5 Nisan 1938 —a — AKŞAMDAN AKŞAMAX Kübizmin ölümü Bir mühendis dostum şu haberi verdi; — Kübizm artık ölüyor, hattâ öldü... Onu, kabahatmış gibi, kimso üstüne almıyor, Hitler; «Bu üslüp, Fransız icadıdır. Alman mimarları el çeksin- ler!» diye tavsiye etti Fransızlar ara- Sinda ise, kanaat aksine; «Kübizm, Alman safsatasıdır, Biz, bu dalâlete sapmıyalım... Saptıksa da devam et- Mmiyelim...» şimdi, Avrupanın bu'iki memleketi de eski tarzları yeni bir şek- le sokmağa çalışıyorlar, yahud kübik madan modern olmanın yollarını arı- Yerlar... sex Ölenin arkasından aleyhinde söy» lenmezmiş amma, kübizm hakkında dilimizi tutamıyacağız, — Ne kendi eyledi rahat, ne halka verdi huzur! Beşeriyetin koskoca tarihi imtida- dinca ve arza mekşufun yedi iklim dört bücazında keşif ve icad edilen türlü törlü üslüplar var: Kimi şahane, ki- Mi şairane, kimi zarif, kimi kunt.. Bunların içinde bir de karikatür kılik- isı belirmişti: Kübizm... Hele onun şiirde, resimde, heykel- tkaşlıkta yediği herzeleri hiç sorma- Yan: Sevgilimizi maskaraya çevirmiş- Ür; yuyamızın içini, ameliyat masa- Ma benziyen salon takımlarile dol- durmuştur. Evimizi buğday ambarı ne sokmuştur. Heykelimizde gö- Yümüzün birini alnımıza, öbürünü ku- ağımızın altına kaçırmıştır. Ve biz, Isyan eden aklı selimimize rağmen, se- I Melerdenberi, bunu - sırf bize mürteci demesinler diye. beğeniyor, takdir ve ip ediyor gibi görünmek mecbu- Byelinde kalmışızdır. Kübizm, mimaride ehveni şerdi. Bü- Gün diğer kaleleri senelerce evvel birer birer sukut etmişse de, kübizmin gal- Marisi, Madrid gibi, dayanmış, en $0- Ba kalmıştı, Şimdi o da düşüyor... Oh... O can #i- yeknasak düz hatlar yerine, ge- M€ bin bir fanteziye müsaid olan iğri kalm olacak... Belki zevk değiş- Mesi insan şekillerine de tesir eder; Zayıflık modası kalkar; müdevver çiz- giler yüçudlerimizde de caiz görülür » Mevkii Mes'ud insanları gi- $ çocuk canının istediği gibi Yemek yiyebilir... İstanbulunkine başladığımız sırada, klibizmin artık dünyada öldi göz Önünde tutalım; onu müslehase gibi izde yaşatmağa kalkmıyalım, Bu münasebetle, bir de hatıramı an- yama: Tanıdıklardan yaşlı hir bayana, Av- Mpa seyahatinden dönen alıbapları *h moğa' bir empermeabi getirmiş. Parlak parlak cafcaflı düğmeleri var. Bayan hunu giyip şehrimizde gözlerin Alışmadığı bir hal almıştı. Genç kızlar bu derece ültramedern üslüpta de- BİL. Bir gün kendisine yolda raslas dina; h il mil ğ başladık, ma» halle çocukları peşimize #akılmazlar Mu? Biribirlerini dürtüyorlar, fıkır f- ir gülüşüyorlar.. İçlerinden biri ne beğenirsiniz: —Bayat kübik!!! © gün bugündür bu lâtif tabiri unu. m... Kübiğin tazesi çekilmiyordu, baya- Ül hiç çekilmez hele... “Bayat kübik» olmaktan kendimizi Koruyalım?, Kübizme elveda... AEŞAM Hamallık işi Adliye, bir iddia üzerine tahkikata başladı Hamallık için belediyeye müracaat edenlerden bir kısmını para mukabi- inde, varidatı fazla olan iskelelere ve para vermiyenleri de az kazançlı iske- ielere tayin ettikleri iddiasile belediye İktisad müdürü B. Asım Süreyya ile sabık müstahdemin müdürü B, Refik haklarında bir müracaatta bulunul- muştur, Bu hususta adliye tahkikata başlamışlar, Müddelurınmi B, Hikmet Onad dün bir muharririmize şunları söylemiştir; — Böyle bir iddia İleri sürülmüş ve B. Asım Süreyya ile B, Refik hakların. da evrak tanzim olunmuştur. Fakat her ikisi baklarında da gerek müddej- umumi makamı tarafından ve gerekse diğer bir makamdan lüzumu muheke- 'me ve sâlre gibi bir karar verilmiş de- ğildir. Müddelumumllik evarakı birin- ci sorgu hâkimine vermiştir. Sorgu hâkimi tahkikata devam ediyor. Ka- rarı orası verecektir. Hüviyeti anlaşıla- miyğani suçlu Kendisi paşa zade oldu- ğunu iddia