin. de okutulan derslere yetişmeleri içirimiş. Bedesten esnafına <hacegi> denmesi de bundan ileri geliyormuş. Maamafih, esnaf çitaklarının oku- yup yazması uzun müddet devam edememiştir. Zaten esnaf, tarikat- lerie münesebeti kesip maddileştikçe ders usulü de itibardan düştü. Çar- şıda esnaf çırakları için açmış mek- tep uzun müddet talebesiz kaldı. Halk, çocuğunu okutmaktansa bir usta yanına çırak vermeği tercih etti. Lâkin, böylelikle de, ümmi in- s#anların eserleri, eski devrin nisbe- ten okumuş esnafınmkinden daha fe- na olmağa başladı. Bu hâl - - bir çok wlahata sahne olan - ikinci Mahmud zamanında ve 1240 da dikkati celbederek men'ine çalışıldı. İsmi geçen padişah, şu me- ms alaşım . Ekeseri nas analarının ve bü- ilzama kendileri- nin kaldıkları misilâ evlâdlarının cahil kalmasını iü he- men akçe kazanmak dalyesine düş- haletle büyüyüp sonra dahi okuyup Öğrenmekliğe heves etmediklerinden analarile babalarının boy- huna olarak, bu hel nusratsizliğe 88- behiyet vermektedir. İbadi dünya ve Ahiret ukubatından kurtarmak ge rektir. Halk, bilmediği şeyler sebe. bile biribirinden utanmayıp Allahtan Ytanmalı, farizeleri öğrenmelidir. Bundan sonra. herkes evlâdını mürâ- hik derecesine varmadikça usta ya- mma vermemeli, okutmalı, şayed ço- Cuğun anası babası yoksa velileri ta- rafından; çocuk İstanbullu değilse kadı efendiler tarafından hocalara gönderilmeli. İzin tezkeresi olmadık- Ça esnaf sabileri çıraklığa kabul et- Mmemelidir. Aksi halde ebeveyne de, Velilere de, izin tezkeresiz çocuk ka- bul edenlere de mesuliyet vardır. Bunlar esmaf kâhyası vasıtasile Ba- Mâliye haber verilmelidir.» ! Bu metideki Radli, fermanı bazıları, ve islehatçı sayılan Sultan dn Deri Mahmudun mecburi ilk tahsil için ilk adımı atması diye tefsir ederler. se de, kaydi ihtiyatla telâkki edile cek bir iddiadır. Çünkü mevzuubahis | larını okutmak mahiyeti değişti. tahsil dünyevi değil, dinidir. 1281 tarihine doğru, bazı hamiyetli vatandaşlar, Çarşıkapısı önünde ka- pı açılıncaya kadar yüzlerce çocuğun beyhude yere vakıt e gö- rerek müteessir olmuşlardır. Halbu- Ki eyni tarihte ekalliyet esnaf Çço- cukları kendi cemaatlerinin açtıkları mekteplere devam ediyorlardı. Bu hamiyetli zevat, Türk çıraklarına ders okutmak hevesine düştüler, Bu fikrin İlk müğdafileri, sonradan Maliye nazırı Yusuf paşa olan Yusuf bey, sonra Gezi Ahmed Muhtar pe- şa diye şöhret alan Muhtar bey, Maliye nazırı müşir Vidinli Tevfik paşa olan Tevfik bey, Rumeli umum kumandanı Süleyman paşa olan Sü- leyman bey idi, Bunlar geceleri bu- Iuşarak Türk unsurunun diğer ana- sırdan geri kaldığım, bir «Cemiyeti tedrisiye» fesi etmek lâzım geldiğini, esnaf çıraklarını okutmak icab etti- ğini konuşuyorlardı. Nihayet hükü- mete müracasi ederek Simkeşhane mektebi Maarif nezaretin- den alıp lâzımgelen tamirleri yaptık- tan sonra orada ders vermeğe başla. mışlardır. Meşhür edib Namık Kemal da bu mektepte imlâ okuttu. Mektep kıst bir zamanda öyle rağ- bet gördü