Yazan: SULEYMAN KANI — von iktibas hakkı mahfuzdur — Beşinci sultan Muradın delilikleri, kendini elbise ile havuza atması.. Sultan Murat ağır başlı bir zail olduğu görülmekte idi. Mabevin k -bi Sadullah Tefrika No. 173 Doktor Kapolyon hastasının prens değildi. sa bir ara, ziyade dadanmıştı. nd Sul hel aş yit beyi tenha bir > e k ile bu halih sebebini mia kr — Gar ölü ise de te lâzizin taüyikile Kurbağalıdere köşkünde — Canım ne olacak? Efe rsi yaşamağa mecbur | miz hasta! Ben bunun sabahleyi bu hal iptilâ derecesini varmıştım. pi sa- asabi rayında gereği gibi idi. Abdülâziz hal'inden bir ay | nun içi: ette al ya r im. i bilmiyorum ai kendini şampanya * ve. konyağa kendisini cidden tedaviye işti. görüyorum. Kendisini taban kill özi g8 Yy len ağ kurulan plânın kuvveden file çı verdi. mümkün olamazsa başı- Her halde Sultan Murat cülü- nin imalini düşün | sı beş, altı gün geçince cin- dükçe korku ve dehşet içi: va- | net alâmetlerini saklanamı; kit geçiriyor, bu hal doku- | surette gö: Ze başladı. Vüke- . Nihayet gayeye vâsıl | lâdan huzuruna gii i olundu. yor, öpüyordu. HaP ve id malz Abdülüzizin nefsini telef eyle- him ve korku yüzünden ' vü Karama sağ iki, üç gece saray- | da m rada bağteten e e Öğr > — yapıldı rada İönmesi, elli, gr bir hal geldi. Elin- den kaşığı attı; sofradan fırladı; istifra etti. Bu feci ölüm zaten müteheyyiç asabına İmemeri bir darbe mahi- şayı mesu? tu tuyor, düvi usulü tesirini pe iğ n Mu: zan sülükler lan sonra ca Rİ EE sına k ıp ağlıyordu; yahut y: tağına uzanı, müddet sessiz, sadası; ga ordu. — Ben amı İran Ha- lefim çer e) — rz ha Tefrika No. 3 Anan ne Duymasın! Nakleden: Selâmi Izzet km hafta Romada bulun- ğa mecbur gi unut- ma, çocuğun amcası Fikret Halükün al olduğunu haber — an, Sevimin sesi, Nuriye Bali kulaklarında çınladı. Bu sesle çeyi asrı geçen uy- kusundan uyandı. Karanlıkta sesi titredi: — İrfan, Raif şi pe yirmi altı yaşındadır değil mi İrfan beyin çene ii birine kenetlendi. Dişleri gıcır- dadı: kleri biri- — Ne olacak?.. Babası gibi ser- seri olmuştur... Nuri er hanım e salladı: lâkabını izi taki - lara eri alan söyleyip, Ayasofyada inanan ada- dönmiyelim. seri olmasaydı ölmezdi. , sen saçmalıyorsun... Bu maldan vazgeç te, oğlanı ara- yıp bulalım. iin Beyi kati, sert, köpüren bir sesle sordu: — Arıyacağız da ne mim? Rai n, sesi titriyor, keke- liyordu. © Sanelandağkaı ağzma almadığı bu isim, onun tuhafına idiyordu. Senelerde: nberi Üner a ya- rupadan m i için bi halde, torununa karşı, yüzü, mediği halde bir muhabbet besli- > 'akat miras meselesi, şefkatine mir çaldı. — Allah vere de, Raif evlenme- miş olsa, dedi. İrfan bey, bir yerine bıçak s0- imi sil yerixden fırladı: bak ve sözlerimi iyi dinle; pi .. Eğer Raif evlendiy- Ce yattan bıktım! F" I bu ses, mili va > istirahat bar istiyo- | hanımı şapa oturturdu. Fakat şim- | tercih ederim. Hiç pedi Cemilin arap! Kurtar beni! Padi- | di ehemmiyet vermiyordu. Soğuk karısı giyinmesini, a ire istemiyorum! kanlılıkla — verdi: içine çıkmasını bilir... Raif Yolunda sözler sö e male mi7. ındiyse, sie ei a itan Muradın bizm Di git-| İrfan i riniz almıştır. - İşte bunu istemem. . üçe ağırlaştığından çerkes Ha- vakasından haberdar" edile- padişaha karşı a bir bei m ole Lie gece iş olan yerd telâş ile bara- a mahiyeti Km uyandı! Hüseyin Avni rik addedec ekip endi nın serasker kapısına nındaki i leri onda bu teşebbüslerin kendi- in onun per dekan sini sevketmek için yapıl- ğ | dn Il tavsif iie ii zümlei el şiddetli bir Ne kn si yazana e