ediyor, şahid “Mühürcünün oğludur,, diyor Muhtelif dolandırıcılıklardan ve bü arada Firuzağada bayan Şerife adın» da bir kadına ald «Hayri; apartıma” Dıni kendi üzerine çevirmek suçun dan maznun ve kendisini Halid paşa zade Ahmed Rifat ismile tanıtan suçlunun muhakemesine dün ssliye birinci ceza mahkemesinde bakıldı. Bir aralık İzmire giden ve bir müd- det sonra İstanbula gelip akıl hasta- nesine girdiği anlaşılması üzerine orada tevkif edilen suçlu mahkeme-' de kendisine isnad olunan cürümle- Tin hepsini inkâr etmiştir. Şahid olarik dinlenen Ahmed adında biri; — Bu adamı tanırım. Kendisinin paşazadelikle hiç bir alâkası yoktur. Konyada bir mühürcünün oğludur. Kendisini Arab Salihin Hacı namile herkes tanır, Sabıkalıdır. Demiştir. Maznun bu ifadeyi de in- kâr etmiştir. Müddelumuminin tale- bi üzerine mahkeme, maznunun par- mak izi üzerinde tedkikat yaptırılma- #ına, hakiki hüviyetinin tespiti için Manisa ve İzmir zebilalarına birer foloğrafile beraber müzekkere gön- derilmesine, elindeki nüfus cüzdanı Üzerinde tedkiket yapılmasına, İzmir- deki eski mahkümiyetine sid dosya- larının getirtilmesine, Konya zabıta- sına bir fotoğrafı gönderilerek orada Arab Selihin Hacı namile tanımıp tar nınmadığının tahkikine ve kendisini tarıdıkişrı söylenen Abdülkadir ve Ahmed adlarında iki kişi ile ayrıca, Halid paşanın hakiki oğulları Nâsır ve Mehmed ile hemşiresi Cemilenin mahkemeye çağırılarak ifadelerinin Alınmasına karar vererek muhakeme- ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler emek verdikten sonra. —— Konuşması o ve muhakemesi ye- rinde, genç vs dinç bir (vatandaş mat gelerek şahsi vaziyeti hakkında dikkati cdbötmemizi iste- Lu — 1928 senesinde Rıhtım (şirketine girdim, 1934 senesine kadar çalıştım. Şirket devletçe satın alınınca tabia- tlo orada da vazifeme devan ettim. Muhtelif zamanlarda yapılan tensi- kullarda çıkarılmamama rağmen, 8 eyiti 035 da devamsız ulduğum iddi Gdilerek vazifeme nihayet verildi. O tarihten bugüne kadar nem varsa Satıp savarak yaşadım: Devamsızlık - bir Kabahattir. Fakat bundan dolayı, işten çıkarmaktan evvel tatbik edilo- cek cezalar musarrahtır. Benim hak- kımda ise, birdenbire en giddetlisi re- ya görüldü. <Ömrünün en güsel on küsür sene- sini bir mesleğe verdikten sonra ha- yala diğer bir meslekten güçtür. Ben namuskir bir vatanda şım, fena yollara da sapamam.. De- vamsızlık etmemeğe artık karar ver- miş olan bir gencin mesieğine tekrar alınması İçin, gazetenizin tavassutu- nu isterim. Devamsızlık bir memur için cidden büyük bir kusurdur; bunu bilmekle beraber, sözlerinde samimi ve makul olduğu İntibaını bize veren bu gençin vazitesine tekrer alıjmasını Deniz Bank genel direktörü bay Yusuf Zi- yadan rica ederi. 1926 den 1988 ya kadar bir mesleğe emek — verdikten Bone, bir 'Türk genci böyle yels we fütur içine bırakılmamalıdır. Bu va” tandaş kendine ye mpmleketine fay- dalı bir hale getirilecek deröpede nor- maldir, gençtir, dinçtir, cididir, Adresi; Vefada Sarıbeyand ma- hatlesinde, Sarbeyand Osokağında 31 » 23 murarada bay Münir Kıvanc Ada vapurları Cumartesi ve Pazar büyük vapur tahsisi isteniyor Havalar ısındığı için cumartesi ve pazar günleri sayfiye yerlerine giden- ler çoğalmıştır. Geçen pazar günü Adalara giden vapur huncahınç dene- cek derecede kalabalıktı. Bazı karile- rimiz bu vaziyeti hikâye ederek bun- dan sonra Akay idaresinin cumarte- si ve pazar günleri Ada seferleri için mümkün mertebe büyük vapur tah- sis etmesini rica etmektedir. Karllerimizin bu mütalâasını yerin» de buluyoruz. Akay idaresinin bu hak- hı dileği nazarı itibara alarak vapur vaziyetini ona göre lah edeceğinden eminiz. Eski bir doktorun ölümü Eski doktorlar- dan Mazhar Hüs- nü