ki, sınıflar talebe #lmaz oldu. Çocuklardan bir çoğu sokakla kaldı. Hocaların sınıfta ders verip talebenin dışardan dinlediği görül dü. Bu rağbetten cesaret alan müte- şebbisler, ianeler topladılar, hükü- metin de yardımını istediler «Darüş- İzmirde pazarlıksız satış şafaka» ismile muazzam Ve muhte- şem bir bina vücuda getirdiler, Tabil sonradan mektebin sırf esnaf çocuk- İşte bugün hâlâ mevcut ve meşhur olan ve, memlekete binlerce müney- ver ve yüzlerce meşhur sima yetişti- ren mektebin esası budur. Bugünkü Darüşşafakanın senevi bütçesi yüz on bin liraya yakındır, Onun misali, diğer imüesseseleri- | mizin ekserisinden, yalnız fakir ço- cuklera, esnaf çocuklarına bakması | cihetile değil, kuruluşundaki ruhla ehemmiyete şayandir: ) Münevver tabakaya mensup güzi- de zatlar, cemiyetin bir noksanım görmüşler, hayırperverane bir mak- sadla teşebbüse girişmişler, muvaffak olmuşlar, eserlerini uzun müddet devam ettirmişler, inkişaf ettirmişler, türlü türlü Inkılâblara, harblere rağ- men makul şekilde kurdukları eser- lerini müteakib nesillere de devr ve teslim etmişler, onlar da bu müesse- seyi yaşatmışlardır. Fakir çocukların tahsili, esnafın muhtaçlarına yardım ve hayır mü- esseseleri kurmak gibi bahisler gü- nün meselesi olduğu şu sırada, tari- hin bu güzel nümünesini hayırla yadettik. Mili eksiklerimizi karşıla mak üzere, milletin içinden, münev- verler ve zenginler arasından kendi kendiliğinden fışkırıp çıkacak bu gi- bi müesseselere ne kadar ihtiyacımız var, Bunların türlü türlüsü bol bir rahmetlen sonra kâra toprağın sine- sinde beliren feyiz ve bereket gibi bütün vatanı kaplamalıdır. Yürük Çelebi İzmir Türkkuşu mektebi İzmir (Akşam) — İzmir Türkkuşu pazarlıksız satış kanununun noksan. | mektebi, bu yıl içinde Türk hava ku- sız tatbiki için mühim tedbirler al mıştır. Sik sik sivil kadın, erkek be- lediye memurları vastasile şehirde kontroller yapılmaktadır. Son kontrolde kullandıkları etiket- leri kanun dairesinde hazırlamamış oldukları görülen 7 mağaza sahibi, ka- nuna rağmen pazarlıkla satış yapan 20 kişi para cezasına çarplırılmıştır. | Burilar mahkemeye verilmişlerdir, İzmirde vergi tahsilâtı İzmir (Akşam) — 938 yılında İz- mir defterdarlığının ( Vilâyetimizde tahsil ettiği vergi varidalı 5,046,000 liraya baliğ olmuştur. Bu miktar, ge- çen yıldan fazladır. Bilhassa bekaya vergiler tahsilâtı. na büyük ehemmiyet verilmiştir. ve verilmektedir. Kazanç vergisi maliye tahsilât nisbeti yüzde 76, sayım vetrgi- si de yüzde 97 yi bulmuştur. Geçer yıl bu nisbeller temin edilememişti. rumu umumi merkezi tarafından İnşa ettirilecektir. Mektep için İzmir imar sahasında Rüştü Aras bulvarı üzerin- de çocuk hastanesi karşısında 26 nu- maralı ada belediyeden satın alınmış- tır. Bu yıl Türkkuşuna İzmir gençleri arasında büyük alüka vardır. A ve B bröveleri derslerinin birlikte İzmirde ilmesi çok muhtemeldir. Bunun sebebi, A brövsi derslerini İzmirde takip edebilen birçok talebenin, B brörsi için