söylenip dereyi Uzun üişretli Tüf Murat yet, cülüs teheyyüçleri onda şid. | artık manen ölm bi detlice baş ağrısi tevlit etti. im Bundan sonra zihni tevehhüm- den dolgun, vücudu yorgun kaldı; | mı ir mahre: bira: saatten fikrinde hayalât ; bulunmasından akıllarını oynata- rey sn ii ie e kuvvet buluyor, saray içinde dur. | cak hale geliyorlardı. oynatmış olduğunu sö; söylerdi. si yemi. Vükelâ ilk günlerde kılıç K aray habelerinden boş- | nın teahh padişahın teessü- kikat olmal ld Müsirilk Kandl tfedi Günle: i rafça evhama dokun en ir sabah my bahçesi içinden araba ile Beşiktaş sarayına indi- rildi. Abdi turu muhtel siner sindi saltanat dr ında hakikaten deli bi —— v smee e — vatm bile Ömer yanına gir- ) lce ar ti anlar | ve onu izm / tamümazsak, » Meikasımızı benzin oğlu Cell yedek İrfan bey yine omuz: sillti, du- İs deli — O enayi mi?.. Haydi sen de... Nuriye hanım, kocasının bae ü paşa gün ka- şadın: “Valide sultan kâhyası ni mn iz — İşte birader ia idi! “(ünlü & : Diyerek anlattığı şu hadiseyi | ileh dairesinde mal ük bir çiban çıkardı. Alay esvabı nakledelim: Nuri Kenan paşa gibi a 1) e in kendisinin tebdilihava | “Tini ortaya att Hakikat mi LE ri itelikan ide sre bilen vükelâni m e bıçak imara. Bine bili irdik ei günü yordu. (Arkası var) sonra şu sözleri söyledi: Yıldız köşküne çıkarıldı. O gün (1) Mirat ape Se inkılâp isa apk , gezerken birdenbire ken- | beber verildiğini Kali Beni takip; odiyorle | dibini dbisesil tt; Deli- ö i Tiğ artık büsbütün meydana çıktı. Cömil Sultan Murat ilk cuma selâmlık a havuzdan çıka- pi pe resmini Ayasofyada yapmıştı. O labildiği Rüştü, seras- Karikatür e gün camiye gitmeden evvel Tap- kapı sarayında Bağdat buk olduğu halde gezinerek cebi | ve cinnet âleminde buldular. e tiğini görüp sultanlar muhassesatına duğu pusulayı dinliyor, bu mu- hassesata zamlar icrasını irade ediyordu. Selâmliktan avdette Sultan Mu- rat adamlarının neşesi büsbütün Babıâlide that paşa da Yıldı. söyledi. ıldıza gitti ve pa- dişahı cinnet halinde buldu. Vü- kelâ sırrı saklamak için araların- da ahdi misak ile tedaviye karar verdiler, 200 den fazla en karikatür seçilerek es poe kapak içinde güzel bir albüm halinde “Fiyatı 75 kuruş Tevzi yeri: AKŞAM KİTAPHANESİ 191. Ankara caddesi, 121 Ankara tevai merkezi li | bile ederek dedi ki: > üzerine Ne hanım ii seşilerin. e Ayağa kalktı. Odanın içinde z Gi başladı. Kafasını En iyor, uzun muriy: yesim ie, sefirliklerde ii uş olmasına rağmen burnunu karıştırıyor, pantalonunu çeki yordu. Nihayet dedi ki: — Hakkın var. e mi kalacaksa batsı, numuzu arıyalım... lim mz şunu diği zaman ımuşadığını görünce, kendisi da da- baleye ımuşardı, luriye hanım, bu sa bik — alman hakkın vardır mi sını yine e eği mazi tekrar söze başladı. — Ben onu ararım. Sen benden evvel git, — Peki nasıl istersen öyle ol- > zelzele olmuştu da, zag yla İki sahili bitiştirirseniz, oyuklar sa ir geli ir.» hiline bakanlar böyle söylerler; çünkü bu sözü, Boğazı tanımıyan- la oturmıyanlardan iköyün, İstanbuldan Kara- na gi Kalktı, aynanın önünde kır saç- m taradı SER ından çıktı, ü amma, güzeldi. Fa- kir, ie zevkle döşenmişti. Saime hanım, kendi yattığı oda- nın sağ taraf ka- pısını açtı.. Gülümsedi ve gülüm. siyerek odanın nihayetindeki köşe: ye bakti. Demir bir karyolada bir genç kız uyuyordu. Yorganı üstüne uzanan bir kol, a yekpare bir sedef gibi ii “öleki kol başının üstüne hale olmuştu. yer m altında, m bir yüz ee uzun kirpikleri biraz kıs mildavı Gözleri siyah maydi, lâcivert mi? : (Arkası var), 5 tutulu