Bir basın hakkında Sen zam, benzine zam, gaza zam, sigaraya zam, içkiye zam.. Bunlar, sahile erişmiş olan zam- vatandaş cebine doğru ilerliyor- lar. Ağızdan dökülen ballara ka- nıp A.P.'ye oy vermiş A.P.'li olma- yan kütleler için bu, bir sürpriz- dir. Nitekim şimdi Türkiyenin bü- tün gazinolarında, tiyatrolarında, gece klüplerinde nükteler hep zam üzerine yapılıyor. Kim bilir bel- ki de, Menderesin bunları yasak- lamaya kalkmış olması gibi A.P. İktidarı da aynı yolu tutar. Ama, zamlar kadar, belki de ondan daha yay. bir manzara mevcuttu . Zamlar tonton Orhan Seyfi kei AK lahlık Kadırcan Katlıyı, demagog Tekin Ereri, kalemşör Fenikleri ve ideal arkadaşlarını eşekten düş- müş karpuza çevirmiştir. rın, zamları vatandaşa yutturmak için gösterdikleri (o ko- mik gayretler karşısında gülmek mi lâzımdır, acımak mı, insan ko- lay kolay kestiremiyor. Tekin Erer haber veriyor: Va- tandaşta derin bir infial yaratıl- mış! Ama durun, infial şekere zam yapan A.P. İktidarına karşı değil- dir. "Bazı büyük gazetelerin şeker fiyatlarına yapılan zam dolayısıy- la kopardıkları gürültü, hadiseyi bir harp ilânı kadar genişletmele- ri, büyültmeleri haklı olarak va- tandaşta infial yaratmıştır." Gördünüz mü Mekkinin kerra- kesini?. Adviye Fenik ise, zammın mik- tarını, 50 kuruşu küçümsüyor. "Şe- ker 50 kuruş yükseldi. Nihayet bir adam ayda ne kadar şeker yer? SÖZ atılınca sinirlenerek: — Şeker diyor oradan. Şekerin de hikâyesini anlatayım. Şeker Şir- el milyon lira teraküm et- ş borcu var. Nereden ödeyecek- siniz? Devlet Hazinesini dibi olmı- yan bir şey mi sanıyorsunuz?" de- ve bir an nefes aldıktan sonra şunu eklemiştir: "— İçtimai Krikran, tikrara bağlıdır! İşte Demirelin sinirlenerek -belki de ağzından kaçırdığı- omâkul söz son sözdür. İçtimai istikrarsız- lıkları komünizm heyulası ile, ah- lâk buhranı ile, solcu yazarların taş- iktisadi is- 18 Şubat 1967 Zam gören tekel maddeleri Minareye uymayan kılıf ! 50 kuruş da Karaköyden Sirkeci - ye kadar bir dolmuş parası.. Gene Tekin Ererden bir vecize: "Rakı, şarap gibi keyif içkilerine yapılacak ti alkı mutazar- rır etmez. ttâ büyük bir çoğun- luğu yi e bırakır. Sigara da böyledir. Bu zamdan önce 140 ku- ruşa Yenice sigarası içen, şimdi bunun fiyatına zam yapılmış olma- sı dolayısıyla Gelincik içmeğe baş- larsa, üstelik her pakette 15 kuruş kazanmış olur. Çünkü Gelinciğin yeni zamlı fiyatı 125 kuruştur." Anladınız mı şimdi, bazen s0- kınlığı ile izaha çabalayanların li- deri, böylelikle (içinde bulunduğu gerçek problemi de açıklamış ol- maktadır: İktisadi istikrarsızlık ve tıkanıklık.. Ekonomik ve sosyal tercihler pemirel iktidara pek büyük lâflar ve vaadlerle gelmiştir. e Boğaz köprüleri, patates fabrikaları, "fa- kirlikte değil mz eşitliğin sağlanacağı mâmur ve müreffeh Türkiye" iii. çok tekrarlan- mıştır. Hükümet Programındaki va adlerin 100 milyarın üzerinde karşı- lık gerektirdiği kendisine tenkid yol- lu hatırlatılınca Demirci, bu mikta kaktan Gİ LD "Yeşşe!" lerinin sebebini Dehşetli müsliman Kadırcan Kaflı da aynı kanaattedir: Hükü- met tekel mallarının fiyatına zam yapmak suretiyle vatandaşların hem sağlıklarını korumuş, hem de onları günahtan alakoymuştur! SES- Vallahi, bravo pek sayın Başba- kanımız, Muhteşem Süleyman! Rockefeller olmadan "Rockef eller' - in gazetelerine sahip oluverdin. Ama, hani benzetmek gibi ol- masın, bunlar vaktiyle "Mendere- sin gazeteleriydiler de... rı pek küçümsemiş "Para bulmak kolay!" demişti. imdi ise aynı Demirel, "siz Dev dır. Demirel Hazinesinin -ya da Amerikan yardımının- "dibi olmıyan bir şey" olduğunu sandığı sıralarda hesapsız vaadlerde bulun- manın acısını pek çabuk çekmiştir. Personel Kanununun uygulanacağı, yeni vergi alınmıyacağı yolundaki Hükümet teminatlarından göz göre göre, açıkça dönülmüştür. Parasız- lık gelip çatınca, bütçe açığı iki mil- yarın üzerine çıkınca bir ekonomik 9