Dural vefat etmiştir. Mer- hum askeri tıb bıyeden yüzbaşı. © Jıkla çıkmış, dok- tor Horasanciya- rın muavinliğin» de,sonra seneler- ce muallimlikte fen faküllesi ve tıbbiye müdür- lüğünde bulun- muş, birçok bey- nelmilel konferanslara iştirak etmiş- ti. Ölümü büyük bir kayıptır. Cenazesi bugün saat 11,30 da Ca- ğaloğlunda Halk partisi karşısındaki evinden kaldırılacaktar, Ailesi erkânı- Yenicami On iki sene bir mesleğe Meydanın tanzimi için bir plân hazırlandı Yenicami önündeki meydanın açıl- ması için faaliyete devam ediliyor, Valide hanı yıkıldıktan sonra hanın arka tarafında meydana çıkacak ara- zinin tanzimi için bir plân hazırlan- mıştır, Harun bedeli olarak vekâlet bankaya 260,000 llra yatırmıştır, Yıkıl maya aid muameleler ikmal edildikten sonra vakıflar idaresi bu parayı ban- kadan alacaktır. Mısır çarşısının küçük bir hâl hali- ne getirilmesi düşünülmüştü. Bu dü- şünee varid görülmemiştir, Şehircilik mütehassısı B. Prost avanprojesinde Mısır çarşısının aynen muhafazasını tesbit etmiştir. Ayni zamanda çarşı- run tarihi bir bina olarak da bulundu- Bu gibi kalması münasip görülmüş- tür, Denize girenlerin elbiselerini alanlar Beş genç gasp suçundan mahkemeye verildi Deniz kenarında bir kadınla bir er- keğin zorla elbiselerini almaktan suç- Ju beş genç hakkında adliye tahkikatı yapılmış ve evrak ağır ceza malike- mesine verilmiştir, Vaka şöyle olmuş- tur: lıklar arasından deniz kenarına inerek orada oturmuşlardır, Sahilde yemeklerini yedikten son» ra'Talâtla Avniye bir de deniz banyo- Su yapmağa karar vermişler ve çalı- lar arasında soyunmuşlardır. Onlar mayolarla denize girerken çalılığın a- rasından birdenbire beş genç çıkarak 'Talâtla Avniyenin soyundukları yere gelmişler ve: — Burada denize girmek yasak ol duğunu bilmiyor musunuz? Diye ikisinin de elbiselerini ve çama»/ sırlarını alıp kaçmağa başlamışlar- dır, Çıplak bir vaziyette ortada kalan 'Talâtla Avniye evvelâ şaşırmışlar, son- ra Talât koşarak beş kişinin arkala- rından yetişmiş ve kendilerine beş lira vermek suretile elbise ve çamaşırları i kurtarmıştır. Saatlerce çıplak kalan Talâtle Avni- ye ertesi gün fena halde hastalanmış- dardır, Nihayet Talât iyileşince Pendik za- bıtasına meseleyi anlatmış ve tahkikat melicesinde bu işi yapanların Nuri, Mehmed, Hüseyin, Ali ve Riaft adia- rında or sekiz, yirmi yaşlarında beş genç oldukları meydana çikarılarak hepsi yakalanmıştır. “Tahkikat geniş- Jetilince bunların daha evvel de ayni şekilde başka bir ailenin elbiselerini zorla ellerinden aldıkları anlaşılmış tır. Beş genç, gasp suçundan dolayı mu- hakeme edilmek üzere evraklarile bir- likte ağır ceza mahkemesine verilmiş- tir, Sahife 3 ISTANBUL HAYATI Kadehin kabadaylığı! Altı aydanberi tik defa havanın tam bir güler yüzünü gördük, Geçen pa- zar, İstanbul halkı; erkekli dişili, ye- düler, Şehzadebaşından Şişliye kadar #tamvay caddeleri, ara sokaklar ka- cın gövdesinden sıyrdarak yere atla. dı. Kanter içinde önüme düştü, İri çam ağaçları arasında defne fidanlari. le çevrilmiş bir köşeye girdik. Ev sahi. bi sevinçle yerinden fırladı: — Hay Allah razi olsun. İyi ki gel. din, Yalnızlıktan sıkılıyorduk. Bay, pek sıkılacak vaziyette değildi. Sofranın ortasına bir şişecik oturt- muş, gramolonu oyarıbaşına yerleş- olduğunu işittim, Kadehin kabadayı- Jığı para etmemiş, Cemal Refik Tatlı su balıkçılığı ıslah edilecek İktisad Vekâleti, memlekette balık- çılığın ıslahı ve balık sarfiyatını arttır» mak için tedkiklere ilâveten tatlı su balıkçılı; da ele almıştır. Vekâlet Ticaret odasına ve diğer alâkadarlara bu mevzu üzerinde bazi m yeni ya I ğ “al... Fevkalâde.... a .. Meselâ eskiden Yapurların zesmini gördüm bay Am- | lasın... danyadan İstanbula