İnönü kampına gideme- meleridir. Trabzonda köy kalkınması Trabzon (Akşam) — Vilâyet âahi- linde köy kalkınması için esaslı ve cezri tedbirler almak Üzere kaza kay- makamları vali B. Refik Kotallının riyaselinde bir kongre yapmışlar Ye bu köngröde programlı çülışma tarzı üzerinde görüşerek kararlar itthdz etmişlerdir. spanya da Hükümetçi- lerin muvaffakıyetleri Estramadure cephesinde bir çok şehirleri ele geçirdiler — Saraç çırakları|Diğer taraftan Frankocular da Katalonya cephesinde 20 kilometre ilerlediklerini bildiriyorlar Esiramadure cephesi 9 (A.A.) İleri hareketlerine devâm eden cüm- | huriyetçiler, dün sabah Avejuna mın- takasında Belmez demiryolunu kes- mişler ve Villanueva'nın 12 kilometre şarkında kâin Coronada şehrini işgal etmişlerdir. Dün akşam saat 18,30 da Cümhuri- yetçiler, Castuera'nın 16 kilometre ce- nubunda kâin Monlerrubio dela Se- rena önüne vasıl olmuşlardır. Hükü- | met kuvvetlerinin Penarroya mınta- kasında Frankistlerin mevzileri etra- fında çenberi darlaşmakta ve düşma- nın cephesi, Kurtube'nin 40 kilometre şimali garbisinde kâin Espiel kasaba- sına kadar ateşimizin #ehdidine maruz bulunmaktadır . Bundan başka diğer kıtaatımız, Sierra Morio de Perou'dan ilerliyerek Tejonera tepelerini zaptetmişlerdir. Bu mevzilerin zaptı, Frankistlerle şiddet- Hi bir muharebe icrasını intaç etmiştir. Cümhuriyelçiler, Manterrubio dela Asena'ya doğru İlerledikleri sirada tak- yiye kıtaatı almış olan düşmanın şid- detli mukavemetine maruz kalmışlar ise de Frankistleri mağlüp ederek düş- İ manı Cabeza del Buy muntakasında ihata edilmek tehlikesine ilka eden mevzileri işgal etmişlerdir. Hükümetçilerin muvaffa- kiyetleri Estramatdure 9 (AA) — «Cephe» Cümhuriyetçilerin Fuenteoyejuna'yı ve Cuenea'yı zapdetmiş olan kıtaatı, garbe doğru ileri hareketine devam ederek Badajoz eyaletine girmiş ve Fuenteovejua'nın 20 kilometre gar- binde ve İlerena'nın 43 kilometre şar- kında kâln Granja'yı zapdelmiştir. Barselon 9 (A.A) Katalonya cephesinde Frankistiler tarafından yapılan taarruzun zayıfladığı söylen- mekte ve Esiramadure cephesinde Cümhuriyetçilerin mütemadiyen iler- lemesi buna sebep olarak gösterilmek- tedir, Haber verildiğine göre Fran- kistler şimdi bu cepheyi takviye ei» mektedirler. Dün Frankisi hava kuvvetleri Ka- talonyada büyük bir faaliyet göstere- memişlerdir, Birçok (tayyarelerin Cümhuriyetçilerin (o tazyikine karşı koymak üzere bu cepheden geri çekil. Cümhuriyet ordusunun erkân! har- biye makfillerinde söylendiğine göre DE”... Gin korsanları Bir Alman vapurunu zaptet- mek teşebbüsü akim kaldı Berlin 9 (A.A) — Alman istihba- rat bürosu, Şangbay'dan aldığı bir telgrafı neşrelmektedir. Bu telgraf. ta Hansa adındaki Alman vapuru- nun pazar günü öğleden sonra Vus- sung haricinde Yangise üzerinde Çin'li korsanların taarruzuna uğrü- dığı, ancak bu taarruzun akim kal- dığı bildirilmektedir. Korsanlar, bir vE sandallarla gemiye yaklaşmışlar, bir kaç dakika içinde yüzlerce el ateş