YURTTA OLUP BİTENLER Benim oğlum bina Şon rakamları "7" Sie in -güya uğurlu kam bu iki yıl ara- sında daha bazı benzerlikler vardır. 8 Şubat 1967 tarihli Cumhuriyetin manşeti tazeliğini şu anda kaybet- memiş olan malüm haberi verdi: "Şekere de zam. Fiyatlar kiloda 50 kuruş arttı." Yine 10 yıl öncesine gidelim» 19 Ocak 1957 tarihli oCumhuriyetin manşeti geçen haftakinden sadece cümle kuruluşu bakımından fark- lıydı: "Toz şekere 40, küb şekere 50 kuruş zam yapıldı." 3 Şubat 1967 tarihli Cumhuriyet- te "İthal mallarından alınan Damga Resmi Vergisini 92 10 arttıracak o- lan Tasarının yürürlüğe gireceği ve böylece ithal mallarının fiyatlarının mühim ölçüde artacağı" bildirildi. 31 Ocak 1957 tarihli Cumhuriyetin manşeti ise şuydu: "İthalâttan hazine hissesi, tacir- leri telâşa düşürdü. Dün Ankara Ti- caret Odasındaki toplantıda ortaya atılan düşüncelere göre bu hissenin alınmağa başlanması ile ithal mal- larında fiyat artışı 92 80'i bulacak”. 1957 Yılında bu zamlarla birlik- te şu haberler de birbirini izliyordu: "Akis aleyhine açılan dâvanın dün- kü duruşması" -4 Ocak Cumhuri- yet-, "Meclis Komisyonu Selâhad- din Toker ile Turgut Gölenin masu- niyetlerinin kaldırılmasını kararlaş- tırdı" -29 Ocak Cumhuriyet-, "Güle- gin 13 yıl hapsi istendi" -I Şubat Cumhuriyet-, "Ankarada Ulus aley- hindeki dâva neticeye yaklaşıyor" -1 Şubat Cumhuriyet-, "Akis aleyhi- ne yeni bir dâva açıldı" -6 Şubat Cumhuriyet- "Metin Tokerin dün hapishanede saçları kesildi" -14 Şu bat Cumhuriyet-... 1967 zamları ile paralel giden bugünün haberleri ise şunlardır” "200 öğretmen yer değiştirdi" "TMTF'li yöneticiler tevkif edildi", "İstanbul Milletvekili (o Çetin Altan hakkında 5 dokunulmazlık dosyası düzenlendi", "Petrol Ofis Sosyal İş ler Müdürünün evi esrarengiz kim selerce arandı", "Hüseyin Korkmaz gil şiir kitabından dolayı tevkif e- ildi zaffer Erdost tevkif e- dildi", "Ceza Kanununda, Basın Ka- nununda, Cemiyetler Kanununda değişiklik yapılıyor, Hükümet aşır cereyanlar için tedbir alıyor..." Türkiyenin 1967 yılındaki Başba- kanı Süleyman Demirel 10 Şubat Cuma günü, gazetecilerin, birbirleri ile yarışa çıkan zamlar ve şiddet tedbirleri (hakkındaki o sorularına karşı, bu konularda ayaküstü ko- nuşmıyacağını, bir kaç güne kadar "İstanbulda bir basın o toplantısı" yaparak "geniş açıklamalar"da bu- lunacağını bildirdi. Başbakan bu a- rada, söz konusu tedbirlerle hürri- yetlerin kısıtlanıp kısıtlanmıyacağı Demirel kuliste A.P. milletvekilleriyle Zam, zam, zam... AKİS hakkındaki soruya şu cevabı verdi: — Hürriyetler kısıtlanmıyacak- tır ama, anarşiye de müsaade edil miyecektir.." Tuhaf bir tesadüf, 1957'nin Baş- bakanı Adnan Menderes, yine aynı konularda, yine İstanbulda, 8 Şubat 1957'de yaptığı ve yine "geniş açık- lamalar"da bulunduğu basın toplan- tısında şöyle demişti: "— Milk menfaatlere aykırı, hürriyetleri, tahrip edici taşkınlıkla- rın zararlarını önlemeği icap ettiren içtimai ve siyasi zaruretlerin dışın- da, demokratik hürriyetlerin tahdit edildiği kanaatinde değiliz.." "İçtimai istikrar - iktisadi istikrar" B' benzerlikler akla ister istemez şu soruyu getirmektedir: "— Yoksa Demirel, günlük poli- tikasını 10 yıl evvelki pazeieleri o- kuyarak mı tesbit ediyor? Bu soruya hemen "evet" diye ce- vap vermek, meseleleri pek sathi bir izaha bağlamak olacaktır. Mu- hakkak ki, Demirel bir devrin poli- tikasının kötü sonuçlarım taklit he- vesinde değildir. Demirelin taklit et- mek istediği, kötü sonuçlar değil, bunları meydana getiren "sebep", yani DP'nin ana politikasıdır. AP e- tiketli Başbakan, DP etiketli Başba- kanın ekonomik ve sosyal politika- sının doğru olduğunu, fakat bir şanssızlık -veya kötü uygulama- yü- zünden başarısızlığa uğradığını dü- şünmekte, kendi elinde aynı politi- kanın kötü değil iyi sonuçlar vere- ceğine inanmaktadır. Nitekim özel sohbetlerinden birinde 27 Mayıs Devrimini bir aksilik, bir tesadüf olarak gördüğünü, "tanka çaçptılar" sözünü kullanarak ortaya koymuş- tur. Ama, Türkiyenin toplumsal ve ekonomik yapısı her iki denemede de üç aşağı beş yukarı aynı nitelik- leri Gri için, aynı sonuçlar, aynı tezahürler oOkendini göstermiştir. Sosyal ve ekonomik kanunlar, Ba- sın Kanunu gibi, Ceza Kanunu gi- bi, Mecliste çoğunluğa sahip olunca şipşak değiştirilmekte ve hükümle- rini insafsızca icra etmektedirler. İşin tuhafı, Demirel zaman 7a- man bu gerçeklerin farkındaymış intibaımı yaratan mâkul lâflar da etmektedir. Bunun son örneği, TİP'- in Turalla ilgili Gensorusu üzerinde konuşurken söylediği bir sözdür Başbakan konuşmasında işlerin iyi gittiğini ispata çalışırken TİP sıra- larından "Şekerden haber ver" diye 10 Şubat 1967