etmişlerdir. Bir çok Çinli yolcu yaralanmıştır. Hansa'nın kaplanı, bilmukabele ateş açmış ve süratini arttırarak yoluna devam etmiş, korsanların plânını su- ya düşürmüştür. Alman vapuru, pazar akşamı Şanghay'a girmiştir. İzmir havalisinde bir çekirge mücadele istasyonu tesis edilecek İzmir (Akşam) — Ziraat Vekâleti, çekirge mücadelesine büyük ehemmi- yet atfetmektedir. Bu maksatla İzmir havalisinde bir (sahra istasyonu) te- sis olunacaklır. Bu istasyonun yerini tesbit etmek üzere Merkez ziraaat ens- tits mütehassıslarından B, Drehne- im İzmir hayalisinde tetkikler yapma. ğa memur edilmiştir. Katalonya cephesinde yapılan taar- ruzun bidayetindenberi Frankistler 25,000 kişi kaybetmişlerdir. Bunların le bir kaç kasabavı daha işgal etmiş- lerdir. Lerida 9 (A.A) — Frankistlerii” Katalonya cepheleri, halihazırda Eb- re üzerinde kâln Asco'dan Pobla de Segur'e kadar imtidad etmektedir. Şimal mıntakasında Katalonya cep- hesini yarmış olân Frankist kıtaatı, dün öğleden sonra cenup mıntakasın- da cepheyi yarmış olan kuvvetlerle ütisaklarını temin etmişlerdir. Bu il- tisak, bir taraftan Lerida önünde bir köprübaşı vücude getirilmesi ve bu- radan kuvvetli bir kolun geçmesi, diğer taraftan Balaguer'den inen kol ların mütekarib hareketleri sayesin- de temin edilmiştir. Burgos 9 (A.A.) — Frankistler dün Katalonya cephesinde ileri hareket- lerine devam ederek Lerida mıntaka- sında Segre nehrini geçmişlerdir. Diğer cihetten Estramadure cephe- sinde Cümhuriyetçilerin yaptığı taar- ruz geri püskürtülmüştür. Valans ve Barselon bombar- dıman edildi Valans 9 (A.A) — Gece yarısından sonra saat 12,50 de beş tayyare 100 ih 250 kilogram ağırlığında 40 kadar bomba atmışlardır. 34 kişi ölmüştür. Bunlardan altısı kadın, onu çocuk- tür. Bundan başka 48 kişi de yaralan- mıştır. 5 ev harap olmuş, 16 ev hasara uğramıştır. Barselon 9 (A.A.) — Havas ajan- sının muhabiri bildiriyor: Öğle vakti beş tayyare limanı bombardıman et- miştir. Bir kişi ölmüş, 7 kişi yaralan- mıştır, Yahudi meselesi B. Mussolini Almanya ile te- ; mastan sonra cevap verecek Roma 9 (A.A.) — Yahudi meselesi hakkında Amerika büyük elçisile ftal- ya Hariciye Nazırı arasında yapilan mülâkata dair emin membalardan alı- nan haberlere bakılırsa, Mussolini diğer devletlerle ve bilhassa Almanya ile temas ettikten sonra Amerikan muhtırasına cvap verecektir. Almanyadaki Yahudilerin dr şarı çıkarılması Berlin 9 (A.A.) — Almanyada ya- şıyan Yahudilerin memleket haricin çıkarılmaları meselesi hakkında mi Öğrenildiğine göre, bu müzakere- Jer, müsald bir surette inkişaf etmel« tedir. Fakat en büyük müşkül, Ak manyada mukim olup Almanyadan ihraç edilecek olan Yahudilere ait matlubatın döviz olarak nakli mesele- sidir. Sovyet « Japon münasebati “Moskova 9 (AA) — Bir Japon membamdan bildirildiğine göre, Ja ponya sefiri Togo, Hariciye Komiseri Ltvinofu yeniden ziyaret ederek bar likçilik meselesi hakkında görüşmüş- tür, Bununla beraber vaziyette deği- şiklik yoktur,